Gür, işletmelerin kriz anlarında bile ayakta kalmasını sağlayan Kâr Kaybı Sigortası'nın, işletmenin doğrudan uğradığı fiziksel zararların ötesinde, bu zarar nedeniyle faaliyetlerinin durması sonucu oluşan gelir kaybını teminata aldığını ifade ediyor. Gür, sözlerini şöyle sürdürüyor:
"Bir fabrikada çıkan yangın ya da yaşanan bir deprem hasarı sadece binaya ve makinelere zarar vermekle kalmaz, üretimin durmasına, satışların azalmasına, müşteri ilişkilerinin zedelenmesine, raf kaybına ve hatta maaşların ödenmesinin zorlaşmasına sebep olabilir. İşte bu süreçte devreye giren kâr kaybı sigortası, işletmenin üretime başlayana kadar geçen süredeki kâr kaybını telafi ederek büyük bir finansal destek sağlar."
İşletmelerin risk yönetimi stratejilerini oluştururken kâr kaybı sigortasını mutlaka gündeme almaları gerektiğine işaret eden Gür, her işletme sahibinin üretimin ya da hizmetin bir gün sekteye uğrayabileceği riskini göz önünde bulundurarak önlem almasının işletmelerin geleceği için büyük önem taşıdığına dikkat çekiyor.