Gayrimenkul sertifikası yatırım paradigmasını değiştiriyor

Gayrimenkul sertifikası uygulaması, konut yatırımını bölerek borsada işlem görebilir hale getiriyor. Vartur Emlak CEO’su Şerif Varlı, bu sistemin yatırımı demokratikleştireceğini ancak başarı için güçlü regülasyon ve şeffaflık gerektiğini vurguluyor.
29.07.2025 12:26 GÜNCELLEME : 29.07.2025 12:26

Türkiye'de gayrimenkul sektöründe önemli bir dönüşüm başlatan gayrimenkul sertifikası uygulaması, klasik "tapulu mülk" anlayışını aşarak, gayrimenkulü menkul kıymet gibi işlem görebilir hale getiriyor. Vartur Emlak CEO'su Şerif Varlı, bu yeni modelin yatırım dünyasına etkilerini değerlendirirken, sistemin hem fırsat hem de risk barındırdığına dikkat çekti.

"Yatırım Daha Erişilebilir ve Demokratik Hale Geliyor"

Gayrimenkul sertifikası sayesinde artık sadece yüksek sermayeye sahip yatırımcılar değil, orta gelir grubu da gayrimenkul piyasasında aktif rol alabilecek. Varlı, bu yaklaşımı "Türkiye'de yatırım anlayışını kökten değiştirebilecek devrimsel bir adım" olarak nitelendirdi.

Likidite ve Piyasa Etkisi: "Gerçek Dönüşüm İçin Yaygınlaşması Şart"

Kısa vadede büyük bir likidite devrimi beklemenin gerçekçi olmadığını belirten Varlı, "Bu uygulama, Emlak Konut ve TOKİ öncülüğünde başladı. Ancak asıl etki, GYO'lar ve özel geliştiriciler de sertifika modelini benimserse ortaya çıkacak. Borsa İstanbul'da işlem gören gayrimenkul tabanlı ürünlerin artması, piyasaya ciddi bir derinlik kazandırabilir" dedi.

Dar ve Orta Gelirliler İçin Fırsat mı?

Varlı, bu sistemin sosyal konut politikası işlevi görebileceğini ancak bunun yatırımcı davranışına bağlı olduğunu vurguladı:
"Eğer sertifikalar birikim amacıyla alınırsa, alt gelir grupları için 'birikerek sahiplik' mümkün olur. Aksi takdirde kısa vadeli spekülasyon aracı haline gelebilir."

Avantajlar ve Riskler

Varlı, avantajları şu şekilde sıraladı:

  • Yüksek likidite imkânı
  • Küçük yatırımcıların piyasaya erişimi
  • Şeffaf yatırım ortamı
  • Projelere erken aşamada sermaye girişi

Ancak dezavantajlara da dikkat çekti:

  • Spekülatif dalgalanmalara açık yapı
  • Manipülasyon riski
  • Fiziksel mülkle bağın zayıflaması

Tapuya Ulaşamayan Yatırımcılar İçin Ne Olacak?

Sertifika sahiplerinin gerekli sayıya ulaşamadığı durumda, hisse senedi benzeri bir değer artışı veya ikincil piyasada satış imkânı sunulacağını belirten Varlı, "Burada kritik olan şey şeffaflık, değerleme ve geri alım mekanizmalarının güçlü tanımlanmasıdır. Aksi takdirde güven erozyonu yaşanabilir" dedi.

Fiyatlar ve Arz Dengesi

Varlı, kısa vadede sertifika uygulamasının talebi artırarak fiyatlarda yukarı yönlü baskı oluşturabileceğini, ancak uzun vadede alternatif finansman sağlayarak arzı artırabileceğini ifade etti.

Geliştiriciler İçin Finansman Avantajı

Bu modelin geliştiriciler açısından da kritik avantajlar sağladığını belirten Varlı, "Klasik banka kredilerine kıyasla daha erken aşamada geniş bir sermaye havuzuna erişim imkânı veriyor. Bu da nakit akış yönetimi ve piyasa ilgisini ölçme konusunda önemli bir artı" dedi.

Dünyada Örnekleri Var, Türkiye Modeli Hibrit Yapısıyla Ayrışıyor

ABD, Almanya ve Singapur gibi ülkelerde REIT ve tokenizasyon modelleri bulunduğunu hatırlatan Varlı, Türkiye'nin yaklaşımını "belirli projelere dayalı sertifikaların borsada işlem görmesi" yönüyle yenilikçi ve hibrit bir model olarak tanımladı.

Düzenleme ve Denetim Şart

Gayrimenkul sertifikalarının, GYO'lara alternatif değil tamamlayıcı bir araç olduğunu ifade eden Varlı, ikincil piyasa risklerine karşı sermaye piyasaları kadar güçlü denetim mekanizmaları gerektiğini vurguladı: "Bu sistem, doğru regülasyon ve şeffaflıkla hayata geçirilirse, Türkiye'de gayrimenkul yatırımında yeni bir dönemin kapısını aralayabilir."

BİZE ULAŞIN