Tercih yapmadan önce bir daha düşünün!

Üniversite tercih dönemi 13 Ağustos 2025 tarihine kadar devam ediyor. 2025 YKS tercih kılavuzunda toplam 23 yeni lisans ve ön lisans programı yer alacak. Bu programlar, yapay zekâdan yeşil dönüşüme, dijital sağlıktan tarım teknolojilerine kadar pek çok yenilikçi alanı kapsıyor. Yeni açılan bölümleri ve piyasada en çok aranan uzmanlık bölümlerini araştırdık…
08.08.2025 12:38 GÜNCELLEME : 08.08.2025 12:45

ÜRÜN DİRİER/ Üniversite tercih dönemindeyiz. Adaylar 13 Ağustos 2025 tarihine kadar tercihlerini yapacaklar ve ileride yapmak istedikleri mesleklere uygun bölümleri tercih listelerine yazacaklar. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan 2024 Yükseköğretim İstihdam Göstergeleri'ne göre, yükseköğretim mezunlarının kayıtlı istihdam oranı 2024 yılında yüzde 75 oldu. Bu oranlar, "işsiz mezunlara" rağmen üniversite okumanın iş bulmada hala önemli olduğunu gösteriyor. İşsizlik sorununa karşı da yeni aksiyonlar alınarak, çağa uygun meslek edinimi sağlayacak yeni yeni bölümler açılıyor.

Yükseköğretim Kurulu (YÖK), Türkiye'nin dijital dönüşüm ve sürdürülebilir kalkınma hedefleri doğrultusunda yükseköğretimde önemli bir adım atmaya hazırlanıyor. YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar'ın açıklamalarına göre, 2025 YKS tercih kılavuzunda toplam 23 yeni lisans ve ön lisans programı yer alacak. Bu programlar, yapay zekâdan yeşil dönüşüme, dijital sağlıktan tarım teknolojilerine kadar pek çok yenilikçi alanı kapsıyor.

Geçtiğimiz yıl 20 üniversitede açılan yapay zekâ temelli lisans programları, yüksek doluluk oranlarıyla dikkat çekmişti. Bu başarının ardından, 2025 tercih döneminde bu programların sayısı 80'i aşacak. Yapay zekâ bölümleri, Türkiye'nin dijital beceri açığını kapatmak ve teknoloji odaklı iş gücünü geliştirmek adına kritik bir rol üstleniyor.

Sürdürülebilirlik ve çevre odaklı bölümler, 2025 yılıyla birlikte yükseköğretim sisteminde daha fazla yer buluyor. YÖK, yeşil dönüşüm temasına uygun 9 yeni program açarak çevre bilincini üniversite sıralarına taşıyor. Bunlar arasında dikkat çeken bölümler şunlar; Lisansta Doğa Koruma ve Biyoçeşitlilik Yönetimi. Ön Lisansta ise Yenilenebilir Enerji Teknikerliği, Karbon Yönetimi Teknikerliği, Hidrojen ve Enerji Depolama Teknikerliği, Yeşil ve Ekolojik Bina Teknikerliği, Su ve Atık Yönetimi Teknikerliği, Çevresel Ölçüm ve İzleme Sistemleri, Akıllı Altyapılar, Çevre Sağlığı ve Risk Yönetimi dikkat çekiyor. Bu bölümler, iklim değişikliğiyle mücadele, çevre koruma ve enerji verimliliği gibi konularda uzman bireyler yetiştirmeyi hedefliyor.

TARIM VE SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM

Tarım ve sağlık alanlarında da dijital teknolojilerle entegre yeni bölümler öğrencilerle buluşuyor. Bu programlar, hem çiftçilere hem de sağlık profesyonellerine teknolojik destek sağlayacak uzmanlar yetiştirecek. Tarım alanında yeni bölümlerden Hassas Tarım ve Tarımsal Robotlar (Lisans), Akıllı Sera Teknolojileri (Ön Lisans), Dijital Tarım Teknolojileri ile Tarım Makineleri ve Teknolojileri öne çıkıyor. Sağlık alanındaki yeni bölümlerden de Dijital Sağlık Sistemleri Teknikerliği, Tele-Sağlık Teknikerliği ve Tıbbi Veri İşleme Teknikerliği dikkat çekiyor. Bununla birlikte, Ofis Teknolojileri ve Veri Yönetimi gibi dijital iş süreçlerine odaklanan bölümler de birçok üniversitede açılacak.

"YENİ PROGRAMLARI TAKİP EDİN"

YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, 2025 YKS tercih sürecine girecek öğrencilere şu tavsiyede bulunuyor: "Çağın gereklerine uygun, dijital ve yeşil becerilerle donanmış mezunlar yetiştirmeyi hedefliyoruz. Yeni açılan programları yakından takip etmenizi tavsiye ederim."

Bu programlar, yalnızca bir üniversite tercihi değil; aynı zamanda geleceğin mesleklerine birer yatırım anlamı taşıyor. Dünya genelinde yükselen dijital dönüşüm, yeşil ekonomi, yapay zekâ uygulamaları ve tarım teknolojileri gibi alanlarda donanımlı bireylerin istihdam edilmesi artık kaçınılmaz. Bu bağlamda yeni açılan bölümler, hem bireysel kariyer hem de Türkiye'nin kalkınma hedefleri açısından büyük önem taşıyor.

Üniversite tercihi yapmak, yalnızca bir bölüm seçmek değil; geleceği inşa etmeye yönelik stratejik bir karar vermektir. Günümüzde öğrenciler artık sadece popüler bölümlere değil, iş dünyasının dönüşen ihtiyaçlarına karşılık verebilecek programlara yöneliyor. Bu kapsamda 2024–2025 için yeni açılan bölümler, teknoloji, çevre, sağlık ve tarım gibi stratejik alanlara odaklanarak dikkat çekiyor. Bu bölümler, veri bilimi, yapay zekâ, dijital sağlık, akıllı tarım ve çevre teknolojileri gibi yükselen alanlarda uzmanlaşma fırsatı sunuyor.

DÖRT YILLIK YENİ AÇILAN LİSANS PROGRAMLARI

2024–2025 döneminde açılan ve özellikle sayısal ve teknoloji temelli öğrenciler tarafından ilgi gören bazı lisans bölümleri şöyle: Yapay Zekâ ve Makine Öğrenmesi, Veri Bilimi ve Analitiği, Doğa Koruma ve Biyoçeşitlilik Yönetimi, Hassas Tarım ve Tarımsal Robotlar, Yenilenebilir Enerji Sistemleri Mühendisliği, Dijital İletişim ve Yeni Medya Uygulamaları. Bu bölümler, teknolojiyle doğrudan temas eden, uygulamalı ve stratejik beceriler kazandırmayı amaçlayan programlar olarak öne çıkıyor.

İKİ YILLIK YENİ AÇILAN ÖN LİSANS PROGRAMLARI

Kısa sürede iş hayatına atılmak isteyenler için ön lisans (2 yıllık) düzeyde de birçok yenilikçi bölüm hayata geçirildi. Uygulamalı eğitim temelli bu programlar şu şekilde; Yapay Zekâ Operatörlüğü, Büyük Veri Analistliği, Otonom Sistemler Teknikerliği, Dijital Sağlık Sistemleri Teknikerliği, Tıbbi Veri İşleme Teknikerliği, Akıllı Sera Teknolojileri, Su ve Atık Yönetimi Teknikerliği, Hidrojen ve Enerji Depolama Teknikerliği, Yeşil ve Ekolojik Bina Teknikerliği, İnsansız Araç Teknikerliği. Bu programlar, sektörün nitelikli ara eleman ihtiyacını karşılamayı ve mezunların doğrudan istihdama katılabilmesini hedefliyor.

Yapay zekâ bölümü gibi alanlar, dijital altyapıların kurulması ve geliştirilmesinde rol oynayacak uzmanlara ihtiyaç duyuyor. Veri bilimi, büyük verinin analiz edilmesi ve karar süreçlerinde kullanılması açısından kritik bir alandır. Çevre teknolojileri ve yenilenebilir enerji odaklı programlar, sürdürülebilirlik politikalarıyla birebir uyumludur. Dijital sağlık ve tıbbi veri alanındaki bölümler ise, sağlık sistemlerinin dijitalleşmesine katkı sağlayacak insan kaynağını oluşturur.


Teknolojiye ve yazılıma merakı olan öğrenciler, sürdürülebilirlik, iklim değişikliği ve çevre konularında duyarlı bireyler, sağlık sektöründe modern sistemlerle çalışmak isteyenler, veri analitiği, yapay zekâ ve robotik sistemlerle ilgilenen adaylar bu bölümleri tercih edebilir. Bu bölümler, klasik meslek kalıplarını aşmak ve çağın ihtiyaçlarına doğrudan cevap verebilecek kariyer yolları arayan öğrenciler için özel olarak tasarlanmıştır.

YENİ BÖLÜMLERDE REKABET YOĞUN

2024 YKS verilerine göre, yeni açılan lisans programları arasında en yüksek ilgi, 31 kontenjana 7.426 tercihle siber güvenlik mühendisliğinde görüldü; bu, her kontenjan için 240 adayın yarıştığı anlamına geliyor. Geçen yıl ilk kez öğrenci alan ön lisans programlarında ise robotik ve yapay zekâ öne çıktı. 203 kontenjana 31.116 tercihle, her kontenjan için 154 aday yarıştı. Yeni bölümlerin yeni nesil meslekler için daha zengin programlar sunduğuna işaret eden Eğitim Uzmanı Salim Ünsal, "Bu bölümler, günümüz teknolojileri ve ihtiyaç analizleri dikkate alınarak açılıyor. Artık spesifik uzmanlık alanları öne çıkıyor. Batı'da bilgisayar mühendisliğinin 30 alt dalı var. Türkiye'de de benzer bir uzmanlaşma evrilmesi görüyorum. Hava aracı imalatı bölümü geçen yıl sadece 31 kontenjanla 1.068 tercih aldı. Otonom sistemler teknikerliği 130 kontenjana karşılık 10.133 tercih aldı. Siber güvenlik mühendisliği ise 31 kontenjan için 7.426 tercih gördü; yani her kontenjana 240 aday talip oldu. Bu, ciddi bir rekabeti gösteriyor. Geçen yıl siber güvenlik mühendisliği, robotik ve yapay zekâ, oyun geliştirme ve programlama, yapay zekâ ve makine öğrenmesi, robotik ve otonom sistemler mühendisliği, insansız araç teknikerliği gibi bölümler büyük ilgi gördü. Bu yıl açılacak programlarda, yapay zekânın tarım ve sağlık gibi sektörlerde kullanımını destekleyen bölümler dikkat çekiyor. Özellikle 2 yıllık programların hepsinin ilgi göreceğini düşünüyorum. Tarımla ilgili bölümlerden ziyade, dijital sağlık alanındaki bölümlerin daha çok tercih edileceğini öngörüyorum." diyor.

ŞİRKETLERİN EN SEVDİĞİ ÜNİVERSİTELER

Kariyer.net, işverenlerin en çok ilgi gösterdiği üniversite ve bölümleri açıkladı. Galatasaray, Sabancı, Türk Alman, Koç ve Boğaziçi üniversiteleri listenin üst sıralarında yer alırken; mühendislik ve enformatik bölümleri öne çıktı. Yılda ortalama 1,9 milyon kişinin yeni işine yerleşmesini sağlayan Kariyer.net, üniversite tercih döneminde de gençlere destek oluyor. Ücretsiz ve üyelik gerektirmeden herkesin erişebildiği Kariyer.net Üniversite Rehberi; üniversiteler, bölümler, meslekler ve maaşlar gibi farklı başlıklarda pek çok konuda detaylı bilgileri sunuyor. Bu bilgilerin yanı sıra "İşverenlerin Tercihi" analizi, mezunları en hızlı işe yerleşen üniversite ve bölümleri gösteriyor.

Türkiye'deki tüm üniversiteler ve bölümler hakkında detaylı bilgiler sunan Kariyer.net Üniversite Rehberi, gençlerin ihtiyaç duyduğu bilgilerin tamamını bir arada sunuyor. 10 bini aşkın meslek ve 579 bölüm arasından seçim yaparken veriye dayanan bilinçli kararlar alabilmeleri için kapsamlı içerikler sağlıyor. Ayrıca Tercih Motoru ile gençlerin tercih listesini kolayca hazırlamasına imkân tanıyor. Bununla beraber KYK Yurt Rehberi ile tüm şehirlerdeki KYK yurtları için merak edilen bilgilere ulaşmayı kolaylaştırıyor. Kariyer.net Üniversite Rehberi, sadece bölümler ile üniversiteler hakkında bilgi vermekle kalmıyor. İşverenlerin Tercihi (İşveren İlgi Endeksi sıralaması) analizi ile de şirketlerin hangi üniversite, hangi bölüm, hangi üniversite ve bölüm kombinasyonlarından mezun olan öğrencilere daha fazla ilgi gösterdiğini aktarıyor.

Kariyer.net'in analizine göre güncel olarak mezunları en hızlı işe yerleşen üniversiteler arasında zirvede Galatasaray Üniversitesi yer alıyor. Takip eden üniversiteler ise sırasıyla; Sabancı Üniversitesi, Türk Alman Üniversitesi, Koç Üniversitesi ve Boğaziçi Üniversitesi oldu. Bölüm kriterine bakıldığında ise ilk 5 şu şekilde sıralandı: İşletme (Almanca), Matematik Mühendisliği, Telekomünikasyon Mühendisliği, Enformatik (Almanca), İşletme Mühendisliği.

Üniversite ve bölüm bir arada analiz edildiğinde ise ilk sırada İstanbul Teknik Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği bulunuyor. İlk 10'da ağırlıklı olarak mühendislik bölümlerinin olması da dikkat çekti. Listenin tamamını incelemek isteyenler, Kariyer.net'in her yıl düzenli olarak güncellediği analize universiterehberi.net adresinden ulaşabiliyor.

Kariyer.net CEO'su Fatih Uysal, İşverenlerin Tercihi analizinin nasıl oluşturulduğuna dair şu bilgileri veriyor:

"Bu çalışmada Kariyer.net'te son 10 yılda yeni çalışanlarını arayan 475 bin işveren kullanıcısının 545 milyon hareketini inceledik. Daha sonra bu hareketleri adayların özgeçmişlerindeki bilgiler ile eşleştirerek anlamlandırmaya çalıştık. Mezunların, üniversite mezuniyetini takip eden ilk 2 yıl içerisinde işe girme hızlarını, işverenlerin hangi üniversite ya da bölüm mezunlarına daha sık ilgi gösterdiklerini belirledik."

TERCİH NEYE GÖRE YAPILMALI?

Bu dönemde hem verileri doğru okumak hem de kararları etkileyebilecek değişkenleri iyi analiz etmek büyük önem taşıyor. Final Eğitim Kurumları Rehberlik Koordinatörü Bora Serhat Çelik ise, tercih sürecinde sadece puan değil, öğrencinin ilgi alanları, kariyer hedefleri ve yaşam beklentilerinin bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiğini vurguluyor. Çelik, başarı sıralamasının puandan daha güvenilir bir gösterge olduğunu, mesleki yönelimin mutlaka dikkate alınması gerektiğini ve üniversitenin sosyal olanaklarının da seçim sürecine dâhil edilmesi gerektiğini belirtiyor. Ayrıca iki yıllık programların göz ardı edilmemesi, bilgi kirliliğine karşı dikkatli olunması ve öğrenci ile veli beklentilerinin çatışmaması için tercih sürecinde karşılıklı anlayışın esas alınması gerektiğinin altını çiziyor. Tercihlerin gelecek planlarıyla örtüşmesinin elzem olduğuna vurgu yapan Çelik, "Yükseköğretim yalnızca bir eğitim süresi değil; gelecekte hangi alanda çalışacağınızı, nasıl bir yaşam tarzı sürdüreceğinizi ve hangi becerilerle topluma katkı sunacağınızı da belirler. Bu nedenle tercih sürecine sadece hangi üniversite daha prestijli sorusuyla değil, 'ben kim olmak istiyorum?' sorusuyla başlamak gerekir. Uygun olmayan bir bölümde okumak, profesyonel hayat boyunca gerekecek olan heyecanın yitirilmesine neden olabilir. Kısacası, bu tercih dönemi yalnızca bir "okul seçimi" olarak değil, kariyer olasılıklarına açılan kapıyı seçmek olarak görülmelidir" diyor.

"PUANA DEĞİL, BAŞARI SIRALAMASINA GÖRE TERCİH YAPILMALI"

Puanın değişken olduğunu ve YKS tercihinde bir sıralamanın dikkate alınması gerektiğini belirten Çelik şu bilgileri paylaşıyor: "Örneğin tercih ekranlarında 2023'te 472 puanla, 2024'te ise 440 puanla öğrenci almış bir üniversite görülür. Oysa 2023'te de 2024'te de bu bölüme 38 binli başarı sıralamasındaki öğrenciler giriş yapmıştır. Elbette geçtiğimiz yılın sıralamaları ile bu yıl tercihlerden sonra oluşacak sıralama aynı olmayacaktır. Ancak tercih listesini oluştururken güvenebileceğimiz, bize öngörü sunan en tutarlı veri bu sıralamamalardır. Adaylar biliyordur ama bu satırları okuyacak velileri de bilmeli. Son 4 yılın yerleştirme sonuçları Yüksek Öğretim Kurumu'nun YÖK Atlas isimli veri tabanında yayınlanıyor. Hangi üniversitenin, hangi bölümünün hangi sıralamayla kontenjanlarını doldurduğu bu ekranlarda görülüyor. Öğrenciler asla 'Sıralamam yetmiyor ama puanım yetiyor' diye düşünüp, puana göre liste yapılmamalı. Biliyoruz gençler ve aileleri böyle stresli durumlarda duygularla 'belki olur' diyerek düşünüyor. Fakat isabetli karar vermeyi sağlayan en doğru veri başarı sıralamasıdır."

MESLEK SEÇİMİNDE BU UYARILARA DİKKAT!

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan 2024 Yükseköğretim İstihdam Göstergeleri, üniversite mezunlarının iş gücü piyasasındaki konumunu gözler önüne serdi. Verilere göre, yükseköğretim mezunlarının kayıtlı istihdam oranı 2024 yılında yüzde 75 oldu. Tıp bölümü lisans düzeyinde yüzde 96,4, polis meslek eğitimi ise ön lisans düzeyinde yüzde 92,3 ile istihdamda zirvede yer aldı. Bu tablo, sağlık ve kamu güvenliği gibi alanların hâlâ güçlü kariyer fırsatları sunduğunu gösteriyor. İstinye Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Yasemin Yücel Karasu, adayların meslek seçimi yaparken yapay zekâyı da gündemlerine almaları gerektiğinin altını çiziyor. Tekrarlayan ve rutin işlerin yapay zekâ ve otonom sistemler tarafından üstlenileceğini belirten Dr. Öğretim Üyesi Karasu, gelecekte öne çıkacak meslekleri de sıralıyor.

RUTİN MESLEKLER OTOMASYONA DEVREDİLİYOR

Dr. Karasu, "Kasiyerlik, tır şoförlüğü, muhasebecilik gibi tekrarlayan işler makinaya devroluyor. Buna karşılık tıp gibi insan dokunuşu gerektiren mesleklerde istihdam oranının yüzde 96'yı aşması, geleceğin güvenli kariyer alanlarının ipuçlarını veriyor" diyor.

TÜİK verilerine göre, lisans mezunlarının ortalama iş bulma süresi 14,4 ay, ön lisans mezunlarında ise 16 aya yükseldi. Ancak tıp, özel eğitim öğretmenliği ve eczacılık gibi bölümlerde bu süre 4-5 aya kadar düşüyor. Dr. Karasu, "Bu istatistikler, teknolojiyle insan faktörünü birleştiren mesleklerin daha hızlı iş bulduğunu ve sürdürülebilir kariyer sunduğunu gösteriyor. Analitik yetkinlikleri, duygusal yetkinliklerle harmanlayan alanlar öne çıkıyor" diye konuşuyor.

SAĞ BEYNİN BECERİLERİ ÖNE ÇIKACAK

"Elbette bir geçiş döneminden bahsetmek lazım, önümüzdeki 5 yıl içinde YZ eğitmenliği, Veri Bilimi Uzmanlığı, Veri Analistliği gibi alanlar da popüler olacak. Ancak analitik işler yapay zekâ tarafından yapılabilir hale geliyor. Yaratıcılık, empati ve adaptasyon gibi sağ beyin becerileri gelecekteki meslek seçimlerinde belirleyici olacak" diyen Dr. Karasu, gençlerin bu alanlara yatırım yapması gerektiğini belirtiyor. Karasu, "Tüm mesleklerde veri analitiği ve yapay zekâ desteği yaygınlaşacak. İleride tüm meslekler veri analitiği ve YZ destekli olarak yapılır hale gelecek. Yapay zekâ bilgisi istihdam oranlarında artış sağlayacaktır" diyor.

SABİT MESLEK ANLAYIŞI YERİNİ DEĞİŞİME AÇIK KARİYERE BIRAKIYOR

İş dünyasının artık diploma kadar, beceriye ve adaptasyon yeteneğine de değer verdiğinin altını çizen ManpowerGroup Türkiye Genel Müdürü Feyza Narlı, "Bu bağlamda bölümler arası etkileşim sağlayan, disiplinler üstü programlar önem kazanıyor. Örneğin, mühendislik okuyan bir öğrencinin aynı zamanda davranış bilimleri veya tasarım gibi alanlarda bilgi sahibi olması büyük avantaj yaratıyor. Veri okuryazarlığı, dijital araçlara hâkimiyet, algoritmik düşünme, yapay zekâya dair temel anlayış neredeyse tüm meslekler için ortak ihtiyaç haline geldi. Bu da bilgisayar mühendisliği, yazılım, veri bilimi ve yapay zekâ bölümlerini öne çıkarıyor. Ancak bu alanlar yalnızca teknolojiye değil, aynı zamanda probleme çözüm üretme yeteneğine, insan merkezli düşünmeye de dayanıyor" diyor. Bu nedenle psikoloji, sosyoloji ve tasarım odaklı bölümlerin de yüksek potansiyel taşıdığını vurgulayan Narlı şunları paylaşıyor: "İletişim, medya ve dijital içerik üretimi bölümleri, markaların değişen iletişim stratejileri doğrultusunda dönüşüm yaşıyor. Aynı şekilde sürdürülebilirlik ve çevre bilimleri, enerji mühendisliği gibi alanlar iklim krizinin etkisiyle yükselişe geçiyor. Yeni dünyada sabit meslek anlayışı yerini, değişime açık kariyer anlayışına bırakıyor. Bu da yaşam boyu öğrenme alışkanlığı olan bireyleri öne çıkarıyor.

SİGORTACILIK ARTIK SADECE POLİÇE DÜZENLEMEK DEĞİL

Aon'un Çalışan Eğilimleri Araştırması'na göre katılımcıların yüzde 38'i sahip oldukları beceri ve deneyimlerin ileride geçerliliğini koruyacağına dair güven duyuyor olsa da birçok tahmin işlerin yarısından fazlasının yapay zekâdan etkileneceğini öne sürüyor. Bu nedenle gençlerin bu dönüşümü iyi okuyup kendilerini bu alanlarda geliştirmelerinin büyük avantaj sağlayacağına değinen Aon Türkiye CHR'su Selen Özbek Kargın, "Sigorta sektöründe de dijital dönüşüm net şekilde hissediliyor. Risk mühendisliği, siber risk sigorta danışmanlığı, ESG (çevresel, sosyal ve yönetişim) ve sürdürülebilirlik danışmanlığı gibi dijital dünyaya uyum sağlayabilen çalışanlara olan ihtiyaç giderek artıyor. Sigortacılık artık sadece poliçe düzenlemek değil; veriyi anlamlandırmak, riskleri öngörmek ve müşteri deneyimini yükseltmek demek. Dolayısıyla, teknik bilgiye sahip, teknoloji ve finansı harmanlayabilen, sürekli öğrenmeye açık gençlerin önümüzdeki dönemde daha fazla öne çıkacağını düşünüyorum. Tüm bu gelişmeler, önümüzdeki dönemde veri analisti, siber risk uzmanı, iklim ve sürdürülebilirlik uzmanı ve yapay zekâ uzmanı gibi rollerin önem kazanacağını gösteriyor" diyor.

Prof. Dr. Sondan Durukanoğlu FEYİZ/ Kadir Has Üniversitesi Rektörü

"Bir öğrencinin yalnızca bir meslekle yetinmesi mümkün değil"

Mevcut sistemlerin işlevselliğini yitirdiği bu yeni çağda, işlevsel ve sürdürülebilir çözümler üretme kapasitesine sahip bireyler ön plana çıkacakDaha özgür ve yaşanabilir bir dünya inşa edebilmek için çok yönlü düşünebilen yeni nesil sosyal bilimcilere ve dönüşüme ayak uydurabilen hukukçulara duyulan ihtiyaç artıyor. Kadir Has Üniversitesi olarak bu ihtiyaca yanıt vermek amacıyla KHAS Eğitim Modeli'ni hayata geçirdik. Proje Tabanlı Eğitim ile bilgi aktarımının ötesine geçip, öğrencilerin gerçek dünya problemlerini çözerek öğrenmesini sağlıyoruz. Mühendislik, genetik, bilişim, ekonomi, iletişim ve hukuk alanlarındaki programlarımız bu vizyona uygun olarak disiplinler arası ve proje temelli bir eğitim sunuyor Yeni dünyada mezun olan bir öğrencinin yalnızca bir meslekle yetinmesi mümkün değil. Yapay zekâ mühendisliği, veri bilimi, nörobilim, biyoteknoloji uzmanlığı, dijital içerik stratejistliği, UX/UI tasarımı, teknoloji hukuku ve sürdürülebilirlik danışmanlığı gibi alanlar yükselişte. Kadir Has Üniversitesi olarak çift anadal ve yan dal programları ile öğrencilerimizin çok boyutlu uzmanlıklar geliştirmelerini destekliyoruz.

Prof. Dr. Burak Küntay/ Beykoz Üniversitesi Rektörü

"Büyük Veri Analistliği önlisans programı açtık"

Bilgisayar Mühendisliği, Yazılım Mühendisliği ve Dijital Oyun Tasarımı gibi lisans programlarımız, dijital dönüşümün merkezinde yer alıyor. Bu bölümlerde sadece teknik bilgi değil, aynı zamanda yapay zekâ temelli uygulamalar, algoritmik düşünme ve yaratıcı problem çözme gibi çağın gerektirdiği yetkinlikler de kazandırılıyor. Yakın zamanda açtığımız Büyük Veri Analistliği önlisans programı, veriye dayalı karar mekanizmalarının önem kazandığı günümüzde güçlü bir açılım sunuyor. Artık yalnızca teknoloji şirketleri değil; sağlık, finans, lojistik, kamu ve daha pek çok alan, karar alma süreçlerini veri temelli yürütüyor. Bu nedenle veriyi doğru analiz edebilen ve anlamlı bilgiye dönüştürebilen profesyonellere olan ihtiyaç her geçen gün artıyor. Aynı şekilde E-Ticaret ve Pazarlama programımız da dijital ekonomi ve yeni nesil ticaret modellerine uygun şekilde yapılandırılmış durumda. Beykoz Üniversitesi olarak, öğrencilerimizin sadece diploma değil, aynı zamanda anlamlı bir kariyer yolculuğu kazanmaları için çalışıyoruz.

Prof. Dr. İhsan SABUNCUOĞLU/ TED Üniversitesi Rektörü

"Mesele bir meslek seçmekten çok daha fazlası…"

Artık mesele, tek bir meslek seçmekten çok daha fazlası… Dünya Ekonomik Forumu ve benzeri kurumların da işaret ettiği gibi, önümüzdeki yıllarda mevcut işlerin önemli kısmı dönüşecek ve yeni işler ortaya çıkacak. Ancak bu dönüşümün temelinde, mesleklere göre uzmanlaşmaktan ziyade, hızla değişen şartlara uyum sağlayabilecek bir birey profilinin yetişmesi gerekliliği yatıyor. Burada öne çıkan temel yetkinlikler arasında analitik düşünme, yenilikçilik, problem çözme, eleştirel bakış açısı, yaratıcılık ve öğrenmeyi öğrenmek ilk sıralarda yer alıyor. Ayrıca, uyarlanabilirlik ve dayanıklılık (resilience), toplumsal sorunlara duyarlılık ve küresel bakış açısı da çok önemli hale geliyor. Sadece teknik bilgiyle yetinmek, bugünün ve yarının ihtiyaçlarına cevap vermeye yeterli olmayacak. Disiplinlerarası ve çeşitlilik içinde çalışabilmek, sürekli yeni beceri ve yetkinlikler edinecek şekilde hayat boyu öğrenmeye açık olmak kilit önemde. Üniversite artık sadece diploma veren bir kurum olmamalı. Öğrencilerimize, öğretme merkezli bir eğitimden çok, öğrenme ortamı sunmak zorundayız. Mekan ve zamandan bağımsız, dijital araçlarla desteklenen; deneyimsel, proje ve problem tabanlı; disiplinler arası ve kişiselleştirilmiş bir öğrenim süreci öne çıkmalı.

Prof. Dr. Erkan İbiş / İstinye Üniversitesi Rektörü

"Robot hukuku revaçta olacak"

Günümüzde, yapay zeka ve teknolojinin ilerlemesi ile hızla dönüşen dünya düzeninde bazı mesleklere olan toplumsal ihtiyacın giderek azalacağını öngörüyoruz. Ekonomik İş birliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) raporları, bugünkü işlerin bazılarının hızla otomasyona geçeceğini, işlerin bir kısmının otomasyona devredilmesiyle bu mesleklerde istihdamın azalacağını gösteriyor. OECD raporlarına göre veri analistliği, 3D yazıcı mühendisliği, ekoloji uzmanlığı, yapay zekâ uzmanlığı, internet ve ağ teknolojileri güvenlikçiliği, yazılım uzmanlığı gibi meslekler geleceğin meslekleri arasında. Giyilebilir teknoloji uzmanı, bulut hesaplama uzmanlığı, eğlence ve içerik üreticiliği, dijital yayıncılık, elektronik gazetecilik de gelecek vadeden mesleklerden. Gelecekte ise robot hukuku, şehir içi tarımı, akıllı bina teknisyenliği, zihin transfer uzmanlığı, yapay organ geliştiriciliği gibi mesleklerin revaçta olacağı düşünülüyor. Teknoloji tabanlı mesleklerin yanı sıra diş hekimliği, hemşirelik, diyetisyenlik, psikiyatristlik, fizik tedavi uzmanlığı, drone pilotluğu, mimarlık, e-spor oyunculuğu, sosyal medya uzmanlığı, aşçılık benzeri meslekler de gelecekte öne çıkacak.

Prof. Dr. M. Ege YAZGAN/ İstanbul Bilgi Üniversitesi Rektörü

"Bölümden çok yetkinlik önem taşıyor"

Gençlerin değişen dünyaya uyum sağlayabilmesinde, seçtikleri bölümlerden çok, üniversite eğitimi süresince kazandıkları yetkinlikler önem taşıyor. Teknolojinin gelişimine paralel olarak meslekler ve iş yapış biçimleri köklü biçimde değişiyor. Bu hızlı dönüşüm, bireylerin sahip olduğu mesleki becerilerin sürekli güncellenmesini ve yeni beceriler edinilmesini zorunlu kılıyor. Bu nedenle, hangi bölümü okurlarsa okusunlar, gençlerin eleştirel düşünme, yaratıcılık, çözüm üretme gibi yetkinlikler kazanmaları; uluslararası düzeyde rekabet edebilecek güçlü bir donanıma sahip olmaları; farklı disiplinlerle etkileşim kurabilmeleri ve teori kadar yaşamın içinden deneyimleri de içeren bir eğitim almaları büyük önem taşıyor. BİLGİ olarak öğrencilerimize böyle bir üniversite eğitimi sunmayı önceliğimiz olarak görüyoruz. Dijital dönüşümün itici gücü konumdaki sektör ve meslekler ile dünyanın daha yaşanabilir bir yer olmasına, sürdürülebilirliğe katkı sağlayan alanlar yükselişte. Yapay zekâ ve makine öğrenmesi, robotik, bulut bilişim, veri bilimi, siber güvenlik, yazılım geliştirme ile çevre ve yenilenebilir enerji alanındaki meslekler öne çıkıyor. Bu mesleklerin yükselişinde, yeni teknolojilerin kullanımının ve veri odaklı karar alma süreçlerinin yaygınlaşması, dijital güvenlik ihtiyacının artması, sürdürülebilirliğin ve "yeşil iş" alanlarının önem kazanması rol oynuyor. BİLGİ olarak biz de bu alanlardaki ihtiyaca yanıt vermek amacıyla bu yıl Yazılım Geliştirme ile Büyük Veri Analistliği programlarımızı açtık.

Prof. Dr. Nazife GÜNGÖR/ Üsküdar Üniversitesi Rektörü

"Ekolojik dengeyi koruyacak bölümlere odaklanılmalı"

Gelecek, hiç şüphesiz dijitalleşme ve yapay zekâ ekseninde şekilleniyor. 2025 Dünya Ekonomik Forumu verileri de bunu net bir şekilde ortaya koyuyor. Bu nedenle, üniversite adaylarının öncelik vermesi gereken alanların başında yapay zekâ odaklı mühendislikler geliyor. Yapay zekânın temel yakıtı veridir; bu yüzden Büyük Veri Uzmanlığı geleceğin yıldızı olacak. Buna bağlı olarak Yazılım Mühendisliği, Bilgisayar Mühendisliği ve dijital dünyanın güvenliğini sağlayan Siber Güvenlik gibi alanlar da kaçınılmaz olarak öne çıkıyor. Bu bölümler, yeni dünyanın altyapısını kuran, işleyişini sağlayan ve onu koruyan temel disiplinlerdir. Ancak tablo sadece bundan ibaret değil. Teknolojinin yarattığı çevre kirliliği, küresel ısınma gibi sorunlar, doğa dostu çözümlere olan ihtiyacı artırıyor. Bu da Ziraat Mühendisliği ve Gıda Mühendisliği gibi alanları yeniden son derece çekici ve önemli hale getiriyor. Yani gençler hem dijital geleceği inşa eden hem de dünyanın ekolojik dengesini koruyan bölümlere odaklanmalı. Artık lisans düzeyinde, Robotik ve Otonom Sistemler Mühendisliği, Siber Güvenlik Mühendisliği, Veri Bilimi ve Analitiği ile Yapay Zeka ve Makine Öğrenmesi gibi bölümler geleceğin standartları haline geliyor. Ayrıca, sektöre daha hızlı adım atmak isteyen gençler için 2 yıllık ön lisans programları da büyük fırsatlar sunuyor. Bunlar arasında Yapay Zeka Operatörlüğü, Otonom Sistemler Teknikerliği, Bulut Bilişim Operatörlüğü, Büyük Veri Analistliği ve İnsansız Araç Teknikerliği gibi son derece spesifik ve aranan alanlar bulunuyor.

Prof. Dr. Levent KANDİLLER/ Yaşar Üniversitesi Rektörü

"Yeni dünya çok boyutlu bir dönüşüm yaşıyor"

Dünya hızla değişirken, bu dönüşüme ayak uydurmak isteyen gençler için üniversite tercihi oldukça stratejik bir karar. Bu noktada, üniversitelerin öğrencilerini yalnızca bilgiyle değil; beceri ve deneyimle desteklemesi büyük önem taşıyor. Çağın gerekliliklerine yanıt verecek şekilde güçlü içeriklerle sürekli güncellenen müfredatlara sahip Yazılım Mühendisliği, Endüstri Mühendisliği, Yönetim Bilişim Sistemleri, Endüstriyel Tasarım, Ekonomi, Uluslararası Ticaret ve Finansman gibi bölümler ile Yapay Zekâ Mühendisliği Yüksek Lisans Programları tercih edilebilir. Büyük veriyi analiz etme, dijital finansı anlama ve kullanıcı deneyimi tasarlama gibi geleceği şekillendiren becerilere sahip olmak büyük önem taşıyacaktır. Yeni dünya; yapay zekâ, veri analitiği ve dijital ekonomiyle birlikte çok boyutlu bir dönüşüm yaşıyor. Bu değişim, iş dünyasında yeni mesleklerin doğmasına yol açıyor. Dijital dönüşümle birlikte öne çıkan meslekler arasında; Büyük Veri Uzmanlığı, FinTech Mühendisliği (Finansal Teknolojiler Uzmanlığı), Yapay Zekâ Geliştiriciliği, Dijital Tasarım Uzmanlığı, UX/UI Tasarımcılığı (Kullanıcı Deneyimi ve Arayüz Tasarımı), Yapay Zekâ Etik Uzmanlığı ve Metaverse Tasarımcılığı gibi meslek alanları yer alıyor. Bu alanlar, farklı disiplinleri bir araya getirebilen donanımlı bireyler gerektiriyor. Aynı şekilde Görsel İletişim Tasarımı bölümü de bu alanları tasarım anlamında destekleyen bir bölüm.

Tamer GÜNGÖR/ Koç Healthcare İnsan Kaynakları Direktörü

"Sağlıkta genetik ve biyoteknoloji ön planda"

Sağlık sektörü perspektifinden yaklaşmamız gerekirse, Genetik ve Biyoteknoloji, Sağlık Bilişimi, Dijital Sağlık Yönetimi, Yaşam Bilimleri gibi alanlar ön plana çıkıyor. Şu an sağlığın geleceği olarak tanımladığımız yapay zeka destekli tanı sistemleri, uzaktan hasta izleme uygulamaları ve kişiselleştirilmiş tedavi çözümleri bahsettiğim bu alanların gelişimiyle mümkün hale geliyor. Bizim özellikle sağlık alanında gözlemlediğimiz konu ise, sağlık verisinin doğru analiz edilmesi ve sürdürülebilir çözümler üretilebilmesi. Bu nedenle yazılım mühendisliği, yapay zeka, veri bilimi gibi teknolojik alanlar, sağlık başta olmak üzere tüm sektörlerde anahtar hale geldi. Dijitalleşmeyle birlikte Tıbbi Veri Analisti, Sağlık Bilişimi Uzmanı, Veri Tabanlı İnsan Kaynakları Uzmanı, Sağlık Teknolojileri Danışmanı, İklim Değişikliği Uzmanı gibi yeni roller öne çıkıyor.

Berivan HALİGÜR/ Index Grup Şirketleri İnsan Kaynakları Direktörü

"Disiplinler arası bir bakış açısı kazanılmalı"

Üniversite bölüm seçimi artık sadece bir "meslek" değil; aynı zamanda yetkinlik, adaptasyon ve değer üretme üzerinde yapılanmalı. Gençlerin çok yönlü yetkinlik kazandıran bölümlere yönelmesi, sadece teknik bilgi değil, "problem çözme, analitik düşünme, takım çalışması, gelişime açık olmak" gibi yetkinlikleri kazanabilecekleri bölümleri tercih etmesi mutlaka fark yaratmalarını sağlayacaktır. Günümüz dünyasında, teknoloji okuryazarlığı hayatın vazgeçilmez bir parçası. Veri okuryazarlığı, yapay zekâ farkındalığı gibi yetkinliklerini geliştirecekleri programlar/eğitimler akademik kariyerlerine mutlaka eşlik etmeli. Veri mühendisliği, endüstri mühendisliği ve yönetim bilişim sistemleri gibi bölümlerin; toplum bilimi, psikoloji ve işletme gibi alanlarla yan dal şeklinde birleştirilmesi, bireylerin disiplinler arası bir bakış açısı kazanarak geleceğin dünyasında önemli bir aktör olmalarına katkı sağlayacaktır.

Pelin İmre GÜRKAN/ Gülermak İcra Kurulu Üyesi ve İnsanlar Kaynakları Başkanı

"Ağırlıklı inşaat mühendisi alımı yapıyoruz"

Biz çalışmakta olduğumuz sektör ve global yapımız gereği İngilizce eğitim veren, İnşaat Mühendisliği Bölümü ağırlıklı işe alım yapıyoruz. Metro ve demiryolu projeleri çok disiplinli, karmaşık ve uzun soluklu projeler olduğu için işe alımı yapılacak adayların hem teknik hem de idari bakımdan alanında uzman olmalarını bekliyoruz. Ayrıca teknik pozisyonlarda çalışacak adaylarımızın özellikle tasarım ve planlama gibi alanlarda kullanılan teknik programlar konusunda yetkin olmalarını ve gelişmeleri takip etmelerini önemsemekteyiz. İnşaat Mühendisliği haricinde Jeoloji/Jeofizik Mühendisliği, Makine Mühendisliği, Elektrik-Elektronik Mühendisliği, Elektrik Mühendisliği, Harita Mühendisliği, Çevre Mühendisliği, Mimarlık, Maden Mühendisliği ve Endüstri Mühendisliği gibi bölümlerinden mezun adaylarımızı da proje ekiplerimize dahil ediyoruz. Bunlara ek olarak idari ve hukuki süreçleri yürütecek çalışma arkadaşlarımız genellikle Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri, İnsan Kaynakları Yönetimi, İşletme, İktisat, Uluslararası İlişkiler, Sosyal Bilimler, Kamu Yönetimi, Hukuk, Finans, Muhasebe ve Yönetim Bilişim Sistemleri gibi bölümlerden mezun kişilerden oluşuyor.

Ülgen Eryürek ASLAN/ Akçansa İnsan Kaynakları ve Kurumsal İletişim Genel Müdür Yardımcısı

"Sürdürülebilirliğe odaklananların başarı rolü artıyor"

Üniversite adaylarına tavsiyemiz, tek bir disipline odaklanmak yerine, farklı alanları birleştiren programlara yönelmeleridir. Yapay Zekâ ve Veri Mühendisliği, Enerji Sistemleri Mühendisliği, İleri Malzeme Bilimi, Yeşil teknoloji ve sürdürülebilirlik odaklı programlar öne çıkan alanlar arasında yer alıyor. Operasyonlarımızda görev almak üzere, farklı mühendislik dalları, iktisadi ve idari bilimler ile sosyal bilimler fakültelerinden mezun yeteneklerin başvurularını da değerlendiriyoruz. IT, dijital dönüşüm ve sürdürülebilirlik gibi stratejik odak alanlarımızda, fark yaratacak pek çok yenilikçi rol ve pozisyon ortaya çıkıyor. Yapay zekânın bu süreçte belirleyici bir rol oynadığını ve gençlerin kariyer tercihlerinde bu alanı giderek daha fazla önceliklendirdiğini gözlemliyoruz. Mühendislikteki yeni disiplinlerin yanı sıra, sürdürülebilirlik konusuna bütüncül bir yaklaşımla odaklanan ve bu alandaki kurumsal ihtiyaçları karşılayacak uzmanlıkların başarıdaki rolü artıyor.

Rasim EĞRİ/ SAS Türkiye ve Orta Asya Genel Müdürü

"Veri çağındayız"

Sadece diploma sahibi olmak yeterli değil. Öğrencilerin, müfredat dışında hangi yetkinlikleri kazanabileceklerine de odaklanmaları gerekiyor. Çünkü artık veri çağındayız; veri türleri ve miktarı her geçen gün katlanarak artıyor. Veriden anlamlı bilgi elde edebilmek, bireyler, şirketler ve kamu kurumları için başarının anahtarı hâline geliyor. Bu nedenle analitik düşünme becerisi ve veri okuryazarlığı kritik rol oynuyor. Ancak bu da yeterli değil. Yapay zekâ etiği ve uyumluluğu, etkili hikâye anlatıcılığı (storytelling) ve proje yönetimi gibi yetkinlikler de geleceğin dünyasında fark yaratacak. Disiplinler arası yaklaşımlar ise bilgiye ulaşma biçimimizi tamamen dönüştürecek. Yapay zekâyı sadece kullanan değil, onu doğru ve etik şekilde yönlendirebilen bireyler, bu yeni dünyanın en güçlü aktörleri olacak. SAS eğitim içerikleri, veri analitiği, yapay zekâ ve makine öğrenimi gibi konularda hem teknik hem de uygulamalı bilgi sunmakta; öğrencilere iş hayatında ihtiyaç duyacakları güncel yetkinlikleri kazandırmayı hedeflemektedir. Bu noktada, SAS olarak biz de üniversitelerle iş birlikleri geliştirerek ve genç yeteneklere yönelik kapsamlı eğitim programları sunarak bu dönüşüme katkı sağlıyoruz.

Aslı ORMAN/ Uğur Okulları Psikolojik Danışma ve Rehberlik Müdürü

"Öğrenme deneyimi tasarımı ön plana çıktı"

Eğitim sektörü olarak, disiplinler arası düşünebilen, öğrenmeyi teknolojiyle harmanlayabilen, öğrencinin bütünsel gelişimini önceleyen uzmanlara ihtiyaç duyuyoruz. Özellikle bilgisayar mühendisliği, yazılım geliştirme, eğitimde yapay zekâ uygulamaları, dijital medya tasarımı ve eğitim bilimleri gibi alanlardan mezun, dijital okuryazarlığı yüksek, iletişimi güçlü ve öğrenmeye açık profesyoneller, bu dönüşümün merkezinde yer alıyor. Gençleri yalnızca kazanca değil, yaşam doyumu yüksek kariyer yollarına yönlendirmek önceliğimizdir. Eğitim sektörü; teknoloji, veri ve insanı bir araya getiren yepyeni meslek profilleriyle yeniden şekilleniyor. Bugün artık yalnızca "öğreten" değil, aynı zamanda öğrenmeyi tasarlayan, sürdürülebilir motivasyon sağlayan ve öğrencinin duygusal-psikolojik refahını yöneten rollere ihtiyaç duyuluyor. Bu çerçevede eğitim sektöründe öne çıkan meslekler arasında öğrenme deneyimi tasarımcısı (Learning Experience Designer), öğrenme stratejileri danışmanı, psikolojik dayanıklılık koçu, eğitim teknolojileri danışmanı gibi hibrit ve vizyoner roller yer alıyor.

TERCİH DÖNEMİNDE ADAYLARA 7 TAVSİYE

Gelecekleri için önemli bir kararın eşiğinde bulunan üniversite adaylarının tercih döneminde heyecan, belirsizlik, umut, kaygı ve baskı gibi birçok farklı duygu yaşayabileceğini belirten İstanbul Atlas Üniversitesi'nden Uzman Klinik Psikolog Banu Dirice Karcı ise, bu dönemde doğru ve sağlıklı karar almanın önemine işaret etti. Karcı, adaylara bu dönem için 7 tavsiyede bulundu.

1. Duygusal Farkındalık ve Kabul: Tercih dönemi, belirsizliklerle dolu olduğu için kaygı, endişe, hatta bazen korku gibi çeşitli duyguları beraberinde getirebilir. Bu duyguların normal olduğunu kabul etmek ilk adımdır. Unutmayın bu süreci yaşayan herkes, benzer duyguları deneyimleyebilir. Önemli olan, bu duyguları bastırmak yerine onları fark etmek ve neden ortaya çıktıklarını anlamaya çalışmaktır.

2. Gerçekçi Hedefler Belirlenmeli: Mükemmel bir üniversite veya bölüm beklentisi içine girmek, sadece hayal kırıklığına yol açabilir. Her tercihin artıları ve eksileri olduğunu unutmayın. Gerçekçi hedefler belirlemek ve "en iyisi" yerine "sizin için en uygun olanı" aramaya odaklanmak, stresinizi önemli ölçüde azaltacaktır. Başarı sadece üniversiteye girmekle sınırlı değildir; önemli olan seçtiğiniz alanda mutlu ve başarılı olmaktır.

3. Bilinçli Karar Verme ve Araştırma: Tercih yaparken araştırma yapmak ve bilinçli kararlar vermek çok önemlidir. Sadece puanlara veya popülerliğe göre değil, kendi ilgi alanlarınıza, yeteneklerinize ve kariyer hedeflerinize uygun bölümleri araştırmalısınız. Üniversitelerin ders programlarını, kampüs olanaklarını, sosyal yaşamlarını ve mezuniyet sonrası kariyer imkanlarını inceleyin. Ne kadar çok bilgi sahibi olursanız, karar verme süreciniz o kadar sağlıklı olur.

4. Destek Sistemlerini Kullanma: Bu süreçte yalnız değilsiniz! Aileniz, arkadaşlarınız, öğretmenleriniz ve rehberlik danışmanlarınız size destek olmaya hazırdır. Duygularınızı ve endişelerinizi onlarla paylaşmaktan çekinmeyin. Onların deneyimlerinden ve fikirlerinden faydalanın. Bazen sadece konuşmak bile üzerinizdeki yükü hafifletebilir. Üniversitelerin tercih danışmanlığı hizmetlerinden de faydalanmayı düşünebilirsiniz.

5. Sosyal Medya ve Dış Etkenlerin Yönetimi: Sosyal medyada gördüğünüz "mükemmel" hayatlar veya başkalarının tercihleriyle ilgili yorumlar sizi olumsuz etkileyebilir. Unutmayın, herkesin hikayesi farklıdır. Dış etkenlerin üzerinizdeki baskısını en aza indirmeye çalışın.

6. Kendine Zaman Ayırma ve Hobilere Devam Etme: Tercih süreci ne kadar yoğun olursa olsun, kendinize dinlenmek ve rahatlamak için zaman ayırmayı unutmayın. Sevdiğiniz hobilerinize devam edin, spor yapın, doğa yürüyüşleri yapın veya arkadaşlarınızla vakit geçirin. Zihinsel olarak dinlenmek, daha net düşünmenizi ve daha sağlıklı kararlar vermenizi sağlayacaktır.

7. Profesyonel Yardım Almaktan Çekinmeme: Eğer tercih süreciyle başa çıkmakta zorlanıyor, yoğun kaygı veya depresyon belirtileri yaşıyorsanız, profesyonel yardım almaktan asla çekinmeyin. Bir psikolog veya psikiyatrist, bu süreçte size rehberlik edebilir ve duygusal dengeyi sağlamanıza yardımcı olabilir. Bu bir zayıflık belirtisi değil, aksine kendinize verdiğiniz değeri gösteren güçlü bir adımdır.

YENİ AÇILAN 17 BÖLÜM

1- Hassas Tarım ve Tarımsal Robotlar

2- Akıllı Sera Teknolojileri

3- Dijital Tarım Teknolojileri

4- Tarım Makineleri ve Teknolojileri

5- Dijital Sağlık Sistemleri Teknikerliği

6- TeleSağlık Teknikerliği

7- Tıbbi Veri İşleme Teknikerliği

8- Ofis Teknolojileri ve Veri Yönetimi

9- Doğa Koruma ve Biyoçeşitlilik Yönetimi

10- Yenilenebilir Enerji Teknikerliği

11- Su ve Atık Yönetimi Teknikerliği

12- Çevre Sağlığı ve Çevresel Risk Yönetimi Teknikerliği

13- Akıllı Altyapılar Teknikerliği

14- Çevresel Ölçüm ve İzleme Sistemleri Teknikerliği

15- Karbon Yönetimi Teknikerliği

16- Hidrojen ve Enerji Depolama Teknikerliği

17- Yeşil ve Ekolojik Bina Teknikerliği

Filiz ERGİN/ Norm Holding İnsan Kaynakları Direktörü

"Uygulama becerisi kazandıran bölümler önemli"

Norm Holding olarak; bağlantı elemanları, ticaret, sıcak dövme, kimya, kalıp ve talaşlı imalat, sac şekillendirme, eklemeli imalat, teknoloji, makine ve otomasyon, tarım ve gıda sektörlerinde faaliyet gösteriyoruz. Bu çeşitlilik, farklı disiplinlerden donanımlı genç yeteneklere olan ihtiyacımızı artırıyor. Dijitalleşme ve sürdürülebilir üretim anlayışının ön planda olduğu günümüzde, üniversite adaylarının teknik altyapı kadar uygulama becerisi ve analitik düşünme yetkinliği kazandıran bölümlere yönelmeleri büyük önem taşıyor. Bu kapsamda en çok ihtiyaç duyduğumuz bölümler; Makine Mühendisliği, Endüstri Mühendisliği, Malzeme ve Metalürji Mühendisliği, Mekatronik Mühendisliği ve İşletme gibi bölümlerden mezun olan öğrenciler diyebilirim. Ayrıca, meslek yüksekokullarının "Makine, CNC, Otomasyon, Kalite Kontrol ve Teknik Resim" programlarından mezun, uygulama becerisi yüksek teknik çalışanlar da üretim süreçlerimizde kritik rol oynuyor. Üretim ve dijital teknolojilerin entegre şekilde ilerlediği bir çağda, yeni nesil yetkinliklere sahip teknik uzmanlara ihtiyaç artıyor. Endüstriyel veri analizi, otomasyon sistemleri, enerji verimliliği gibi alanlar yeni mesleklerin önünü açıyor. Bu alanlar, üretim süreçlerinin verimliliğini artırmak, kaynakları daha etkin kullanmak ve teknolojiyi iş süreçlerine entegre etmek açısından stratejik öneme sahip. Ayrıca; CNC operatörleri, otomasyon teknikerleri ve kalite kontrol teknisyenleri gibi uygulama becerisi yüksek teknik pozisyonlar, mesleki eğitim altyapısının üretim sektöründeki önemini sürdürmesini sağlıyor.

Ali EŞELİOĞLU/ CoinTR CEO'su

"Regülasyonlara hakim hukukçular bizim için kritik"

Dijital dönüşümün hız kazandığı, yapay zeka ve blok zinciri teknolojilerinin yaygınlaştığı bu dönemde, üniversite adaylarının bilgisayar mühendisliği, yazılım mühendisliği, yapay zeka mühendisliği ve veri bilimi gibi bölümlere yönelmeleri büyük önem taşıyor. Bununla birlikte finans, ekonomi, hukuk ve işletme gibi alanlarda blok zinciri ekosistemini anlayabilecek mezunlara da ihtiyaç duyuluyor. CoinTR, teknoloji tabanlı finansal bir platform. En çok yazılım geliştirme, siber güvenlik, veri analitiği ve kullanıcı deneyimi tasarımı gibi alanlarda yetkinliğe sahip profesyonellere ihtiyaç duyuyoruz. Ayrıca kripto varlık regülasyonlarına hakim hukukçular, risk yönetimi ve uyum uzmanları da kritik rol oynuyor. Teknik bilgiyle stratejik düşünme yeteneğini birleştiren, girişimci ruhlu ve dijital becerilere sahip adaylar bizim için öncelikli. Blok zinciri geliştiriciliği, akıllı kontrat mühendisliği, dijital varlık uyum uzmanlığı ve Web3 ürün yöneticiliği gibi meslekler, sektörümüzde öne çıkan yeni alanlardır. Bu roller hem teknik bilgi hem de finansal ve hukuki yetkinlik gerektiriyor.

Dr. Özlen Çetin EGE/ TDC Eğitim ve Danışmanlık Kurucusu

"Geleceğe duyarlı meslek seçilmeli"

Yapay Zeka Mühendisliği, Bilgisayar Bilimleri, Biyoteknoloji ve Genetik Mühendisliği, Siber Güvenlik, Veri Bilimi ve Büyük Veri Analitiği, Yenilenebilir Enerji Mühendisliği, Robotik ve Mekatronik Mühendisliği, Uzay ve Astronomi Bilimleri ile Matematik Mühendisliği gibi sayısal ağırlıklı bölümler, güncel araştırmalarda geleceğin meslekleri olarak öne çıkıyor. Bir İK Yönetim uzmanı olarak bu bölümleri bu nedenle öneriyorum. Ayrıca meslek seçimi yaparken dikkat edecekleri 3 ana nokta; karakterimize uyumlu, ilgi alanlarımızla kesişen ve geleceğe duyarlı meslek seçimidir. Dünya Ekonomik Forum'un (WEF) İşlerin Geleceği ve Deloitte'in 2025 Küresel İnsan Sermayesi Trendleri raporlarına bakıldığında, tarım işçileri, kuryeler, kamyon şoförleri ve inşaat işçileri gibi rollerin mutlak iş artışını yakalayacağı vurgulanıyor. Hemşireler ve eğitim alanındaki profesyonellerin sunduğu eğitim ve bakım hizmetlerinde büyük bir artış görüleceği belirtiliyor. Bence eğitim konusunda önemli sorulardan birisi, "Herkes üniversite mezunu olmalı mı?" sorusudur. 4 yıllık üniversiteye giremeyecek YKS öğrencileri asla morallerini bozmasınlar. Meslek yüksek okulları olarak, hemşirelik, hasta hizmetleri, sağlık, pazarlama, dış ticaret gibi bölümleri şiddetle öneririm

Nilay ARSLAN/ UpLife Academy Kurucusu

"Teknoloji odaklı hukukçulara ihtiyaç var"


Eskiden standart bir işletme ya da iktisat diploması birçok kapıyı açıyordu. Bugünse bu bölümler tamamen yeniden tasarlanmış, çok daha modern içeriklerle sunuluyor. Örneğin dijital pazarlama artık kendi başına bir disiplin. İşletme ya da pazarlama okumanın tek başına yeterli olmadığı, teknolojiyi ve veriyi anlamadan bu alanlarda ilerlemenin zorlaştığı bir dönemdeyiz. Aynı şekilde yazılım mühendisliği de artık klasik anlamda tek başına tercih edilmiyor. "Yazılımcı olmak" kavramı farklı alanlara bölünmüş durumda. Yapay zeka, veri bilimi ya da siber güvenlik gibi spesifik alanlara odaklanan programlar öğrencileri daha hızlı geleceğe hazırlıyor. Biz de öğrencilere mühendislik unvanını alabilecekleri, ancak global ölçekte geçerliliği olan programlara yönelmelerini öneriyoruz. Bunların dışında tasarım alanı da büyük bir dönüşüm yaşıyor. Artık sadece endüstriyel tasarım değil, "lüks ürün tasarımı" ya da "sürdürülebilir tasarım" gibi niş programlar öne çıkıyor. Fransa'da ya da İtalya'da bu alanlara odaklanan okullar öne çıkıyor. Eğitim alacakları alanları seçerken öğrencilerin sadece bölüme değil, kendi yeteneklerine ve hayat beklentilerine uygun şekilde seçilmiş, geleceğin mesleklerine dayalı bu yeni programları araştırması ve keşfetmesi çok değerli. Geleceğin mesleklerini konuşurken en büyük başlıklardan biri sürdürülebilirlik. Geri dönüşüm, karbon ayak izinin hesaplanması, çevresel veri analizi gibi alanlar artık tek başına bir uzmanlık. Bunun yanında hukuk da dönüşüyor. Yapay zeka ve dijitalleşme ile birlikte ortaya çıkan yeni hukuki düzenlemeleri anlayan teknoloji odaklı hukukçulara ciddi ihtiyaç var.

Yasin ÇÖREKCİ/ Sinoz CEO'su

"Kozmetik ürün geliştirme uzmanlığı önem kazanacak"

Sinoz Kozmetik olarak, hem e-ticaret faaliyetlerimiz hem de üretim süreçlerimiz açısından yeni nesil yetkinliklere sahip profesyonellere ihtiyaç duyuyoruz. Bunların yanı sıra yapay zekada uzman personeller, biyokimya, yazılım ve veri bilimi alanlarında personellere ihtiyaç duyabiliyoruz. Kozmetik sektörü sürekli gelişiyor ve bu gelişim birçok yeni meslek alanını da beraberinde getiriyor. Önem kazanacağını düşündüğümüz yeni meslek alanları ise kozmetik ürün geliştirme uzmanı, Yapay Zeka, Endüstriyel Tasarımcı, E-ticaret Yazılım Geliştiricisi / UI-UX Tasarımcısı, Veri Analisti ve Sürdürülebilirlik Uzmanı diyebiliriz. Özetle bizim gibi markalar için hem üretimde hem dijital tarafta hem de marka ve ürün pazarlamasında görev alacak personeller arıyoruz. Üniversite adaylarının bu alanlarda kendilerini geliştirmesi, yalnızca kendi kariyerleri için değil, Türkiye'nin kozmetik sektöründe global rekabet gücünü artırmak açısından da kritik önemdedir.

Jilda BAL/ Gilda&Partners Consulting Kurucusu

"Uzay artık bilim kurgu değil"

TÜİK'in 2024 istihdam göstergelerine baktığımızda, pilotaj, uzay mühendisliği, bilgisayar mühendisliği, yazılım mühendisliği, matematik mühendisliği gibi STEM temelli bölümlerin mezun gelirlerinin "çok yüksek" grupta yer aldığını görüyoruz. Bu tablo, teknolojinin kesişim noktalarındaki mesleklerin önümüzdeki yıllarda da güçlü talep göreceğinin bir göstergesi. Özellikle uzay ve yapay zeka birleşimi artık bilim kurgu değil, yakın gelecek ve hatta mevcudumuz. Uzay teknolojileri alanında yapılan yatırımlar ve uzay üssü planları, bu alanlarda yetişmiş mühendislere olan ihtiyacı tüm dünyada hızla artırıyor. Benzer şekilde yapay zeka mühendisliği ve veri bilimi artık birçok üniversitede (Bahçeşehir, Sabancı, İTÜ, Hacettepe, Yıldız Teknik, Koç, Bilkent, Boğaziçi gibi) lisans ya da yan dal olarak açılmış durumda. Bu bölümler teknoloji sektörüyle sınırlı kalmadan, finans, sağlık, lojistik gibi her sektöre doğrudan katkı sağlıyor. Siber güvenlik ise hızla büyüyen diğer bir alan. Precedence araştırma şirketinin Temmuz'da yayınladığı raporun verilerine göre global ölçekte, siber güvenlik pazarı 2024'te 268.13 milyar USD olarak hesaplanırken, 2025'te tahmini toplam 301.9 milyar USD'ye çıkacağı öngörülüyor. Bu da yıllık yüzde 12.6'lık artışla önemli bir büyüme trendini ortaya çıkarıyor.

Gamze İZGİ/ Aposto.biz Kurucu Ortağı

"Sadece teknolojiye odaklanmak çözüm değil"

Bugün üniversite sınavına giren gençler, mezun olduklarında bambaşka bir dünyayla karşılaşacak. Bu hızlı dönüşümde ayakta kalmak için sadece "iyi bir bölüm" okumak yetmiyor; değişen dünyaya uyum sağlayacak esneklik ve beceriler gerekiyor. Peki yeni dünyaya uyum sağlamak için hangi bölümler öne çıkıyor? WEF (World Economic Forum) 2025 raporuna göre Fintech mühendisliği, büyük veri uzmanlığı, yapay zekâ ve siber güvenlik gibi alanlar ilk 5'te yer alıyor. Bu da demek oluyor ki Bilgisayar Mühendisliği, Yazılım, Veri Bilimi, Yapay Zekâ Mühendisliği, hatta Finans ve Yönetim Bilişim Sistemleri gibi disiplinler, geleceğe yatırım yapmak isteyenler için altın değerinde. Ama sadece teknolojiye odaklanmak da çözüm değil. Yeşil dönüşüm, sürdürülebilirlik, yaşlanan nüfus ve küresel krizler nedeniyle çevre mühendisliği, sürdürülebilir sistemler, sağlık teknolojileri gibi alanlar da önem kazanıyor. Hangi ülkede yaşadığınıza göre bu tablo biraz değişebiliyor. Örneğin gelişmiş ülkelerde dijital beceriler ön plandayken, gelişmekte olan ülkelerde enerji, tarım ve bakım hizmetleri daha fazla öne çıkıyor.

Gözde Avcıoğlu AVDEL/ Aposto.biz Kurucu Ortağı

"Asıl mesele bölümün kazandıracağı yetenektir"

Yeni dünyanın meslekleri kulağa neredeyse bilim kurgu gibi geliyor ama bunların birçoğu artık gerçek: Prompt mühendisi, yapay zekâ etik uzmanı, blockchain hukukçusu, iklim teknolojisi danışmanı, sanal evren tasarımcısı, karbonsuz ulaşım mühendisi… Bunlar yalnızca birkaç örnek. WEF 2025 verilerine göre en hızlı büyüyecek alanlar arasında Fintech mühendisliği, büyük veri analistleri, yapay zekâ eğitmenleri, dijital dönüşüm uzmanları ve sürdürülebilirlik yöneticileri var. Örneğin, yapay zekâyı eğitmek için yeni nesil veri tasarımcılarına, algoritma denetçilerine ihtiyaç duyuluyor. Aynı zamanda yeşil ekonomiye geçişle birlikte karbon piyasası danışmanlığı, yenilenebilir enerji sistem mühendisliği ve çevresel etki analistliği gibi roller de hızla doğuyor. Artık hangi diplomaya sahip olduğunuzdan ziyade, hangi yetkinlikleri geliştirdiğiniz önem taşıyor. Analitik düşünme, dijital okuryazarlık, problem çözme, uyum sağlama ve yaratıcı düşünme gibi beceriler, neredeyse tüm yeni iş alanlarının temelini oluşturuyor. İş dünyası da bu dönüşüme uyum sağlıyor; özellikle teknoloji ve finans sektörlerinde skill-based hiring (beceri odaklı işe alım) hızla yaygınlaşıyor. Yani bir bölümü bitirmiş olmanız tek başına yeterli değil; o bölüm size geleceğin dünyasında fark yaratacak hangi yetenekleri kazandırdı, asıl mesele bu.

Volkan DUMAN/ vMind CEO'su

"Kendinizi sadece bir meslekle sınırlamayın"

Yapay zekâ mühendisliği, veri bilimi, bulut teknolojileri, siber güvenlik, yazılım geliştirme, dağıtık sistemler ve DevOps gibi alanlar hızla büyüyor. Bu teknik temelin üzerine, etik, hukuk, sürdürülebilirlik, kullanıcı deneyimi (UX) ve psikoloji gibi alanlardan bilgi ekleyebilen gençler, çok daha değerli ve fark yaratan profesyoneller hâline geliyor. Çünkü teknolojiyi geliştirmek kadar, onu güvenli, adil ve verimli bir şekilde yönlendirmek de bir sorumluluk. AI ürün yöneticisi, bulut mimarı, veri platform mühendisi, FinOps uzmanı, OT/Cloud güvenliği uzmanı, dezenformasyon analisti, dijital ikiz tasarımcısı, biyomedikal veri mühendisi, enerji verimli bilişim mühendisi ve sürdürülebilirlik veri analisti… Bunlar sadece birkaç örnek ama hepsi bir ortak noktaya sahip: Veriyle düşünüyor, teknolojiyle üretiyor, insan için çalışıyor. Gençlere mesajım; Kendinizi sadece bir meslekle sınırlamayın. Öğrenmeyi bir alışkanlık, merakı bir rehber, sorumluluğu ise bir pusula olarak görün. Bugün kariyer basamaklarını çıkan değil, geleceği şekillendiren teknoloji liderlerine ihtiyacımız var. Ve bu liderler sizler olabilirsiniz.

Tuna DAĞLI/ Koç Üniversitesi Kariyer Gelişim Merkezi Direktörü

"Öğrencilerimizin yüzde 39'u çift diploma ile mezun oldu"

WEF raporuna göre, bireylerin hangi bölümde eğitim aldıklarından bağımsız olarak; yaratıcı ve analitik düşünme, dayanıklılık, çeviklik, merak, çevresel sorumluluk ve liderlik gibi beceriler, gelecekteki başarılarının temel belirleyicileri olacak. Koç Üniversitesi olarak bizler de bu dönüşümün bilinciyle hareket ediyor; öğrencilerimizin hem ilgi alanları doğrultusunda derinleşmelerini sağlayacak akademik uzmanlaşma (track) programlarımızı genişletiyor, hem de onları çok disiplinli düşünmeye teşvik eden çift anadal (ÇAP) ve yandal programlarımızı sunuyoruz. 2024-2025 akademik yılı lisans mezunlarımızın yüzde 39'u çift diploma ile mezun olmuştur. Öğrencilerimiz, üniversitemizdeki ilk yıllarından itibaren çekirdek programımız, akademik ve yaşam becerileri derslerimiz, kültür-sanat ve spor faaliyetlerimiz, aktif öğrenci kulüplerimiz ve Kariyer Gelişim Merkezimizin sunduğu desteklerle yalnızca akademik değil; kişisel, sosyal ve profesyonel becerilerini de geliştirme fırsatı bulmaktadır. Geleceğin dünyasında başarılı bireyler yetiştirmek, ancak bu bütüncül ve vizyoner yaklaşımla mümkün olacaktır.

Nursel Ölmez ATEŞ/ Borusan Holding İnsan, İletişim ve Sürdürülebilirlik Grup Başkanı

"Türkiye'de 3 ,1 milyon yeni iş ortaya çıkacak"

McKinsey'nin Türkiye özelinde yaptığı analiz, dijitalleşme ve otomasyonun önümüzdeki on yılda 3,1 milyon net yeni iş yaratma potansiyeline sahip olduğunu gösteriyor. Bu veriler, teknoloji odaklı mesleklerin artık bir seçenek değil, bir gereklilik haline geldiğini açıkça ortaya koyuyor. Ancak burada asıl önemli olan, sadece hangi mesleklerin popüler olacağı değil, aynı zamanda bu mesleklerin insan ve toplum odaklı bir şekilde nasıl şekilleneceğidir. Geleceğin dünyasında yalnızca teknik bilgi yeterli olmayacak; problem çözme, yaratıcılık, eleştirel düşünme ve duygusal zekâ gibi insani yetkinlikler de en az teknoloji kadar değerli olacak. İş hayatımızdan günlük yaşamımıza kadar her alanda derin izler bırakan bu teknolojik devrim heyecan verici fırsatlar sunarken endişeleri de beraberinde getiriyor. İşin özü üniversite adaylarının seçim yaparken yalnızca bugünün değil, geleceğin ihtiyaçlarını da göz önünde bulundurması gerekiyor. Yapay zekâ, otomasyon, teknoloji, sürdürülebilirlik ve insan odaklı meslekler, bu yeni dünyada başarıya ulaşmanın anahtarı olacak.

Bahattin AYDIN/ LC Waikiki İnsan Kaynakları Genel Müdürü

"Tercihler artık yolun sonu değil, başlangıcı"

Geleceğin dünyasında başarı, yalnızca meslek seçmekle değil nasıl düşüneceğini, neye değer vereceğini bilmekle mümkün. Yapay zekâ mühendisliği, veri bilimi, sürdürülebilir tasarım, dijital pazarlama, UX/UI gibi bölümler öne çıkarken esas farkı yaratacak olan şey, bölüm değil birey. Gençlerin yalnızca işe girmek değil, anlamlı bir katkı sağlamak istediği bir dönemdeyiz. Bu nedenle adayların kendilerine şunu sormalarını öneriyorum: Bu üniversite bana sadece bilgi mi veriyor, yoksa dünyaya katkı sağlamak için bir alan da açıyor mu? Tercihler artık yolun sonu değil, başlangıcı. Değişen dünyada belirsizlikle ilerleyebilen, dönüşüme açık bireyler fark yaratacak. LC Waikiki olarak 55 binin üzerinde çalışanımızla çok farklı disiplinlerden yeteneklere ihtiyaç duyuyoruz. Dijitalleşme ve globalleşme vizyonumuz doğrultusunda bilgisayar ve endüstri mühendisliği, yönetim bilişim sistemleri, istatistik, moda tasarımı, lojistik, işletme gibi bölümlerden mezunlara daha sık ulaşıyoruz.

Oktay CÖMERT/ Nestlé Türkiye CHRO'su

"Önemli olan öğrenmeye açık olmak"

Her alandan farklı yeteneğe kapımız açık. Teknolojik yetkinlik kadar, insan davranışlarını anlamanın ve yönlendirmenin de stratejik öneme sahip olduğuna inanıyor; organizasyonel değerleri, somut davranışlara indirgeyerek çalışan deneyimini dönüştüren profesyonellere ihtiyaç duyuyoruz. İster veri analisti olun, ister sürdürülebilirlik uzmanı, esas olan öğrenmeye ve kendini geliştirmeye açık olmak, farklı ekiplerle etkin çalışabilmek. Bu yüzden gençlerin kendi yeteneklerini ve ilgi alanlarını keşfetmelerinin, farklı beceriler edinerek çok yönlü bir profil oluşturmalarının değerli olduğuna inanıyoruz. Bizim için asıl önemli olan kişinin hangi bölümden mezun olduğundan çok, kendini nasıl geliştirdiği, öğrenmeye ne kadar açık olduğu ve değişen dünyaya nasıl uyum sağladığı. Üniversite ve bölüm fark etmeksizin, analitik düşünme, teknolojiye hızlı uyum sağlama, etkili iletişim, problem çözme becerisi, inisiyatif alma ve yabancı dil gibi yetkinlikleri kazanmak ve sürekli geliştirmek son derece önemli.

Dr. Seda Çelik TEKER/ İstanbul Erkek Liseliler Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı

"Gelecekte etik beceriler de gerekecek"

OECD'nin 2024 tarihli "Future of Education and Skills" raporuna göre, günümüzde 80 milyon üzeri iş hacmi yok olurken 170 milyonluk iş hacmi ortaya çıkacak. World Bank'ın "Future Jobs and Skills" analizinde de vurgulandığı üzere, gelecekte öne çıkacak işler sadece teknolojik değil; aynı zamanda sosyal, çevresel ve etik beceriler de gerektirecek. Gelecekte bireylerin yalnızca teknik becerileri değil, problem çözme, yaratıcılık, iş birliği ve etik farkındalık gibi "insan odaklı becerileri" de geliştirmesi gerekecek. Üniversite adaylarının, teknolojiyle iç içe ama insan merkezli bölümlere yönelmesi hem kendi kariyerleri hem de dünyanın ihtiyaçları için kritik önem taşıyor. Gelecekte adını daha sık duyacağımız mesleklerden bazıları; Yapay Zekâ Etik Uzmanı, Veri Gizliliği Danışmanı, İklim Teknolojisi Mühendisi, İnsan-Makine Etkileşimi Uzmanı olacaktır.

Prof. Dr. Ömer ÇETİN/ İstanbul Rumeli Üniversitesi Rektör Yardımcısı

"Sağlık günümüzde kritik bir alan"

Artık üniversiteler sadece meslek kazandıran kurumlar olmanın ötesinde, bireylere değişime liderlik etme yetkinliği kazandıran, onları geleceği inşa edecek bireyler olarak yetiştiren merkezler hâline geliyor. Bu nedenle, üniversitemizde yer alan Bilgisayar Bilimleri Bölümü, çağın gerektirdiği temel bilişim yetkinliklerini kazandırmakla kalmıyor; aynı zamanda öğrencilerimize sistem analizi, yazılım geliştirme, veri tabanı yönetimi ve bilgisayar ağları gibi alanlarda kapsamlı bir eğitim sunuyor. Etik sorumluluk, sürdürülebilir teknoloji yaklaşımı ve takım çalışması gibi günümüz iş dünyasının olmazsa olmaz becerileri de bu eğitimin ayrılmaz bir parçası olarak öğrencilere kazandırılıyor. Günümüz dünyasında bir diğer kritik alan ise sağlıktır. Pandemiler, kronik hastalıkların artışı ve yaşlanan nüfus gibi küresel gelişmeler, sağlık sektörünü hem stratejik hem de insani açıdan ön plana çıkarıyor. İstanbul Rumeli Üniversitesi olarak, Hemşirelik, Fizyoterapi ve Rehabilitasyon, Ameliyathane Hizmetleri, Anestezi ve İlk ve Acil Yardım gibi bölümlerimizde, uygulama ağırlıklı ve etik temelli bir eğitim modeli sunuyoruz.

İpek BAYLAV/ Edenred Türkiye CHRO'su

"Dijital ödeme uzmanları kritik hale geldi"

Yemek kartı sektöründe hizmet veren Edenred Türkiye olarak özellikle şu üç ana alanda deneyimli profesyonellere ihtiyaç duyuyoruz: Teknoloji alanında, ödeme sistemleri ve dijital çözümler konusunda uzmanlaşmış mühendisler; Ürün Geliştirme süreçlerinde, müşteri ihtiyaçlarını teknolojiye dönüştürebilen ürün yöneticileri ve Satış & İş Geliştirme alanında, B2B satış deneyimi olan, kurumsal müşteri ilişkileri yönetiminde uzman profesyoneller. Tabii ki bu pozisyonlar için sektörel deneyim ve uzmanlık şart; çünkü ödeme çözümleri alanı oldukça spesifik bir alan. Ödeme sistemleri ve dijital çözümler sektöründe ortaya çıkan yeni roller oldukça heyecan verici. Dijital Ödeme Uzmanı pozisyonları, fintech ekosistemin büyümesiyle birlikte kritik hale geldi. Müşteri Deneyimi (CX) Uzmanları, dijital dönüşümle birlikte müşteri yolculuğunu tasarlama konusunda vazgeçilmez oldular. Siber Güvenlik Uzmanları ise ödeme sistemlerinin güvenliği açısından sektörümüzde vazgeçilmez konumda. Ayrıca Sürdürülebilirlik ve ESG Uzmanları, kurumsal sürdürülebilirlik hedeflerinin önem kazanmasıyla birlikte yeni nesil roller olarak öne çıkıyor.

BİZE ULAŞIN