14 yarışma için gözler Enerji Bakanlığı’nda

Türkiye’nin 38 bin MW’ı aşan güneş ve rüzgar kurulu gücü, 2035’e kadar 120 bin MW’a çıkartılacak. YEKA yarışmaları, Türkiye’nin enerji dönüşümünü ve enerji sanayini destekleyecek. Asgari yerli katkı oranlarının artırıldığı 2025 yılı yarışmaları için başvurular, 8 YEKA GES için 18 Kasım’da alındı. 6 YEKA RES için ise 2 Aralık’ta toplanacak.
24.11.2025 12:25 GÜNCELLEME : 24.11.2025 12:25

HÜLYA GENÇ SERTKAYA / Rüzgar ve güneş kurulu gücünü 38 bin megavatın (MW) üzerine çıkartarak 29 Keban Barajı'na eşdeğer kapasiteyi devreye alan Türkiye, yenilenebilir enerji kurulu gücü ile Avrupa'da 5'inci, dünya genelinde ise 9'uncu sırada yer alıyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar'ın açıklamalarına göre, son bir yılda devreye alınan yaklaşık 7 bin MW'lık kapasitesiyle Türkiye'nin kurulu gücü 121 bin 418 MW'a ulaştı. Devreye alınan yeni kapasitenin tamamına yakınını yenilenebilir enerji kaynaklı yatırımlar oluşturdu. Bu yıl yalnızca rüzgar ve güneşten elde edilen elektrik, sanayi tüketiminin yaklaşık yüzde 75'ini karşılayacak seviyeye geldi. Yenilenebilir enerjinin toplam kurulu güç içindeki payı yüzde 62'ye, yerli kaynakların oranı ise yüzde 71'e yükseldi. 2025'in ilk 9 ayında yenilenebilir enerjiden üretilen 125 milyar kWh (kilovatsaat) elektrikle, yaklaşık 11 milyar dolar tutarında doğal gaz ithalatı ikame edildi. Ayrıca, istikrarlı bir enerji dönüşümü için yerlileştirme politikaları ile enerji sanayinin kapasitesinin güçlendirilmesine odaklanıldı. Bu kapsamda güneş panellerinde yüzde 91, rüzgar türbinlerinde yüzde 65 yerlilik oranı yakalanırken, yenilenebilir enerji ekipman imalatında faaliyet gösteren 500 imalatçı firmayla 50 bin kişiye doğrudan yeşil istihdam sağlandı. Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonu'nda yaptığı bütçe sunumunda, yenilenebilir enerji yatırımlarına ilişkin de açıklamalarda bulunan Bakan Bayraktar, artan enerji talebinin karşılanması noktasında yenilenebilir enerjinin payını artırmak için toplam 80 milyar dolarlık yatırım hedeflediklerine işaret ederek, Yenilenebilir Enerji 2035 Yol Haritası çerçevesinde rüzgar ve güneş kurulu gücünü üç katına yükselterek 120 bin MW'a çıkaracaklarını hatırlattı. Bu hedefe ulaşmak için 2035 yılına kadar her yıl en az 2 bin MW'lık Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) yarışmalarına devam edeceklerini söyledi. Bilindiği üzere, 2024 yılına yönelik 2.000 MW'lık YEKA yarışmaları bu yılın başında gerçekleştirilirken, asgari yerli katkı oranlarının artırıldığı, başvuru takviminin açıklandığı 2025 yılı güneş enerjisi santralleri (GES) ve YEKA rüzgar enerjisi santralleri (RES) yarışmalarının yapılacağı tarihin Bakanlık tarafından önümüzdeki günlerde açıklanması bekleniyor.

Sektör temsilcileri, Türkiye'nin rüzgarı ve güneşi için YEKA ve bağlantı kapasitesinin tahsisi yarışmaları da Türkiye'nin hem yenilenebilir hedeflerinin tutturulmasında hem de enerji sanayinin kapasitesinin geliştirilmesinde kilit rol üstlenmesi bekleniyor.

GES YEKA İÇİN BAŞVURULAR ALINDI

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, GES için Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanı (YEKA) yarışma başvurularını 18 Kasım'da aldı. Toplam 650 MWe kapasiteli 8 YEKA GES yarışmasına yatırımcılar yoğun ilgi gösterdi. YEKA GES-2025'e 38 şirketten toplamda 77 başvuru geldi. Türkiye'nin ilk yüzer güneş enerjisi santrali Demirköprü Yüzer GES'e 11 başvuru yapıldı.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, "Yıl bitmeden YEKA 2025 yarışmalarını gerçekleştireceğiz. Aralarında uluslararası yatırımcıların da olduğu rekabet düzeyi yüksek yarışmalar olmasını bekliyoruz. Yarışmalara girecek şirketlere şimdiden başarılar diliyorum" ifadelerini kullandı.

Hatırlanacağı üzere; ilk olarak 18 Kasım'da 850 MWe gücündeki bağlantı kapasitesinin tahsisi amacıyla 10 adet güneş enerjisine dayalı YEKA GES-2025 yarışmaları için başvuruları alınacağını ilan etmişti. 14 Kasım'da, ilan edilen YEKA'lardan 50 MWe'lik Elazığ GES ve 150 MWe'lik Erzurum-2 GES projeleri, izin süreçlerinde yaşanan olumsuzluklardan dolayı iptal edildi. Bakanlığın açıklamalarına göre 18 Kasım'da Bolu GES'e (50 MWe) 6, Erzurum-1 GES'e (100 MWe) 9, Erzurum-3 GES'e (85 MWe) 5, 140 MWe ve 120 MWe olmak üzere iki alandan oluşan Eskişehir GES'e (260 MWe) 4, Kahramanmaraş GES'e (MWe) 19, Mardin GES'e (40 MWe) 15, Van GES'e (40 MWe) 8 ve Demirköprü Yüzer GES'e (35 MWe) 11 başvuru alındı.

Toplam 1.150 MWe gücündeki bağlantı kapasitesi için 6 YEKA RES-2025 başvuruları ise 2 Aralık 2025 günü 10.00-12.00 saatleri arasında alınacak. Bu yarışma kapsamında, Sivas RES (500 MWe), Balıkesir-1 RES (160 MWe), Balıkesir-2 RES (120 MWe), Balıkesir-3 RES (110 MWe), Aydın-Denizli RES (140 MWe) ve Kütahya RES (120 MWe) için başvurular toplanacak.

YEKA'LARDA YERLİLİK HAMLESİ

Yarışmalar öncesinde, YEKA GES ve RES 2025 şartnamesinde değişiklik yapılarak, güneş ve rüzgar enerji yatırımlarında asgari yerli katkı oranları artırıldı. 31 Ekim'de yayımlanan zeyilname ile YEKA GES ve YEKA RES-2025 şartnamesinde, "Yerli Malı Belgesi" tanımı yeniden düzenlendi. Güneş modüllerinde asgari yüzde 75 yerlilik oranı şartı getirildi. DC güneş kablosu, taşıyıcı yapı ve invertörlerde yüzde 51 yerlilik oranı zorunlu hale geldi. Üretim yalnızca Türkiye'de kurulu fabrikalarda veya yerli imalatçılardan yapılabilecek.

Rüzgar türbinlerinin imalatında kullanılmak üzere Ek-2'de yer alan "aksam listesinden" seçilen her bir aksam için ilgili asgari yerlilik onanını sağlayan Yerli Malı Belgesi sunulması halinde ilgili aksam için yerlilik puanının tamamı kazanılacak. Yerli Malı Belgesi olmayan aksam için yerlilik puanı alınamayacak. YEKA'da kurulumu gerçekleştirilecek rüzgar türbinleri için kazanılan aksam yerlilik puanı toplamı asgari 55 olacak. YEKA RES-2025 şartnamesinin Ek-2'si olarak yer alan "Tesis Bileşenleri Tablosu" da güncellendi ve tabloya "Asgari Aksam Yerli Katkı Oranı" sütunu eklendi. Bu değişiklik ile yarışmalarda türbin kulesi için yüzde 65, kule bağlantı elemanları için yüzde 70, kanat için yüzde 65, diğer tüm bileşenler için ise asgari yüzde 51 oranında yerli katkı oranı zorunluluğu getirildi. Yapılan değişikliklerin, Türkiye'nin güneş ve rüzgar enerjisi teknolojilerinde yerli üretim hedeflerini desteklemesi ve sektördeki rekabet gücünü artırması bekleniyor.

SEKTÖRDE CİDDİ HAREKETLİLİK YARATTI

Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Erden, 2025 YEKA RES yarışmalarında 1.150 MW'lık kapasite tahsisinin, rüzgar sektöründe ciddi bir hareketlilik yarattığını belirterek, Türkiye'de yatırım ortamının istikrarlı seyri ve yerli sanayi altyapısının güçlenmesinin, yatırımcıların ilgisini de yüksek tuttuğunu kaydetti. İhalenin iki hafta ertelenmesinin de sektör tarafından olumlu karşılandığını belirten Erden, "Bu süre, katılımcılara teknik ve finansal hazırlıklarını tamamlamak için önemli bir rahatlama sağladı. Artan kurulum maliyetlerine rağmen yatırımcılar, YEKA projelerinin uzun vadeli güvenceleri ve getirdiği avantajlar sayesinde ihaleye güçlü bir şekilde katılım göstermeye hazırlanıyor. Bu durum, 2026'da ve gelecek senelerde rüzgar enerjisinde beklenen ivmeyi destekleyecek ve Türkiye'nin hedeflerine ulaşma yolunda güven veren bir tablo ortaya koyuyor" dedi.

"SANAYİ KAPASİTESİNİ BÜYÜTECEK BİR FIRSAT"

Erden, 2025 YEKA RES yarışmalarında yerli katkı ve üretim koşullarına ilişkin yapılan düzenlemeleri, Türkiye'nin rüzgar enerjisi sanayisinin gelişimi açısından olumlu ve gerekli bir adım olarak değerlendirdiklerini söyledi. Türkiye'nin, son 10 yılda rüzgar enerjisi sektöründe güçlü bir sanayi altyapısı oluşturduğuna işaret eden Erden, "Bugün rüzgar enerjisi santrallerimizde yerlilik oranı yüzde 70'in üzerine çıkmış durumda. Kule, kanat ve jeneratör gibi kritik bileşenlerde ulaşılan bu yüksek yerlilik oranı, yalnızca dışa bağımlılığı azaltmakla kalmıyor; aynı zamanda ülkemizin teknolojik kapasitesini ve küresel rekabet gücünü de gözler önüne seriyor. Yerli üretim, Türkiye için sadece enerji arz güvenliği açısından değil; sanayi kapasitesinin büyütülmesi, nitelikli istihdamın artırılması ve cari açığın azaltılmasına katkı sağlaması bakımından da stratejik bir fırsat alanı sunuyor. Bu çerçevede, YEKA projelerinde yerlilik koşullarının korunması ve daha net bir düzenleyici çerçeveyle desteklenmesi sektörün sürdürülebilir büyümesi için önem taşıyor. Elbette, yatırımcı açısından kısa vadede finansman, tedarik ve sertifikasyon gibi bazı operasyonel zorluklar gündeme gelebilir; ancak sektörümüz, daha önceki YEKA süreçlerinde olduğu gibi bu koşullara uyum sağlayabilecek esneklik ve tecrübeye sahip. TÜREB olarak biz, teknoloji ve yerli sanayi geliştirme başlıklarını sektörün öncelikli gündemleri arasında görüyoruz. Türbin kuleleri, rotor kanatları ve jeneratör gibi kritik ekipmanlarda yerlilik oranının artırılması; Ar-Ge yatırımlarının teşvik edilmesi ve uluslararası standartlarda üretim yapılabilmesi için yoğun şekilde çalışıyoruz. Bu alanın Türkiye için hem yeşil dönüşüm sürecinde stratejik bir kaldıraç hem de sanayi kapasitesini büyütecek bir fırsat olduğuna inanıyoruz" diye konuştu.

"YEKA RES YARIŞMALARI STRATEJİK BİR ARAÇ NİTELİĞİNDE"

Türkiye'de karasal rüzgar enerjisi yatırımlarında MW başına ortalama maliyetin, sektör genelinde 1.2 ila 1.3 milyon dolar seviyelerinde seyrettiğini söyleyen Erden, bu çerçevede değerlendirildiğinde, 1.150 MW'lık YEKA RES projelerinin toplam yatırım büyüklüğünün yaklaşık 1.3 ila 1.5 milyar dolar aralığında gerçekleşmesinin öngörülebileceğini dile getirdi. Bu büyüklükteki bir yatırımın, yalnızca enerji üretim kapasitesinin artması açısından değil, aynı zamanda yerli sanayi, mühendislik ve tedarik zincirinin gelişimi bakımından da büyük önem taşıdığını belirtti. Erden, "TÜREB olarak sürdürülebilirlik kavramını yalnızca çevresel değil, aynı zamanda ekonomik ve toplumsal bir dönüşüm aracı olarak görüyoruz. Rüzgar enerjisi sayesinde ithal yakıtlara olan bağımlılığımız azalırken yerli üretim ve istihdam alanları genişliyor. Bu sayede hem dış ticaret açığının azaltılmasına katkı sağlanıyor hem de ülkemizin yeşil sanayi dönüşümü destekleniyor. Bu yönüyle YEKA RES yarışmaları, Türkiye'nin enerji dönüşümü, sanayi politikası ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerini bir araya getiren stratejik bir araç niteliğinde" dedi.

2.2 MİLYAR DOLARLIK YATIRIM HACMİ

TÜREB Başkanı Erden, Türkiye'de rüzgar enerjisi sektörünün hem enerji üretimi hem de sanayi boyutuyla ciddi bir ekonomik büyüklüğe ulaştığını vurguladı. 2025 yılının ilk yarısının Türkiye rüzgar enerjisi sektörü açısından istikrarlı bir büyüme dönemi olduğunu belirten Erden, "Elimizdeki veriler şunu gösteriyor ki bu yılın ilk döneminde yaklaşık 600 MW karasal rüzgar kapasitesini devreye aldık. 2025'in ilk yarısı itibarıyla ülkemizin rüzgar enerjisi kurulu gücü yaklaşık 14.5 GW düzeyinde ve bu kapasiteyle Türkiye, yılın ilk yarısında toplam elektrik üretiminin yaklaşık yüzde 12.25'ini rüzgardan karşıladı. Sanayi tarafında ise rüzgar enerjisi ekipman üretimi (kanat, kule, jeneratör, kule içi ekipman vb.) Türkiye'de yaklaşık 2.5 milyar dolarlık bir ekonomik büyüklüğe sahip. Ülkede 20 binden fazla kişi doğrudan veya dolaylı olarak rüzgar sektöründe istihdam ediliyor. Türkiye, Avrupa'nın en güçlü rüzgar ekipman üretim merkezlerinden biri haline geldi. Üretilen türbin bileşenlerinin yaklaşık yüzde 80'i ihraç ediliyor ve yıllık ihracat hacmi 1.5 milyar euro seviyesine ulaştı. 2024 yılında Türkiye kurulu gücüne 1.3 GW yeni kapasite ekledi. Bu yıl kurulumu gerçekleşenler ve halen kurulumda olanlar ile geçen yılın kurulum kapasitesinin üstüne çıkmayı hedefliyoruz. Bu ilerleme yatırımlarda da artışa işaret etmekte olup toplamda yaklaşık 2.2 milyar dolarlık yatırım hacminden söz edilebilir" diye konuştu.

"TÜRKİYE'NİN 5 GW'LIK YILLIK KURULUM KAPASİTESİNE TALİBİZ"

2025'in ilk yarısında açıklanan WindEurope ara dönem istatistiklerine bakıldığında, Türkiye'nin Avrupa'da rüzgar enerjisi kurulumunda en çok kapasite ekleyen 4. ülke konumuna yükseldiğine işaret eden Erden, bu tablonun Türkiye'nin sektördeki ivmesini koruduğunu ve Avrupa enerji dönüşümünde önemli bir oyuncu haline geldiğini gösterdiğini söyledi. Erden, "Genel sıralamada ise, Avrupa toplam kurulu güç açısından 6. sıradayız. Bu hem sürdürülebilir enerji yatırımlarındaki sürekliliği hem de özel sektörün ve yatırımcıların rüzgar enerjisine duyduğu güveni yansıtıyor. Özellikle 2021 sonrası dönemde hibrit projeler, depolama çözümleri ve yerli ekipman üretimi gibi alanlarda atılan adımlar, Türkiye'nin bölgesel liderlik pozisyonunu güçlendiriyor. Halihazırda 4 GW'ın üzerinde rüzgar enerjisi projesi inşa sürecinde. Bu kapasite devreye girdiğinde, Türkiye'nin toplam rüzgar kurulu gücü 18 GW seviyesine yaklaşacak. Türkiye'nin mevcut durumda yılda ortalama 3 GW'lık rüzgar kurulum kapasitesi bulunuyor; 2028 sonrasında ise bu kapasitenin yıllık 5 GW'a çıkarılması hedefleniyor. TÜREB olarak, sektörün bu potansiyeli gerçekleştirebilecek olgunlukta olduğunu ve Türkiye'nin 5 GW'lık yıllık kurulum kapasitesine tam anlamıyla talip olduğunu vurguluyoruz. Buna paralel olarak 2035 yılına kadar güneş ve rüzgar enerjisine dayalı toplam kurulu gücümüzü 120 GW seviyesine taşımayı ve bu hedef doğrultusunda 80 milyar dolarlık bir yatırım gerçekleştirmeyi planlıyoruz" şeklinde konuştu.

Erden, deniz üstü rüzgar enerjisi alanında mevzuatın ve izin süreçlerinin netleşmesinin, Türkiye'nin yeni büyüme alanlarından biri olarak bu segmentte rekabetçi bir şekilde yer almasını sağlayacağını kaydetti.

Önümüzdeki dönemde rüzgar enerjisinde hem karasal hem deniz üstü yatırımlarının hız kazanmasının beklendiğini vurgulayan Erden, "Türkiye, yerli üretim kapasitesiyle değer zincirinin tamamına katkı sunan nadir ülkelerden biri haline geldi demek yanlış olmayacaktır. Bu eğilim devam ederse, 2030'a kadar hem enerji arz güvenliği hem de yeşil dönüşüm hedefleri açısından Avrupa'nın ana aktörlerinden biri olmamız oldukça muhtemel görünüyor" ifadelerini kullandı.

"TÜRKİYE RÜZGAR ENERJİSİNİ İYİ BİLİYOR"

Enerji Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (ENSİA) Yönetim Kurulu Başkanı Alper Kalaycı ise, yatırımcıların YEKA projelerine ilgisinin çok yoğun olduğunu ifade ederek, bunu YEKA 2024 yarışmalarında gördüklerini söyledi. Kalaycı, benzer ilginin YEKA 2025 yarışmalarında da olacağını düşündüklerini kaydetti.

Türkiye'nin rüzgar enerjisini iyi bilen bir ülke olduğunun altını çizen Kalaycı, "25 yıldır kule, 23 yıldır kanat üretimi yapıyoruz. Özellikle bu iki üretimde çok ciddi bir sanayi ve yetişmiş işgücü altyapımız mevcut. Son 5-6 yıldır da jeneratör üretimi gerçekleştiriyoruz. Rüzgar türbinlerinde kullanılan daha küçük parça üretimleri için ülkemizde birçok firma faaliyet gösteriyor. Rüzgar türbini dışında altyapı çalışmaları, enerji nakil hatları, şalt merkezleri, yol, temel gibi inşaat işlerini de hesaba alırsak, 1.150 MW proje için yaklaşık 1.5 milyar dolarlık bir yatırım beklemekteyiz" dedi.

Yatırım iklimine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Kalaycı, "Ülkemizde ticari kredi faizleri hala çok yüksek. Bu durum elektrik fiyatlarındaki düşüş trendi ile birleştiğinde yatırım iklimini motive eder noktadan uzaklaşıyoruz. Fakat YEKA şartnamesinde, daha önce USD olan taban fiyatın euro'ya çevrilmesini temiz enerji sektörü olarak çok olumlu bir gelişme olarak değerlendirmekteyiz. Bu durumun yatırımcı için ilgi çekici olduğunu düşünüyorum" ifadelerini kullandı.

"GÜNEŞ KURULU GÜCÜ, 25 GW'I AŞMAYA HAZIRLANIYOR"

Enerji Yatırımcıları Derneği (GÜYAD) Başkanı Cem Özkök, Türkiye'nin toplam kurulu gücünün 121 bin MW seviyesinde olduğunu belirterek, bunun 24 bin MW'ının güneş enerjisinden sağlandığını, yüzde 19.9'luk pay ile güneşin artık Türkiye'nin en büyük üç enerji kaynağından biri konumundan bir olduğunu kaydetti. Özkök, bu hali ile Türkiye'nin son 2 yılda Avrupa'nın en hızlı büyüyen güneş enerjisi pazarları arasına girdiğini vurguladı.

2024 sonunda 19.6 GW olan güneş kurulu gücünün, sadece 9 ay içinde yaklaşık 4.5 GW artarak Eylül 2025 itibarıyla 24.1 GW seviyesine ulaştığına dikkat çeken Özkök, "Bu ivme, enerji arzının yanı sıra panel, kablo, konstrüksiyon ve invertör üretimi gibi alanlarda gelişen güçlü bir yerli ekosistemin varlığını kanıtlıyor. 2025 yılı için öngörülen 22.6 GW güneş hedefi, yıl bitmeden aşılmış; sektör, 2025 sonunda 25 GW bandını geçmeye hazırlanıyor. 2024 yılında yaklaşık 5 milyar dolar tutarında yatırımın gerçekleştiği güneş sektörü, hem enerji arz güvenliğinde hem de istihdam ve sanayide büyümenin lokomotifi oldu" dedi.

İbrahim ERDEN / Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) Başkanı

"Türkiye yatırım ortamı açısından güçlü bir zemine sahip"

Türkiye şu anda rüzgar enerjisinde önemli bir dönemeçten geçiyor. Kurulu gücümüz, üretim payımız ve yeni yatırım planlarımızla oldukça güçlü bir ivmeye sahibiz; ancak bu potansiyelin tam anlamıyla hayata geçirilebilmesi için yatırım ikliminin güçlendirilmesine yönelik bazı alanlarda ilerleme sağlanması gerekiyor. Öncelikle izin ve ruhsat süreçlerinin sadeleşmesi ve hızlanması, yatırımcı güveni açısından kritik önem taşıyor. Teşvik mekanizmalarının sürekliliği ve öngörülebilirliği de finansman erişimi açısından belirleyici. YEKDEM, YEKA gibi modellerin istikrarlı şekilde sürdürülmesi; döviz kuru riskine karşı koruyucu düzenlemelerin geliştirilmesi hem yerli hem de yabancı yatırımcıların uzun vadeli planlama yapabilmesine olanak tanıyor. Türkiye, yatırım ortamı açısından da güçlü bir zemine sahip. Yatırım finansmanı imkanlarının çeşitlenmesi, yeşil fonlara erişim ve uygun maliyetli finansman araçlarının yaygınlaşması, rüzgar enerjisi projelerinin fizibilitesini artıran unsurlar arasında yer alıyor. Sanayi boyutunda ise Türkiye, Avrupa'nın en büyük 4. türbin ekipman üreticisi konumunda. Türbin kuleleri, kanatlar ve jeneratörler gibi kritik bileşenlerde yüksek yerlilik oranına ulaşmış durumda. Bu üretim kapasitesi, hem iç pazarın ihtiyaçlarını karşılıyor hem de Türkiye'yi bölgesel bir rüzgar teknolojisi tedarik üssü haline getiriyor. Bunun yanı sıra, iletişim ve iletim altyapısının güçlendirilmesi, özellikle bölgesel bağlantı kapasitesinin artırılması ve enerji depolama çözümlerinin yaygınlaştırılması, sistemin esnekliğini artırarak yeni yatırımların önünü açacaktır.

Cem ÖZKÖK / Enerji Yatırımcıları Derneği (GÜYAD) Yönetim Kurulu Başkanı

"Güneşte 2030 hedefleri öne çekildi"

Son 10 yılda rüzgar santrali kurulum maliyetleri yüzde 40, güneş santrali kurulum maliyetleri ise yüzde 77 azaldı. Bu düşüş, güneşten elektrik üretim maliyetini yaklaşık yüzde 70 azaltarak güneşi Türkiye'nin en ucuz elektrik üretim kaynağı haline getirdi. Artık yeni kurulacak bir güneş santralinden elektrik üretmek, yeni kurulacak bir yerli kömür santraline göre yaklaşık yüzde 50 daha ucuz. Tüm konjonktürel ve finansman sıkıntılarına rağmen azimli yatırımcıları ile Türkiye, son 2 yılda Avrupa'nın en hızlı büyüyen güneş pazarları arasında yer aldı. 2025'te 24 GW eşiğini aşarak 2030 hedeflerini öne çekti, Avrupa sıralamasında üst basamaklara yükseldi. Bununla birlikte, güneş enerjisi sanayisinin gelişimini hızlandırmak için kamuoyunda '5-1-j maddesi' olarak bilinen düzenlemenin uygulanabilir hale getirilmesi büyük önem taşıyor. Bu madde kapsamında, çatı GES projelerinin kapasite tahsisine gerek kalmadan sisteme dahil edilebilmesi; hibrit GES projelerinin ise teknik çalışmalarla desteklenerek atıl kapasiteyi devreye alma imkanı kazanması sağlanmalı. Ayrıca bürokratik süreçlerin sadeleştirilmesi, yatırımcıların daha hızlı hareket etmesine olanak tanıyacak. Bu adımların hayata geçirilmesi, hem mevcut şebeke kapasitesinin daha verimli kullanılmasını sağlayacak hem de Türkiye'nin 2035 yılına kadar 77 GW güneş kurulu gücü hedefini gerçekleştirmesini mümkün kılacak. Ancak yenilenebilir enerji maliyetleri hızla düşerken, yerli kömür santrallerine verilen alım garantileri dikkat çekiyor. Oysa aynı kaynaklar, şebekenin modernizasyonuna, yeni trafo merkezlerinin kurulmasına ve hibrit-depolamalı güneş projelerinin sisteme erişimine yönlendirilirse, Türkiye hem yeni yatırımların önünü açabilir hem de yenilenebilir enerji hedeflerine daha kısa sürede ulaşabilir.

Alper KALAYCI / Enerji Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (ENSİA) Yönetim Kurulu Başkanı

"2035 hedefleri için yıllık 3.000 MW kurulu güç artışına ulaşmalıyız"

Türk yenilenebilir enerji sektörü olarak 2024'te 4.483 MW güneş ve 1.065 MW rüzgar enerjisi devreye almıştık. 2025 yılı ilk 10 ayı itibarıyla güneşte 4.134 MW ve rüzgarda 1.281 MW devreye almış durumdayız. Güneş enerjisi kurulu gücünde 2024 yılını geçeceğimizi şimdiden söylememiz mümkün. Rüzgar enerjisinde ise ilk 10 ayda 2024 yılını geçtik ve bu seneyi 1.500 MW seviyelerinde bir kurulu güç artışı ile kapatabileceğimizi söyleyebiliriz. Bu değer 2024 yılının 1.5 katı demek. Son derece sevindirici bir gelişme olmakla beraber, 2035 yılı için belirlediğimiz hedeflerimize ulaşmak için yıllık 3.000 MW seviyelerine ulaşmamız gerekiyor. Bu da bugüne göre 2 kat hızlanmamız gerektiğini gösteriyor. Eğer yıllık 3.000 MW seviyesine ulaşabilirsek, Avrupa'da Almanya'dan sonra 2. sıraya yerleşebiliriz. Avrupa'da 2024 yılı son 3 yılın en düşük seviyesinde gerçekleşmişti. Karasal ve denizüstü toplamında, Türkiye olarak 2024 yılında Avrupa'da 5. sırada yer almıştık. Sadece karasal rüzgarı referans alırsak, 3. sırada yer aldık. 2025 yılında da ilk 5'te olacağımızı, olasılıkla 4. sırada olabileceğimizi söyleyebiliriz.

Avrupa'da 2025 yılında 2022 ve 2023 yıllarını geçerek 18 GW seviyesine yakın, 2026 yılında ise 20 GW üzerinde bir montaj bekleniyor. Çin, bu alanda çok baskın bir rol üstleniyor. 2024 yılında tüm dünyadaki yeni kurulu gücün yüzde 68'ini tek başına Çin gerçekleştirdi. Türkiye olarak dünya pazarında ise ilk 10'da yer almaya devam edeceğiz.

Toplam 14 yarışma yapılacak

YEKA 2025 yarışmalarına ilişkin birçok önemli detayı daha önce haberleştirmiştik. 14 yarışmanın yapılacağı 2025 YEKA GES ve RES'lere ilişkin bazı önemli detayları kısaca şöyle aktaralım:

9 Eylül 2025 tarihli Resmi Gazete'deki ilana göre, YEKA GES ve RES yarışmaları için başlangıç tavan fiyatı, 5,50 euro-cent/kWh olacak. Her bir yarışmada GES'lerde taban fiyat 3,25 euro-cent/kWh, RES'lerde ise 3,50 euro-cent/kWh'e kadar açık eksiltme yöntemi uygulanacak. Tüm yarışmalarda taban fiyata ulaşılması halinde MW başına katkı payı artırma başlangıç fiyatı 10 bin euro olacak. GES'lerde üretilen elektrik, sözleşme imza tarihinden itibaren 60 ay boyunca, RES'lerde ise 72 ay boyunca serbest piyasada satılabilecek. Serbest piyasada satış süresi bittikten sonra hem GES'lerde hem de RES'lerde 20 yıllık elektrik enerjisi alım süresi başlayacak. Elektrik enerjisi alım süresi boyunca TEİAŞ'a iletim tarifesi kapsamında ödenen bedeller yarışmayı kazanana Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması (YEKDEM) kapsamında ödenecek. Yarışmalara, Türk Ticaret Kanunu'na göre anonim ya da limited şirket olarak kurulmuş tüzel kişiler, ortak girişimler ve sermaye şirketi statüsüne sahip yabancı şirketler başvurabilecek.

BİZE ULAŞIN