5G’de yerli ürün şartı

5G ihalesinin Ekim’de yapılması ve ilk sinyalin 2026 başında alınması planlanıyor. Belli bir takvim dahilinde işletmecilere yüzde 60’a kadar yerli ürün ve yüzde 30’a kadar milli haberleşme ürünü kullanma yükümlülüğü getirilmesi öngörülüyor. 5G ihalesinden en az 2 milyar 125 milyon dolar gelir bekleniyor.
03.09.2025 11:54 GÜNCELLEME : 03.09.2025 11:54

HÜLYA GENÇ SERTKAYA / 5G ihalesi için geri sayım başladı. 700 MHz ve 3.5 GHz bantlarında toplam 400 MHz frekans mobil şebeke işletmecilerin kullanımına açılacak. Ekimde yapılması planlanan 5G ihalesinde asgari 2 milyar 125 milyon dolar gelir bekleniyor. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, 5G ihalesi şartnamesini Ağustos ayı sonuna kadar yetiştirmeyi hedeflediklerini, ihaleyi de Ekim ayında yapmayı planladıklarını açıkladı. Uraloğlu, 2026'da sinyal almaya başlayarak birkaç yıl içerisinde 5G'yi ülke geneline yaygınlaştırmış olacaklarını kaydetti. Bakanlıktan edinilen bilgiye göre, 5G ihalesine yönelik uygulanacak politika kapsamında belirli takvim dahilinde yerli ve milli ürün kullanma şartları da belirlendi. Bu kapsamda, işletmecilere, yüzde 60'a kadar yerli ürün ve yüzde 30'a kadar milli haberleşme ürünü kullanma yükümlülüğü getirilecek.

RESMİ SÜREÇ BAŞLADI

4.5G şebekelerine göre 10 ila 100 kata kadar daha hızlı internet sağlayacak olan 5G teknolojilerinin ülke genelinde hizmete sunulmaya başlaması için çalışmalarda son aşamaya gelindi. 16 Ağustos 2025 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Cumhurbaşkanı Kararı ile mobil haberleşme alanında 5G ihalesinin resmi sürecinin başladığı duyuruldu. İhaleye çıkılacak frekans paketlerinin katma değer vergisi hariç olmak üzere "asgari" değerleri belirlendi. Karara göre, 700 MHz için üç paket oluşturuldu ve her bir paket için asgari frekans bedeli 425'er milyon dolar olarak açıklandı. 3.5 GHz'de ise 8 paket yer aldı ve bu frekanslarda bant genişliğine göre asgari bedel 3 pakette 200'er milyon dolar, 5 pakette 50'şer milyon dolar olarak belirlendi. Böylece 11 frekans paketi için toplam asgari değer 2 milyar 125 milyon dolar olarak öngörüldü.

İHALE BEDELİ 3 TAKSİTTE ÖDENECEK

Karara göre, asgari değerler üzerinden çıkılacak ihale sonucunda oluşan ihale bedeli, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından hazırlanacak ihale şartnamesinde belirlenen usulle, ihaleyi kazananlar tarafından 3 eşit taksitle ödenecek. Karara göre, işletmecilerin 2029 yılı için 30 Nisan 2024'den 31 Aralık 2029'a kadar, takip eden yıllar için de BTK tarafından verilmiş mevcut yetkilendirmelerin sona erdiği tarihe kadar her yıl brüt satışlarının yüzde 5'ini (KDV hariç), yine BTK tarafından belirlenecek tarihe kadar ödemeleri kaydı ile mevcut yetkilendirmeleri kapsamında tahsisli frekans, numara ve altyapıları mevcut yetkilendirmelerin sona erme tarihinden itibaren mobil elektronik haberleşme hizmet ve altyapılarına ilişkin yetkilendirme kapsamına dahil edilecek. Söz konusu bedelin ödenme şartları ihale şartnamesinde belirlenecek. İşletmeciler, mobil elektronik haberleşme hizmet ve altyapılarına ilişkin yetkilendirme ihalesi çerçevesinde Kuruma vermesi gereken teminata ilave olarak, 2029 yılı brüt satışlarının yüzde 5'inin yüzde 6'sının 14 (2029-2042 yılları için) ile çarpımından elde edilen tutarın karşılığı dolar kadar kesin teminat mektubunu, 2029 yılına ilişkin ödediği ücretle beraber BTK'ya verecek.

Herhangi bir taksitin süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde, ödeme yapılmayan miktar ve süre için yıllık yüzde 7.93 oranının iki katı kadar gecikme faizi uygulanacak. Ödemenin vade tarihinden en fazla 30 gün içinde belirtilen faiz oranı ile yapılmaması halinde Kurum tarafından ilgili yetkilendirmenin fesih sürecine ilişkin işlemler başlatılacak. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar kurum tarafından belirlenecek.

DÜNYA ÖRNEKLERİ İNCELENDİ

5G ihalesi için devam eden süreç hakkında açıklamalarda bulunan Bakan Uraloğlu, Türkiye'de faaliyet gösteren 3 operatörle defaatle ve uzun istişarelerde bulunduklarını belirterek şunları kaydetti:

"Başta Avrupa olmak üzere dünyadaki 5G uygulamalarına, hangi şartlarda geçildiğiyle ilgili incelemelerde bulunduk ve bunun sonucunda da olması gerektiği gibi hem kamu faydasını düşünerek hem de bu operatörlerin yatırım yapma reflekslerini ya da yeteneklerini engellemeyecek şartları ortaya koyarak şartname oluşturuyoruz" dedi.

Bakan Uraloğlu yaptığı bir diğer açıklamada ise mobil şebekelerin niteliği gereği yeni standartların bir öncekinin üzerine inşa edildiğini vurgulayarak, işletmecilerin mevcut yetkilendirmelerinin de bu ihale kapsamına dahil edildiğini söylemişti.

Uraloğlu, 5G'nin Türkiye'de de bir süredir İstanbul Havalimanı ve İstanbul'da Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray futbol kulüplerinin stadyumları ile Trabzon'da Trabzonspor'un stadyumunda vatandaşların deneyimine sunulduğunu hatırlattı. 40'a yakın lokasyonda da kapalı kullanıcı grupları ile deneme çalışmalarının devam ettiği bilgisini paylaştı.

"3 MOBİL İŞLETMECİ BAŞVURABİLECEK"

Bakanlıktan edinilen bilgiye göre, ihale ilanının ardından 45 gün içinde ihalenin yapılması planlanıyor. 5G teknolojisinin Türkiye'de sunulmasına yönelik olarak yapılacak ihaleye Türkiye'de halihazırda hizmet sunan 3 mobil işletmeci başvurabilecek. Mevcut mobil işletmeciler, 2G, 3G ve 4.5G teknolojisi ile hizmet sunuyorlar. 5G hizmetinin Türkiye'de de sunulması konusunda işletmeciler ile yoğun çalışmalar gerçekleştiren Bakanlık, çok daha yüksek hızlarda ve yeni nesil mobil haberleşme hizmeti sunulmasına imkan sağlayan 5G hizmetlerine yönelik ihaleye mobil işletmecilerin katılım sağlayacaklarını düşünüyor.

Şunu da not düşelim; halihazırda Türkiye'de faaliyet gösteren 3 mobil işletmeci, Turkcell, Türk Telekom ve Vodafone.

Bu arada, stadyum, havaalanı, konser alanı gibi yüksek hız gerektiren yerlerde, asgari değerleri belirlenen 3.5 GHz frekans bandında hizmet sunulması, işletmecilerin kendilerine tahsisli frekanslarda gerekli planlamaları yapması öngörülüyor.

"STRATEJİK TERCİHLER GÖZDEN GEÇİRİLMELİ"

Serbest Telekomünikasyon İşletmecileri Derneği (TELKODER) Yönetim Kurulu Başkanı Halil Nadir Teberci, 5G ihalesinin 2015 yılında yapılan (3.36 milyar euro gelir elde edilen) 4.5G ihalesinde olduğu gibi üç büyük operatörün kendi aralarındaki bir paylaşım mücadelesine dönüşecek gibi göründüğünü söyledi. 5G ihalesinde 2 milyar 125 milyon dolarlık başlangıç bedeli olduğuna dikkat çeken Teberci, "Bedellerin sürdürülebilirliği konusunda ciddi endişelerimiz var. Üstüne 2029'dan itibaren her yıl brüt satışların yüzde 5'ini ödeyecekler. Ne zamana kadar? 'Mevcut yetkilendirme bitene kadar' deniyor ama bu 2042, 2045 olabilir. Üstelik kararda belirsizlik var: Yüzde 5'lik ödemenin 'Kurum tarafından belirlenecek tarihe kadar' ödeneceği ifade ediliyor. BTK istediği zaman 'bu ay ödeyin' diyebilir. Operatörler de nakit akışını buna göre planlayamaz. Gecikme faizi de yüzde 15.86, kredi faizlerinden yüksek. Yeni oyuncular nasıl girsin bu ihaleye? Oysa, MVNO'lar (mobil sanal ağ operatörü-mobile virtual network operator) için zorunlu toptan erişim şartı konulabilirdi. Kampüs lisansları, bölgesel operatörler teşvik edilebilirdi. 26 GHz bantları ayrı tutulup yeni oyunculara rezerv edilebilirdi. Bu stratejik tercihlerin gözden geçirilmesi, rekabet ortamının güçlendirilmesi için kritik önem taşıyor" dedi.

"YATIRIM TAAHHÜDÜ OLMALI"

2024 sonunda 8.1 milyon fiber aboneye, 604 bin km fiber uzunluğa ulaşıldığını dile getiren Teberci, "5G'nin gerçek performansı için, özellikle 3.5 GHz bantlarında, baz istasyonlarının en az yüzde 85'inin fiber ile beslenmesi gerekiyor. Şu an bu oran yüzde 40'ları bile bulmuyor çoğu bölgede. İstanbul'un göbeğinde belki idare ederiz ama Anadolu'da durum kritik. Kırsal kesimde mecburen 700 MHz'e yaslanacağız, o da gerçek 5G deneyimi sunmaz. İhale kararında fiber yatırımı zorunluluğu yok. Stratejik bir eksiklik olarak görüyoruz. Bu yaklaşımın yeniden değerlendirilmesi gerekiyor. Sektörde olması gereken yaklaşım şu: 'Makul başlangıç bedeli, yüksek yatırım taahhüdü'. GSMA'nın 2019 ve 2025 raporları çok net: Yüksek spektrum fiyatları kapsama alanını yüzde 6-7.5 oranında düşürüyor, spektrum tahsisi 2 yıl geciktiğinde kapsama yüzde 11-16 daha düşük oluyor. En kötü senaryoda spektrum maliyetleri operatör gelirlerinin yüzde 25'ine kadar çıkabiliyor. Mevcut modelin yeniden değerlendirilmesi, Güney Kore, Finlandiya gibi başarılı örneklerin incelenmesi gerekiyor. Bu ülkeler düşük bedel, yüksek yatırım şartı koyarak dünyanın en gelişmiş 5G ağlarına sahip oldular" diye konuştu.

"PAYLAŞIM YÜKÜMLÜLÜKLERİ GETİRİLSİN"

Cumhurbaşkanlığı Kararı'nda sadece 5809 sayılı Kanun'un 11. Maddesinin olduğunu anımsatan Teberci, şunları söyledi: "O da finansal yükümlülüklere odaklanıyor. Spektrumun verimli kullanımını düzenleyen 36-37. maddelere hiç atıf yok. Spektrum, yani frekans bantları, kıt bir kaynak. Tıpkı su veya temiz hava gibi, sınırlı miktarda var ve herkesin ortak malı. Bu yüzden dünyada artık 'use-it-or-share-it' diye bir ilke var. Aldığın frekansı kullanmıyorsan, başkasıyla paylaşmak zorundasın. Çünkü sen kullanmazken, başka bir girişimci o frekansla yenilikçi hizmetler sunabilir, ekonomiye katkı sağlayabilir. Bizde ne oluyor? Operatör parayı ödüyor, frekansı alıyor, sonra oturup bekliyor. Kimseyle paylaşmıyor, rekabet etmiyor. Bu hem kaynak israfı hem de haksız rekabet. MORAN, MOCN gibi altyapı paylaşım modelleri de yok bizde. Şartnamenin mutlaka yeniden ele alınarak yıllık fiber hedefleri, kapsama zorunlulukları, paylaşım yükümlülükleri eklenmesi gerekiyor. Yoksa 5G sadece belirli bölgelerde çalışan sınırlı bir hizmet olur" diye konuştu.

Teknik olarak bantların doğru seçilmiş olduğunu dile getiren Teberci, "700 MHz kapsama, 3.5 GHz kapasite için ideal. 3.5 GHz'deki 80 MHz'lik bloklar şehir merkezlerinde gigabit hızları verebilir. Ama 26 GHz mmWave bantları listede yok. Stadyumlarda, havalimanlarında, AVM'lerde gerçek 5G deneyimi yaşatacak olan o bantlar" dedi.

ÖNCÜ ROL İÇİN HAZIRLIKLILAR

İhale için resmi sürecin başlatılmasının ardından Turkcell ve Türk Telekom'dan açıklamalar geldi. Türk Telekom CEO'su Ümit Önal, 5G'ye en hazır operatör konumunda olduklarını belirterek, 5G frekans tahsisine dair süreçler tamamlandığında da en iyi müşteri deneyimini sunarak, bu alandaki öncü rollerini sürdüreceklerini dile getirdi. Şirketten yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Önal, 5G'yi yalnızca bir teknoloji geçişi değil, Türkiye'yi daha güçlü bir geleceğe taşıyan önemli bir araç olarak değerlendirdiklerini belirterek, "Tüm yatırımlarımızı ve hazırlıklarımızı da bu strateji doğrultusunda şekillendiriyoruz. 5G frekans tahsisine dair süreçler tamamlandığında da en iyi müşteri deneyimini sunarak, bu alandaki öncü rolümüzü sürdüreceğiz" dedi.

Önal, sağlıktan tarıma, ulaşımdan sanayiye, spordan sanata birçok alanda hayata geçirdikleri öncü uygulamalarla Türkiye'nin 5G'ye en hazır operatörü olduklarını ortaya koyduklarını vurguladı.

Turkcell Genel Müdürü Ali Taha Koç ise, 5G teknolojisi için tüm hazırlıkları tamamladıklarını ve söz konusu hizmette akla gelecek ilk operatör olacaklarını belirtti. Şirketten yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Koç, "Bu tarihi göreve hazırız ve talibiz. Bugüne dek 28 milyar doları aşan toplam yatırımımız, ülkemizin dijital geleceğine verdiğimiz önemin en somut göstergesi. Şebekemizin büyük bir kısmı 5G'ye geçiş için modernize edilmiş, baz istasyonlarımızdaki fiberleşme oranı hızla artmıştır" ifadelerini kullandı. Yazılım tabanlı şebeke ve yapay zekayla kendi kendini optimize eden mimarileri sayesinde 5G'nin gerektirdiği dinamik yapıya bugünden hazır olduklarına işaret eden Koç, yeni baz istasyonlarını ağlarına eklemek üzere finansal planlamaları da tamamladıklarını kaydetti.

Halil Nadir TEBERCİ / Serbest Telekomünikasyon İşletmecileri Derneği (TELKODER) Yönetim Kurulu Başkanı

"Türkiye'nin dijital dönüşümü için kritik bir kavşak"

5G ihalesi, Türkiye'nin dijital dönüşümü için kritik bir kavşak noktası. 5G sadece hızlı internet değil, otonom araçlar, akıllı fabrikalar, uzaktan sağlık hizmetleri, sanal gerçeklik uygulamaları... Bunların hepsinin altyapısını kuruyoruz aslında. Ancak mevcut yaklaşımın gözden geçirilmesi gerekiyor. Üç temel riskimiz var: Birincisi, operatörlerin yüksek mali yükler altında yatırım kapasitelerinin daralması. İkincisi, bu maliyetlerin kaçınılmaz olarak tüketici faturalarına yansıması. Üçüncüsü, alternatif oyuncuların yokluğunda rekabetin zayıflaması. En kritik konu da ödeme tarihlerindeki belirsizlik. BTK'nın istediği tarihte ödeme talep edebilmesi, şirketlerin uzun vadeli planlama yapmasını zorlaştırıyor. Bu belirsizliğin giderilmesi, sektörün sağlıklı gelişimi için elzem. 2015'te 4.5G sürecinde yaşanan deneyimlerden ders çıkarmalıyız. O dönem 'rekor gelir' odaklı yaklaşım, maalesef teknolojik gelişimde beklenen sıçramayı sağlayamadı. TELKODER olarak önerimiz net: Şartname hazırlık sürecinde bu konuların yeniden değerlendirilmesi, yatırım odaklı bir modele geçilmesi kritik önem taşıyor. Aksi takdirde 2030'larda hala altyapı eksikliklerini konuşuyor olabiliriz. Karar, politika yapıcıların.

Akıllı telefon pazarında hareketlilik bekleniyor

5G'ye geçiş sonrasında Türkiye'de akıllı telefon pazarında hareketlilik bekleniyor. TELKODER Başkanı Teberci, kesin bir rakam verilememekle birlikte, 20-30 milyon civarında cihazın yenilenmesinin gerekebileceğini dile getirdi. Teberci, "Kritik nokta şu: normal şartlarda operatörler cihaz kampanyaları yapıp geçişi hızlandırır. Ama bu kadar yüksek ihale bedeli ve sürekli ciro payı ödemesi altında, cihaz sübvansiyonu kapasiteleri sınırlanacak. Vatandaş cebinden önemli meblağlar ödeyecek yeni cihazlar için. Bu da adaptasyon hızını yavaşlatacak, dijital bölünmeyi artıracak" ifadelerini kullandı.

BİZE ULAŞIN