PARA RÖPORTAJ/ İDİL TARAKLI Son 22 yıldır Türkiye'nin en büyük bankalarından birinin aracı kurumunda (İş Yatırım) uzman yardımcılığından başlayarak çeşitli görevlerde bulunan Tarkan Akgül, geçen ay İnfo Yatırım'da Genel Müdür olarak göreve başladı. Borsa İstanbul'un yılın ikinci yarısında 3.300 seviyelerini görmesini bekleyen Akgül; bunun dolar bazında yıllık yüzde 36, TL bazında ise yıllık yüzde 77 olduğuna dikkat çekiyor. Akgül; İnfo Yatırım'ın şube ve çalışan sayısını artırıp kurumu gelecek beş yıl içinde sektörde önemli bir yere getirmeyi hedefliyor.
Bu kapsamda halka arzlara büyük önem veren Akgül ile piyasanın en önemli gündem maddeleri arasında yer alan enflasyona endeksli bonoları, 2.500 seviyelerini aşan borsada ikinci yarı beklentilerini ve yatırımcılara önerilerini konuştuk.
İnfo Yatırım olarak 2022 hedefleriniz neler?
İnfo Yatırım'ın mevcutta 22 şubesi var. Büyüyen yatırımcı kitlemizle şubelerimizi daha da artırmayı hedefliyoruz. Bu kapsamda 2022 yılında diğer mevcut bölgelerde olduğu gibi bölgesel ihtiyaçlar doğrultusunda Doğu Anadolu ve Güneydoğu'da da irtibat büroları açarak şube sayımızı 30'a yükseltmeyi planlıyoruz. Böylece halen 268 olan istihdamımızı 350'ye yükseltmeyi öngörüyoruz. İnfo Yatırım olarak 2022'de yeni şubelerimiz için yaklaşık 5 milyon TL yatırım planımız var. Öte yandan özellikle de sermayeyi tabana yaymak amacıyla halka arz çalışmalarına büyük önem veriyoruz. 2021'de beş şirketin, 2022'de de üç şirketin halka arzını başarıyla gerçekleştirdik. 2021 yılında beş şirketin halka arz büyüklüğü 1,1 milyar TL olurken, 2022 yılında mevcut durumda üç şirketin halka arz büyüklüğü 558,1 milyon TL olarak gerçekleşti. Hedefimiz İnfo Yatırım olarak hem halka arz büyüklüğü, hem halka arz adedinde geçen yılın üzerine çıkmak. Bu kapsamda üzerinde çalıştığımız dosyalar arasında başvurusunu yaptığımız dört şirket var. Nihai hedefimiz ise İnfo Yatırım olarak önümüzdeki beş yıl içinde ilk üç aracı kurum arasında olmak.
Halka arzlara büyük önem veriyoruz, dediniz. Bu kadar fazla halka arz, piyasayı daraltmıyor mu?
Hayır. Çünkü sermayeyi tabana yaymak amacıyla halka arzlar gerçekleşiyor. Farklı sektör gruplarında gerçekleşen halka arzlar, hisselerinin borsada işlem görmeye başlamasıyla şirketlerin bilinirliğini artıyor. Ve yeni yatırımcılara hitap edebilecek fırsatlar sunuyor. Nitekim yeni müşteri kazanımlarına bakıldığında halka arzlara olan ilgiden de kaynaklı olduğunu gözlemliyoruz. Her ne kadar halka arzlara katılım için piyasadan yoğun bir para akışı gerçekleşiyor olsa da piyasanın derinleşmesi ve tabana yayılması açısından halka arzların önemi büyük. Bununla birlikte benzer gelişmekte olan ülke borsalarına bakıldığında, işlem gören şirket sayısı borsamızdan çok daha fazla olan ülkeler bulunduğu da unutulmamalı.
Peki halka arzdan hisse almak isteyenler nelere dikkat etmeli?
Halka arzlarda hisse seçerken öncelikle halka arza aracılık eden aracı kurumun şirket için hazırladığı izahname ve fiyat tespit raporunun incelemesi gerekir. Gerek finansal okuryazarlığın artması açısından, gerekse de yatırım yapılacak şirket hakkındaki tüm bilgilerin şeffaf olarak verilmesi ve olası risklerin yer aldığı bu argümanlar, yatırımcıların kafasındaki soru işaretlerini de kaldırıyor. Yatırımcılar akıllarına takılan soruları çalıştıkları aracı kurum ya da şirketlerin yatırımcı ilişkileri bölümüne sormalı. Çünkü aracı kurumların araştırma ve kurumsal finansman bölümleri halka arzlarda yatırımcıların bilgilenmesi açısından önemli rol oynuyor.
Borsa'da geçen hafta 2.500 seviyeleri de aşıldı beklentiniz nedir?
24 Şubat yani Rusya-Ukrayna gerginliğinin başladığı günden bu yana Borsa İstanbul, global piyasalardan fazlasıyla ayrıştı. Borsa İstanbul'da yükseliş trendinin devam etmesini bekliyoruz. Bunda yabancı ilgisinin azalması ve biz bize kalmamız, yani yerli yatırımcının artmasıyla birlikte tasarrufların enflasyon karşısında yetersiz kalması; önemli bir etken. 2022 yılında ilk etapta 2.800, ardından 3.300 seviyelerinin aşılacağını düşünüyoruz. Hatta kurdaki yükselişle birlikte 2021 yılının sonuna doğru yaşanan ralliye benzer fiyatlamalar görme ihtimalimizin yüksek olduğunu da söyleyebiliriz.
Sizce borsaya yerli yatırımcının bu kadar talep göstermesinde en önemli etken nedir?
Düşük faiz nedeniyle enflasyondan korunma çabası ve kurdaki yükselişten olumlu etkilenebilecek hisselerin seçilmesi, en önemli etkenlerden. Mevcut koşullarda paranın gidebileceği en iyi adres borsa diyebiliriz. Jeopolitik gerginliklerin azalması halinde borsaya olan talebin daha da artacağını düşünüyoruz. Öte yandan FED'in sıkılaşma adımlarının artması ile dolar endeksinin son 20 yılın en yükseğine çıkması, ECB'nin faiz artırım mesajlarıyla birlikte kur tarafındaki yükselişin devamını bekliyoruz. Yurt içi dinamikleri bir kenara bırakırsak dolar / TL tarafında yılsonu tahminimiz yaklaşık 17,50; euro / TL tarafında ise 18,75 seviyeleri. Borsa İstanbul'un da yılın ikinci yarısında 3.300 seviyelerini görmesini bekliyoruz. Bu da dolar bazında yıllık yüzde 36, TL bazında yüzde 77 artışa karşılık geliyor.
Enflasyona endeksli bir bono çıkarılması planlanıyor. Böyle bir enstrüman borsayı nasıl etkiler?
Evet, son günlerde süper bono ve enflasyona dayalı yatırım aracı çıkabileceğine dair haber akışları ile borsanın bir miktar baskılandığını gördük. Ancak enflasyona endeksli borçlanma aracı ihracının da yapılacak olan satış miktarının da sınırlı olacağını düşünüyoruz. Nitekim Mayıs başında Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati'nin enflasyon korumalı tahvil ihracı için hazırlıkların tamamlandığını açıklamasının ardından devam eden kur hareketi, piyasalarda kısa sürede bu tahvil ihracıyla ilgili ayrıntıların açıklanacağı beklentisini pekiştirdi. Bilindiği üzere halihazırda Hazine'nin TÜFE endeksli tahvil ihraçları devam ediyor ve enflasyonun yükselmesine karşılık düşük para politika faizi ve TL mevduat maliyetleri ile bu tahvilleri fonlayan bankaların karlıklarını oldukça olumlu etkiliyor. Tahville ilgili piyasa beklentileri ve yorumları genel olarak bu ürünün örtülü faiz artışı anlamına geldiği; döviz talebini azaltacağı, kuru aşağıya çekeceği, mevduat faizleri ve sabit getirili tahvil faizlerini yükselteceği yönünde. Ayrıca TL yatırımcıları için enflasyondan koruma alternatifi sunan borsaya ilginin de azalacağı düşünülüyor. Teorik olarak yukarıda saydığımız analizler doğru olsa da Haziran ayında ihraç edilmesi ve anapara ve faiz ödemesi seçimlerden sonraya gelecek şekilde bir yıl olması beklenen bu ürünün 'Kur Korumalı Mevduat'tan önemli farklılıklar içerdiğini atlamamak gerekiyor. Hazine'nin borçlanma planlaması ve stratejisi içerisinde konumlanacak bu bonodan piyasaya sürülecek olan miktar, 13 Mayıs haftası itibariyle yaklaşık 850 milyar TL'ye ulaştığı açıklanan KKM ile kıyaslandığında çok daha düşük bir miktar olacak. Hazine'nin Mart'ta yayınladığı Kamu Borç Yönetimi raporuna göre Haziran-Aralık döneminde Merkezi Yönetim iç borç itfası 265 milyar TL. Bu çerçevede açıklanacak bono ihraç büyüklüğü KKM'ye ve KKM dahil 2,7 trilyon olan TL mevduat tabanı ile karşılaştırıldığında muhtemelen sınırlı kalacak. Vadenin de bir yıldan uzun olacağı varsayımıyla tahvilin piyasa faiz, kur ve borsa talebine olan etkisinin, detayların açıklanması noktasında tersine dönebileceğini değerlendiriyoruz.
Piyasa çok dalgalı bir seyir izliyor, bir yandan da erken seçim söylentileri var...
Öncelikle zor gibi gözükse de yurt dışı tarafına baktığımızda piyasa koşullarına uygun olası bir faiz artırımı, piyasaları rahatlatabilir. Para piyasaları ve yabancılar ise çok fazla söylentiyi ve belirsizliği sevmez.
Sizce mevcut koşullarda portföylerin ne kadarı hisse senedine ayrılmalı ve yatırımcılar nelere dikkat etmeli?
Bu kapsamda her yatırımcı için tek bir oran vermek doğru olmaz. Herkes kendi risk algısına göre bu oranı belirlemeli. Ve bu konuda kesinlikle profesyonel destek almalı. Risk algısına göre portföyler minimum yüzde 20'lerden başlayarak yüzde 60'lara kadar borsaya ayrılabilir.
Böyle volatilitenin yüksek olduğu dönemlerde sizce hisse seçiminde kriterler neler olmalı?
Öncelikle yatırımcıların 'stop loss' ve hedef fiyat stratejileri olmalı. Yatırımcılar; özellikle de portföyleri strese sokan kredili, kaldıraçlı işlemlerden uzak durup, kesinlikle kendi öz kaynakları ile yatırım yapmalı. Ayrıca aracı kurumların araştırma birimlerinin çıkardığı raporları düzenli olarak takip etmeli. Temel ve teknik anlamda güçlü, yönetimi tecrübeli ve iyi olan şirket hisselerinin endeks şoklarından çok fazla etkilenmediği unutulmamalı. Biz bu kapsamda yabancı para cinsinden geliri olan, sattığı malın fiyatı dövize endeksli, borcu düşük, ihracatı yüksek, artan finansman giderlerinden etkilenmeyen şirket hisselerini öneriyoruz.
"İlk kez bir aracı kurumu Metaverse'e taşıdık"
İnfo Yatırım Genel Müdürü Tarkan Akgül, geçen hafta lansmanı yapılan "InfoVerse" ile yatırımcılarına sanal evrende de İnfo Yatırım'a istedikleri an ulaşabilecekleri bir alan oluşturduklarını söylüyor. Böylece İnfo Yatırım olarak Türkiye'de bir ilki gerçekleştirdiklerini de belirten Akgül, "InfoVerse buluşma noktası ile ilk kez bir aracı kurumu Metaverse'e taşıdık. Bu sayede ekonomi dünyası ve yatırımcılar İnfo Yatırım'ı bambaşka bir boyutta deneyimleyebiliyor. Şirketlerin yoğun ilgi gösterdiği ve ciddi bir ekonomik büyüklüğün oluştuğu Metaverse; teknolojide de yepyeni bir dünyanın kapılarını araladı. İnfo Yatırım yatırımcıları, böylece 7/24 buluşabileceği, verilecek eğitimlerle birlikte finansal okuryazarlığını artırabileceği bir platforma; buluşma noktasına sahip oldu. Ayrıca yatırımcılarımız ülkemizin önde gelen akademisyenlerinin Türkiye ve dünya ekonomisine ilişkin görüşlerini alabilecek, piyasa profesyonelleri ile yatırımlarına yön verebilecek, teknik ve temel analiz, algoritmik trade, alım satım stratejisi oluşturma gibi eğitimlere katılabilecek" diyor.
"Yatırım sözleşmesi olan müşterilerimize yüzde 42 getiri"
Sadece yatırım danışmanlığı sözleşmesi olan müşterilerine yatırım danışmanlığı birimi üzerinden Mayıs ayında kümüle yüzde 42 getiri sağladıklarını da hatırlatan Akgül, "İnfo Trade Pro uygulaması ile sadece yatırım danışmanlığı sözleşmesi olan müşterilerimize hizmet veriyoruz. Burada yatırım danışmanlığı birimimiz tarafından Mayıs ayında 20 teknik öneri gönderdik. Bu teknik önerilerin 19'unda hedef seviyemize geldik. Buradaki kümüle getirimiz ise yaklaşık yüzde 42. Endekste her dönemin ayrı hikayesi olduğundan birimlerimiz o anın hikayesine uygun potansiyeli yüksek ve güçlü şirketleri yatırımcılarımızla paylaşıyor. Ve paylaşmaya devam edeceğiz" diyor.
Akgül, çıkarılması planlanan enflasyona endeksli bononun; hazinenin borçlanma planlaması ile stratejisi içerisinde konumlanacağına dikkat çekerek "Piyasaya sürülecek olan miktar, KKM ile kıyaslandığında çok daha düşük bir miktar olacak. Vadenin de bir yıldan uzun olacağı varsayımıyla tahvilin piyasa faiz, kur ve borsa talebine olan etkisinin, detayların açıklanması noktasında tersine dönebileceğini düşünüyoruz' diyor.
İş Yatırım kökenli!
1997'de Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İktisat Bölümü'nden mezun olan Hüseyin Tarkan Akgül, İş Yatırım Menkul Değerler'de Uzman Yardımcısı olarak iş yaşamına başlamış. 2001-2022 yılları içinde İş Yatırım Menkul Değerler'de Uzman, Bölüm Yöneticisi, Müdür Yardımcısı, Şube Müdürü ve Direktör pozisyonlarında görev almış. SPK ileri düzey lisansına sahip olan Tarkan Akgül; İngilizce ve Almanca biliyor. Nisan 2022'de ise İnfo Yatırım'a Genel Müdür olarak başladı.
