ABD’de enflasyon rakamları risk iştahını destekledi

Akaryakıt fiyatlarındaki düşüşle TÜFE’nin beklentilerden daha fazla gerilemesi, FED’e ilişkin agresif sıkılaşma endişelerinin yatışmasını sağlarken küresel risk iştahını destekledi. Bu durumda küresel çapta kalıcılı bir toparlanma ve dipten dönüşü beraberinde getirebilecek fiyatlamaya dönüşmesi beklenmiyor.
18.08.2022 21:32 GÜNCELLEME : 19.08.2022 00:00

PARA GÜNCEL/ ONURCAN BAL Hatırlanacak olursa önceki hafta cuma günü açıklanan tarım dışı istihdam rakamları beklentilerin üzerinde bir artış kaydederken, FED'e ilişkin agresif sıkılaşma endişeleri yeniden ön plana çıkmıştı. Güçlü gelen istihdam verisi sonrasında enflasyon rakamları daha da önem kazandı. Çarşamba günü ABD'de açıklanan temmuz ayı TÜFE verisi aylık bazda değişim göstermezken, yıllık TÜFE yüzde 9.1 seviyesinden yüzde 8.5 seviyesine geriledi. Piyasadaki beklentiler TÜFE'nin aylık bazda yüzde 0.2 artış kaydetmesi ve yıllık TÜFE'nin yüzde 8.7 oranına gerilemesi yönündeydi. Akaryakıt fiyatlarındaki düşüşün etkisiyle TÜFE'de beklentilerden daha fazla bir gerilemenin yaşanması, FED'e ilişkin agresif sıkılaşma endişelerinin yatışmasına katkı sağlarken, küresel risk iştahını destekledi. Enflasyon verisi sonrasında yaşanan fiyatlamalarda hisse piyasaları ve değerli metaller yükseliş kaydederken, dolar küresel çapta değer kaybetti. Perşembe günü açıklanan temmuz ayı ÜFE verisi de pandemiden bu yana ilk kez aylık bazda düşüş gösterirken, yıllık ÜFE yüzde 11.3 seviyesinden yüzde 9.8'e geriledi. Enflasyon rakamları sonrasında FED'in eylül ayında 75 baz puan faiz artırımına gidebileceğine dair beklentilerin yerini 50 baz puanlık artırım beklentisi aldı. ABD'de enflasyonda yavaşlamanın yaşanması ve yıllık rakamlarda haziran ayında görülen zirvelerden gerilemenin yaşanması olumlu bir gelişme olarak yorumlanırken, piyasalarda kısa vadeli bir iyimserlik oluşturdu. Veri sonrasında açıklamalarda bulunan FED üyeleri de enflasyonda yıllık bazdaki gerilemeyi olumlu bulmakla birlikte tek başına bu verinin FED'in para politikasını etkilemeyeceğini, enflasyonun mevcut seviyelerinin kabul edilemez ölçüde yüksek kalmaya devam ettiğini ve FED'in sıkılaşma adımlarının süreceğini ifade ettiler. Toparlayacak olursak, açıklanan veriler kısa vadede risk iştahını desteklese de bu durumunda küresel çapta kalıcılı bir toparlanmayı ve dipten dönüşü beraberinde getirebilecek bir fiyatlamaya dönüşmesini beklemiyoruz.

ANA RİSK BAŞLIKLARI

Geçen hafta piyasalarda oluşan iyimserliğin kalıcılı bir toparlanmaya dönüşmeyeceğine dair düşüncemizin altında yatan ana faktör gündemdeki önemli risk başlıklarıdır. Fed'e ilişkin agresif sıkılaşma korkularının yatışması riskli varlıklarda toparlanmayı beraberinde getirse de enflasyon sonrasındaki alım iştahı haftanın kalan bölümünde bir miktar ivme kaybetti. Küresel çapta enflasyon yüksek seviyelerde kalmaya devam ederken, merkez bankaları sıkılaşma adımlarını sürdürecektir. Enflasyonda kalıcı düşüşün başladığı görülünceye ve hedeflenen seviyelere doğru bir gidişattan emin olununcaya kadar merkez bankalarının söylem dillerinde şahin tonun genel olarak korunacağını düşünüyoruz. Sıkılaşma döngüsünün 2022 yılının kalan bölümünde devam edeceği ve küresel çapta resesyon endişelerinin ön planda kalmaya devam ettiği mevcut konjonktürde küresel piyasalarda dalgalı seyrin etkisini sürdüreceğini ve volatilitenin yüksek kalmaya devam edebileceğini değerlendiriyoruz. Öte yandan Rusya – Ukrayna savaşı ile Tayvan üzerinden ABD – Çin arasında zaman zaman artış kaydeden gerilim gibi jeopolitik gelişmeler de piyasaların takibinde yer almaya devam ediyor. Avrupa'da enerji fiyatlarında artış eğilimi devam ederken, bu durum Avrupa Merkez Bankası'nın enflasyonla mücadele konusunda üzerindeki baskıyı artırıyor. Bir tarafta enflasyonist baskılar diğer tarafta resesyon endişeleri merkez bankaları için oldukça zorlu bir süreç ortaya koyarken, merkez bankalarına dair değişen beklentiler piyasalarda oynaklığın sürmesine yol açacaktır. İleriye dair öngörüde bulunmanın ve tahmin yapmanın oldukça zor olduğu bir süreçten geçerken, enflasyon başta olmak üzere küresel çapta açıklanacak ekonomik veriler, merkez bankalarının hamleleri ve resesyon endişeleri risk iştahı ve fiyatlamaları şekillendirmeye devam edecektir.

FAİZ ORANLARINI SABİT TUTMASI BEKLENİYOR

Yurtiçinde 18 Ağustos Perşembe günü, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı ve faiz kararı takip edilecektir. Ağustos ayı başında açıklanan temmuz ayı TÜFE rakamı piyasadaki beklentilerinin altında aylık bazda yüzde 2.37 artış kaydederken, yıllık TÜFE yüzde 79.60 olarak gerçekleşti. ÜFE'deki yükseliş eğilimi temmuz ayında da devam etti ve yıllık ÜFE yüzde 144.61 olarak açıklandı. TL'de devam eden değer kaybı eğilimiyle beraber yıllık yüzde 144'e kadar yükselmiş olan yurtiçi ÜFE enflasyonunun yarattığı maliyet yönlü baskılar ve gıda ve enerji enflasyonun ikincil etkileri nedeniyle TÜFE enflasyonundaki yükseliş sürecinin en azından ekim/kasım dönemine kadar sürmesini bekliyoruz. Küresel çaptaki gelişmelerin enflasyon üzerinde yukarı yönlü riskleri canlı tuttuğu ortamda piyasadaki genel beklentiler, TCMB'nin ağustos ayı toplantısında faiz oranlarında değişikliğe gitmeyeceği ve politika faizini yüzde 14 seviyesinde koruyacağı yönünde şekilleniyor. Faiz oranlarında değişim beklenmiyor olsa da TCMB'nin enflasyon konusundaki değerlendirmeleri ve karar metnindeki ifadeleri, yurtiçi piyasaların takibinde yer alacaktır.

FİNANSAL SONUÇ DÖNEMİNİN SONU

Yurtiçinde temmuz ayının son bölümünde başlayan finansal sonuç döneminin yavaş yavaş sonuna yaklaşıyoruz. Konsolide olmayan finansal sonuçların açıklama süresi 9 Ağustos itibarıyla sona ererken, konsolide finansalların son açıklanma tarihi ise 19 Ağustos'tur. Bu sürece kadar açıklanan banka ve banka dışı finansal sonuçların genel olarak güçlü bir performans ortaya koyması, artan gelir ve kâr rakamları, Borsa İstanbul'u destekleyen ve yurtdışı piyasalara kıyasla pozitif bir ayrışmayı beraberinde getiren ana etken oldu. Ancak finansal sonuç dönemi sona erdikten sonra küresel çaptaki genel görünüm, endeksin yönü üzerinde belirleyici olacaktır. Yeni haftada cuma günü itibarıyla sona erecek finansal sonuç dönemi sonrasında endeksin izleyeceği yön ve küresel gelişmelerin yakından takip edilmesi faydalı olacaktır. 12 Ağustos'a kadar açıklanan banka bilançolarında sektörün toplam kârı 2021/06 dönemine kıyasla yüzde 399 artışla 99.939.576.000 TL oldu. Bankacılık dışı sektörde de toplam kâr gelişimi, güçlü bir görünüm ortaya koydu. Bankacılık dışı sektörün 12 Ağustos tarihine kadar açıklanan finansal sonuçlardaki toplam kârlılık rakamı 2021/06 dönemine kıyasla yüzde 154 artışla 127.028.759.196 TL seviyesine yükseldi. Elbette bu tarafta olumlu ayrışan sektörler olduğu gibi zayıf bir görünüm ortaya koyan sektörler de yer aldı. Yeni haftada açıklanacak önemli finansal sonuçlara baktığımızda; 15 Ağustos Pazartesi günü AYGAZ, TUPRS, PGSUS; 16 Ağustos Salı günü KCHOL, BIZIM, SOKM; 17 Ağustos Çarşamba günü BIMAS ve 18 Ağustos Perşembe günü TCELL ile DOAS finansal sonuçlarının açıklanması bekleniyor.

BIST-100 Endeksi zirve yenilemelerini sürdürdü

Haftanın ilk bölümünde 2.800 üzerinde tutunmakta zorlanan BIST-100 Endeksi'nde devam eden günlerde alımların yeniden güç kazandığı görüldü. ABD'de açıklanan enflasyon verisi sonrasında küresel piyasalarda etkili olan alımlar endeksi destekledi. Hafta içinde yükseliş eğilimini ve zirve yenilemelerini sürdüren BIST-100 Endeksi tarihi zirvesini cuma günü 2.896,67 puana taşıdı. Ancak cuma günü kapanışa doğru gelen kâr satışlarıyla gün içi kazançlarını geri veren endeks haftayı yüzde 4.14 yükselişle 2.864,25 puandan tamamlamayı başardı. BIST-100 Endeksi'nde kısa vadede 2.840 – 2.819 ve 2.800 seviyelerini destek olarak takip edeceğiz. 2.800 desteği altında 2.760 - 2.700 ve 2.684 seviyeleri gündeme gelebilir. 2.800 üzerinde kalıcılığın korunması ve yeni haftada küresel koşulların destekleyici yönde kalması halinde ilk direnç noktamız tarihi zirvenin bulunduğu 2.896 seviyesinde bulunmaktadır. Zirvenin aşılması ve 2.900 puan üzerinde kapanışların yaşanması durumunda alımların gücünü ve ivmesini koruduğu görülebilir. Buna bağlı olarak 2.930 – 2.970 aralığı yeni hedef bölgesi olacaktır. Teknik indikatörlerde yorulma emareleri görülmesine karşın 2.800 üzerinde kalındığı müddetçe yükseliş eğiliminin devam edebileceğini ve mevcut pozisyonların korunabileceğini değerlendiriyoruz. Ancak 2.800 puan altında kapanışların yaşanması halinde kâr satışları, hız kazanabileceğinden mevcut pozisyonların gözden geçirilmesi ve kâr alımının değerlendirilmesi yararlı olacaktır. Yeni pozisyon alımı içinse mevcut zirve seviyesinin aşılmasının beklenmesi gerektiği kanısındayız.

BİZE ULAŞIN