Dokuz çeyrektir kesintisiz büyüme

Türkiye ekonomisi 2022 yılı üçüncü çeyrekte yüzde 3.9, yılın ilk üç çeyreğinde yüzde 6.2 büyüdü. Üçüncü çeyrekte iç talep 3.2 puan, net dış talep 0.7 puan büyümeye katkı verdi. Ekonomistler, Türkiye ekonomisinin 2022 yılında yüzde 5 bandında büyüyeceği görüşünde.
10.12.2022 16:12 GÜNCELLEME : 12.12.2022 00:01

PARA ANKARA/ HÜLYA GENÇ SERTKAYA Türkiye ekonomisi, 2022 yılı üçüncü çeyreğinde yıllık bazda yüzde 3.9, yılın ilk dokuz ayında yüzde 6.2 büyüdü. Tüketim ve ihracatın katkısıyla büyüyen Türkiye ekonomisi, kesintisiz dokuz çeyrek büyüme sürecini devam ettirerek dünyadan pozitif yönde ayrıştı. Yılın üçüncü çeyreğinde iç talebin büyümeye katkısı 3.2 puan olurken, net dış talebin katkısı 0.7 puan ile sınırlı kaldı. Üçüncü çeyrekte büyümeye en büyük katkı 12 puanla özel tüketimden gelirken, kamunun katkısı 1.1 puan oldu. Kesintisiz üç çeyrek büyümenin ardından yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 1.3 daralan yatırımlar büyümeyi 0.3 puan, stoklar 9.6 puan aşağı çekti. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) 2022 yılı üçüncü çeyrek ilk tahmini zincirlenmiş hacim endeksi olarak mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış verilerle bir önceki çeyreğe göre yüzde 0.1 azaldı. Bu veri, pandeminin ilk etkisinin hissedildiği 2020 yılı ikinci çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre yaşanan yüzde 10.4'lük küçülmeden bu yana görülen ilk çeyreklik negatif gerçekleşme oldu. Takvim etkisinden arındırılmış GSYH zincirlenmiş hacim endeksi 2022 yılı üçüncü çeyreğinde yıllık yüzde 3.6 arttı. Üretim yöntemiyle GSYH tahmini, yılın üçüncü çeyreğinde cari fiyatlarla yıllık bazda yüzde 120.5 artarak 4 trilyon 258 milyar 168 milyon TL oldu. GSYH'nin üçüncü çeyrek değeri cari fiyatlarla ABD doları bazında ise 241 milyar 523 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Bu arada TÜİK, 2022 yılı dönemsel GSYH birinci ve ikinci çeyrek verilerinde güncellemeye gitti. Zincirlenmiş hacim endeksi olarak birinci çeyrek büyüme oranı yüzde 7.5'lik düzeyini korurken, ikinci çeyrek büyüme performansı yüzde 7.6'dan yüzde 7.7'ye yükseldi.

FİNANS FAALİYETLERİ YÜZDE 21.6 ARTTI

GSYH'yi oluşturan faaliyetler incelendiğinde; 2022 yılı üçüncü çeyreğinde yıllık bazda zincirlenmiş hacim endeksi olarak en yüksek artış, yüzde 21.6 ile finans ve sigorta faaliyetlerinde gerçekleşti. Büyümeye katkısı 0.9 puan oldu. Bunu; yüzde 13.9 artış ile bilgi ve iletişim faaliyetleri, yüzde 12.6 artışla mesleki, idari ve destek hizmet faaliyetleri izledi. Yılın üçüncü çeyreğinde zincirlenmiş hacim endeksi olarak yıllık bazda kamu yönetimi, eğitim, insan sağlığı ve sosyal hizmet faaliyetleri yüzde 7.6, hizmet faaliyetleri yüzde 6.9, diğer hizmet faaliyetleri yüzde 4.9, gayrimenkul faaliyetleri yüzde 4.1 arttı. Yılın ilk çeyreğinde yıllık bazda yüzde 2.4, ikinci çeyreğinde yıllık bazda yüzde 2.3 küçülen tarım, ormancılık ve balıkçılık sektörü, yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 1.1 büyüdü. Tarım sektörünün büyümeye katkısı 0.1 puan ile sınırlı kaldı. Sanayinin büyüme hızı yavaşladı. Yıllık bazda 2022'nin ilk çeyreğinde yüzde 8.2, ikinci çeyreğinde yüzde 7.9 büyüyen sanayi, yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 0.3 büyüme performansı gösterdi. İnşaat sektörü ise yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 14.1 daraldı. Böylece inşaat sektöründeki daralma beş çeyrek kesintisiz devam etti.

İÇ TALEP BÜYÜMEYE KATKI VERDİ

TÜİK verilerine göre yerleşik hanehalklarının tüketim harcamaları, 2022'nin üçüncü çeyreğinde yıllık bazda zincirlenmiş hacim endeksi olarak yüzde 19.9 arttı. Yılın üçüncü çeyreğinde "yerleşik ve yerleşik" olmayan hanehalkının yurtiçi tüketimi ise yıllık bazda yüzde 22.4 artarken, alt kırılımlara bakıldığında dayanıklı mallar tüketimi yüzde 29.9, yarı dayanıklı mallar tüketimi yüzde 21.6, dayanıksız mallar tüketimi yüzde 14.9, hizmetler yüzde 27.9 artış gösterdi. Devletin nihai tüketim harcamaları yüzde 8.5 artarken, yatırımlar olarak ifade edilen gayrisafi sabit sermaye oluşumu yüzde 1.3 azaldı. Geçen yılın üçüncü çeyreğinde de yıllık bazda yüzde 1.3 daralan yatırımlar son üç çeyrektir artış gösteriyordu. Yatırımların alt kırılımlarına bakıldığında üçüncü çeyrekte yıllık bazda inşaat sektörü yatırımları yüzde 19.9 azaldı. Bu dönemde makine ve teçhizat yatırımları yüzde 14.3 artış gösterdi. İnşaat sektörü yatırımlarında daralma, son beş çeyrektir kesintisiz sürerken, makine ve teçhizat yatırımlarındaki artış ise 12 çeyrektir kesintisiz devam ediyor.

Mal ve hizmet ihracatı, 2022'nin üçüncü çeyreğinde geçen yılın aynı çeyreğine göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak yüzde 12.6, ithalatı ise yüzde 12.2 arttı.

İşgücü ödemeleri, 2022 yılının üçüncü çeyreğinde geçen yılın aynı çeyreğine göre yüzde 96.2, net işletme artığı/karma gelir ise yüzde 123 arttı. İşgücü ödemelerinin cari fiyatlarla Gayrisafi Katma Değer içerisindeki payı yüzde 29.5'ten yüzde 26.3'e geriledi.

"EN GÜÇLÜ BÜYÜYEN ÜLKELERDEN OLACAĞIZ"

Büyüme verilerini değerlendiren Hazine ve Maliye Bakanı Dr. Nureddin Nebati, Türkiye ekonomisinin Orta Vadeli Program'da öngördükleri şekilde 2022 yılını yüzde 5 büyüme ile kapatarak, bu yıl da en güçlü büyüyen ülkelerden biri olacağını kaydetti.

Sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada nitelikli ve sürdürülebilir büyümeyi hedefleyen Türkiye Ekonomi Modeli kapsamında uyguladıkları selektif kredi politikası ile ekonomideki kaynakların etkin ve verimli alanlarda kullanılmasını sağladıklarını vurgulayan Bakan Nebati, politikaların olumlu sonuçlarını da almaya devam ettiklerini kaydetti. Büyümeye iç ve dış talebin yedi çeyrektir pozitif katkı verdiğini ve dokuz çeyrektir kesintisiz büyüme sürecinin devam ettiğini belirten Nebati, "Uyguladığımız politikalarla; zorlu küresel koşullara rağmen ülkemiz yatırımda, istihdamda, üretimde ve ihracatta pozitif ayrışmaya devam etmekte. Üçüncü çeyrekte mevsimsel düzeltilmiş istihdam yıllık 1.7 milyon kişi arttı" ifadelerini kullandı.

EKONOMİK GÜVEN ENDEKSİ GERİLEDİ

Şimdi de kısaca geçen haftanın öne çıkan verilerine bir göz atalım. TÜİK verilerine göre ekonomik güven endeksi, Kasım'da bir önceki aya göre 0.2 puan azalarak 96.9 değerini aldı. Tüketici ve üreticilerin genel ekonomik duruma ilişkin değerlendirmelerini, beklenti ve eğilimlerini özetleyen bileşik endeks olan ekonomik güven endeksinin 100'den küçük olması, genel ekonomik duruma ilişkin kötümserliği gösteriyor. Kasım'da reel kesim güven endeksi yüzde 0.7 azalarak 101.3, hizmet sektörü güven endeksi yüzde 1 azalarak 118.1 değerini aldı. Tüketici güven endeksi yüzde 0.6 artarak 76.6, perakende ticaret sektörü güven endeksi yüzde 2.1 artarak 121.9, inşaat sektörü güven endeksi yüzde 1.2 artarak 91.6 oldu.

Geçen hafta açıklanan verilerden bir diğeri ise hizmet üretici fiyat endeksi (H-ÜFE) oldu. TÜİK verilerine göre H-ÜFE Ekim'de aylık yüzde 2.05, yıllık yüzde 104.28 oranında artış gösterdi.

Bu arada ekonomik büyümenin öncü göstergesi olan imalat sanayi performansında referans kabul edilen İstanbul Sanayi Odası Türkiye İmalat PMI, Kasım'da aylık 0.7 puan azalışla 45.7'ye geriledi ve üst üste dokuzuncu ay eşik değer 50'nin altında kaldı. Faaliyet koşullarında gözlenen bozulma, 2020 yılı başlarında yaşanan ilk Covid-19 dalgasından bu yana görülen en belirgin düzeyde gerçekleşti.

ENFLASYON VERİSİ AÇIKLANACAK

TÜİK, bu hafta başında (Pazartesi günü) Kasım ayı enflasyon verisi açıklayacak. A&T Bank Baş Ekonomisti Ayşe Özden, Kasım'da tüketici fiyat endeksi (TÜFE) artış beklentisini aylık yüzde 3.4, yıllık yüzde 83 olarak ifade etti. Baz etkisiyle yaşanacak düşüşle, enflasyonun 2022 yılını yüzde 70 seviyesinde kapatacağı öngörüsünde bulunan Özden, "Enflasyonun önümüzdeki sene kademeli olarak yılsonuna kadar baz etkisiyle yüzde 40 seviyelerine gerileyeceğini düşünüyorum ama aylık enflasyon fiyatların artmaya devam ettiği ortamda yine yüzde 2-3 bandında olacaktır" dedi.

İstanbul Topkapı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Emre Alkin, Kasım'da aylık TÜFE beklentisini yüzde 3, 2022 yılı sonu yıllık TÜFE beklentisini ise yüzde 75 olarak ifade etti.

KAMU MALİYESİNE YÖNELİK ÖNGÖRÜLER ELE ALINDI

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay başkanlığında geçen hafta (30 Kasım) gerçekleştirilen Ekonomi Koordinasyon Kurulu toplantısında kamu maliyesine yönelik öngörüler ele alındı. Yapılan açıklamaya göre, son dönemdeki yurtdışı ve yurtiçi gelişmeler ekseninde Türkiye ekonomisine ilişkin mevcut görünüm ve beklentilerin görüşüldüğü toplantıda, cari yılın bütçesine ilişkin olarak yılın geri kalan dönemi için değerlendirmelerde bulunuldu ve genel olarak da kamu maliyesi tarafında önümüzdeki döneme yönelik öngörüler tartışıldı. Toplantıda ayrıca küresel boyutta önemini koruyan gıda arz güvenliğine yönelik mevcut durum ele alınarak, bu kapsamda ülkede yapılan çalışmalarla birlikte önümüzdeki dönemin projeleri üzerinde duruldu. Uluslararası alanda tarım konusunda geliştirilebilecek iş birliği imkânları değerlendirildi.

"2023'TE YÜZDE 3'LÜK BÜYÜME ÖNGÖRÜYORUZ"

Ayşe ÖZDEN / A&T Bank Baş Ekonomisti

Türkiye ekonomisi üçüncü çeyrekte yıllık bazda yüzde 3.9 ile beklentilerin altında büyüdü. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış çeyreklik büyüme de yüzde 0.1 ile daralmaya dönerek, ekonomide dengelenmenin hızlanacağını ve daha da derinleşeceğini ortaya koydu. Çeyreklik rakamlara göre, yılın ilk dokuz ayında Türkiye ekonomisi yüzde 6.2 büyüdü. İç ve dış talebin büyümeye katkısı yılın üçüncü çeyreğinde azalırken iç talep 3.2 puan katkı yaparken dış talebin katkısı 0.7 puan oldu. Özel tüketimin katkısı 12 puan ile yüksek kalmaya devam etmesine rağmen ana ihracat pazarımız, Avrupa ekonomisindeki yavaşlama ile ihracatın katkısının azalması büyümeyi sınırladı. Avrupa ve Çin'de ekonomik aktivite belirgin olarak ivme kaybetmeye devam ederken hem jeopolitik gelişmeler hem enerji krizi küresel büyüme üzerindeki riskleri artırıyor. PMI verileri, kredi büyümesi, dış ticaret ve sektör verileri gibi öncü göstergeler iç ve dış talebin yılın son çeyreğinde de daraldığına işaret ediyor. Yılın son çeyreğinde küresel resesyon endişeleri ve zayıf seyreden ticaret hacminin yarattığı olumsuz etki ile birlikte yüksek enflasyon kaynaklı ekonomik aktivitede daralma öngörüyoruz. 2022 yılı toplam büyüme beklentimizi yüzde 5 olarak koruyoruz. Son çeyreğe benzer şekilde iktisadi faaliyetteki daralmanın gelecek yılın ilk yarısında da devam etmesini bekliyoruz. Yılın ikinci yarısındaki kısmi toparlanma ile birlikte 2023'ün toplamında yüzde 3'lük bir büyüme öngörüyoruz.

"2022 YILINI YÜZDE 5 BÜYÜME İLE KAPATACAĞIZ"

Prof. Dr. Emre ALKİN / İstanbul Topkapı Üniversitesi Rektörü

Türkiye ekonomisi dokuz çeyrektir kesintisiz büyümeye devam etti. Yıllık bazdaki büyümenin yavaşlaması beklentiler dahilindeydi. Bir önceki çeyreğe göre yüzde 0.1 oranında daralma, yavaşlamanın etkisiyle beklenen bir durum. İhracat pazarlarında yaşanan sıkıntının da etkisiyle 2022 yılı dördüncü çeyrekte büyümenin daha sınırlı olmasını bekliyorum. Özellikle ihracatın büyümeye katkısı üçüncü çeyrekte azaldı, dördüncü çeyrekte de bu durum sürecek. Yine de Türkiye ekonomisi 2022 yılını yüzde 5 civarında büyümeyle kapatacak. Türkiye'nin büyüme ile ilgili bir sıkıntısı yok, enflasyon ve işsizlikle ilgili sıkıntısı var. Maalesef, 21. yüzyılda işgücüne 'aradığı işleri yaratmayan' ya da 'mevcut işlere eğitim vermeyen' bir sistem var. Dolayısıyla Türkiye'nin enflasyonla mücadele, işsizlik sorunun çözümü ve yapısal düzenlemeler noktasında hızlı adımlar atması gerekiyor. O yüzden büyümenin yavaşlamasını kötü olarak nitelendirmiyorum. 'Koşan atı tımar edemezsin'. Ekonominin yavaşlaması fırsatını değerlendirip, sıkıntılı alanlarla ilgili gerekli adımları atmalıyız.

"ENFLASYONUN ARTIŞ HIZI YAVAŞLAYACAK"

Doç. Dr. Savaş ERDOĞAN / Selçuk Üniversitesi Öğretim Üyesi

2022 yılı üçüncü çeyrek büyüme verileri, 'düşük faiz oranlarının' finans ve sigortacılık sektöründe önemli ölçüde büyüme sağladığına işaret ediyor. Yaz dönemi olmasına karşın üçüncü çeyrekte tarım sektörü ve sanayi sektörlerinin büyümeye katkısının sınırlı kalması ve inşaat sektöründe büyümeyi daraltıcı durumun devam etmesi, ileriki dönemlerde büyümeyi sınırlayacak. Sanayi üretim endeksi öncü olarak ele alındığında yılın son çeyreğinde büyüme rakamlarını yine finans-sigortacılık ile bilgi-iletişim sektörlerinin sırtlayacağı, buna karşılık sanayi, tarım ve inşaat sektörlerinin ise sınırlayacağını düşünüyorum. Bu çerçevede dördüncü çeyrekte GSYH'de sınırlı bir artışın olacağını ve 2022 yılının yaklaşık yüzde 4.5-5 bandında bir büyüme oranıyla kapatılacağını öngörüyorum. Harcama kalemlerine baktığımızda, özel kesim ve kamu kesimi büyümenin temel kaynağı olduğu, dış denge dediğimiz net ihracat rakamının ise ithalattaki artış nedeni ile büyümeye katkısının sınırlı kaldığı görülüyor. Döviz kuru baskısı ve dünya piyasasında gıda ve enerji fiyatlarındaki oynaklığın etkisiyle Kasım'da TÜFE artışının aylık yüzde 3 civarında olacağını öngörüyorum. 2022 Aralık'tan itibaren meydana gelecek baz etkisinin olumlu yansıması ile TÜFE rakamlarında aşağı yönlü bir seyir bekleniyor. Baz etkisinin 2023 yılı Ocak ve Şubat'ta da devam edeceği düşünülürse, enflasyonu artış hızının yavaşlamasını, buna bağlı olarak yıllık enflasyonda Aralık ayı itibarıyla belirgin bir azalmanın meydana gelmesini öngörüyorum. 2022 yılı sonu yıllık enflasyon beklentim yüzde 65-70 aralığında.

"TÜKETİM HARCAMALARI, BÜYÜMEYİ ATEŞLEDİ"

Prof. Dr. Nurullah GÜR / İstanbul Medipol Üniversitesi Öğretim Üyesi

Tüketim harcamaları büyümeyi neredeyse tek başına ateşledi. Geçtiğimiz çeyreklerin aksine, bu defa sadece hanehalkı değil, kamunun tüketim harcamaları da büyümeye kayda değer destek sağladı. Kamunun büyümeye katkısı 2017'den sonraki en yüksek seviyesini gördü. Kamunun büyüme üzerindeki destekleyici etkisinin önümüzdeki üç çeyrek boyunca sürmesi kuvvetle muhtemel. Net ihracatın büyümeye katkısında ivme kaybı yaşansa da halen pozitif taraftayız. Avrupa Birliği'nde (AB) iktisadi faaliyetin yavaşlaması ve resesyon riskinin oluşması, AB'den gelen ihracat siparişlerinde yavaşlamayı beraberinde getiriyor. Ortadoğu pazarı, canlı kalmaya devam etse de AB tarafındaki kayıpları bire bir telafi edemiyor. Son aylarda ithalat artış oranı, ihracatın oldukça önüne geçti. Bu resme baktığımızda yılın son çeyreğinde net ihracatın büyümeye etkisinin negatife dönebileceği görülüyor. Üçüncü çeyrekte yatırımlar ve stoklar büyümeyi aşağıya çekti. Reel sektörün artan üretim maliyetlerini, krediye erişim problemlerini ve küresel ekonomideki darboğazları hissetmeye başlamasıyla alakalı olarak gelişen bir durum bu. Küresel ekonomik koşulların oldukça zorlayıcı olduğu böylesi bir dönemde yıllık bazda yakalanan büyüme rakamı oldukça değerli. Bu yılı dünya ve G20 ortalamalarının üzerinde bir büyüme rakamıyla kapatacağız. 2023'ün ilk yarısında iktisadi faaliyetin canlı kalmayı sürdüreceği öngörülüyor. 2023'te küresel ekonomik büyümenin yüzde 3'ten yüzde 2'ye doğru gerileyeceği beklentisi var. Yine de Türkiye'nin 2023'te dünya ortalamasının üzerinde büyümesi şaşırtıcı olmayacaktır.

KASIM AYI İHRACATI 21.9 MİLYAR DOLAR

Türkiye'nin ihracatı Kasım'da yıllık yüzde 1.9 artışla 21 milyar 854 milyon dolar olurken, enerji ve emtia fiyatlarında yaşanan sert artışın etkisiyle ithalat yüzde 14 artışla 30 milyar 655 milyon dolara yükseldi. Artış oranı sınırlı kalsa da ihracat en yüksek Kasım ayı ihracatı olarak kayda girdi. Ticaret Bakanlığı ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Kasım ayı dış ticaret verilerini Adana'da açıkladı. Bakanlık verilerine göre genel ticaret sistemi kapsamında Kasım'da dış ticaret dengesi yüzde 61.6 artışla 8.8 milyar dolar açık verdi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 8.5 puan azalışla yüzde 71.3 oldu. Enerji hariç ihracatın ithalatı karşılama oranı Kasım'da 11.5 puan azalışla 89.8 olarak gerçekleşti.

Yılın 11 aylık döneminde ihracat yüzde 13.9 artışla 231 milyar 248 milyon dolar, ithalat yüzde 36.6 artışla 331 milyar 98 milyon dolar, dış ticaret açığı yüzde 153.6 artışla 99 milyar 850 milyon dolar oldu. İhracatın ithalatı karşılama oranı ise bu dönemde yüzde 83.8'den yüzde 69.8'e geriledi.

Ticaret Bakanı Mehmet Muş açıklamasında son dönemde altın ithalatındaki yükselişin de ithalatta yaşanan artışta etkili olduğunu vurgulayarak, "Altın ithalatımız Kasım'da yüzde 2 bin 500 artışla 2.6 milyar dolar, Ocak-Kasım döneminde yüzde 242 artarak 17.8 milyar dolar oldu. Parite etkisiyle dış ticaret açığımız Ocak-Kasım döneminde yaklaşık 3 milyar dolar daha fazla gerçekleşti" dedi.

TİM Başkanı Mustafa Gültepe, 2022 için belirledikleri 250 milyar dolarlık hedefe emin adımlarla ilerlediklerini vurgulayarak, Aralık ayını da en iyi şekilde tamamlayıp hedefi geçmenin gururunu yaşayacaklarını kaydetti. İhracatı iki yıl içinde 300 milyar doların üzerine çıkarmayı hedeflediklerini belirten Gültepe, uzun vadede ise Türkiye'yi ihracatta ilk 10 ülke arasına sokma vizyonu ile çalıştıklarını ifade etti.

BİZE ULAŞIN