DSİ’den yatırıma 100 milyar lira kaynak

DSİ, 2024’te yatırımlara 100 milyar lira kaynak ayırdı. Geçen yıl 501 tesisi tamamlayarak ekonomiye 10.7 milyar lira katkıda bulunan DSİ, 2024’te 527 tesisi hizmete sunacak. Bu yıl 140 bin hektar alan sulu tarıma açılacak. Temin edilecek içme suyu miktarı 5.37 milyar metreküpe çıkarılacak. 10 bin 697 olan taşkın tesis sayısı 2024’te 11 bin 11’e, 2028 kadar 11 bin 600’e yükseltilecek. Ülke genelinde toplam 679 taşkın erken uyarı sistemi kurulacak.
17.01.2024 12:37 GÜNCELLEME : 18.01.2024 00:01

PARA ANKARA/ HÜLYA GENÇ SERTKAYA Türkiye'nin "su ve enerji gücü" Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü, 2024 yılında kamulaştırma dahil yatırımlara 100 milyar lira kaynak ayırdı. Yatırım bütçesinin 85 milyar lirası tarım, 10 milyar lirası içme suyu, 4 milyar lirası enerji ve 1 milyar lirası kırsal alan planlaması (yenide yerleşim) projeleri için kullanılacak. Kurulduğu günden bu yana "Su Vatandır" anlayışıyla çalışmalarını sürdüren DSİ, işletmeye aldığı baraj ve göletlerle 183 milyar metreküplük su depolama kapasitesi geliştirdi. Toplamda 7.1 milyon hektar arazi sulamaya açılırken, yaklaşık 2 milyon hektar alanı taşkın zararlarından korundu. Arazi toplulaştırma tescil işlemleri tamamlanan arazi miktarı, kümülatif olarak toplamda 7.3 milyon hektara yükseldi. Hizmete alınan içme suyu tesisleri ile yıllık 5.2 milyar metreküp memba kalitesinde içme suyu temin edildi. DSİ, 2024'te de ekonomik ve teknik imkanlar dahilinde su kaynaklarını geliştirerek vatandaşların hizmetine sunulması yönünde çalışmalarına devam edecek. Bugün merkez ve yurt sathına yayılmış 26 bölge müdürlüğünde görev yapan 25 bini aşkın personeli ile faaliyetlerini Tarım ve Orman Bakanlığı'na bağlı olarak sürdüren DSİ, 2024'te de önemli projelere imza atacak.

2024 YATIRIM HEDEFLERİ…

DSİ Genel Müdürlüğü'nden PARA Dergisi'ne yapılan açıklamalara göre; 2024'te temin edilecek içme suyu miktarı 5.2 milyar metreküpten 5.37 milyar metreküpe çıkarılacak. Özellikle Karadeniz Bölgesi'nde kurulan taşkın erken uyarı sistemlerinin sayısı 322'den 533'e, taşkın kontrol tesis sayısı 10 bin 697'den 11 bin 11'e, depolanan su miktarı 183 milyar metreküpten 190 milyar metreküpe yükseltilecek. Taşkın kontrol tesisi sayısı 2028'e kadar ise 11 bin 600'e çıkarılacak. Yatırım hedeflerine göre; 2024'te DSİ sulamaya açılan alanı 48 milyon dekardan 49.4 milyon dekara, bugüne kadar sulamaya açılan 7.1 milyon hektar araziyi 7.23 milyon hektara, toplulaştırma tamamlanan alan miktarını 73 milyon dekardan 79 milyon dekara çıkaracak. DSİ, 2024'te 140 bin hektar alanı sulu tarıma açacak. Bilindiği üzere yüzölçümü 78 milyon hektar olan Türkiye'nin ekonomik olarak sulanabilir tarım arazisi miktarı 8.5 milyon hektar olarak belirlenirken, 2023 yılı sonu itibarıyla bunun 7.12 milyon hektarı sulu tarıma açıldı.

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Bakanlığın bütçe görüşmeleri sırasında DSİ tarafından 2024'te 53 baraj,15 HES, 20 gölet ve bent, 65 sulama tesisi, 16 içme suyu tesisi, 314 taşkın kontrol tesisi, 2 atık su tesisi, 19 yeraltı depolaması ve suni besleme, 23 arazi toplulaştırma projesi olmak üzere toplam 527 tesisinin tamamlanarak hizmete sunulacağını kaydetti.

128 BİN KİŞİYE TARIMSAL İSTİHDAM SAĞLANDI

DSİ'nin 2023 yılı sene başı yatırım ödeneği 42 milyar lira iken, geçen yıl ilavelerle bu ödenek 80 milyar liraya yükseltildi ve bu ödeneğin tamamı yatırım harcamalarına dönüştürüldü. DSİ, 2023 yılında 26 adet baraj, 17 adet gölet ve bent, 100 adet sulama tesisi, 24 adet toplulaştırma projesi, 14 adet içme suyu tesisi, 26 adet yeraltı barajı, 10 adet HES ve 284 adet taşkın tesisini olmak üzere toplam 501 adet tesisi tamamlayarak hizmete sundu. Bitirilen bu tesislerle 141 bin 999 hektar alan sulamaya açılarak, yıllık 10.65 milyar lira ekonomiye katkıyla birlikte, 128 bin kişiye tarımsal istihdam sağlandı, 390.18 milyon metreküp su depolandı. 143.66 milyon metreküpe içme suyu sağlandı, 492 bin 252 hektar alanda toplulaştırma tamamlandı.

İÇME SUYU TEMİNİ ÇALIŞMALARI SÜRÜYOR

Bu yıl içme suyu yatırımlarına 10 milyar lira kaynak ayıracak olan DSİ Genel Müdürlüğü, içme suyu temini konusunda çalışmalarını sürdürüyor. DSİ Genel Müdürlüğü'nün içme suyu temini tesisi ve atık su arıtma tesisi yatırımlarını yapabilmesi ve bu yatırımların kapsamı,1053 sayılı "Belediye Teşkilatı Olan Yerleşim Yerlerine İçme, Kullanma ve Endüstri Suyu Temini Hakkında Kanun" ile düzenleniyor. Belediye teşkilatı olmayan yerlerde kanunen DSİ tarafından bir çalışma yapılamamakta olup bu tür talepler, il özel idarelerinin sorumluluğunda oluyor. 1053 sayılı Kanun'un 2. maddesinde; DSİ Genel Müdürlüğü'nün baraj, isale hatları ve tasfiye tesisi yapımından sorumlu olduğu, şebeke hatlarının ise belediyeler tarafından yapılacağı belirtiliyor. Bu çerçevede DSİ tarafından tamamlanan ve işletmeye alınan tesisler ile 63 ilin içme suyu ihtiyacı karşılanmış bulunuyor. 63 ilin 13'ünde ilave içme suyu temin çalışmaları devam ediyor. Daha önce DSİ tarafından içme suyu tesisi bulunmayan 6 ilde ilave içme suyu temini için inşaat çalışmaları, 12 ilde ise planlama ve proje çalışmaları devam ediyor.

YER ALTI SUYU REZERVİ 18 MİLYAR METREKÜP

Tüm havzalarda yeraltı suyu kütleleri belirlenmesi çalışmaları yürütülüyor. DSİ'den edinilen bilgiye göre Fırat ve Aras Havzaları haricinde tüm havzalarda yeraltı suyu kütleleri belirlendi. Yeraltı suyu kütlesi belirlenen havzalarda miktar ve kalite izleme çalışmaları yürütülüyor. Miktar ve kalite bakımından risk altında olduğu belirlenen kütlelerde operasyonel ve gözetimsel izlemeler yapılıyor. Miktar izleme çalışmaları kapsamında kuyu ve kaynaklardan seviye ve debi ölçümü yapılıyor; kalite izleme çalışmaları kapsamında yönetmelikte belirlenen parametreler ile birlikte havza özelindeki kirletici baskı unsurlarına yönelik izlemeler gerçekleştiriliyor. Altı yıllık izleme döngüsü tamamlandığında, yeraltı suyundaki baskı ve etki değerlendirmeleri ile yeraltı suyu kütleleri revize edilecek. İzleme ağı güncellenecek. Son verilere göre Türkiye'deki yeraltı suyu rezervi 18 milyar metreküp düzeyinde.

122 YERALTI DEPOLAMA PROJESİ YÜRÜTÜLÜYOR

İklim değişikliği ve nüfus artışının etkisiyle depolama yapılarının önemi giderek artıyor ve alternatif depolama yapıları değer kazanıyor. DSİ, özellikle küresel ısınma ve iklim değişikliği ile birlikte sıklığı, etki alanı ve şiddeti artan kurak periyotların etkilerini asgari seviyeye indirmek için çalışmalarını genel olarak "su arzının arttırılmasına ve su talebinin kısıtlanmasına yönelik tedbirler" olmak üzere iki ana başlık altında topluyor. Yeraltı depolamaları veya 'yer altı suyu besleme tesisi' diye tabir edilen bu yapılar su arzını arttırmak adına önemli alternatifler arasında ilk sırada yer alıyor. 2023 yılı itibarıyla tamamlanan yeraltı depolama sayısı 127 adede ulaşırken, tamamlanan bu depolamalar ile yaklaşık 5 bin hektar sulama, 22 milyon metreküp/yıl içme suyu ile 46 milyon metreküp depolama faydası sağlandı. Tamamlanan 127 adet projenin haricinde 31 adedi inşaat, 1 adedi ihale, 69 adedi ise planlama-proje aşamasında olmak üzere şu an için toplam 122 adet projenin takibi yapılıyor. DSİ, önümüzdeki dönemde bu sayıyı daha da arttırmayı planlıyor.

YENİLİKÇİ TESİSLER HAYATA GEÇİRİLİYOR

Taşkınlar, sebep olduğu can kayıplarının yanı sıra, depremlerden sonra en büyük ekonomik kayba yol açan tabii afetler. DSİ verilerine göre; Türkiye'de 1995-2021 yılları arasında meydana gelen 2 bin 217 adet taşkın vakasında 670 kişi hayatını kaybetti ve yaklaşık 654 bin hektar tarım arazisi zarar gördü. Türkiye'de taşkınların önlenmesi ya da taşkınların yol açabileceği zararlarının minimuma indirilmesi çerçevesinde, yukarı havzalarda erozyon kontrol çalışmaları yapılıyor. Baraj, gölet, tersip bendi, sel kapanı ve geciktirme yapıları inşa ediliyor. Toplu iş makinesi çalışmaları vasıtasıyla derelerin ıslah edilmesi ve akarsu üzerinde tekniğe uygun olmayan bütün yapıların belirlenmesi, müdahalelerin önlenmesi ve derelerin her yıl bakımının sağlanması çalışmalarına devam ediliyor. İklim değişikliği ile taşkınların sıklığında, şiddetinde ve etkinlik alanında artışlar gözlenirken, bu çerçevede taşkınların yoğun olduğu Karadeniz Bölgesi başta olmak üzere sel tırmıkları, moloz bariyerleri ve geçirgen tersip bentleri gibi yenilikçi tesisler hayata geçiriliyor.

679 TAŞKIN ERKEN UYARI SİSTEMİ KURULACAK

DSİ tarafından taşkın erken uyarı sistemi geliştirilerek uygulamaya konuluyor. Bu sistemle taşkın riski bulunan yerleşim yerlerinin membasındaki dere yataklarında, yağış havzasını hidrolojik olarak temsil edebilecek ve erken uyarı için gerekli zamanı sağlayabilecek noktalarda radar sensörlü seviye gözlem istasyonları ilk olarak Karadeniz Bölgesi'nde belirlenen noktalarda kurulmaya başlandı. Sistem ile dere yataklarındaki su seviyeleri anlık olarak izlenecek, dere yatağındaki suyun takibe alınması gereken seviyeye geldiğinde ilk uyarı sistem operatörüne ulaşacak ve operatör tarafından yakından takip edilecek. Deredeki su seviyesinin taşkına sebep olacak duruma gelmesi halinde DSİ tarafından, uyarıyı duyurmakla sorumlu kurumlara (mülki idare amirlikleri, yerel yönetimler ve AFAD) aktarılması amaçlanıyor.

DSİ'den yapılan açıklamaya göre; Taşkın Erken Uyarı Sistemi (TEUS) projesi kapsamında ülke genelinde 679 taşkın erken uyarı sistemi kurulacak. TEUS kapsamında Seviye Gözlem İstasyonları (SGİ) kurulmasına yönelik çalışmalar başlatılırken, bu kapsamda, özellikle yerleşim yerleri içerisinden geçen ve taşkın riski arz eden akarsular üzerinde kurulacak ve gerçek zamanlı veri sağlayacak olan SGİ'ler vasıtasıyla akarsu yataklarındaki su seviyeleri takip edilecek.

Şu an itibarıyla Seyhan Nehri'nde uygulamaya koyulan Akım Tahmin ve Havza Optimizasyon Modeli (ATHOM) sayesinde depolama tesislerine gelecek akımlar son derece isabetli tahminlerle belirleniyor ve oluşturulan su bütçeleriyle depolama tesisleri en verimli şekilde işletiliyor.

SUYUN ETKİN KULLANIMI İÇİN ÇALIŞMALAR SÜRÜYOR

Türkiye'de su kaynaklarının kısıtlı olması ve tüm sektörlerde talebin gün geçtikçe artması, mevcut su kaynaklarının en ekonomik şekilde kullanılmasını zorunlu kılıyor. Suyun etkin kullanımına yönelik DSİ'nin yürüttüğü yapısal çalışmalar arasında sulama şebekelerinin basınçlı borulu olarak inşası, mevcut sulama tesislerinin basınçlı-borulu sisteme dönüştürülmesi ve modernizasyonu, sulama tesislerinin bakım ve onarım ihtiyaçlarının karşılanması, işletmedeki sulama tesislerine ölçü tesisleri kurulması, hidrantlarda sayaç kullanımı ve akıllı sulama sistemlerine geçiş, kullanılmış suların yeniden kullanımını sağlamak amacıyla gerekli tesislerin inşası yer alıyor. DSİ'nin yürüttüğü yapısal olmayan çalışmalar kapsamında ise; suyun ihtiyaçtan daha fazla kullanımının önüne geçmek amacıyla altyapısı uygun olan borulu sulama tesislerinde "kademeli su kullanım hizmet bedeli" uygulanması, sulama yönetimi faaliyetleri kapsamında sulama tesislerinde bitki su ihtiyaçlarına göre "genel sulama planlaması" yapılması çalışmaları bulunuyor.

Belediye, çiftçi, sanayici ve vatandaşlara "suyu verimli kullanma" çağrısında bulunan Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, geçtiğimiz günlerde suyla alakalı yapılan yasal düzenlemelere ilişkin açıklamalarda bulunmuştu. Tarım Kanunu'nu suyu merkeze alacak şekilde yeniden düzenledikleri bilgisini paylaşan Yumaklı, su yönetimini güçlendirecek "Su Kanunu" ile taşkınlara karşı direnci yükseltecek "Taşkın Kanunu" çalışmalarının da devam ettiğini dile getirmişti. Yumaklı, "Ulusal Su Kurulu"nun oluşturulmasının su alanında faaliyet gösteren herkese ayrı bir motivasyon kaynağı olduğunun altını çizmişti.

HAVZALARDAKİ NÜFUS İLE SU MİKTARI ORANTISIZ

Türkiye'ye ait nüfus, yağış ve afet haritasına göre, havzalardaki su miktarı ile bu havzalardan faydalanan nüfus arasında orantısızlıklar dikkat çekiyor. Türkiye'deki toplam nüfusun yüzde 28'i Marmara Bölgesi'nde yaşarken, buradaki havzalar toplam akışın sadece yüzde 4'lük kısmını topluyor. Nüfusun yüzde 71'i, Türkiye topraklarının da yüzde 66'sı deprem riski altında. Türkiye'de yaklaşık 15 bin kilometresi ana aks üzerinde olmak üzere 24 bin 500 kilometre uzunluğunda canlı fay hattı bulunuyor. Özellikle İç Anadolu Bölgesi (Konya Kapalı havzası) ile deprem riskinin ve nüfus yoğunluğunun düşük, toprak potansiyelinin yüksek olduğu görülüyor. Ancak bu bölge yüzey suyu potansiyelinin düşük olduğu, yeraltı suyu kullanımının yoğun ve riskli olduğu bölgelerden. Sulama suyu temininde güçlük yaşanıyor. İçme suyu temininin sulama suyunda kısıntıya gidilerek sağlanabileceği, şehirleşme anlamında topoğrafik, çevresel ve deprem yönüyle arazi kullanım kısıtının bulunmadığı değerlendiriliyor. Şanlıurfa ve Mardin'de ise deprem riskinin ve toprak potansiyelinin yüksek, ancak nüfus yoğunluğunun orta seviyede olduğu görülüyor. Bu illerde, tedbir alınmaz ise tarımsal su teminin de gelecekte problemler yaşanması bekleniyor.

YAPAY ZEKA DESTEKLİ MODERN SULAMA YAYGINLAŞTIRILACAK

Yapay zeka destekli tam otomosyonlu uygulama ve modern sulama sistemleri yaygınlaştırılacak. Bu sistem ile kablosuz uzaktan yönetime tabi olarak on-line kullanılabilen ve merkezi sulama planlamasına bağlı olarak çalışan bir sistem uygulanarak, kurulan sulama sisteminin tek merkezden yönetimi, kontrol ve kumandası hedefleniyor. Böylelikle işletme maliyetlerinde personel, yakıt ve zaman bakımından tasarruf sağlanması bekleniyor.

Bu uygulamayla, çiftçi su kullanımını uzaktan yapabilecek. Tüm işletme sahasında anlık ve toplam tüketim değerleri için abone, hidrant, yedek ve tüm bölge bazında anlık olarak veya geriye dönük izleme, raporlama yapılabilecek. Tüm abonelerde belirlenebilecek kriterlere göre (alan, bitki deseni, toprak nemliliği gibi) su tahsisleri ve sulama planlamalarında otomatik iyileştirmeler yapılabilecek. Anlık su ihtiyacına göre iyileştirilen sulama planlamasının kapalı sulama sistemlerinin getirdiği su tasarrufuna ek olarak duruma göre yüzde 5 ile yüzde 20 arasında ek su tasarrufu sağlanacak. Personel hataları, zarar ve ziyanlar minimize edilecek. Ayrıca hava durumu da yakından takip edilip yağış durumuna göre sistem çalışmayı da durdurabilecek. Şu an itibarıyla Isparta, Aydın ve Adana'da bu sistem uygulanıyor

"KURAKLIK TAHMİNİ VE ERKEN UYARI SİSTEMİ" GELİŞTİRİLİYOR

Kuraklık afetine karşı da çalışmalar yapılıyor. DSİ'nin açıklamalarına göre; Türkiye Kuraklık İzleme Sistemleri kurmak için çalışmalar başlatıldı. Havza ölçeğinde Kuraklık Yönetim Planları ve Su Tahsis Planları hazırlanıyor. Kuraklık tahmini ve erken uyarı sisteminin geliştirilmesi, izlenmesi çalışmalarına başlandı. Baraj, gölet, yeraltı depoları inşasının yanı sıra, arıtılmış suların tarımda yeniden kullanımını sağlanıyor. Suyu daha az kullanan sulama otomasyonu ve elektronik su yönetim sistemleri kuruluyor. Yapılan tüm sulamalar borulu kapalı sulama sistemiyle yapılıyor. 2002'de kapalı borulu sulama sistemi yüzde 6 düzeyindeyken, 2022 yılı sonunda bu oranın yüzde 33'e çıktığı ifade ediliyor. Açık sulama sistemleri rehabilite edilerek borulu kapalı sisteme çevriliyor. "Su Verimliliği Seferberliği" başlatılmış olup Su Verimliliği Strateji Belgesi ve Eylem Planı (2023-2033) yayınlandı.

BİZE ULAŞIN