Türkiye ekonomisinin 2023 yılı performansı

Bütçe 2023’te 1.37 trilyon lira açık verdi. 2023’te Türkiye genelinde yıllık yüzde 17.5 azalışla 1 milyon 225 bin 926 konut satılırken, ilk el satış yüzde 17.5 azalışla 379 bin 542 düzeyinde gerçekleşti. Kurulan şirket sayısı yüzde 8.3 azaldı, kapanan şirket sayısı ise yüzde 11.7 artı.
25.01.2024 13:29 GÜNCELLEME : 26.01.2024 00:00

PARA ANKARA/ HÜLYA GENÇ SERTKAYA Yeni yılın ilk ayında Türkiye ekonomisinin 2023 yılı performansını ortaya koyan veriler gelmeye devam ediyor. 2023 yılının son çeyreğine ilişkin dönemsel gayrisafi yurtiçi hasıla (GSYH) verilerinin 29 Şubat'ta açıklanması beklenirken, geçen yılın bütçe performansı da belli oldu. Türkiye'nin merkezi yönetim bütçesi 6 Şubat depremlerinin yaşandığı 2023'te 1 trilyon 374 milyar 968 milyon lira açık verdi. Hazine ve Maliye Bakanlığı verilerine göre; bütçe gelirleri 2023 yılı Ocak-Aralık döneminde yüzde 86.1 artışla 5.2 trilyon lira, bütçe giderleri yüzde 123.8 artışla 6.59 trilyon lira oldu. 2023'te faiz giderleri yüzde 117 artışla 674.6 milyar lira olurken, faiz dışı denge 700.4 milyar lira açık verdi. 2023'te vergi gelirleri ise yüzde 91.2 artışla 4 trilyon 500.9 milyar lira oldu.

Merkezi yönetim bütçesinde sermaye transferlerinin rekor artışla (yüzde 3.656) 639.4 milyar lira düzeyinde gerçekleştiği Aralık'ta, bütçe dengesi yüzde 589.4 artışla 842.5 milyar lira açık verdi. Bütçe giderlerinin yüzde 271.2 artışla 1 trilyon 392.5 milyar lira olduğu Aralık'ta, faiz giderleri yüzde 132 artışla 42.3 milyar lira düzeyinde gerçekleşti. Bütçe gelirlerinin yüzde 117.4 artışla 549.9 milyar lira olduğu Aralık'ta, vergi gelirleri yüzde 108.3 artışla 440.9 milyar lira düzeyinde kaydedildi. Aralıkta, faiz dışı denge yüzde 669.7 artışla 800.2 milyar lira açık verdi. 2023 yılı bütçe gerçekleşmelerine bakıldığında, 2024-2026 yıllarını kapsayan Orta Vadeli Program (OVP) hedeflerinde öngörülen 1.6 milyar liralık açığın altında kalınsa da, 6 Şubat depremleri nedeniyle ortaya çıkan kaynak ihtiyacı çerçevesinde Temmuz'da yapılan ek bütçe sonrasında da korunan 659.4 milyar liralık açık öngörüsü ise aşıldı.

"DEPREM ETKİSİ HİSSEDİLİYOR"

Bütçe verilerinin deprem etkisini hissettirdiğini vurgulayan İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf Dinç, deprem kapsam dışında tutulsa Türkiye'nin hala Maastricht Kriterleri'nin içinde kalacağını belirtti. Deprem kaynaklı sermaye transferlerine işaret ederek, bütçe açığının bir kısmının geçen yıla değil, bu yıla dair giderleri öngördüğünün de değerlendirilebileceğini belirten Dinç, "Buna rağmen bütçe açığı 2024'te gündem olmaya devam edecek. Elbette iktisatta bütçe açığı bir tercih meselesidir. Fakat deprem söz konusuyken bütçe açığının bir tercih değil, zorunluluk olduğu anlaşılmalıdır. Yüksek bütçe açığı diğer taraftan yüksek büyüme performansına işaret eder. 2024'te beklenti üzeri bir büyümenin hükümet harcamaları ve inşaat kanallarından gerçekleşmesi beklenebilir" dedi.

KONUT SATIŞI 1 MİLYON 226 BİNE DAYANDI

Konut satışları 2023'te son dokuz yılın en düşük seviyesinde gerçekleşti. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre Türkiye genelinde 2023'te 1 milyon 225 bin 926 konut satıldı. Konut satışlarında İstanbul 198 bin 739 konut satışı ve yüzde 16.2 ile en yüksek paya sahip oldu. Satış sayılarına göre İstanbul'u; 114 bin 432 konut satışı ve yüzde 9.3 pay ile Ankara, 65 bin 465 konut satışı ve yüzde 5.3 pay ile İzmir izledi. İpotekli konut satışları; 2023'te yıllık yüzde 36.6 azalışla 177 bin 748, Aralık'ta yıllık yüzde 72.3 azalışla 6 bin 42 oldu. Toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı Aralık'ta yüzde 4.4, 2023 yılında yüzde 14.5 olarak hesaplandı. İlk el konut satış sayısı Aralık'ta yıllık yüzde 34.2 azalışla 51 bin 243, ikinci el satış yüzde 32.9 azalışla 87 bin 334 olurken, 2023 yılında ilk el satış yıllık yüzde 17.5 azalışla 379 bin 542, ikinci el satış yıllık yüzde 17.5 azalışla 846 bin 394 düzeyinde gerçekleşti. Yabancılara yapılan konut satışı, 2023'te yüzde 48.1 azalışla 35 bin 5 düzeyinde. Toplam konut satışları içinde yabancıya satışın payı yüzde 2.9 oldu. 2023'te yabancılara yapılan konut satışlarında ilk sırayı 12 bin 702 ile Antalya aldı. Antalya'yı sırasıyla 11 bin 229 konut satışı ile İstanbul, 3 bin 16 konut satışı ile Mersin izledi. Uyruklara göre 2023'te en çok konut satışı Rusya Federasyonu vatandaşlarına yapıldı. Rusya Federasyonu vatandaşları 2023'te Türkiye'den 10 bin 560 konut satın aldı. Rusları sırasıyla 4 bin 272 konut ile İran vatandaşları ve bin 917 konut ile Irak vatandaşları izledi.

FİYATLARDAKİ ARTIŞ HIZI YAVAŞLADI

Konut fiyatlarındaki artış hızı yavaşlamaya devam etti. Türkiye'deki konutların kalite etkisinden arındırılmış fiyat değişimlerini izlemek amacıyla hesaplanan Konut Fiyat Endeksi (KFE), 2023 yılı Kasım'da aylık yüzde 1.9 artarak 1150.4 seviyesinde gerçekleşti. TCMB verilerine göre yıllık yüzde 82.8 artan KFE, aynı dönemde reel olarak yüzde 12.4 artış gösterdi. Aylık veriler dikkate alındığında Temmuz'da yüzde 7.4 artan konut fiyatları, Ağustos'ta yüzde 5.5, Eylül'de yüzde 4.3, Ekim'de yüzde 3.8 oranında artış göstermişti. Üç büyük ile baktığımızda KFE aylık bazda İstanbul'da yüzde 0.8, Ankara'da 1.8, İzmir'de 2.8 oranlarında arttı. KFE yıllık bazda ise İstanbul, Ankara ve İzmir'de sırasıyla yüzde 69.2, 96.3 ve 76.9 oranlarında artış gösterdi. Bu arada Türkiye genelinde yeni konutlar fiyat endeksi ise Kasım'da yüzde 88.2 arttı.

2023'TE 128 BİN 528 ŞİRKET KURULDU

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin (TOBB) verilerine göre; Türkiye genelinde 2023'te 128 bin 528 şirket kurulurken, 25 bin 883 şirket kapandı. 2023'te kurulan şirket sayısı yıllık yüzde 8.3 azalırken, kapanan şirket sayısı yıllık yüzde 11.7 artış gösterdi. 2023'te tasfiye edilen şirket sayısı bir önceki yıla göre yüzde 30 artışla 28 bin 691 oldu. 2023'te kurulan kooperatif sayısı yüzde 61.3 artışla 3 bin 202, tasfiye edilen kooperatif sayısı yüzde 1.8 azalışla 905, kapanan kooperatif sayısı yüzde 5.7 azalışla bin 69 düzeyinde gerçekleşti. 2023'te kurulan gerçek kişi ticari işletme sayısı yüzde 26.6 azalışla 19 bin 880, kapanan gerçek kişi ticari işletme sayısı yüzde 42.3 artışla 32 bin 933 oldu. Aralık'ta yıllık yüzde 16.7 azalışla 12 bin 519 şirket kuruluşu gerçekleşirken, yüzde 30.3 artışla 5 bin 952 şirket kapandı.

Geçen hafta açıklanan verilerden biri de tarım ürünleri üretici fiyat endeksi (Tarım-ÜFE) oldu. TÜİK verilerine göre Tarım-ÜFE, Aralık'ta yıllık yüzde 52.66, aylık yüzde 6.34 arttı.

OCAK TÜFE ARTIŞ BEKLENTİSİ YÜZDE 5.1

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) reel sektör ve finansal sektör temsilcilerinden oluşan 68 kalıtımcı tarafından yanıtlanan piyasa katılımcıları anketine göre katılımcıların 2024 yılı Ocak ayı tüketici fiyat endeksi (TÜFE) artışı beklentisi yüzde 5.41 olarak tahmin edilirken, 2024 yılı sonu TÜFE beklentisi yüzde 42.04 oldu. Piyasa katılımcıları anketinde katılımcıların cari yıl sonu döviz kuru (ABD Doları/TL) beklentisi bu anket döneminde 40 lira oldu. Katılımcıların GSYH 2024 yılı büyüme beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 3.3 iken, bu anket döneminde yüzde 3.4 olarak gerçekleşti. Katılımcıların 2024 yılı sonu cari açık beklentisi ise 34.4 milyar dolar oldu. TCMB yılın son enflasyon raporunda yıl sonu tüketici enflasyonu beklentisini 3 puan artışla yüzde 36'ya çıkarmıştı. OVP'de ise yıl sonu TÜFE artışı beklentisi yüzde 33.

D Macro Research Kurucusu Dr. Tolga Dağlaroğlu Ocak ayı TÜFE artışı beklentisini yüzde 3.63 olarak belirtirken, 2024 yılı sonu TÜFE artış beklentisini ise yüzde 47 olarak açıkladı. Enflasyonun Ocak'ta aylık yüzde 4.5, yıllık ise yüzde 62 seviyelerinde olacağını dile getiren A&T Bank Baş Ekonomisti Ayşe Özden, 2024 yılsonu enflasyon beklentisini ise yüzde 45 olarak ifade etti.

Akdeniz Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Yıldıran, Ocak ayında TÜFE'nin aylık yüzde 5-6 aralığında artacağı, 2024 yılı sonunda ise yüzde 40-45 aralığında artış göstereceği öngörüsünde bulundu. Ahlatcı Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Tonguç Erbaş, Ocak'ta TÜFE artış beklentisini aylık yüzde 7, yıllık yüzde 70.20 olarak açıkladı. 2023 yılı Ocak ayı enflasyon oranının aylık yüzde 6 civarında olduğuna dikkat çeken 3. Göz Danışmanlık CEO'su Hikmet Baydar, "Ocak 2024'te ise yüzde 3 civarı bir rakam gelse bile yıllık bazda enflasyonda 3 puanlık düşüş gelebilir ve yüzde 62-63 civarına gerileyebilir" dedi.

"2024'te enflasyon kontrolü, temel başarı faktörü olacak"

Prof. Dr. Mustafa YILDIRAN / Akdeniz Üniversitesi Öğretim Üyesi

2023 yılı bütçesiyle ilgili en bariz sonuç, bütçe açığının artış eğiliminde olması. 2023'te bütçe 1 trilyon 374.9 milyar lira açık verdi. Bütçe açığındaki artışın yükselmesinde 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinin getirdiği ek maliyetler ve enflasyonun etkilerini azaltmak için uygulanan personel harcamaları politikasının etkilerinin olduğu söylenebilir. Bütçe açığının içerisinde sermaye transferlerinin yüksekliği dikkat çekici. Muhtemelen bu durum, 2023 bütçesindeki deprem giderleri için ayrılan karşılıkların 2024 bütçesine aktarılmasını gerektirecektir. Dolayısıyla bütçe açığındaki yükselişin kontrol altında tutulması mümkün görünmekle birlikte maliye yöntemi açısından rasyonel ekonomi politikasının istikrarı açısından önemli olacak. Bütçedeki önemli gelişmelerden birisi de vergi gelirlerindeki artışın enflasyonun üzerinde gerçekleşmesi. Gelirlerin 2024'te artıp artmayacağı aynı zamanda sıkı para politikasının ekonomideki durgunluğa neden olup olmayacağı da test edilmesi açısından önemli olacak. 2024'te bütçe açığının 2023 seviyesinin altında olması muhtemel. Memur ve emekli zamları, TCMB'nin enflasyon hedefinin üzerinde. Dolayısıyla bütçe tahmininde enflasyon hedefinin esas alınması ve bütçenin yaklaşık yüzde 2.5 üzerinde deprem maliyetlerinin bulunacağı hesaplanırsa bütçe açığının beklentilerinin üzerinde olmakla birlikte yönetilebilirliği devam edecektir. Memur zamları ile en büyük risk, Ocak-Temmuz aylarındaki enflasyonun beklentilerin çok üzerinde gelmesi durumunda ek zam taleplerinin ve baskısının artması şeklinde olacak. İkinci yarıdaki zam oranları yükseleceği için, ek bütçe zorunluluğu ortaya çıkıp açık artarsa ekonomi yönetimini olumsuz etkileyebilir. Bu açıdan enflasyon kontrolü, ekonomi yönetiminin temel başarı faktörü olacak.

"Hanehalkları güvenilir konut talebini canlı tutuyor"

Prof. Dr. Yusuf DİNÇ / İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Öğretim Üyesi

Konut satışları mortgage maliyetlerinde artışları müteakip hızlı geliştiği bir periyot sonrası 2023 yılı ikinci yarısında hız kesti. Yılın son aylarında aylık satış miktarlarında düşüşler sıkılaştırıcı para politikalarının gecikmeli etkisine gösterdi. 2024 yılında sıkılaştırıcı para politikalarının yerel seçimler sonrası etkisini konut kredisi tarafında artıracağı beklenebilir. Fakat deprem endişesi nedeniyle hanehalkları güvenilir konut talebini canlı tutuyor. Buna mukabil güvenilir konut arzındaki kıtlık konut fiyatlarını artış hızı yavaşlasa da çıktığı seviyelerde güçlü şekilde koruyor. Bu durum eski konutların fiyatında aynı deprem kaygıları nedeniyle gerçekleşmesi gereken düşüşe de mani oluyor. Kiralarda bir dengelenme belirdi fakat arz sorunu aşılamazsa kira sezonu olarak bilinen bahar ayları sonrasında artışlar görülmeye devam edebilir. 2024 yılında hızlıca arzı artırmak mümkün olmayacağından konut fiyatlarını regüle etmenin bir yolu olarak araç fiyatlarıyla-konut fiyatları arasındaki korelasyon işlevsel biçimde kullanılabilir. Yani araç fiyatları düşürülürse konut fiyatları arz artışı sağlanana kadar baskılanacaktır. Bunun için de ÖTV ve/veya ÖTV dilimi düzenlemelerine başvurulabilir. Yahut Çinli otomotiv üreticilerinin piyasa rekabetinde daha güçlü rol almaları sağlanabilir.

"Tarım-ÜFE gerilemedikçe gıda enflasyonu gerilemez"

Prof. Dr. Bülent GÜLÇUBUK / Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi

Tarım-ÜFE'deki artışı genel ekonomiden ve genel enflasyondan ayrı düşünmek imkansız. Aralık 2023'te yıllık enflasyon yüzde 64.77, gıda enflasyonu yüzde 66 olarak gerçekleşti. Böylesi bir ekonomik ortamda Tarım-ÜFE'nin düşük çıkması beklenemez. TCMB, 2024 yılı sonu beklenen enflasyon oranını kısa bir süre önce 3 puan artırarak yüzde 36'ya yükseltti. Döviz fiyatlarının yükselmesi, girdi maliyetlerindeki artış Tarım-ÜFE'deki artışı da tetikliyor. Buna faiz oranlarında artışlar da eklendiğinde 2024'te hem Tarım-ÜFE'nin hem de özellikle gıda enflasyonunun daha da yükselmesi sonucunu ortaya çıkaracaktır. Diğer yandan dünyadaki kaos ortamının küresel piyasalar üzerinde yarattığı ve yatacağı etkiler özellikle enerji ve gıda fiyatlarını tetikleyebilir ve bu da ulusal düzeyde Tarım-ÜFE'deki artışın devam etmesine yol açabilecek. Bu durum kuşkusuz gıda fiyatlarında da artışa yol açabilecek. Burada üretim girdi maliyetlerinin düşmesi, üretim planlamasına geçiş, kendine yeterlilik hem Tarım-ÜFE'sinin hem de gıda enflasyonunun düşmesine katkı sağlayacaktır.

BİZE ULAŞIN