Türkiye’den Singapur’a uzanan bir girişim hikayesi

Girişimci Senem Birim, 20 yıl İK alanında ulusal ve uluslararası kurumlarda çalıştıktan sonra altı yıl önce, girişimcilik dünyasına adım attı. 2018’de Singapur’da iki ortak olarak yeni nesil İK teknolojisi platformu kurdu. Compport, Asya’da hızla büyüyerek 30 ülkede 150’den fazla organizasyonun İK sürecine destek veren bir ücret yönetim teknolojisi haline geldi. Senem Birim, yaptığı işe ‘dijital sihir’ diyor.
25.02.2024 10:42 GÜNCELLEME : 26.02.2024 00:01

PARA RÖPORTAJ/ ÜRÜN DİRİER Kadın girişimci Senem Birim ortaklığında kurulan Compport, "Toplam Ücret Yönetimini" odağına almış yeni nesil bir İnsan Kaynakları (İK) teknolojisi. 30 ülkede 150'den fazla organizasyonun İK süreçlerine destek veren Compport; çalışanların ücret, bonus, satış primleri ve tüm yan haklarını baştan uca yönetmeyi sağlayan bir ücret yönetim platformu. 20 yılı aşkın süre Türkiye ve dünyanın önde gelen şirketlerinde, farklı coğrafyalarda İK profesyoneli olarak çalışan ve deneyimler elde eden Birim'in Singapur merkezli olarak hayata geçirdiği şirket, bugün Asya'da hızla büyüyen bir ücret yönetim teknolojisi haline geldi. "Ben yaptığımıza 'dijital sihir' diyorum" diyen Birim, Compport'un farklı teknoloji değerlendirme kuruluşları tarafından alanının en iyisi olarak gösterildiğine belirtiyor.

Senem Birim, yine kendisi gibi İK, ücret, performans yönetiminde uzun yıllara dayanan tecrübeye sahip, farklı coğrafyalarda büyük organizasyonlarda ücret süreçlerini yönetmiş ortağı Sachin Bajaj ile birlikte, 2018 Eylül ayında Compport'u kurmuşlar. Birim'e göre Compport'un temel misyonu; "Teknolojinin kabiliyetlerini kullanarak organizasyonların ücret yönetim yaklaşımlarını daha stratejik, zeki ve adil bir hale dönüştürmek."

Bu misyondan hareketle Compport, Haziran 2023'te Amerika pazarında da bir ekip kurarak hizmet coğrafyasını genişletti ve resmi lansmanını dünyanın prestijli İK organizasyonlarından olan World At Work'un düzenlediği konferansta gerçekleştirdi. Geçen aylarda Pegasus ve Sanovel'i müşteri portföylerine katarak Türkiye'ye de girdiklerini belirten Birim, "Alım gücünün düştüğü, enflasyonun yükselmeye devam ettiği şu dönemde, çalışanların birincil ihtiyaçları ücret olurken işverenler de iş sonuçlarını ve harcama bütçelerini daha dikkatli yönetmeye odaklanıyor. Böyle bir zeminde, akıllı ve istikrarlı bir ücret yönetim stratejisi geliştirmek hemen her organizasyonun odağında. Çalışanlar için tatmin edici, adil ve dengeli ücret; işverenler için rekabetçi, optimal ve akıllı yaklaşımlar gerekiyor; ücret yönetimde ülkemize özgü koşulları dikkate alınca Compport'un Türk organizasyonları için de biçilmiş bir teknoloji olduğuna inanıyorum" diyor.

Compport Kurucu Ortağı Senem Birim, Türkiye'den Singapur'a uzanan girişim öyküsünü ve planlarını anlattı.

-Öncelikle özgeçmişinizi anlatabilir misiniz?

20 yıldan fazla bankacılık, telekomünikasyon ve ilaç gibi farklı endüstrilerde; Akbank, Turkcell, Sanovel, Abbott ve Takeda şirketlerde İK profesyoneli olarak çalıştım. Türkiye dışında Orta Doğu, Afrika ve CIS ülkelerinden sorumlu olarak İK lideri olarak görev yaptım. Profesyonel kariyerim boyunca şirket birleşmeleri, ayrılmaları gibi çok farklı dönüşüm süreçlerinde İK ajandasınının şekillendirilip yönetmekten sorumlu oldum, dolayısıyla değişim yönetimi fazlasıyla deneyimli olduğum bir alan haline geldi. İK teknolojilerine ilgim, çalıştığım global şirketlerdeki 'teknolojiik dönüşüm' süreçlerine dahil olmamla başladı. Akabinde kişisel çabalarımla Asya'daki çeşitli teknoloji fuarlarına katılmaya yeni startup'larla tanışmaya başladım ve yolum, bu alana benim gibi ilgi duyan diğer insanlarla kesişti. Dubai'de bir İK profesyoneli olarak çalışırken kendi şirketim olan Compport'un ilk adımlarını 2018 yılında attım.

İK kariyerimin özellikle son 5-10 yılında, 'çeşitlilik ve kapsayıcılık' gibi konulara ilgi duymaya başladım. Teknoloji alanında bir kadın girişimci olma hikâyemle birlikte bu ilgi güçlendi. Kadının teknolojide desteklenmesi/güçlendirilmesi için faydalı olabilecek bir adım atmak istedim. Dünyanın bu alanda en büyük, global, kâr amacı gütmeyen organizasyonu olan 'She Loves Tech'e dahil oldum ve son üç yıldır bu organizasyonu Türkiye'de temsil ediyorum.

ODTÜ İşletme mezunuyum, yıllar içerisinde INSEAD ve IESE gibi dünyanın önde gelen üniversitelerinde çeşitli gelişim ve liderlik programlarını tamamladım. Amerika merkezli IMA enstitüsünün eğitimlerini tamamlayarak değişim yönetimi alanında sertifika edindim. 2013 ve 2018 yıllarında, CTI-ICF koçluk ve sertifikasyon eğitimlerini tamamladım, koçluk yapmayı düşünmedim ama bu eğitimlerde edindiklerimi hayatımın farklı alanlarında kullandım.

Platformun ismi Compport, şirketin ismi nedir?

Aslında çok basit bir hikayesi var Compport isminin, Compensation Portal (yani Ücret Yönetim Portali), Comp ve Portunu aldık birleştirdik ve Compport ismi doğmuş oldu. Bu isim; yaptığımız işin, sunduğumuz hizmetin, çözümlerimizin kısa bir özeti.

Ortak olarak şirkette sorumluluk alanınız nedir?

Şirketin kurucu ortaklarından biriyim, ana sorumluluğum ise Amerika-Avrupa ve Güney Doğu Asya pazarlarında, iş modelini- ürün ve pazara erişim stratejilerini şekillendirerek Compport'u daha fazla organizasyonun himetine ve faydasına sunmak. Compport iş modelinin önemli bir parçası iş ortaklarımız, dolayısıyla doğru ortaklıkların kurulması ve büyümenin desteklenmesi benim için diğer bir odak alanı. Bu arada, girişimcilik dünyasında büyük kurumsal organizasyonlarda olduğu gibi net ve keskin bir görev tanımı-sorumluluk alanı yoktur. O girişimin parçası olan herkes her işten anlamak ve gerektiğinde her işi yapmak durumundadır. Sadece havalı kulağa iyi gelen işler değildir yaptıklarınız. Ve bence bu da işin en güzel, en heyecan veren tarafıdır. Örneğin ben 20 yıl boyunca çalıştığım hiçbir organizasyonda veya rolde, son iki yılda Compport'ta öğrendiğim, geliştiğim kadar gelişmedim. Bu insanın ruhunu inanılmaz genç tutuyor ve kendini çok yönlü ve ivmeli geliştirmek isteyen gençlere -ve tabii ki her yaştan herkese- girişimcilik dünyasını gönülden tavsiye ediyorum.

-Compport'un kuruluş hikayesini ve bugününü bizimle paylaşır mısınız?

20 yıl İK alanında ulusal ve uluslararası farklı kurumlarda çalıştım. Yaklaşık altı yıl önce de İK ve teknolojiye olan ilgim Compport'ta vücut buldu ve girişimcilik dünyasına adım attım. Compport; odağına 'ücret yönetimini' alan bir insan kaynakları teknolojisi, bir SaaS çözümü. Çalışanların ücret artışlarının, performans bonuslarının, satış primlerinin ve bütün yan haklarının uçtan uca yönetimini sağlıyoruz, ben yaptığımıza 'dijital sihir' diyorum. Merkezimiz Singapur'da; Asya bölgesinden başlayarak hızlı bir şekilde büyüdük ve bugün 30'dan fazla ülkede 200'den fazla kurumun tercih ettiği bir şirket konumuna geldik. Bu rakamlara ulaşmanın kolay olmadığından emin olabilirsiniz. Yeni bir fikir ve ürünle girişim dünyasına adım attığınızda sanki bütün dünya sizin ürününüzü bekliyormuş gibi hızla ilerleyeceğinizi düşünüyorsunuz fakat zaman içinde karşılaştığınız durumlar ile sabrınızı, azminizi ve tutkunuzu canlı tutmayı ve girişimciliğin dirayet gerektiren bir yolculuk olduğunu öğreniyorsunuz. Şu an hizmet sunduğumuz 200 şirketin her birinin arkasında müthiş bir adanmışlık, efor ve tabii ki çok sağlam bir ekip var. Amerika, Singapur, Hindistan, Endonezya ve Türkiye'de olmak üzere yaklaşık 60 kişiden oluşan global ekibimiz mevcut hikayemizin önemli kahramanları. Her biri şirketin gerçek ortağı ve örnek bir sahiplenme ile kullanıcılarımızın deneyimini her gün biraz daha iyileştirmek için tutkuyla çalışıyorlar.

-Dünya genelindeki ekonomik göstergeler ve iş gücü piyasasındaki dinamik değişimler, şirket ve İK liderlerinin ajandalarını nasıl etkiliyor? 2024 içinde CEO ve CHRO'ların ajandalarında hangi öncelikleri göreceğiz?

Dünyada bugün her endüstri için geçerli olan üç temel dinamik var: Yapay zekâ, artan maliyetler ve beceri açığı. Bu üç ana başlık, 2024 yılında İK liderlerinin ajandasını şekillendirecek. World Economic Forum tarafından yapılan çok güncel bir araştırma; 2027'de 87 milyon işin ortadan kalkacağını ve 69 milyon yeni işin ortaya çıkacağını vurguluyor. Rakamlar yanılıyor olabilir mi, zaman içinde göreceğiz ama bence buradaki temel mesaj, ihtiyaç duyulan "becerilerin" değişecek ve mevcut beceri açığımızın artacak olması. Bu sebeple organizasyonlarının geleceğini planlayan İK liderleri için çok önemli bir başlık, beceri açıklarını öngörmek ve gerekli hazırlıkları yaparak bu açıkları en aza indirmek olacak.

-İK teknolojilerini çok yakından takip eden, farklı ülkelerdeki trendleri izleyen biri olarak Türkiye'ye dair neler gözlemliyorsunuz? Neleri iyi yapıyoruz ve neleri daha iyi yapabiliriz?

İK teknolojilerinin gelişip güçlenebilmesi için üç temel kritere ihtiyaç var: Bunlardan biri çözüm üreten tedarikçiler, diğeri bu tedarikçileri destekleyen yatırımcılar, üçüncüsü ise bu ürünlerden anlayan hakkını vererek kullanabilecek ve hatta ürünlerin geliştirilmesini ivmelendirecek beklentilere sahip İK profesyonelleri. Türkiye özelinde baktığımızda, her üç unsurun da gelişmekte olduğunu söyleyebilirim.

Bugün ABD'de ortalama bir şirketin insan kaynakları süreçlerini yönetmek için dokuz-on farklı İK modülü kullandığını görüyoruz. Türkiye'de bu rakamlar çok geride. Bugün halen pek çok şirket, performans yönetim süreçlerini veya ücret süreçlerini elektronik tablolar yardımı ile hataya/ riske açık, göreceli düşük bir verimlilik ile yönetiyor. Burada verimliliğin öneminin altını çizmek ve uzağa gitmeden kendi ürünümüzden bir örnek vermek isterim: Bin çalışanı olan bir şirket, ücret artış sürecini baştan uça yaklaşık bugün üç ayda tamamlıyor. Bu süreci Compport'un platformunda yönetmeye başladığında ise maximum 10 günde bu işi sonuçlandırabiliyor. Kısacası teknoloji üç aylık süreci 10 güne indiriyor. Bu çok ciddi bir verimlilik, tasarruf edilen zaman ve eforla, organizasyonlar bugün başardıklarından daha fazlasını başarabilirler.

"İş hacmimizi dolar bazında sekiz katına çıkardık"

Compport Kurucu Ortağı Senem Birim, pandemi sonrasında organizasyonların teknolojiye yönelik artan ilgisinin İK teknolojileri ve dolayısıyla ücret teknolojilerine de olumlu yansıdığını söylüyor. Olumlu rüzgârların estiği böylesine bir dönemde Compport olarak doğru Ar-Ge girişim ve yatırımlarıyla ürün ve sundukları çözümleri çeşitlendirdiklerini belirten Senem Birim, alanında Asya'nın en hızlı büyüyen şirketlerinden biri olduklarını vurgulayarak, şunları anlatıyor:

"Yeni nesil teknolojilerle güçlendirdik ve platformumuz üzerindeki kullanıcı deneyimini birkaç üst seviyeye taşımayı başardık. Asya'da, Hindistan odaklı ilerleyen yol haritamıza Singapur, Malezya, Endonezya, Filipinler ve Tayland gibi yeni ülkeleri ekledik. Bu yeni coğrafyalarda kurduğumuz ekipler ve iş ortaklıkları ile pazardaki pozisyonumuzu güçlendirdik. Bu ve diğer çabaların sonucunda 2021 ve 2022 yılları arasında iş hacmimizi dolar bazında sekiz katına çıkardık, bu büyüme oranı endüstri standartlarının oldukça üzerinde bir seviyededir. Hindistan ve Güney Doğu Asya'nın en büyük holdingleri ve güçlü markaları bugün Compport'a güvenerek tüm ücret süreçlerini yönetiyorlar. Adani, Vedanta, çeşitli Tata şirketleri, Sinarmas, JG Summit şirketleri, Bank of Phillipines, Security Bank, Dr Reddys, Indigo Airlines gibi şirketler, aklıma gelen ilk örnekler. Çalışan sayısı 250-60 bin aralığında değişen, hepsi çok değerli müşterilerimizin güvendiği ve tercih ettiği bir çözümüz; mevcut kullanıcılarımızın iyi deneyimleri ve referansları bizim büyüme sürecindeki en büyük destekçimiz. Compport için 2023 finansal yılı 31 Mart 2024'te kapanıyor, 2023'ü de güçlü bir büyüme ile kapatmayı hedefliyoruz."

"Büyük bütçe, akıllı teknolojilerle yönetilmeyi gerektiriyor"

Dünya genelinde ücret yönetiminin son iki yıla kadar, tüm İK süreçleri arasında en yavaş ve en az değişen alanı iken bu tablonun artık değiştiğini belirten Compport Kurucu Ortağı Senem Birim, şunları söylüyor:

"Günümüzde İK organizasyonları çoğu süreçlerini dijitale taşımışken, organizasyonların yüzde 80'i hala toplam ücret yönetimi gibi komplike, dataya ve analize muhtaç bir süreci tablo temelli araçlar ile yönetiyor. Eski nesil araçlarla yönetildiğinde doğal olarak beklenen, hedeflenen sonuçları yaratamıyor ve şirketler, çalışanlarını ücret sebebiyle kaybetmeye devam ediyor. Şirketlerin çalışanların ücretlerine ayırdığı bütçe, toplam bütçelerinin yüzde 70'lerine kadar ulaşabiliyor. Bu kadar büyük bir bütçe daha akıllı teknolojilerle, yeni düşünce biçimleriyle yönetilmeyi gerektiriyor."

BİZE ULAŞIN