Kentlerin dijital ikizini çıkarıyor

1981 yılında Adana’da kurulan Sampaş Bilişim ve İletişim Sistemleri, Türkiye'de yerel yönetimlere özel yazılım geliştirme işini başlatan ilk firma. Yönetim Kurulu Başkanı Şekip Karakaya, ilklere imza atmaya devam ediyor. Şehirlerin dijital ikizini çıkarıyor...
30.11.2023 16:56 GÜNCELLEME : 01.12.2023 00:01

PARA RÖPORTAJ/ ÜRÜN DİRİER Sampaş Bilişim ve İletişim Sistemleri 1981 yılında Adana'da kuruldu. Şirket, kurulduğu yıldan itibaren yerel yönetimlere bilişim sektörü dikey pazarında destek hizmetleri veren ve bu anlamda yazılım geliştirme işini Türkiye'de başlatan ilk firma. 42 yıllık tecrübesini akıllı şehir yaklaşımını güçlendirmek ve yaygınlaştırmak için kullandıklarını söyleyen Sampaş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Şekip Karakaya, Para Dergisi'ne dijital ikiz çalışmalarını ve akıllı şehircilik konusundaki hedeflerini anlattı.

Kimlere hizmet veriyorsunuz, ne yapıyorsunuz özetle anlatabilir misiniz?

Sampaş bugün yerel yönetimlere; yazılım tasarımından kuruluma, eğitimden işletime, bakım ve destek servislerinden danışmanlığa kadar birçok yüksek katma değerli hizmet sunuyor. Yaygın bir coğrafyaya kaliteli hizmet sağlayabilmek için İstanbul, Ankara, İzmir ve Adana'da dört organizasyona sahip şirket, modern Ar-Ge departmanı ile müşterilerine uluslararası standartlarda servis sağlıyor. Holding olarak bünyemizde kurduğumuz şirketler ve dünya devi firmalar dahil oluşturduğumuz iş ortaklıkları ile ulusal ve küresel pazarda teknoloji, mühendislik, müşavirlik, yapım taahhüt ve finansman hizmetleri veriyoruz. Holding bünyesinde Sampaş Bilişim A.Ş., Akıllı Kentler A.Ş., Akıllı Şehirler Girişim Sermayesi Yatırım Fonu, Karena Enerji A.Ş ve EKD A.Ş. alt şirketlerimizle hizmet veriyoruz.

Akıllı kent ve dijital ikiz çalışmalarınızda süreç nasıl işliyor?

Birleşmiş Milletler'in tahminlerine göre günümüzde dünya nüfusunun yüzde 55'inden fazlası şehirlerde yaşıyor. Bu da yaklaşık 4,5 milyar insan anlamına geliyor. 2050 yılında dünyadaki kentsel nüfusun 6,6 milyarı aşacağı tahmin ediliyor. Şehirleşen nüfus ve buna bağlı olarak şehirleşme hızı giderek artıyor. Giderek artan şehirli nüfus ile birlikte, boyutlarına göre binlerce, yüzbinlerce ya da milyonlarca insanın temel ihtiyaçlarını karşıladıkları yerleşim birimleri olan şehirler, daha önce karşılaşmadıkları karmaşıklıkta sorunlarla yüzleşebiliyor. Yeni nesil teknolojiler, yenilikçi ekonomi yaklaşımları ve iklim değişikliği nedeniyle etkisini her geçen gün daha fazla gözlemlediğimiz doğal afetler ışığında milyonlarca insanın barınma, beslenme, çalışma, ulaşım gibi hak ve ihtiyaçlarının verimli bir şekilde yönetilmesi için yenilikçi şehir yaklaşımlarına ihtiyaç duyuluyor.

Uzun yıllara dayalı Ar-Ge çalışmaları sonucunda ortaya koyduğumuz "Dijital İkiz" teknolojisi, kentlerin bire bir dijital ikizlerini oluşturarak yerel yönetimlere kent ve ilçe yönetimini tek bir kontrol odasından gerçekleştirme imkânı sunuyor. IoT, makine öğrenimi ve yapay zekâ gibi teknolojilerle donatılmış olan bu bütünleşik konsept ile şehirlerden toplanan anlık veriler kısa, orta ve uzun vadeli olarak simüle edilebiliyor, meteoroloji olaylarından doğal afetlere, asayiş olaylarından kentsel hareketliliği genişleten yeni yolların yapımına kadar uzun vadeli ve yüksek yoğunluklu pek çok senaryonun etkilerini gerçeğe en yakın oranda ölçebilme kolaylığı sağlıyor.

Dijital ikizin kent için faydası nedir?

Şehrin dijital ikizini oluşturarak yönetim, operasyon, planlama, analiz, karar alma süreçlerinde büyük veriye dayalı bir yönetim platformu oluşturulması için çalışıyoruz. Dijital ikizi; büyük veri, yapay zeka, IOT, 5G ve AR/VR teknolojileri kullanılarak bir şehrin ya da belirlenen bir alanın sanal bir modelinin oluşturulması olarak tanımlayabiliriz. Dijital ikiz ile fiziksel alanı sanal bir model olarak sunuyor, kullanıcı girişi sağlayarak gerçek zamanlı verilerin güncel kalmasını sağlıyoruz.

Şehrin sanal olarak modelini oluşturduktan sonra şehrin dijital sinir sistemini 7 gün 24 saat kesintisiz olarak kontrol edebiliyoruz. Dijital ikiz ile şehrin elektrik, su, ulaşım, güvenlik, atık yönetimi, tarım, itfaiye, imar, planlama, afet yönetimi gibi alanlarda yönetimini sağlıyoruz.

Dijital ikiz ile şehrin nabzını sürekli olarak ölçerek büyük veriye dayalı karar alma süreçlerini destekliyoruz. Birbirinden bağımsız uygulamalar yerine bütünleşik bir yönetim için büyük veri analizleri sunuyoruz. Türkiye'de bu çalışmalar için Osmaniye Belediyesi ile anlaştık. Bu çalışmalar için fiziki olarak Akıllı Şehir Yönetimi ve İnovasyon Merkezi de kuruldu.

Dijital ikiz, mesela bir savaş, istila, işgal vs gibi durumlarda ne işe yarar?

Dijital ikiz aslında fiziksel bir varlığın, sürecin veya sistemin sanal bir kopyası anlamına geliyor. Kentler bağlamında ise bu, tüm kentsel çevrenin dijital bir modelini oluşturulmasıyla mümkün oluyor. Bu model, binalar ve altyapıdan ulaşım sistemlerine, kamu hizmetlerinden kamusal alanlara kadar her şeyi içinde barındırıyor. Sürecin gerçek zamanlı verilerini, ikizinin aslına sadık kalarak yeniden yaratmak için yapay zekâ ve örüntü tanıma ile programlanmış dijital temsiline bağlayarak hayata geçiriyor.

Şehirlerle ilgili doğru kararlar vermek için gerçek zamanlı veri ve simülasyonun gücünden yararlanmak gerekiyor. Bunun için de verilerin düzenli bir şekilde toplanması ve analiz edilmesi çok önemli. Veri toplama işi de sensörler, akıllı kameralar ve IoT (Internet of Things – Nesnelerin İnterneti) teknolojileriyle mümkün oluyor. Şehirdeki ilgili tüm bu araçlardan gelen anlık veriler dijital ikiz teknolojisinin kullanımıyla işlenip şehrin hızlı, doğru ve verimli bir şekilde yönetilmesini mümkün kılıyor. Şehirlerin fiziksel yapıları, nüfusu, ulaşım sistemleri ve altyapısı vb. dijital ikiz modellerinin uygulamasını yönlendiriyor. Yani dijital ikizle her şehrin yerel koşullarına uyum sağlanıyor ve bu süreç her geçen gün şehrin ihtiyaçlarına göre kendini geliştiriyor. Özellikle afet dönmelerinde bu yaklaşım kritik bir önem taşıyor.

Şehir yönetimi perspektifinden bakıldığında bir binanın, mahallenin ve hatta tüm bir şehrin dijital ikizinin şehir planlamasının yanı sıra fiziksel varlıkların işletilmesine ve bakımına da büyük ölçüde yardımcı olduğu görülüyor. Örneğin, bir şehirdeki hava sıcaklıklarının giderek artış göstermesi veya yoğun yağışların yarattığı sel risklerinin veya depremlerin önceden simüle edilmesi, o bölgedeki yapılı çevre tasarımlarında daha dayanıklı ve sürdürülebilir çözümler aranması gerektiğini ortaya çıkarıyor.

Her türlü afet dahil çeşitli senaryolarla şehirlerde yaşanabilecekleri simüle etme ve verileri gerçek dünyanın sanal bir temsili aracılığıyla anlamlı bilgilere dönüştürme yeteneği, şehirlerin sorunlarını çözme noktasında büyük önem taşırken, ciddi anlamda zaman ve kaynak tasarrufu da sağlıyor. Bu durum kamu kuruluşlarının çevrelerine daha duyarlı olmalarına ve çevik bir yönetişim sergilemelerine fırsat veriyor.

Sampaş Holding'in dijital ikiz teknolojisini uyguladığı Osmaniye projesi hakkında bilgi aktarabilir misiniz?

Dijital ikiz projesinin yaygınlaştırılması için 2019 yılında Ankara'da büyük bir etkinlik yaptık. Bu etkinliğe, Türkiye çapından 465 belediye başkanı ve 23 vali katıldı. Osmaniye Belediyesi Başkan Yardımcısı da o gün toplantıdaydı. Bizi Osmaniye'ye davet ettiler. Osmaniye'nin ihtiyaçları doğrultusunda stratejik bir planlama oluşturduk ve bu planlama kapsamında çalışmalarımıza süratli bir şekilde başladık. Osmaniye Belediyesi ile birlikte ilk etapta Osmaniye kent merkezinin yaklaşık olarak 10 kilometrekaresinde uçuş yaparak dijital ikizin ilk adımını gerçekleştirdik. 50 tane ikonik binanın fotoğrafını çekip üç boyutlu olarak kroki görüntülerine ekledik. Daha sonra 57 kilometrekarede daha uçuş gerçekleştirerek dijital ikiz alanını genişlettik.

Temelde şehrin tüm canlılarının her imkândan en sağlıklı, en hızlı ve güvenilir bir şekilde yararlanmasını amaçladık. Diğer bir deyişle enerji, su, altyapı, demografi, ulaşım ve diğer kentsel bileşenleri canlı olarak takip edebilmek ve hayat standartlarını iyileştirerek, şehrin marka değerini yükseltmek, yaşam kalitesini artırmak ve kenti yönetmek için çalışıyoruz. Akıllı sokak aydınlatma sistemleri, enerji yönetimi sistemleri, akıllı elektrik sayaçları, akıllı elektrik şebekesi, akıllı su sayaçları ve talep yönetimi, sızıntıların tespiti ve önleyici bakım, akıllı parkmetreler ve ücretlendirme, araç takibi, bakım, konum belirleme hizmetleri, acil müdahale ve afet hizmetleri hava kalitesi takibi gibi günlük yaşamı direkt etkileyen konuları da ilerleyen zamanlarda dijital ikize entegre edileceğiz.

2022 yılı mayıs ayı itibari ile başlayan dijital ikiz projesi 3 fazdan oluşuyor. 3 fazda gerçekleşecek olan projemizin ilk fazını tamamladık. Kenti yönetirken sadece fiziksel olarak hizmet sunmaktan ziyade olası tehlikeleri önceden tahmin etmek, önlem almak ve eylem planı gerçekleştirmek çok önemli. Bilindiği üzere 6 Şubat depreminden etkilenen 11 ilden biri de Osmaniye oldu. Osmaniye Belediyesi sel, yangın, deprem gibi afetleri de düşünerek akıllı şehir ve dijital ikiz projesine başladı. Fakat süreç devam ederken bir deprem felaketi ile karşılaştık. Bu süreçte Kent bilgi sistemi "Afet Bilgi Sistemi" olarak güncellendi.

Doğal afetleri akıllı şehir/dijital ikiz teknolojileriyle önlemek mümkün müdür?

Afet yönetimi söz konusu olduğunda bir binanın, mahallenin ve hatta şehrin dijital ikizinin büyük ölçüde yardımcı olduğu görülüyor. Dijital ikiz doğal afetlere hazırlanmamıza ve müdahale etmemize, kamu güvenliğini iyileştirmemize ve şehrin genel direncini artırmamıza yardımcı olabiliyor.

Dijital ikizlerle afet durumları simüle edilebiliyor. Şehirdeki IoT (Nesnelerin Interneti) araçlarından gelen anlık veriler dijital ikiz teknolojisinin kullanımıyla işlenip afetin hızlı, doğru ve verimli bir şekilde yönetilmesini mümkün kılıyor. Tamamen toplumu merkeze alan ve onun afetlerden en az düzeyde etkilenmesini sağlayan bu teknoloji geçmişi daha sağlıklı okumaya, anlık veriye sağlıklı bir şekilde ulaşmaya ve geleceği simüle edip öngörüyü artırmayı sağlıyor.

Dünyada bu alanda şu an hangi trendler öne çıkıyor? Sizce dünyadaki en başarılı (Akıllı şehir kapsamında) dijital ikiz projeleri hangileri?

Çin Shenzhen'de ve Singapur'da yapılan akıllı şehir uygulaması, Çin'deki diğer 100 şehirde yaygınlaştırılıyor. Japonya'da, Güney Kore'de, Singapur'da ve Avusturalya'da uygulamalar yaygın bir şekilde kullanılıyor. Batı dünyasında da birçok ülke akıllı dijital ikiz uygulamalarına başlamak için yönetimsel kararlar alıyor. İngiltere hükümeti yalnızca dijital ikiz uygulaması için 600 milyar sterlin para ayırma kararı verdi. Dubai (Birleşik Arap Emirlikleri) ileri seviyede akıllı şehir uygulamaları kullanıyor.

İTÜ iş birliğiyle Akıllı Kentler İnovasyon Merkezi (AKİM) projesini hayata geçirdiniz. Proje hakkında kısaca bilgi verebilir misiniz?

Dünyanın en önemli teknik üniversitelerinden biri olan İTÜ ile çalışmamız kapsamındaki ilk adım, İTÜ Ayazağa Kampüsü'nün dijital ikizini oluşturmak oldu. Türkiye'nin ilk dijital ikiz tabanlı akıllı kampüs projemiz ile akıllı şehirler ve dijital ikizler odaklı araştırmalar yürütülmesine, bilimsel çalışmalar planlanmasına, uygulanmasına ve geleceğin şehirlerini tasarlayacak mühendislerin yetiştirilmesine olanak sağlamayı amaçlıyoruz. İş birliğimiz kapsamında; Sampaş Holding'in "Akıllı Şehir Yönetimi ve İnovasyon Merkezi" ve "Dijital İkiz Yazılım Platformu"nu İTÜ öğrencilerinin ve araştırmacıların kullanımına sunduk. Proje sonunda akıllı şehirler ile ilgili yurt içi ve yurt dışı ticari iş birlikleri geliştirilirken, 6 yıl içerisinde İTÜ ve Sampaş tarafından yerli bir dijital ikiz yazılımı oluşturulmasını hedefliyoruz.

Akıllı kentsel dönüşüm çalışmalarınız da var. Bu ne anlama geliyor?

"Akıllı Kentsel Dönüşüm" olarak tanımladığımız ve kentsel dönüşümü akıllı şehir perspektifinden yorumlayan ve uygulayan E-Kentsel Dönüşüm (EKD) şirketimiz, hayata geçirdiği pek çok başarılı proje ile özellikle deprem gibi olası doğal afetlere hazırlık sürecinde kentsel dönüşümü gündemine alan yerel yönetimlere dönüşüm alanlarının tespiti, mühendislik, müşavirlik, kentsel dönüşüm uygulama hizmetleri, gayrimenkul geliştirme, portföy yönetimi gibi hizmetleri sunuyor.

Akıllı şehir konseptinin toplamda sekize varan adımının tamamını tasarlayabilen, uygulayabilen ve danışmanlığıyla yönetimine yardımcı olan Sampaş Holding, ISO 37120 olarak da bilinen Akıllı Şehir Sertifikasyonu konusunda da çalışmalar yapıyor. Bu sertifikasyonla yalnızca akıllı şehirleri değil, akıllı ilçelerin, akıllı organize sanayi bölgelerinin ve akıllı kampüslerin de bulunduğu bir geleceği bugünden sunuyoruz. Şehirleşmenin tüm bileşenlerini düşünen uygulamalar geliştirmek adına yerel yönetimlerin yetkin, güvenilir ve stratejik bir iş ortağıyız.

Akıllı şehir, ortak aklın ve yenilikçi girişimlerin iş birliğiyle gelişen, hayata geçirilen bir kavram. Bu doğrultuda en önemli sorumluluklarımızdan biri yenilikçi teknolojileri akıllı şehir yaklaşımının hizmetine sunan girişimleri desteklemek. Hayata geçirdiğimiz Akıllı Şehir Yatırım Fonu 100 milyon TL'lik fon büyüklüğü hedefiyle yenilikçi girişimleri destekliyor.

Birçok kurum ve kuruluş akıllı kent kapsamında pek çok proje hayata geçiriyor. Bu projeler, dikey çözümler olarak karşımıza çıkmaktadır. Ne var ki, genelde bunlar arasında bir entegrasyon bulunmadığı için ortak bir veri modeli oluşturulmamış durumda. Sampaş Holding olarak akıllı kent çözümlerimizde mutlaka entegrasyon ve ortak veri modeli temel alınarak projelerimizi yürütüyoruz. Daha sonra bu bilgileri açık veri haline getirilerek Akıllı Kent Platformunda yönetimini sağlıyoruz.

Akıllı Kent Platformu oluşturulmasına ait süreçte birçok yerden gelen bağımsız veriler belli bir standarda getirerek sistemde büyük verinin oluşturulması sağlıyoruz. Burada e-devlet, yönetim verileri, sicil mekan verileri, internet ve IoT verileri gibi araçlardan yararlanıyoruz. Daha sonra bu verileri bir komuta merkezi aracılığıyla anlık kent durumunu izlemek, veri bazlı karar destek sistemlerinin oluşturulması ve ilişkili olay yönetimlerinin yapılmasında kullanıyoruz. Bu kapsamda dijital ikiz oluşturma çalışmalarımızı yapıyoruz.

Türkiye'nin kentsel dönüşüm süreci ile ilgili değerlendirmelerinizi alabilir miyiz?

"Akıllı Şehirler" konusu her geçen gün daha da önem kazanıyor ve şehirli nüfus tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de hızlı bir şekilde artış gösteriyor. Bu anlamda şehirlerde yaşam kalitesini belli bir seviyede tutabilmek ve iyileştirmek için "Akıllanmak" büyük önem taşıyor.

Bugün Türkiye, akıllı kent sistemleri için geliştirdiği uygulamalar ile Avrupa ülkelerinin de önünde yer alıyor. Bir kenti yönetmek için öncelikle o kenti tanımak, akıllanma iradesini yaratabilmek için Sampaş olarak işe önce kentlerin envanterini çıkarıyoruz. Böylece kentlerin röntgenini çekerek analiz ediyoruz. Çünkü her kent için ekonomik, sosyo-kültürel uyaranları coğrafi tabanlı olarak tanımlamalı ve her bir süreç için iş alanları oluşturabilecek projeler geliştirmeliyiz.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın uygulamaya koyduğu 6306 sayılı Afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi kanunu ile birlikte tüm kentlerimizde bir rehabilitasyon süreci başladı. Bu süreç bize başka İstanbullar yaratmamız ve kentleri akıllandırmamız gerektiğini gösterdi. Kentsel dönüşüm topyekûn bir değişimdir. Kentsel dönüşüm Türkiye'nin en büyük seçeneği. Akıllanma kavramı kentsel dönüşüm için toplumun bütün katmanlarının yeni bir yaşam felsefesi kazanmaları adına çok önemli bir araç olarak kullanılmalı.

Önemli bir projeniz var; Antalya Kepez Santral Kentsel Dönüşüm Projesi. Bunun hakkında bilgi verebilir misiniz?

2014 yılında Kepez bölgesi riskli alan olarak ilan edildi. Yine 2014 yılının sonunda kentsel dönüşüm süreci için belediyeye yetki verildi. 2016 yılında "Türkiye'nin en büyük kentsel dönüşüm projesi" olarak çalışmalara başlandı. Projede 1 Milyon 450 Bin metrekarelik bir alan tamamen boşaltılarak kentsel dönüşüm çalışmalarıyla 80 bin kişilik nüfus için yeni bir yaşam alanı oluşturuldu.

Öncelikli olarak, Kepez Santral Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında kentsel dönüşüm alanı içerisindeki 70 bin metrekarelik bir pilot uygulama alanı belirlendi. Diğer pilot şehirlerle birlikte, ısı, enerji üretim ve depolama konularında güneş enerjisi uygulamaları, elektrikli ulaşım araçları ve yönetimi gibi akıllı ulaşım uygulamaları, AKOS Akıllı Kent Otomasyon Sistemi kapsamında büyük veri yönetimi, nesnelerin interneti ile akıllı aydınlatma, enerji, ulaşım, ev, bina çözümlerinin tek noktada entegrasyonu ve yönetimi gibi bilgi teknolojileri unsurlarını içeren 42 farklı Akıllı Kent Uygulaması hayata geçirildi.

Sampaş olarak müşavirliğini yürüttüğümüz Kepez Santral Kentsel Dönüşüm Projesi, AB Akıllı Kentler ve Toplumlar (SCC-1-2017) çağrısı kapsamında MatchUP projesi ile 6 milyon Avro hibe almaya hak kazandı.

Akıllı şehir pazarında dünyada ve Türkiye'de öngörüleriniz neler?

Türkiye'yi dünya pazar payının yüzde 1'i olarak ele alabiliriz. Bizim kendi hesaplarımızla çıkardığımız rakam 325 belediye için 350+ milyon USD idi. Akıllı Şehirlerde dünya pazarının 2027 yılında 1 trilyon USD'yi geçeceği tahmin ediliyor.

Türkiye'de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bünyesinde bir akıllı şehirler bölümü kuruldu. Üniversitelerde akademik olarak Akıllı Şehir Merkezleri oluşturuldu. Akıllı Şehirler lisans, lisansüstü ve doktora çalışmalarına konu olmaya başladı.

Belediyeler yönettikleri şehrin akıllı şehir unsurlarını taşıyacağını söylemeye başladılar ve bu başlık altında projeler geliştiriyorlar. Ayrıca, iklim değişikliği nedeni ile ortaya çıkan felaketler nedeniyle akıllı uygulamalara daha büyük gereksinim duyulmaya başlandı ve bunun giderek artacağı görülüyor. Türkiye ve Türkiye gibi ülkelerde yanlış şehirleşmelerin büyük toplumsal faaliyetlere yol açtığı görüldükten sonra, altyapı ve üstyapı çalışmalarında daha dikkatli olunacağı vurgulanıyor.

Şu anda dünyada geçerli olan, 19 ana indikatör ve 145 destekleyici indikatör ile tarif edilen ISO37120 'Akıllı Şehir Sertifikasyon sürecinin kısa bir zaman sonra Türkiye'de de geçerli hale gelmesi bekleniyor.

Sampaş Holding'in önümüzdeki dönemler için hedeflerini paylaşabilir misiniz?

Akıllı şehir pazarının 2027'de 1 trilyon doların üzerine çıkacağı öngörülüyor. Bu rakamın içerisindeki dijital ikiz çalışmalarının ise 125 milyar dolara ulaşacağı tahmin ediliyor. Konunun öneminin farkında olan ülkeler de bu alana ciddi yatırımlar yapıyor. Özellikle Singapur, Çin, Avustralya gibi ülkeler kentleri akıllandırıp yeniden tasarlamaya başlarken bu akım batıda da kendini hissettirmeye başlıyor. Sampaş Holding olarak 1 trilyon dolarlık pazardan maksimum payı almak için çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Türkiye'nin bu işi iyi yaptığının bilinmesini hedefliyoruz.

HOLDİNG BÜNYESİNDEKİ ŞİRKETLER

Sampaş Bilişim A.Ş. olarak kurulduğumuz günden bugüne sunduğumuz etkili ve yenilikçi bilgi teknolojileri çözümleriyle, belediyelerinin artan bilişim ihtiyaçlarını karşılıyor ve vatandaşların yaşam kalitesini yükseltmek için çalışıyoruz. ISO9001, ISO20000, ISO27001 kalite belgelerimizle yazılım geliştirme yöntemleri konusunda uzun bir zamandır yapmakta olduğumuz eğitim yatırımları ve kalite iyileştirmeleri çalışmalarına devam ediyoruz.

Akıllı Kentler A.Ş. olarak yerinde dönüşüm yöntemi ile "Akıllı Kentsel Dönüşüm" projeleri gerçekleştiriyoruz. Mimarlar, şehir plancıları, peyzaj mimarları, mühendisler, sosyologlar ve ekonomistler gibi farklı disiplinlerden oluşan uzman teknik kadromuz ve akıllı kentsel dönüşüm teknoloji çözümlerimiz ile hizmet veriyoruz.

Akıllı Şehirler Girişim Sermayesi Yatırım Fonu olarak şehirleri daha akıllı hale getirmek için dijital öncülerle ortaklık kuruyoruz.

Karena Enerji Hizmetleri A.Ş. olarak enerji verimliliği sağlamak ve yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üretmek amacıyla çalışıyoruz. Öncelikli olarak yerel yönetimler, onların iştirakleri, kamu kurumları olmak üzere, özel sektör kuruluşları ve bireysel kullanıcılara danışmanlık, etüt ve projelendirme, sistem çözümleri, anahtar teslimi proje yapım, taahhüt konularında hizmetler sunuyoruz.

EKD A.Ş. olarak kentsel dönüşüm projelerimizle afetler oluşmadan önce olası zararları azaltmaya yönelik gerekli tedbirleri içeren, pratik ve hızlı müdahaleyi sağlayacak uygulama araçları üzerine çalışıyoruz. Türkiye'de deprem başta olmak üzere afet riskinin yüksek olması, imar mevzuatına aykırı ve kaçak yapılaşmanın bulunması, mevcut yapıların önemli bir kısmının eski mevzuat uyarınca inşa edildiği, dolayısıyla dayanıksız, sağlıksız ve güvensiz olması nedeni ile can ve mal kayıpları gerçekleşme ihtimali, nedeniyle yapıların büyük çoğunluğunun tekrar inşa edilmesi gerekmektedir. Bu nedenle, EKD tarafından pratik ve hızlı müdahaleyi sağlayacak uygulama araçları içeren, toparlayıcı ve kendi içinde bütün, finansal yapısı olan, vatandaşı mağdur etmeyecek yardım ve destek alternatifleri sunan çalışmalar gerçekleştiriliyor.

BİZE ULAŞIN