E-ihracat tarihi bir fırsat”

Startup ekosisteminin ünlü melek yatırımcılarından Gökhan Akar da e-ihracat işine girdi. E-ihracat köprü platformu Envoyo’nun ortaklarından olan Akar, “Türkiye üretmeyi ve satmayı biliyor, fakat kendi markasıyla satmayı bilmiyor. Bu açıdan Türkiye üretici sektörleri için e-ihracat, tarihi bir fırsat” diyor.
15.01.2024 13:10 GÜNCELLEME : 16.01.2024 00:01

PARA RÖPORTAJ/ ÜRÜN DİRİER İhracat söz konusu olduğunda, daha doğrusu dış pazarlar aramak mevzu bahis olduğunda, en pratik ve hızlı yöntem e-ihracat. Türk üreticilerin platformlar aracılığıyla dünyadaki ülkelere ihracat yapması artık çok kolay. İşi daha da kolaylaştırmak için Envoyo gibi yeni aracı platformlar ortaya çıkıyor.

Envoyo, iki yıl önce İngiltere'de kurulan global e-ihracat hizmet platformu. Kurulduğundan bu yana Türkiye'nin yükselen e-ihracat grafiğinde köprü rolü oynadı ve global platformlara taşıyarak e-ihracat yolculuklarını planladığı marka sayısı 200'e ulaştı. Şimdi de startup ekosisteminin ünlü melek yatırımcılarından Gökhan Akar, Envoyo'ya ortak oldu. Akar, "Ülke üretimi biliyor, toptan satmayı biliyor ama marka yaratmayı bilmiyor. Türkiye'nin böyle bir yapısı var. Kendi markan ile dünyada global oyuncu olmak, oldukça zor bir süreç. Fakat bunu online dünyada yapabilirsin" diyor.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in şirketlere ihracata yönelmeleri tavsiyesini hatırlatan Gökhan Akar ile, hangi pazarlarda nasıl fırsatlar olduğunu konuştuk….

-Öncelikle herkesin anlayacağı basitlikte Envoyo nedir, ne yapıyor? Hangi ölçekten firmalar hedefiniz?

E-ihracat, markalar için çok fazla detayın olduğu uzun bir yolculuk. Envoyo Türkiye'deki üreticiler ve markaları, global platformlara taşıyabilmek için, doğru ürün, doğru ülke, doğru platform seçimleriyle beraber e-ihracat yolculuklarını planladığımız bir e-ihracat hizmet platformu. Bunu, kendi konusunda uzman operasyon ekibi ve yine kendi konusunda uzman çözüm ortaklarımızla birlikte yapıyoruz. Envoyo ölçekten bağımsız, KOBİ'den büyük markalara her ürün kategorisinde üç büyük bölgede, Avrupa'da ve özellikle en büyük pazarlar İngiltere ve Almanya'da, ABD'de ve Türkiye için önemli Birleşik Arap Emirlikleri'nde hizmet veriyor. Bu bölgelerde şirket, ürün ve marka stratejisine göre Amazon'dan Wallmart'a, Wayfair'den Otto'ya, Etsy'ye kadar tüm global dijital e-ticaret platformlarını kullanıyor.

-Hizmet verdiğiniz global markalardan birkaç örnek verebilir misiniz?

Mısırlı, İpek, Sanica, İşbir Yatak, Herby, Saf, Mochi, Myminibaby yurtdışına, global pazarlara taşıdığımız markalardan sadece birkaçı…

-Envoyo nereli ve kaç yaşında? Sizin ortak olma süreciniz nasıl gelişti? Sizi start-up ekosisteminde bir yatırımcı olarak tanıyoruz. Neden e-ihracat alanına girdiniz? E-ihracatta ülkemiz adına nasıl bir potansiyel görüyorsunuz?

Envoyo yeni nesil bir 'startup' olarak, uluslararası alanda girişimci Borga Es tarafından 2021 yılında, İngiltere merkezli olarak kuruldu. Daha sonra Envoyo'ya melek yatırımcı olarak ben ve Özge Yürür katıldı. Envoyo, kurulduğu günden bu yana Türkiye'nin yükselen e-ihracat grafiğinde köprü rolü oynadı ve hizmet verdiği marka portföyünü hızla büyüttü.

Ben neden e-ihracat'a girdim, işin içinde ihracat var. İşin içinde 'e' var, teknoloji var ve online bir dünyaya hitap ediyor. Yeni nesil ve teknoloji olmayan hiçbir şeye yatırım yapmıyorum. Türkiye'de henüz bu pazar oluşmuş değil. Beni heyecanlandıran kısmı Envoyo bu pazarı oluşturan oyunculardan biri. Girişim fırsatları hep problem tespitiyle çözüme ihtiyaç olan alanlardan çıkar. Buradaki benim de problem tespitim; ülke üretimi biliyor, toptan satmayı biliyor ama marka yaratmayı bilmiyor. Türkiye'nin böyle bir yapısı var. Kendi markan ile dünyada global oyuncu olmak, oldukça zor bir süreç. Fakat bunu online dünyada yapabilirsin. Çünkü online dünyada başka kriterler devrede, Avrupa'da bugün Paris'te, Madrid'de bir mağaza açtığın zaman çok ilgi çekemeyebilirsin. Büyük markaların arasında kaybolabilirsin. Ama sen online'da markalaşabilirsin.

-Bir startup yatırımcısı olarak e-ihracat dikeyinde ne tür startup'lara ihtiyaç olduğunu düşünüyorsunuz? Gençlere bu alanda tavsiyeniz nedir?

Söylediğim gibi üretmeyi biliyoruz, toptan ihraç edebiliyoruz ama yurtdışı online pazarlarda markalaşma ve satışları artırma konusunda bilgimiz yok. Bu probleme karşılık gelecek bazı çözümler geliştirmelerini öneririm. Pazar yeni oluşuyor, pazarı oluşturanlardan biri Envoyo, bu çok büyük bir ekosistem ve başka alanlarında da ihtiyaçlar tespit edilebilir. Online platform B2C pazarlama ve ürün satış hacmi artırılmasına yönelik uygulamalar geliştirilebilir.

-Envoyo şu an hangi ülkelerde aktif? Yıllık cirosu nedir? Kaç kişilik istihdam sağlıyor?

Envoyo, operasyonlarını üç ayrı bölgede derinleştirmiş durumda. Öncelikle Avrupa, bunların başında İngiltere ve Almanya geliyor. Bu seçimler, pazar büyüklüğü ve e-ticaret hacmi verilerine göre yapılmış seçimler. Yine ABD önemli e-ticaret pazarının bugün en büyük olduğu, lider ülkesi ve en büyük oyuncusu. Dolayısıyla yeni gelişen pazar olduğu için Türkiye için de belli ekonomik avantajlar yarattığı için Birleşik Arap Emirlikleri'ni de öncelikli olarak değerlendiriyoruz. Bizim yol haritamızda bu üç bölge var ve buradaki operasyonları derinleştiriyoruz. İlk başta baktığımız, pazar hacmi ve e-ticaretin büyüklüğü. Ama o kategoriye ve ürüne özel bir araştırma yapmamız gerekiyor. Dolayısıyla önce ülkeyi belirliyoruz, sonra kategori ve ürün bazında derinleştiriyoruz araştırmamızı. Ülkeyi seçtikten sonra platform seçiminde bir sıralama yapıyoruz. Tabii ki Amazon tüm bu bölgelerde bir numaralı platform olduğu için ilk baktığımız platform burası oluyor. Ama Amazon aynı zamanda rekabetin de çok yüksek olduğu platform olduğu için ikinci ve üçüncü oyunculara da her zaman bakıyoruz. Bazen ülke bazlı, bazen kategori bazlı platformlar öne çıkabiliyor. Bu bizim araştırmalarımız ve diğer faktörleri göz önüne alarak üreticimiz ve markaların yöneticileriyle karar verdiğimiz bir nokta. Bazı markalarımızın Amazon'da görünürlük ihtiyacı var. Global bir vitrin arıyor kendisine. Bazı markalarımız ise benim limitli bir bütçem var platform olarak ikinci ve üçüncü oyuncularda da yer alabilirim diyor. Böylece markalara göre stratejileri tespit ediyoruz. Ülkeleri ve platformlarımızı seçiyoruz. Platformlarda bütün rakiplerimizi tarıyoruz. Yükselebileceğimiz alanları belirliyoruz. Burada platform stratejilerimizi oluşturuyoruz. Bu platformlar dediğimiz, Amazon ve Wallmart gibi platformlar. Ülke ve ürün bazında da bunların etkinlikleri farklı.

-E-ihracat, enflasyonist bir dönemde üretici için adeta bir kurtarıcı. Türk e-ihracatçısı için özel planlarınız var mı?

Türkiye üretici sektörleri için, e-ihracat tarihi bir fırsat. Neden tarihi fırsat? Türkiye olarak, üreticimiz için şu çok kolay; malını kapıya kadar koy gelsin birisi senden alsın, offline ya da online pazarda satsın. En çok sevdiğimiz bu tarz ihracat, biz uğraşmak istemiyoruz. Oysa firmanın ya da markanın yerine Envoyo benzeri bir yapıdan hizmet alarak kendi ürününü bütün dünyada, tüketici fiyatlarında satarak ithalatçıya kaptırdığın katma değeri kendinde tutma şansın var. Bu çok büyük bir fırsat, ayrıca ihracat için daha da sürdürülebilir bir model. Biz de Türkiye açısından bu fırsatı gördük. Burada üreticilere e-ihracatta köprü olmak için yeni nesil bir bakış açısıyla bu servisleri ürünleştirmiş durumdayız. Müşteri bizden hangi hizmetleri alabileceğini görüyor. Biz bunları paketlemiş durumdayız, istediği paketleri seçiyor.

Türkiye ekonomisi açısından da konjonktür de bu dönüşümü zorunlu kılıyor. Ayakta kalmak için bu zorunluluk haline geldi. Türkiye devlet politikası olarak da bunu destekliyor. İhracatı ve buradaki modelleri ön plana çıkarıyor. Sayın Hazine ve Maliye Bakanımız Mehmet Şimşek yaptığı bir açıklamada, 'iç pazar daralacak, şirketlere tavsiyem yurtdışına yönelmeleri' diyor. Herkes bu durumda kendine bir dış pazar bulmak zorunda. Eğer üreticiyseniz, bir yurtdışı pazar bulmak zorundasınız. Online da bu konuda en hızlı gelişen, katma değeri en yüksek, en az yatırımla en kolay nihai tüketiciye ulaşabileceğiniz alan. Kayseri'de, Denizli'de, Gaziantep'te bir ürün ürettiğinizde bu yolla İngiltere'de, Almanya'da bir tüketicinin direkt evine ürünü ulaştırabilirsiniz.

-Türkiye'den en çok hangi ülkelere online satış potansiyelimiz var? Dünyaya en çok hangi ürünleri satabiliriz?

Bazı sektörlerde avantajlar ortaya çıkabiliyor. Hafif kolay taşınabilir, hiçbir regülasyona tabi olmayan ürünler. Bir gıda gibi, bir su gibi, bir kozmetik ürün gibi, bir takviye edici gıda gibi ekstra regülasyon ve gümrük kuralları olmayan ürünleri taşımak ve farklı ülkelerdeki e-ticaret platformlarında sergileyip satabilmek daha kolay. Fakat biz 200 müşteriye-markaya ulaştığımız bu dönemde, hedeflerimizin dışında farklı kategorilerde yola çıktığımız zamanlar oldu ve buralardan sürpriz başarılar da elde ettik. Ama genel konuştuğumuz zaman kategoriden bağımsız olarak inovatif ve tüketici faydasına olabilecek bir ürününüz varsa ve bu ürünü minimum bir-üç sene bir reklamla, yatırımla destekleyecek finansal gücünüz de varsa, bu ürünlerin kategoriden bağımsız yolu açık olduğunu söyleyebiliriz. Aslında pek çok kategori var. Pek çok parametre var ama tekstilden mobilyaya, gıdadan halıya her üründe eğer doğru ürün, doğru ülke, doğru platform tespiti yapılır ve strateji doğru tespit edilirse her alanda başarı yakalanabilir.

-Mikro ihracat mı yoksa tüm dünyada yükselişe geçmiş olan B2B e-ihracatı mı daha çok önemsiyorsunuz, neden?

Hedefli bir e-ihracat strateji oluşturmak, başarının önemli bir faktörü. Doğru ürün, doğru ülke, doğru platform… Bu üçlü birlikte olduğunda başarılı olmak kolay. Çünkü e-ihracata başlayan bütün firmaların hepsinin başarılı olduğunu söyleyemeyiz. Bu gerçekten zorlu ve uzun bir yol, pek çok da bariyer var. Ama bu üçlüyü doğru yapıp, doğru bir hazırlık ve doğru bir partner ile bu işe giriştiğinizde başarı çok kolay elde ediliyor. Klasik anlamda ihracat ürünlerinizi bir toptancıya vermeniz ve ilgili ülkeye göndermeniz anlamına geliyor. Bu toptan bir satış. Bizim burada Envoyo olarak verdiğimiz hizmet de bahsettiğimiz dünyada da DtoC (Direct to Consumer) yani üreticiden ya da markadan direkt tüketiciye ulaşmasını sağlayan e-ihracat modeli. Platform bazlı ve doğrudan tüketiciye ulaştığınız bir hizmet. Dolayısıyla ister önceden ihracat yapmış olun ister yapmamış olun buradaki kriter; e-ihracatın fırsatlarından yararlanmayı hedeflemek ve markanızı global platformlara taşıyarak buradan gelir yaratmak ile ilgili bir vizyon-stratejinizin bulunması.

-Türkiye için e-ihracatın önemi nedir?

Bugün dünya markalar ekosistemine baktığınızda, Türkiye'nin üreticileri için kendi markaları ile dünyada global oyuncu olmak oldukça zor bir süreç. Fakat bunu online dünyada yapabilirsiniz. Gidip New York 5. Cadde'de bir mağaza açtığınız zaman çok büyük ilgi çekmiyorsunuz. Yine kapısında kuyruk olanlar İtalyan, Fransız, İspanyol, ABD'den markalar oluyor. Ama online'da markalaşabilirsin. Markalaşmasan bile tanınabilir ve bir yandan çok büyük satışlara ulaşabilirsin. Online'ın marka-satış dinamikleri çok farklı. Türkiye üretmeyi ve satmayı biliyor fakat kendi markasıyla satmayı bilmiyor. Bu açıdan Türkiye üretici sektörleri için e-ihracat, tarihi bir fırsat diyorum.

"2024'de 500 müşteriye ulaşırız"

Envoyo ortaklarından Gökhan Akar, Envoyo'nun bundan sadece iki yıl önce kurulan bir e-ihracat hizmet platformu olduğunu, kurulduğu günden bu yana Türkiye'nin yükselen e-ihracat grafiğinde köprü rolü oynadığını ve hizmet verdiği marka portföyünü hızla büyüttüğünü anlatıyor. "2023 sonuna geldiğimiz şu günlerde Envoyo'nun, global platformlara taşıyarak e-ihracat yolculuklarını planladığı marka sayısı 200'e ulaştı. Envoyo, hizmet verdiği Türkiye'nin markalarına e-ihracatta köprü olmak hedefini 2024'te de sürdürecek" diyor. Envoyo'nun 2024 ve sonrası için planlarını ve nasıl bir büyüme öngördükleri konusunda ise Akar, şunları söylüyor:

"Türkiye'nin bu alanda imajının yükselmesine, üretime ve istihdama katkısı olacağını, dolayısıyla üretim ve katma değerin ülkede kaldığı bir sisteme aracılık ettiğimizi düşünüyorum. Türkiye ekonomisi açısından konjonktür de bu dönüşümü zorunlu kılıyor. E-ihracat yani online alan, bu konuda en hızlı gelişen, katma değeri en yüksek, en az yatırımla en kolay nihai tüketiciye ulaşabileceğiniz kanal. Kayseri'de, Denizli'de, Gaziantep'te bir ürün ürettiğinizde bu yolla İngiltere'de, Almanya'da bir tüketicinin direkt evine ürünü ulaştırabilirsiniz. Envoyo'nun da bu pazar koşullarında, 2024'te hızla 500 müşteriye ulaşacağını düşünüyorum. Ayrıca Envoyo'yu global anlamda da konumlamak istiyoruz. Böylece gelişmekte olan ülke pazarlarından gelişmiş ülke pazarlarına doğru bir e-ihracat platformu olarak yer alacağız. Örneğin Polonya'dan İngiltere'ye, Arjantin ve Brezilya'dan ABD'ye gibi modellerin ve kanalları genişletmeyi düşünebiliriz."

Bakan Mehmet Şimşek ne demişti?

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, şirketlere ihracata yönelmeleri tavsiyesinde bulunan ve çok ses getiren bir açıklama yapmıştı. Geçen sene Avrupa Birliği'ne karşı dış ticaret fazlası verdiğimizi söyleyen Şimşek, "Gümrük Birliği'nin başladığı noktayla bugünkü nokta aynı değil. Rekabet edemeyiz, diye bir korku vardı. Gümrük Birliği'ne girmekle Türkiye'ye çok ciddi yatırımlar geldi. Otomotiv gibi çok önemli sektörlerde büyük ihracatçı haline geldik. Geçen sene Avrupa Birliği'ne karşı dış ticaret fazlası verdik. Dolayısıyla doğrudan yatırımlar değerli. İş alemine seslenmek istiyorum. Önümüzdeki dönemde iç talep yavaşlayacak. Mutlaka dış pazar arayışına girsinler. Biz ihracatçılara, iş alemine her türlü desteği vereceğiz" demişti.

BİZE ULAŞIN