Türkiye’nin ilk kadın borsa başkanı: “Asla vazgeçmeyin”

Türkiye’nin ilk kadın Borsa Başkanı, TOBB Yönetim Kurulu’na giren ilk kadın üye. Sıfırdan iş hayatına başlayan, ardından kendi şirketlerini kuran iş insanı Işınsu Kestelli, Türkiye’nin ekonomide kadının itici gücünden daha fazla yararlanması gerektiğini vurguluyor. Gençlere “acele etmeyin ama asla geç kalmayın”, kadınlara ise “mutlaka iyi bir eğitim alın, hayat boyu öğrenme felsefesini benimseyin ve asla vazgeçmeyin” diyor…
11.03.2024 12:17 GÜNCELLEME : 11.03.2024 12:17

PARA RÖPORTAJ/ HÜLYA GENÇ SERTKAYA Işınsu Kestelli, Türkiye'nin ilk kadın Borsa Başkanı, TOBB Yönetim Kurulu'na giren ilk kadın üye. Asistan olarak başladığı kariyer yolculuğunu, zamanla girişimci olarak taçlandıran Işınsu Kestelli, Agritrade Tarım Ürünleri Lojistik Depolama ile Agrilink Tarım Ürünleri Sanayi ve Ticaret şirketlerinin kurucusu ve ortağı. İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli'nin son dönemdeki gözdesi ise profesyonel bir işten ziyade, çok sevdiği Alaçatı'ya bir vefa borcu olarak gördüğü, şirin bir avluya bakan yedi odalı bir butik otel "KestelInn".

Sıfırdan iş hayatına başlayan, ardından kendi şirketlerini kuran ve yöneten bir iş insanı olarak gençlere "acele etmeyin ama asla geç kalmayın" önerisinde bulunan Kestelli, kadınlara ise mutlaka iyi bir eğitim almalarını, erkeklere göre avantajlı duruma geçmek için hayat boyu öğrenme felsefesini benimsemelerini ve asla vazgeçmemelerini önerdi. 21 milyondan fazla kadının işgücü piyasasında yer almadığı bir ülkenin ekonomik ve sosyal anlamda istediği hızda koşmasının kolay olmadığını vurgulayan Kestelli, Türkiye'nin ekonomide kadının itici gücünden daha fazla faydalanması gerektiğinin altını çizdi.

İzmir Ticaret Borsası (İTB) Yönetim Kurulu Başkanı, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve Borsa İstanbul gibi önemli kurumların yönetim kurullarında İzmir'i temsil eden Işınsu Kestelli ile 8 Mart Dünya Kadınlar Günü öncesinde söyleştik. Kestelli ile Türkiye'de kadınların sivil toplam kuruluşlarında (STK) iş dünyasında, politik temsildeki yerinden, İTB'nin 2024 yılı öncelikli projelerine kadar birçok konuda sohbet ettik. Girişimcilik öyküsünü dinledik. Ayrıntılar haberimizde.

-TOBB Yönetim Kurulu'na giren ilk kadın üyesiniz... Neler hissettiniz? Çok gecikmiş bir gelişme değil mi? Bu görev, iş hayatında kadın temsili noktasında farkındalık yarattı mı?

Öncelikle verdiği emeğin karşılığını alan her insan gibi bundan büyük bir mutluluk ve onur duydum. Uzun bir emekten söz ediyorum. İlk olarak 1992'de İzmir Ticaret Borsası Nebati Yağlar Meslek Komitesi üyesi oldum. 1995'te Yönetim Kurulu üyeliğine seçildim. 2003-2009 yılları arasında İzmir Ticaret Borsası'nda Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı olarak görev yaptım. 2009'dan bu yana da Başkanlık görevini yürütüyorum. Yaklaşık bir yıldır da TOBB Yönetim Kurulu üyesiyim. Türkiye'nin ilk kadın Borsa Başkanı olmam, TOBB Yönetim Kurulu'na giren ilk kadın üye olmam kamuoyu tarafından da çok olumlu karşılandı. Bana da daha çok insana ulaşma, kendimi anlatma fırsatı verdi. Bunun olumlu bir ortam yarattığını, pek çok kadına ilham verdiğini düşünüyorum. Çünkü sıfırdan iş hayatına başlayıp bu noktaya ulaşmış biri var karşılarında. Bu durum kadınlara özgüven aşılıyor. TOBB yönetimine ilk kadın üyenin ancak geçen yıl girmesine gelince... Evet, bence de gecikmiş bir gelişme. Ancak konuya farklı bir pencereden da yaklaşmak lazım. Türkiye'de her 10 işverenden ancak biri kadın. TOBB tabanında az kadın yer alınca piramidin tepesine çıkabilen kadın sayısı da az oluyor. Çünkü sadece üye olmak yetmiyor; hem çok katmanlı bir demokratik seçim sürecini başarmak hem de toplantılara, çalışmalara, etkinliklere önemli bir zaman ayırmak gerekiyor.

-Türkiye'de kadınların STK'larda, iş dünyasında, politik temsilde yeri ne durumda? Kadınların temsil gücünü artırmak için ne yapılmalı?

İyi durumda olduğumuzu söyleyemeyiz. Mesela konuya en tepeden, bugün Meclis'te yer alan kadınlardan başlayalım. Tarihte kadınların en yüksek oranda temsil edildiği Meclis var ancak kadın oranı sadece yüzde 20. Toplumda yarı yarıya olan oran Meclis'te 5'e 1. Bu sorunu çözmenin iki yolu var. Ya Batı'da son yıllarda örnekleri görüldüğü gibi kadın kotası getirmek. Yani "Meclis'te, STK'larda, şirketlerde kadın oranı şunun altında olamaz" dememiz lazım. Ya da uzun yolu seçmemiz, önce kadınlarla erkekler arasındaki eğitim farkını gidermemiz, toplumdaki alışkanlıkları değiştirmemiz, geleneklerden kaynaklanan baskıları kırmamız, daha çok kadının iş hayatına adım atmasını teşvik etmemiz lazım. Ne yazık ki bir üçüncü tercih ya da fırsat yok bu konuda.

-TOBB ve İTB olarak kadınların girişimcilikte ve iş gücüne katılımdaki payını artırmak için neler yapıyorsunuz?

TOBB bünyesinde, bu alandaki çalışmaları yürütmek üzere en önemli adım 2007 yılında atıldı. Kadın girişimci potansiyelinin geliştirilmesi ve daha donanımlı hale getirilmesi amacıyla politika belirlemek, girişimcilik kültürünün gelişmesine öncülük etmek üzere TOBB Kadın Girişimciler Kurulu (KGK) kuruldu. Biz de Borsa olarak TOBB İzmir Kadın Girişimciler Kurulu'nun koordinatörüyüz. Yani hem TOBB hem İTB olarak bu alanda deneyimliyiz.

Geçmişte, İzmir'de görev yapan KGK Başkanlarımızın da büyük gayretleriyle eğitim, meslek edindirme ve destekleme alanında önemli işlere imza attık. Şimdi de TOBB Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Nurten Öztürk ile uyum içinde çalışıyoruz. 20 Şubat'ta tüm illerimizden gelen KGK Başkanları ile Antalya'da bir aradaydık. Bu toplantıyla birlikte, Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü, TOBB Kadın Girişimcileri Kurulu ve OPET işbirliği ile yürütülen "İşimiz Temiz Projesi"nin tüm ülkeye yayılması hedefiyle üçüncü aşamaya geçildi. 2021 yılında üç ilde başlayan ve 2022 yılında kapsamı 20 ile ulaşan söz konusu proje kapsamında bugüne kadar konaklama, ulaşım, yiyecek-içecek sektöründeki işletmeler ve çalışanlarına yönelik verilen hijyen eğitimlerinde 150 bin kişiye ulaşıldı. Yeni hedef bu sayıyı kat be kat artırmak.

İTTM ve Ege Gastronomi Projelerimiz uçtan uca tasarlanmış, birbiri ile konuşan ve birbirini tamamlayan nitelikte iki proje. Bu sistem; 130. yılımızda tarımın servetini dönüştürme hedefiyle çıktığımız yolun iki önemli kilometre taşı. İTTM; tarımsal üretim süreçlerinin geliştirilmesini ve iyileştirilmesini hedeflerken, Gastronomi Projesi; tarımsal ürünlerimizin markalaşmasına ve tanıtımına katkı koyarak tüm değer zincirinin ekonomik gelişimini hedefliyor. Her iki projemizin kesişim noktasının tarım sektörümüz ve dolayısıyla da çiftçilerimiz olduğunu söyleyebiliriz.

BORSAV ile başta üye eğitimleri, tüketici eğitimleri, mesleki eğitimler, tarımla ilgili üretim ve teknoloji eğitimleri, gastronomi eğitimleri olmak üzere tarım ve bağlantılı sektörlerin gelişimine katkı sağlamayı amaçlıyoruz. BORSAV aracılığıyla uzun vadede bir tarım üniversitesinin kurulmasına öncülük etmeyi hedefliyoruz.

İzmir'de kuruluş çalışmaları hızla devam eden Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgeleri (TDİOSB) ise ilimizdeki Oda ve Borsaların iş birliğiyle hayata geçirilen bir proje. TDİOSB yatırımları sayesinde, kümelenmenin getirdiği avantajlarla hem üretim maliyetleri düşecek hem de verim artacak. İzmir'in tarımda sahip olduğu büyük gücünü birkaç adım ileri taşıyarak, küresel anlamda öne çıkan oyuncu olmasında güçlü rol oynayacak. Dikili'de Sera, Bayındır'da Çiçekçilik, Kınık'ta Bitkisel Üretim Organize Sanayi Bölgesi gibi kalıcı ve katma değerli TDİOSB'ler devreye girdiğinde İzmr'in ve Ege Bölgesi'nin tarım ürünleri ihracatı kulvar değiştirecek. Tarım ürünleri ihracatımızın orta vadede TDİOSB'lerin katkısıyla, 10 milyar dolara ulaşması öngörülüyor.

Önem verdiğimiz bir diğer konu ise hem tarımsal üretimimizin hem de üye firmalarımızın yeşil dönüşüme hazırlanması. Üyelerimize yönelik uzun soluklu bir teknik destek programını bu yıl içerisinde başlatmayı planlıyoruz. Ayrıca yeni tasarlayacağımız projelerimizde de tarımdaki sürdürülebilir uygulamaların geliştirilmesi önceliklerimiz arasında yer alacak.

-Girişimcilik konusunda gençlere ve kadınlara önerileriniz nedir?

Gençlere acele etmemelerini ama asla geç kalmamalarını öneririm. Günümüzde çok sayıda gencin lisans, yüksek lisans, master derken 30'lu yaşlarına kadar hiç çalışmadıklarını görüyorum ve buna bir hayli şaşırıyorum. Bizim kuşağımız daha üniversitedeyken çalışmaya başlardı. Bir yandan okuyup bir yandan çalışırken hangi alana yöneleceğini belirlerdi. Üstelik günümüzde, teknolojideki gelişmelere paralel olarak hayat daha hızlı akıyor. Tüm araştırmalar yeni nesillerin bir mesleği yapıp emekli olmayacaklarını, kariyerlerinde en az üç-dört farklı alanda çalışacaklarını gösteriyor... Kadınlara ise mutlaka iyi bir eğitim almalarını, erkeklere göre avantajlı duruma geçmek için hayat boyu öğrenme felsefesini benimsemelerini ve asla ama asla vazgeçmemelerini tavsiye ederim.

-Türkiye ekonomisinin öncelikli gündemi ne olmalı?

Kırılganlıklarımızı kalıcı olarak bitirecek, bizi sürdürülebilir büyümeye ulaştıracak; verimliliği, marka algısı, teknoloji düzeyi ve rekabet gücü yüksek bir ekonomiye ulaşmak istiyoruz. Tüm bu nedenlerle iş dünyası olarak kısa vadede enflasyon, faiz, kur, ücretler, vergi ve teşvikler gibi tüm parametrelerin gerçekçi bir uyum içinde hareket etmesini arzuluyoruz. Ve bu iklimi sağlayacak yapısal reformların bir an önce ülkenin "1" numaralı gündemi olmasını zorunlu görüyoruz.

Asistanlıktan patronluğa

Işınsu Kestelli, girişimcilik öyküsünü PARA Dergisi'ne şöyle anlattı:

"Konya'da doğdum. Aslında İzmirliyiz. İki kız kardeşiz... Babam, Türkiye'nin ilk kuşak valilerindendi. Ailem; yani rahmetli babam ve hala en büyük akıl hocam olan annem iyi bir eğitim alabilmemiz için bize imkân sağladı. İzmir Amerikan Kız Lisesi'nin ardından Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nde İktisat okudum. Benim okuduğum dönemde bölümün adı Para ve Banka idi. Üniversitenin son sınıfında Raks Dış Ticaret'te asistan olarak çalışma hayatına atıldım. Raks'taki görevimden üç ay sonra DYO'ya bağlı bir şirkete genel müdür asistanı olarak geçtim. Bir süre sonra başka bir bölümde çalışmak istediğimi söyledim ve satış koordinatörü oldum. Buradan Turyağ'a yine genel müdür asistanı olarak geçtim. Ardından ısrarlarımla beni satın alma departmanına aldılar ve en sıradan işleri verdiler, üç yıl sonra o bölümün müdürü oldum. Turyağ'ın Türk Henkel'le birleşme döneminde İstanbul'a gidenlerin arasındaydım. Türk Henkel'de dünya genelinde bitkisel yağ pazarını öğrendim. Ayrıldıktan kısa süre sonra bir arkadaşımla ortak şirket açtık. İlk dönemleri çok sıkıntılı geçirdik, sonra işler yoluna girdi. Şirketi 10 yıl yaşattık. Daha sonra ortağıma devrederek 2008'de kendi şirketim Agritrade'i kurdum. Agrilink Tarım Ürünleri Sanayi ve Ticaret Ltd. şirketi ile Agritrade Tarım Ürünleri Lojistik Depolama Ltd. şirketinin kurucusu ve ortağıyım. Türk Henkel ile öğrendiğim dünya bitkisel yağ pazarı, benim ana iştigal alanım oldu.

Ailemin, iyi eğitim başta olmak üzere verdiği büyük destek ve çalıştığım kurumların küresel niteliği ufkumu açtı. Girdiğim her yeni kapı, tanıdığım her yeni insan bana yeni şeyler öğretti. Bu tecrübe de yarına güvenle bakmayı ve cesur davranmayı beraberinde getirdi. Bugün İTB Başkanlığı'nın yanında, TOBB ve Borsa İstanbul gibi önemli kurumların yönetim kurullarında İzmir'i temsil ediyorum.

"Son dönemdeki gözdem KestelInn"

Işınsu Kestelli'nin son dönemdeki gözdesi ise profesyonel bir işten ziyade, çok sevdiğim Alaçatı'ya bir vefa borcu olarak gördüğü, şirin bir avluya bakan yedi odalı bir butik otel KestelInn. Bu otelde Mimarı Hakan Ezer'in büyük emeği olduğunu söyleyen Kestelli, "Her köşesi büyük bir emek ve zevkle tasarlandı. Orada olmaktan, misafir ağırlamaktan çok mutlu oluyorum. Sadece bir yıl gibi kısa sürede çok sayıda uluslararası yayının ve influencer'ın ilgisini çekmeyi başardı. Otelde, Ovacık'ta bulunan ve 'Tarla' dediğimiz ailemize ait arazide yetişen organik meyve-sebzeler, lavantalar kullanılıyor. Ayrıca 'Tarla'da özel davetler de organize ediliyor. Beni çok besleyen ve mutlu eden bir girişim oldu KestelInn" dedi.

"Ekonomide kadının itici gücünden daha fazla faydalanılmalı"

İzmir Ticaret Borsası (İTB) Yönetim Kurulu Başkanı ve TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Işınsu Kestelli, 21 milyondan fazla kadının işgücü piyasasında yer almadığı bir ülkenin ekonomik ve sosyal anlamda istediği hızda koşmasının kolay olmadığını vurguladı. Türkiye'nin ekonomide kadının itici gücünden daha fazla faydalanması gerektiğini belirten Kestelli, bunun için atılması gereken adımları özetle şöyle sıraladı:

"Girişimciliği özendirecek teşvikler, daha çok kadın temsilini sağlayacak düzenlemeler, tedarik zincirinde kadın girişimcilere pozitif ayrımcılık, daha fazla kadın istihdamını sağlayacak ekonomik ve toplumsal iklim, eşit işe eşit ücret gibi çağın gerektirdiği uygulamalar..."

Bütün bunların hızlıca başarılabilmesi ve hatta ötesine geçilmesi gerektiğini vurgulayan Kestelli, "Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği gibi; 'Bir toplum, bir millet erkek ve kadın denilen iki cins insandan meydana gelir. Mümkün müdür ki, bir toplumun yarısı topraklara zincirlerle bağlı kaldıkça, diğer kısmı göklere yükselebilsin...Nasıl Türk kadınına seçme ve seçilme hakkını getirerek Batılı ülkelerin önünde yer aldıysak, kadınlarımızın üretime, iş gücüne, ekonomik hayata katılımında da aynı vizyonu, refleksi ve çabayı gösterebilmeliyiz" ifadelerini kullandı.

"Gençleri yeniden tarıma kazandırmalıyız"

Tarım sektörünün önemine dikkat çeken Işınsu Kestelli, "Tıp nereye gider bilemem; otonom araçlar nedeniyle şoförlük mesleği ne zaman tamamen yok olur tahmin edemem, yapay zekâ kimleri işinden eder kestiremem ama tarımın geleceğin en önemli sektörleri arasında yer alacağını rahatlıkla söyleyebilirim" ifadelerini kullandı. Covid-19 salgınıyla dünyada yepyeni bir dönem başladığını belirten Kestelli, şunları kaydetti:

"1920'lerde 1.9 milyar olan nüfus bugün 8 milyar. 2050'de 10 milyara ulaşması bekleniyor. Küresel gıda talebinin buna paralel olarak artmasını beklemek de kaçınılmaz hale geliyor. Yapılan farklı çalışmalarda, gıda talebinin 2050 yılına kadar yüzde 59 ila yüzde 98 arasında artacağı tahmin ediliyor. Dolayısıyla artan talebi karşılamak için tarımsal üretim artışı bir zorunluluk olarak karşımıza çıkıyor. Günümüzde tüm güçlü ülkeler tarımda kendi kendine yeterli olabilmeyi stratejik bir hedef olarak benimsemiş durumda. Sektöre ayrılan kaynaklar da sermayenin ilgisi de her geçen gün artıyor. Tarım yeniden 100 yıl önceki parlak günlerine dönüyor. Tarımsal üretimde dünyada ilk beşe girdiğimiz anda ekonomimizin ve pek çok probleminin kendiliğinden çözüldüğünü göreceğiz. Bunu başarmanın yolu da yüksek teknolojiye yatırım yapmaktan, doğru bir planlamayla yeniden kendi kendine yetebilen bir ülke olmaktan, ithalata dayalı üretimden mümkün olabildiğince kurtulmaktan geçiyor. Tüm bunları başarabilmek içinde gençleri yeniden tarıma kazandırmalıyız. Umarım doğru adımlarla ve el birliğiyle Türk tarımını ve hayvancılığını küresel rekabette daha güçlü bir kimliğe kavuşturabiliriz."

"İzmir Tarım Teknoloji Merkezi, kapılarını açmaya hazır"

İzmir Tarım Teknoloji Merkezi'nin (İTTM), İzmir Ticaret Borsası'nın gözbebeği projelerinden olduğunu vurgulayan Işınsu Kestelli, İTTM'yi sürdürülebilir, rekabetçi ve verimli bir tarım sektörü için bilgi ve iletişim sektörünün daha güçlü katılımını sağlamak; tarımın dijital dönüşümünü destekleyen bir tarım girişimciliği ekosistemini hayata geçirmek üzere kurduklarını belirtti. Kestelli, "Tarım ve Orman Bakanlığının desteği ile Uluslararası Tarımsal Araştırma ve Eğitim Merkezi'nin Menemen'deki tesislerini projenin kuluçka merkezi olarak benimsedik. İnşaatımız tamamlanmak üzere. İTTM'ye büyük avantaj ve ivme kazandıracak TEKMER statüsü için yaptığımız proje başvurumuz KOSGEB tarafından kabul edildi. İlmek ilmek işleyerek son aşamaya getirdiğimiz İTTM artık kapılarını açmaya hazır. Bu yıl İTTM'nin resmi açılış yılı olacak. İTTM, sektörün tüm paydaşlarını aynı çatı altında toplayacak 'Living Lab' yani 'Yaşayan laboratuvar' kimliğiyle Türk tarımı için, Türkiye'ye özgü çözümler geliştirecek. Büyük emek, kaynak ve enerji verdiğimiz bu projenin, Türk tarımının değişim ve dönüşümünde önemli bir kaldıraç işlevi görmesini umut ediyoruz. Tarımın akıl, bilim ve teknoloji ile birlikte yol alacağı yeni bir dönem başlayacak. Bu konuda çok iddialıyız" diye konuştu.

BİZE ULAŞIN