Estetiğe ilgi de yatırım da artıyor

Ameliyatlı ve ameliyatsız estetik pazarı, hem dünyada hem de Türkiye’de çılgın gibi büyüyor. Gelişen teknoloji ve yeni uygulamalar sayesinde estetik müdahale merkezleri yatırımlarının arttığı ülkemizde, Türk estetik cerrahları da dünyanın güzellik trendlerini belirliyor. Saç ekimi, burun şekillendirme, yağ aldırma, karın gerdirme botoks ve antiaging işlemler çok talep görürken, bu yaza yönelik yapılan işlemlerde ise doğal ve minimal işlemler revaçta…
05.06.2023 13:40 GÜNCELLEME : 06.06.2023 00:00

PARA ARAŞTIRMA/ MERVE YILMAZ GERGİN Cerrahi ve cerrahi olmayan birçok estetik işlem, neredeyse her dönem popülerliğini koruyor. Hızla büyüyen bu pazarda estetik trendleri de değişiyor. Bu yılın teması ise 'doğal güzellik'. İçinde bulunduğunuz dönemin güzellik algısına göre şekillenen işlemler, günümüzde sosyal medyanın etkisiyle hızla yayılıyor. Estetik tedavi pazarının dünya genelindeki büyüklüğünün yaklaşık 50 milyar dolar olduğunu söyleyen Dermatoloji Uzmanı Dr. Hande Ulusal, TÜİK raporlarına göre pazarın 2021-2026 döneminde yıllık yüzde 7.4 büyüyerek 2,84 milyar dolara ulaşacağını söylüyor. 2021 "Estetik Cerrahi Pazarı" raporuna göre ise küresel estetik cerrahi pazarının 2020'de 12,6 milyar dolar olarak tahmin ediliyor ve 2021-2026 döneminde yıllık yüzde 8.6 büyüme ile 21,97 milyar dolara ulaşacağını öngörülüyor. Dr. Yasemin Savaş Kaliteli Yaşam Kliniği Medikal Estetik Hekimi Yasemin Savaş da bu yaz nem aşılarının, PRP, karbon peeling, vitamin aşıları, nem bakımları, kişiye özel akıllı bakımların fark yaratacağını ifade ediyor. Medikal Estetik Hekimi Dr. Pelin Taşkıran ise 2021 yılından bu yana; cerrahi estetik uygulamalarda yüzde 54, cerrahi olmayan (nörotoksin, dermal dolgu, cilt tedavileri vb) işlemler de ise yüzde 44 artış olduğunu söylüyor. Ülkemiz, dünya geneline bakıldığında estetik turizmi sektöründe hızla yükselen bir ülke. Güvenilir sağlık hizmetleri, tecrübeli sağlık çalışanları ve uygun fiyatlar nedeniyle yurtdışından gelen hastalar için tercih edilen bir destinasyon. Öyle ki talep olduğu sürece estetik merkezleri yatırımlarındaki artış da büyümesini sürdürecek.

DOĞAL VE MİNİMAL İŞLEMLER ÖNE ÇIKIYOR

Estetik tedavi pazarının dünya genelindeki büyüklüğünün yaklaşık 50 milyar dolar olduğunu söyleyerek konuşmasına başlayan Dermatoloji Uzmanı Dr. Hande Ulusal, Türkiye'de ameliyatlı ve ameliyatsız estetik tedavi pazarının büyük bir potansiyele sahip ve her yıl hızla büyüdüğüne dikkat çekiyor. Dr. Ulusal'a göre Türkiye, dünya genelinde estetik turizmi sektöründe hızla yükselen bir ülke. Güvenilir sağlık hizmetleri, tecrübeli sağlık çalışanları ve uygun fiyatlar nedeniyle Türkiye, yurtdışından gelen hastalar için tercih edilen bir destinasyon. Türkiye'nin estetik turizmi sektöründe ikinci sırada yer aldığını belirten Hande Ulusal, hedeflenen rakamın ise yılda 2 milyon hasta olduğunun bilgisini paylaşıyor. Yayınlanan TÜİK raporlarında ise, pazarın 2021-2026 döneminde yıllık yüzde 7.4 büyüme ile 2,84 milyar dolara ulaşacağı öngörülüyor. Dr. Ulusal, yurtdışından gelen hastaların sayısının her yıl arttığını belirterek en çok İngiltere, Almanya, İtalya, Fransa, Rusya ve Suudi Arabistan'dan gelenler olduğunu vurguluyor. Son yıllarda ameliyatsız estetik uygulamalarının popülerliğinin arttığına da değinen Ulusal, bu uygulamaların en çok tercih edilenleri arasında botoks, dolgu, mezoterapi, PRP (platelet zengin plazma), leke tedavisi, anti aging ve skar tedavisi cilt yenileme işlemlerinin geldiğini söylüyor. Teknolojinin gelişmesi ve ameliyatsız işlem çeşitliğinin artması nedeniyle ameliyatsız estetik uygulamalarının ön planda olacağını kaydeden Ulusal, "Özellikle pandemi sürecinde ameliyatların riskli olması, insanların daha az invaziv (küçük kesili) işlemlere yönelmesine neden olmuştur. Bu nedenle ameliyatsız estetik uygulamalarının gelecekte daha popüler hale geleceği öngörülüyor. Ancak bazı estetik işlemler için ameliyatın kaçınılmaz olması sebebiyle ameliyatlı işlemlerin de varlığı devam edecek" diyor. Ulusal, bu yaza damga vuracak estetik işlemleri hakkında da şunları söylüyor:

"Bu yaz daha doğal ve minimal işlemler öne çıkıyor. Kısa iyileşme süresi nedeniyle insanlar daha az invaziv (küçük kesili) işlemleri tercih etmeye başladılar. Botoks ve dolgu gibi işlemler artık daha doğal sonuçlar veren ve kişisel özellikleri koruyan tekniklerle uygulanmaya başlandı. Daha uzun süreli sonuçlar elde etmek isteyen hastaların sayısındaki artıştan dolayı yüz germe işlemlerinde de bir artış gözlemleniyor. Bununla birlikte, herkesin kendine özgü tercihleri ve beklentileri olduğundan, estetik trendler her zaman değişkenlik göstermektedir."

"ESTETİKTE İLK TERCİH EDİLEN ÜLKEYİZ"

Teknolojinin gelişmesiyle birlikte estetik alanındaki yenilikler, bireylerin tercihlerine yön vermeye devam ediyor. Ameliyat gerektiren estetik tedaviler yerini; cerrahi yetkinliği zorunlu kılmayan, medikal estetik uygulamalarına bırakıyor. Öyle ki Research and Markets'in yayımladığı verilere göre, 2022'yi 11,87 milyar dolarla kapatan ameliyatsız estetik tedavi pazarının 2028'de 19,94 milyar dolar değerine ulaşması bekleniyor. Özellikle İstanbul'un, medikal estetik için Avrupa'nın önde gelen merkezlerinden biri olduğunu savunan Dr. Yasemin Savaş Kaliteli Yaşam Kliniği Medikal Estetik Hekimi Yasemin Savaş, sektör olarak büyük yatırımlar yaptıklarını belirtiyor. Saç ekiminde ve ameliyatlı-ameliyatsız estetiklerde Türkiye'nin ilk tercih edilen ülke olduğunu dile getiren Savaş; Almanya, İtalya, İspanya, İngiltere, Amerika gibi dünyanın pek çok yerinden hasta geldiğini vurguluyor. Savaş, ameliyatlı uygulamalarda Türkiye'de burun öncelikli sırada yer alırken dünyada meme ameliyatı, liposuction (yağ alımı) uygulamalarının yaygın olduğunu söylüyor. Erkeklerde ise jinekomasti (meme dokusu) ve karın kası ön planda. Ameliyatsızlarda dudak dolgu ve botoks ve göz altı tedavileri en çok tercih edilen uygulamalardan. Bu yıl yaşımızı en iyi şekilde yansıtan, daha sağlıklı ve canlı bir cilde sahip olmamızı sağlayan, kendimize yabancılaştırmayan doğallığı koruyan, cilde yapılan uygulamalarla yaşlanmayı geciktiren uygulamaların ön planda olacağının da bilgisini paylaşan Savaş, "Bu yaz nem aşıları, PRP, karbon peeling, vitamin aşıları, nem bakımları, kişiye özel olan akıllı bakımlar fark yaratacak. Waterpeeling bakım ve thulium bakım tedavileri ile de cildiniz daha canlı, parlak ve sağlıklı görünür" diyor. Savaş, ameliyatlı ya da ameliyatsız operasyonlarda yüzde 60-70 kadın, yüzde 30-40 arası erkek oranlarını görürken yaş aralığının 19-50 yaş arası olduğunu da ekliyor. Son zamanlarda sosyal medyanın da etkisiyle beğenilme kaygısı artan gençler ve ergenler arasında estetik çılgınlığı yaşandığına da değinen Savaş, "Estetik talebi 14-15'li yaşlara düştü. Ergenlikte yapılan estetik işlemlerinin, ileri yaşlarda yüzde şekil bozukluklarına sebep olabilirken, bazı tedavilerin de gerekli durumlarda sağlık açısından yapılabilir" diyor.

"ESTETİK DÜNYADA 16 YAŞA DÜŞTÜ"

TÜİK verilerine göre; 2023 yılının birinci çeyreğinde geçen yılın aynı çeyreğine kıyasla sağlık turizmi gelirlerinde yüzde 10.8'lik artışın kaydedildiğinin bilgisini paylaşan Medikal Estetik Hekimi Dr. Pelin Taşkıran, 2021 yılından bu yana cerrahi estetik uygulamalarda yüzde 54, cerrahi olmayan (nörotoksin, dermal dolgu, cilt tedavileri vb) işlemler de ise yüzde 44 artış olduğunu söylüyor. Uluslararası Sağlık Hizmetleri Anonim Şirketi'nin verilerinde ise 2022 yılında toplam 1 milyon 258 bin 382 kişi sağlık hizmeti almak için ülkemize gelmiş ve buradan elde edilen gelir, 1 milyon 926 bin 94 ABD doları tutarında gerçekleşmiş. Türkiye'de saç ekimi, rhinoplasty (burun şekillendirme), meme implantları, liposuction (yağ aldırma) ve abdominoplasty (karın germe) gibi vücut şekillendirme operasyonları, sektörün öncü işlemleri. Bleferoplasty (göz kapağı estetiği), yüz germe- kaş kaldırma ve cerrahi olmayan medikal estetik uygulamalarda nörotoksin (botoks) ve dermal dolgu uygulamaları yanı sıra cilt kalitesini iyileştiren antiaging klinik işlemler de en çok talep gören uygulamalar. Sosyal medya iletişim ağının bilinirlik ve ulaşılabilirlik açısından estetik pazarında etkin payı olduğunu dile getiren Taşkıran, "Güzellik ve estetik algısını belirleyen akımların yanı sıra tüm dünyadaki klinik uygulama teknoloji-ürün ve sonuçlarına hızlı erişim açısından da önemi tartışılmaz. Ancak bu, hedef kitlenin doğru ve gerçekçi bilgiye ulaşabildiği anlamı taşımıyor, bilgi kirliliği de yaratıyor. Ne yazık ki yanıltıcı ve hatalı reklamlara aldanarak ehil olmayan ellerde merdiven altı uygulamalar, kişilerin genç yaşta sağlığı için tehlike yaratabiliyor" diyor. Taşkıran, estetik ve güzellik uygulamalarına ilgi yaşının tüm dünyada 16-17'lere düştüğünü, cerrahi ve medikal estetik alanında yüzde 41'lik pay ile 36-50 yaş grubu hasta popülasyonun çoğunluğunu oluşturduğunu, yüzde 37'lik pay ile de bunu 51-70 yaş grubu takip ettiğini sözlerine ekliyor.

"HER YIL 1 MİLYAR KİŞİ ESTETİK YAPTIRMAYI DÜŞÜNÜYOR"

Prof. Dr. Reha YAVUZER / Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı

Estetiğe ilginin artışı, bu pazarın finansal olarak da ciddi anlamda büyümesi anlamına geliyor. Sektörün her ne kadar tam büyüklüğünü bilmekte zorlansak da kabaca, tüm güzellik ve genel iyilik uzun yaşam sektörünün 4 katrilyon dolara ulaştığı düşünülüyor. Önümüzdeki beş yıl içerisinde birtakım değişiklikler bu alanı bekliyor. Öncelikle erkek hasta sayısındaki artış, önümüzdeki yıllarda da yükselerek devam edecek. Başvuran hastaların yaş ortalamasında bir düşüş zaten söz konusu. Bunun önümüzdeki beş yıl içerisinde çok daha belirgin olarak ortaya çıkacağı düşünülüyor. Hastaların çok daha yoğun dijital platformlarda ilk konsültasyonlarını yapacağı öngörülüyor. Tüm dünyada önemli artış gösteren bu estetik işlemlerde ameliyatsız uygulamaların daha çok talep gördüğünü görüyoruz. Bu işlemlerin anestezi gerektirmeden daha kolay bir şekilde yapılabiliyor olması ve daha geniş bir yelpazede işlem ve uygulamaların bulunması, ana etken. Araştırmalara baktığımız zaman, yaklaşık her yıl 1 milyar kişinin estetik işlemleri yaptırmayı düşündüğünü görüyoruz. Bu talep, önümüzdeki yıllarda bu işlemlere başvuran bireylerin çok daha fazla olacağının önemli bir göstergesi. Gençleşen yaş grubu, artık erken 20'li yaşlara kadar gerilemiş vaziyette. Bu, tabii ki bu işlemlerin gerçekleşmesini sağlayan hekimlere bir toplumsal sorumluluk yüklüyor. Sektörün bu hızda büyümesi, elbette büyük sıkıntıları beraberinde getiriyor. Sahte veya kalitesiz ürün kullanımı, yetersiz tecrübeye sahip noktaların yoğun hasta sonucu çıkarma arzusu, yeterli eğitim almamış hekimlerin bu işlemleri yapıyor olması, hekim dışı bireylerin illegal bir şekilde hizmet vermesi, önemli tehlikeler olarak karşımıza çıkıyor.

BİZE ULAŞIN