Herkes için e-ihracat kılavuzu -2-

E-ihracata ilgi artırıyor. Doğru adımlar atılırsa, bu pastadan büyük bir pay almak mümkün. Ama nasıl? Pazaryerlerinden mi, web sitesinden mi? Kâr oranı yüksek ihraç ürünleri neler? Devlet desteği ne kadar? Hangi durumda B2C ya da B2B ticaret yapmalı? İşin uzmanları, e-ihracatın nasıl yapılacağını anlattı… (İkinci Bölüm)
04.06.2023 20:48 GÜNCELLEME : 06.06.2023 00:00

PARA ARAŞTIRMA/ ÜRÜN DİRİER Türkiye, hem kendi ürünlerini yurtdışına ihraç edebilen hem de bir transit geçiş alanı olan bir konuma sahip. Ülkemizin ihracat potansiyelinin yanı sıra sahip olduğu e-ticaret avantajları da göz önünde bulundurulduğunda e-ihracat konusu, dikkatleri üzerine topluyor. Ayrıca tüm dünyada sınırlar arası e-ticaret hacminin 1,6 trilyon doları aşması ve dünyanın en hızlı büyüyen sektörlerinden biri olan e-ihracat konusunda devlet destek ve teşvikleri de Türk şirketlerinin dünyaya açılmasını kolaylaştırıyor.

TÜRKİYE, ETSY'DE 7. SIRADA

E-ticaretin globalleşmesi ile birlikte e-ihracatın Türkiye'deki firmalar için önemli bir pazarlama stratejisi haline geldiğini aktaran Shipentegra CEO'su Ali Ceylan, "Biz de global pazaryerleri ile olan iş birliklerimizi artırdık" diyor. Hizmetleriyle Türk satıcıların rekabet gücünü artırmayı hedeflediklerini belirten Ceylan, şunları anlatıyor:

"Sağladığımız operasyonel hizmetler sayesinde 220'den fazla ülkeye birçok servis seçeneği sunmaya devam ediyoruz. Teknoloji tabanlı lojistik şirketi olarak Etsy, Amazon, eBay gibi global pazarlar tarafından resmi partner olan şirketimiz, yapay zekâ tabanlı teknolojilerimiz ile kullanıcılarımızın en uygun servis seçeneğini belirlemelerine olanak sağlıyor. Hızlı ve ekonomik gönderim seçenekleriyle birçok kargo firmasından daha avantajlı hizmetler sunuyoruz. Öyle ki, bizimle sipariş yönetimi ve lojistik yönetimi operasyonlarını gerçekleştiren Etsy satıcıları; dünyadaki rekabet gücünü artırdı ve Türkiye, dünya sıralamasında 15. sıradayken 2021 yılında 7. sıraya yükseldi."

GÖNDERİM SÜRESİ VE MALİYETLER DÜŞTÜ

Kargo gönderimi, evrak hazırlığı ve gümrük işlemlerinin yanı sıra ödeme tahsilatı konularında da destek sundukları bilgisini paylaşan Ceylan, konunun detayları hakkında ayrıca şunları aktarıyor:

"ShipEntegra üzerinde bakiye yükleme işlemi, satıcıların platformda kargo gönderimi yapabilmeleri için gerekli olan kredi bakiyesini yüklemelerini sağlar. Kredi kartı veya banka havalesi yoluyla bakiye yükleme işlemi gerçekleştirilir ve bu bakiye, kargo gönderimi için gerekli olan ücretlerin ödenmesi için kullanılır. Kripto para ödemeleri de e-ihracatta kullanılabilecek alternatif ödeme yöntemleri arasındadır ve ShipEntegra sisteminde yapılabiliyor. ShipEntegra'nın sunduğu hizmetler, Türkiye için önemli bir katma değer sağlıyor. Kargo fiyatları konusunda önceden Türkiye'den Amerika'ya 100-200 gramlık bir ürünün gönderimi 15-20 dolara 15-20 günde gerçekleşirken, ShipEntegra sayesinde bu süre dört-yedi güne inmiş ve maliyet 7,95 dolara düşürülmüş durumda. Aynı şekilde, Avustralya'ya ekonomik bir servis sunularak 35 dolarlık gönderim maliyeti 10-12 dolara düşürdük."

GELENEKSELE KIYASLA DAHA KOLAY

E-ihracatın, geleneksel ticaretin aksine daha pratik ve kolay bir şekilde gerçekleştiğine işaret eden Ceylan'ın verdiği bilgilere göre, örneğin gümrük beyannamesi, ekspress taşıyıcılar tarafından dijital altyapılar sayesinde hızlı bir şekilde oluşturulabiliyor. Ürünlerin satışı sonrasında ise yetkili teslimat şirketi veya kargo firması tarafından mikro ihracat kurallarına uygun olarak yurtdışındaki adrese gönderimi yapılıyor. Bu sayede, küçük işletmeler de e-ihracat yapabiliyor. Ancak öncelikle hedef kitleyi ve ürünü iyi tanımak gerekiyor. Örneğin, özel tasarım, kişiselleştirilebilir veya vintage ürünler satılacaksa, B2C ticaret modeli tercih edilebilir. Etsy veya Amazon Handmade gibi pazar yerleri, bu model için tercih edilebilecek en iyi seçenekler arasında. Dropshipping, arbitraj gibi diğer e-ticaret iş modelleri için ise Amazon, Walmart, eBay gibi pazar yerleri seçilebilir. B2B ticaret modeli için Amazon Business veya Alibaba gibi pazar yerleri tercih edilebilir.

JEOSTRATEJİK KONUM, REKABET AVANTAJI YARATIYOR

TİM'in yayınladığı güncel rapora göre Türkiye'nin e-ihracat hacminin 2019'a kıyasla yüzde 63 artarak 2020'de 5,7 milyar dolara ulaştığını aktaran Inveon kurucusu Yomi Kastro, "Türkiye'deki e-ticaret pazarı, Ticaret Bakanlığı'nın verilerine göre 2020'de 18,5 milyar dolar ile Avrupa'nın en büyük e-ticaret pazarlarından biri sayılıyor. Ayrıca raporda e-ticaret pazarının yılda yüzde 20-25 büyümeye devam ederek 2023'te 35 milyar dolara ulaşacağı öngörülüyor" diyor. Türkiye'nin tekstil, otomotiv parçası, elektronik ve tüketim ürünlerini içeren geniş ürün yelpazesiyle çok çeşitli ve dinamik bir üretim altyapısına sahip olduğunu da aktaran Kastro, "Bu da çeşitli endüstrilerde e-ihracat için bol fırsat sağlıyor. Öte yandan Türk hükümeti ihracatçıları desteklemek için vergi indirimleri, sübvansiyonlar ve ihracat kredileri gibi birtakım teşvikler sağlıyor. Bu aktif desteğin de e-ihracat hacminin artmasında payı büyük. Türkiye'nin, Avrupa ve Asya'yı birbirine bağlayan jeostratejik konumu, şirketlerin her iki bölgedeki pazarlara da kolayca erişimlerini sağlayarak, e-ihracat için rekabet avantajı yaratıyor" diyor.

SINIRLAR ARASI TİCARET HACMİ 1-6 TRİLYON DOLAR

Tüm dünyada sınırlar arası online e-ticaret hacminin 1,6 trilyon doları aştığını ifade eden Lidio kurucu ortağı ve Mobilexpress CEO'su Emre Güzer, "Sınırların ortadan kalktığı, fiziksel ile online dünyanın iyice yakınlaştığı günümüzde dünyanın en büyük şirketleri, operasyonlarının dahi olmadığı ülkelere çok büyük hacimlerde satışlar yapıyorlar ve bu büyümelerini her geçen yıl katlayarak artırıyorlar. Burada yarışta geri kalmamız demek, şüphesiz ihracatımız ile ithalatımız arasındaki makasın açılacağı anlamına geliyor. Bu rakamlara ve büyüme verilerine baktığımızda konvansiyonel şirketlerimizin ve/veya dijitale doğmuş güçlü B2C iş modelini benimseyen girişimlerimizin satışlarını belirli hedef bölgelere de kaydırmaya başladıklarını gözlemliyor ve onların dünyanın her yerinden ödeme alabilmeleri için çalışmalar yapıyoruz" diyor.

E-ihracat anlamındaki engellere baktığımızda birkaç yıl öncesine kadar çok iyi durumda olduğumuzu söyleyen Güzer, şunları anlatıyor:

"Bir örnek vermek gerekirse bundan sadece birkaç yıl önce yurtdışına sattığınız bir ürünü iade almanız gerektiğinde, kendi ürününüzü sanki ithal ediyormuşsunuz gibi bir sürece girmeniz gerekiyordu. Geldiğimiz nokta ile bugünü kıyasladığımızda özellikle teknik bu ve benzeri süreçlerin çok daha kolaylaştığını görmek sevindirici. Biz Lidio'da ödemelere odaklanıyoruz. Sınırlar arası ticaret çözümlerimizin tamamının ortak noktası halihazırda birlikte çalıştığımız işletmelerimizin, girişimlerimizin satış yaptığı ülkelerdeki lokal ödeme argümanları, cüzdanlar, a-senkron çalışan ödeme yöntemleri ve kapalı devre kartlı sistemleri ile ödeme alabilmelerinin önünü açmak. Özetle biz Lidio'da kredi kartı kullanmayan milyonlarca yeni tüketiciye ulaşabilmelerinin önünü açıyor ve bunu yaparken de en uygun maliyetlerle tahsilatlarını tamamlayabilmelerini sağlıyoruz. Bu konuyla ilgili birkaç örnek vermek gerekirse; bugün Almanya'ya satış yapıyor iseniz, Giropay, Sofort gibi ödeme yöntemleri, Hollanda'da IDEAL gibi ödeme yöntemleri pazarın büyük kısmına erişiminizi sağlıyor. Suudi Arabistan'a satış yapmak isteyen bir işletmenin yine bu pazarın kapalı devre kartları MADA kart ile ödeme alamaması o pazarda ulaşabileceği tüketici sayısını oldukça düşürüyor. Özellikle dijital ürün satışı da yapan işletmelerimizin Latin Amerika pazarından da örneğin Pix ile ödeme alabilmelerine olanak sağlıyor ve işlerini globelleştirebilmeleri anlamında kendi dikeyimizde destek oluyoruz."

'BİTIKLA İHRACAT PROGRAMI'

T.C. Ticaret Bakanlığı ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) destekleri ile Amazon Türkiye, TOBB ETÜ, PwC Türkiye ve Boğaziçi Üniversitesi Yaşamboyu Eğitim Merkezi (BÜYEM) iş birliğiyle hayata geçirilen ve Türkiye'de online satış ve e-ihracat alanında KOBİ ve girişimcileri desteklemeyi hedefleyen BiTıklaİhracat Programı, TOBB İstanbul Hizmet Binası'nda düzenlenen toplantıda tanıtıldı. E-ihracat yapan veya yapmayı planlayan KOBİ'ler, girişimciler ve bu alanda kendini geliştirmek isteyen herkesin katılımına açık ve ücretsiz olan BiTıklaİhracat Programı, çok yönlü ve çok paydaşlı bir eğitim ve danışmanlık programı olmasıyla dikkat çekiyor.

Programla ilgili bilgi veren TOBB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Tamer Kıran, "İhracatın dünya ekonomilerinin itici gücü haline geldiğini farkındayız. Girişimcimizin rekabet gücünü ve ihracatımızı artırmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Ticaret Bakanlığı destekleri ile Amazon öncülüğünde başlattığımız BiTiklaİhracat Programı da girişimcimizin gücüne güç katarak onları e-ihracata yönlendirme amacıyla yürüttüğümüz çalışmalarımızdan bir tanesi. Girişimcilerimiz, her gün daha da hızlı akan bir dünyada, çağın en büyük sermayesi olan dijital yetkinliklerini geliştirmek için büyük bir sınav veriyor. Biz de girişimcilerimizin ihtiyaçlarına karşılık vermek için, yüz yüze ve çevrimiçi canlı eğitimlerimizi, girişimcilerimizin istedikleri anda erişebilecekleri, her zaman ellerinin altında olan bir eğitim platformuyla desteklemeyi amaçlıyoruz" diyor.

"İHRACAT HACMİ 300 MİLYON EURO'YU AŞTI"

Amazon Türkiye Ülke Müdürü Richard Marriott ise Amazon'un Türkiye'deki KOBİ satış ortaklarının ihracat hacmi 300 milyon euro'yu aştığını belirtiyor. KOBİ'leri desteklemenin Amazon'un tüm dünyadaki faaliyetlerinin temel bir parçasını oluşturduğuna işaret eden Richard Marriott, şunları söylüyor:

"Dünya çapında Amazon'da satılan ürünlerin yarısından fazlası, çoğunluğu KOBİ'lerden oluşan satış ortaklarımıza ait. Türkiye'de de KOBİ'leri desteklemeye yönelik programlarımızı ve yatırımlarımızı devam ettiriyoruz. Amazon'un Türkiye'deki KOBİ satış ortaklarının sayısı bir önceki yıla oranla yüzde 50'den fazla artarak 25 binin üzerine çıktı. Amazon üzerinden satış yapan Türk KOBİ'ler, bugüne kadar Türkiye'de 35 binden fazla kişiye istihdam sağladı. BiTıklaİhracat Programımızla Türkiye'deki KOBİ'lerin e-ihracat alanında da güçlenmesini destekliyoruz."

PAZARYERLERİNE GİRMEDEN E-İHRACAT NASIL YAPILIR?

Çevrimiçi pazaryerleri aracılığıyla satış yapmak, e-ihracat yapmanın etkili bir yolu olsa da bir şirketin kendi web sitesi veya diğer kanallar aracılığıyla satış yapması, marka bilinci oluşturma, fiyatlandırma ve müşteri deneyimi üzerinde kontrol sağlama adına daha etkili olabilir. Ancak pazaryerleri olmadan e-ihracatta başarılı olmak adına dijital pazarlama, lojistik ve regülasyonlar hakkında detaylı bilgiye sahip olmak şarttır.

Bir web sitesi oluşturun: Ürünlerinizi sergileyen ve müşterilerin bunları doğrudan satın almalarını sağlayan bir web sitesi veya çevrimiçi mağaza oluşturun. Çevrimiçi mağazanızı kurmak ve ihtiyaçlarınıza göre özelleştirmek için çeşitli e-ticaret altyapılarını kullanabilirsiniz.

Sosyal medyayı kullanın: Ürünlerinizi sergilemek ve potansiyel müşterilerle etkileşim kurmak için Facebook, Instagram veya Twitter gibi sosyal medya platformlarını kullanmak, giderek daha önemli hale geliyor. Belirli kitleleri hedeflemek ve web sitenize trafik çekmek adına sosyal medya reklamcılığını da kullanabilirsiniz.

Diğer web siteleriyle iş ortaklığı kurun: İstediğiniz kitleyi hedefleyen ve tamamlayıcı ürünler veya hizmetler sunan diğer web siteleriyle ortak olabilirsiniz. Örneğin, outdoor ekipmanları satan bir site ve bir seyahat blogunun ortaklığı gibi.

Ticari fuarlara ve etkinliklere katılın: Ürünlerinizi sergilemek ve potansiyel müşteriler ve ortaklarla tanışmak için uluslararası ticari fuarlara ve etkinliklere katılın. Bu etkinlikler, yeni ilişkiler kurmak ve yeni pazarlarda görünürlük kazanmak adına etkili olabilir.

Web sitenizi arama motorları için optimize edin: Potansiyel müşteriler ürünlerinizle ilgili anahtar kelimeler aradığında web sitenizin arama motoru sonuçlarının en üstünde görünmesini sağlamak için arama motoru optimizasyonu (SEO) kabiliyetini kullanın. Bu, web sitenize organik trafik çeker ve web sitenizin görünürlüğünü artırır.

"STRATEJİK BİR KONUMDAYIZ"

Suha ONAY/ Dia Yazılım Genel Müdürü

Türkiye'nin e-ihracat potansiyeli oldukça yüksek. E-ihracat, toplam ihracatımızın yüzde 2-3 kadarını oluşturuyor. 2023 ve 2024 yıllarında bu oranı yüzde 10'lara çıkarabiliriz. Türkiye, e-ihracat için oldukça avantajlı bir coğrafi konuma sahip. Avrupa ve Asya arasındaki ticaret yollarında stratejik bir konumdayız ve bu da ülkeye farklı pazarlara açılma imkanı sunuyor. Coğrafi olarak böylesine güçlü avantajı olmayan ülkelere karşı daha şanslıyız, diyebiliriz. E-ihracat yapmak isteyen işletmeler için farklı kanallar mevcut. Kendi web sitelerini kurarak ya da pazaryerlerine giriş yaparak ürün veya hizmetlerini dünya genelinde satabilirler. B2C ve B2B için farklı e-ticaret platformları ve pazaryerleri bulunuyor. B2C'ye yönelik olarak Amazon, eBay, AliExpress gibi pazaryerleri hedef ülkeye göre tercih edilebilir. B2B tarafında da Alibaba, Global Sources, ThomasNet gibi platformlar bulunuyor. Biz DİA Yazılım olarak, e-ticaret yapmak isteyen işletmeler için uçtan uca e-ticaret platformu olan DİA E-Power ürünümüzü sunuyoruz. Üyelerimiz muhasebe, stok, depo gibi yazılım ihtiyaçlarını da başka bir programa entegre olmaya gerek olmadan DİA E-Power'a entegre bir şekilde giderebiliyorlar.

"TÜRK BULGURUNU AVUSTRALYA'YA DİYET ÜRÜNÜ DİYE PAZARLADILAR"

Emrah PAMUK/ Digital Exchange CEO'su

Ülkemizdeki özel kullanıma sahip ürünler yurtdışında eğer iyi pazarlama faaliyetleri ile tanıtılırsa, ciddi başarılar kazanıyor. Örneğin Avustralya'da Türk bulguru bir diyet ürünü olarak salatalarda kullanılıyor ve çok satılıyor. Pazarlamayı yapan şirket Türkiye'de diyet için kullanılan kinoa stratejisini Avustralya'da Türk bulguru için kullandı ve başarılı oldu. Burada devreye etnik pazarlama giriyor. Siz gireceğiniz pazarın özelliklerini bilir, dini, milli davranış ve duygulara hitap eder, bunun yanında ürünü de doğru seçerseniz, başarısız olmanız için bir neden bulunmuyor. Bunun yanında bizim doğal olarak çok başarılı olduğumuz tekstilden kozmetik ürünlerine, temizlik maddelerinden mobilyaya kadar ürünlerimizi Uzak Asya, Güney Afrika ve Yeni Zelanda gibi coğrafyalara da pazarlama şansımız var. Yeter ki markalar doğru marketing ekipleriyle çalışsın ve faaliyetlere imza atsınlar. Satıcıların kendisini ve ürünlerini sosyal medyadan tanıtması elzemdir. Sosyal medya günümüzde 4,5 milyar kullanıcıya sahip. Burada marketing yaparak, kendinizi anlatır ve kişileri internet satış sitesine yöneltirseniz satış yapabilirsiniz. Devlet teşvikleri de önemli. Dijital pazaryeri tanıtım desteği kapsamında, şirketlerin, e-ihracat konsorsiyumlarının ve perakende e-ticaret sitelerinin, yurtdışı pazar yerleri üzerinden gerçekleştirdiği dijital reklam üzerinden dönen toplam satışlarının yüzde 20'sini aşmayan dijital pazaryeri tanıtım giderleri için yüzde 50 oranında her pazaryeri için üç yıl destek veriliyor.

"2023, E-İHRACAT YILI OLACAK"

Fehmi DARBAY / Elektronik Ticaret Derneği (ELİDER) Yönetim Kurulu Başkanı

T.C. Ticaret Bakanlığı, e-ihracat için yoğun mesai yapıyor. E-İhracat, Dijital Pazarlama, Davranışsal Kamu Politikaları ve Yeni Nesil Teknolojiler Dairesi Başkanı Hasan Önal, sektörün ihtiyaçlarına ve sorunlarına yönelik çok önemli projelere imza attı, ihtiyaçlara yönelik çözümler geliştirdi. Örneğin; geçtiğimiz aylarda yeni e-ihracat destekleri açıklandı. Bu desteklerde Daire Başkanı Hasan Önal'ın çok önemli katkıları var. Bu destekler içinde depo kira ve sipariş karşılama (fulfillment) destekleri çok önemli bir adım. Bunlar dışında tanıtım desteğinden pazaryeri entegrasyon desteğine kadar birçok yeni e-ihracat desteği geldi. Bunlar, sektörün beklediği ve ekosisteme ivme kazandıracak adımlar. Yeni e-ihracat destekleri kapsamında, uçtan uca e-ihracat hizmetleri sunan ortaklıklara ya da şirketlere "e-ihracat konsorsiyumu" statüsü verilecek. Yeni desteklerden; e-ticaret şirketlerinden pazaryerlerine kadar e-ihracata odaklanan şirketler faydalanabiliyor. Bu desteklerde telaffuz edilen rakamlar, 80 milyon TL'yi aşıyor. 2023 yılı için güncellenen e-ihracat destekleri, üst limitlerine göre; şirketler 27 milyon liraya, B2B platformları 7,2 milyon liraya, perakende e-ticaret siteleri, pazaryerleri ve e-ihracat konsorsiyumları 81,4 milyon liraya kadar farklı kalemlerde e-ihracat desteği alabilecek. Bu rakamlar, özellikle KOBİ'lerin e-ihracata başlaması veya mevcut e-ihracat operasyonlarını geliştirmeleri için büyük bir fırsat olarak görülebilir.

"TÜRKİYE, KÜRESEL E-İHRACATIN MERKEZİNDE"

Sertalp DEMİRAĞ/ Logitrans ve CDEK Türkiye CEO'su

Türkiye e-ihracat için stratejik bir konumda. CIS, MENA ve Avrupa ülkelerinin tam ortasında bulunan Türkiye, küresel e-ihracatın merkezinde. Türk KOBİ'ler ve perakende firmaları, global pazarlara yakın konumu sebebiyle Türkiye'den e-ihracat fırsatlarını değerlendirmeli. E-ihracatı kolaylaştıran entegrasyonlarla kısa süre içinde farklı ülkelere satış yapılabilir. Özellikle Rusya, Afrika ve Kuzey Avrupa pazarları, Türkiye'den e-ihracat için önemli fırsatlar barındırıyor. Logitrans ve CDEK olarak dijital altyapı entegrasyonları, stok ve lojistik süreçlerde e-ihracat firmalarına uçtan uca destek sağlıyoruz.

"ORTA DOĞU'DA ÇOK FIRSAT VAR"

Burak ERTUNA / DHL Orta Doğu Başkan Yardımcısı ve CIO

Orta Doğu, Türkiye'deki e-ihracat firmalarına birçok fırsat sunuyor. Bu firmaların e-ihracat teslimatı ve lojistik süreçlerinde aktif olarak rol alıyoruz. Mikro ihracat ile global pazarlarda yer almak isteyen firmaların teslimat ve lojistik süreçlerini üstleniyoruz. En fazla 300 kilogram ağırlığı olan ve maksimum 15 bin euro değerindeki ürünler için gümrük vergisi ödenmiyor. Sadece Elektronik Ticaret Gümrük Beyannamesi (ETGB) ile DHL şubelerine başvurulduğunda, gönderilerin mikro ihracat ile herhangi bir ülkeye hızlı teslimatı yapılıyor. "Orta Doğu'ya e-ihracat ve global pazarlara açılmak için uygun bir dönemdeyiz. Artık Türkiye'de online satış yapar gibi MENA bölgesindeki bir ülkeye ürün satılabiliyor. MENA bölgesi bulunan şirketlere hızlı ve güvenilir teslimat seçenekleri sunuyoruz. Mikro ihracatta; depolama, taşıma ve dağıtım, entegre lojistik, gümrük ve sigorta gibi firmaların ihtiyaç duyduğu lojistik hizmetlerde aktif olarak rol alıyoruz. Yurtdışına satış yapan mikro ihracatçılara uygulanan vergi muafiyetleri gibi destek ve teşvikler, Türk firmaların e-ihracat potansiyelini artırmaya devam ediyor. Türkiye'den en çok e-ihracat yapılan ilk 10 ülke MENA bölgesinden üç ülke de var. Bunlar; Suudi Arabistan, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri'dir.

"TÜRKİYE KISITLI BİR ÜRÜN GRUBUNA SIKIŞTI"

Utku UYMAZ / Horoz Lojistik E-ihracat Direktörü

Türkiye'de e-ihracat, çok kısıtlı bir ürün grubuna sıkışmış durumda. Özellikle hava kargo ile gönderilebilen tekstil, takı, ayakkabı gibi küçük ürün gruplarına sahip sektörlerdeki firmalar, e-ihracat hizmetinden faydalanabiliyor. Ülkemizin üretimi güçlü olduğu farklı sektörler olmasına rağmen karayolu ETGB süreçleri hakkında tam bilgi sahibi olunmadığından bu sektörler, hep klasik ihracat yöntemlerini kullanıyor. Otomotive yedek parça, mobilya ve yapı sektörünün lojistik ihtiyaçların giderilmesi halinde önemli aşama kaydedeceğini düşünüyorum. Bunun için karayolu ETGB süreçlerinin iyi yönetilmesi, ön plana çıkıyor. Bu tip ürün grupları hava kargo ile maliyet ve operasyonel anlamda rekabet yaratmaz durumda oldukları için, hep klasik ihracat yöntemleri kullanılarak hareket görüyor. Halbuki doğru bir partner ile küçük ölçekli sevkiyat ve sipariş yönetimi çok kolay bir şekilde yapılabilir.

E-İHRACAT DEVLET DESTEKLERİ

E-ihracat devlet teşviklerinden bazıları şunlardır: Marka tescil ve korunma desteği, pazar araştırması seyahat desteği, rapor desteği, şirket satın alma desteği, reklam tanıtım ve fuar desteği, belge ve birim desteği.

Marka tescil ve korunma desteği: Sınır ötesi e-ticaret kapsamında hizmet, ürün veya yurtiçinde tescili yapılmış markaların yurtdışındaki pazarlarda tescilinin yapılması ve markanın korunması için harcanan kalemler için verilen destektir.

Pazar araştırması seyahat desteği: E-ihracat yapmak isteyen firmaların hedef pazar araştırması amacıyla düzenleyecekleri seyahatler için verilen destektir. Firmadan iki kişinin, 1 ila 20 günlük ve en fazla üç ülkeye yapacağı yurtdışı pazar araştırması seyahatlerinde ulaşım ve konaklama giderlerinin yüzde 70'i destekleniyor.

Rapor desteği: Ticaret Bakanlığı'nın uygun gördüğü kurumlardan alınan veya kuruluşlara yaptırılan raporlara yönelik bir destektir. Bakanlığın ön onayı ile verilebilen bu destek iki yıllıktır ve destek oranı yüzde 60'tır.

Şirket satın alma desteği: Yabancı şirket veya marka odaklı raporlar ile yabancı şirket alımı işlemlerine ilişkin mali ve hukuki raporlar için giderler destek kapsamındadır.

Belge desteği: Çevre, kalite ve sağlık gibi konularında teknik mevzuat ve uyum için verilen destektir.

Birim desteği: Yurtdışı faaliyetleri için şirket bünyesinde açılan birimlerin vergi, harç, kira ve komisyon giderleri yüzde 40 ila 50 oranlarında destekleniyor.

Reklam ve tanıtım desteği: E-ihracat için yapılacak reklam, tanıtım, pazarlama, sponsorluk ve ilan giderleri ile kokteyl, konferans, seminer ve lansman gibi faaliyetlerin giderleri için verilen destektir.

Fuar desteği: Yurtdışındaki fuarlar için yüzde 50 oranında destek verilebiliyor. Destek verilen fuarların kapsamı ve destek süresi farklılık gösteriyor.

EN POPÜLER B2B PAZARYERLERİ

ResearchAndMarkets.com'un son yayınladığı Küresel B2B E-ticaret Pazaryerleri 2022 raporuna göre;

-B2B pazaryerleri arasında liderlik Amazon Business'ta.

-Amazon Business'ı; eBay, Walmart ve Alibaba izliyor.

-Americanas Empresas, B2Brazil, Conrad, DHGate, Gloopor, Jumia, MaxAB, Mercateo, Scout Stock, TradeIndia, Tradeling, Unite, Wasoko, WeMENA ve ZAX ise en çok takip edilen ve incelenen pazar yerleri arasında yer alıyor.

-Hepsiburada, Gmarket, Otto, Profishop, Mirakl, Allegro, Global Sources, Tradekey, Indiamart, ecplaza, kompass, ec21, diytrade, europages, made-in-china, ecvv, globalsources, busytrade ve ThomasNet gibi popüler platformlar da öne çıkan diğer pazaryerleri arasında.

BİZE ULAŞIN