Gıdanın üçte biri israf ediliyor, 700 milyon kişi yatağa aç giriyor

Dünyanın en önemli problemlerinden biri olan gıda güvenliği ve tarımın dönüşümü 16'ncı Boğaziçi Zirvesi kapsamında düzenlenen panelde ele alındı. Panelde tarımda verimliliği artırmanın ve dijital dönüşümün bir zorunluluk olduğu vurgusu yapılırken, Türkiye'nin de bu alanda öncü bir rol oynayabileceğine dikkat çekildi.
07.11.2025 21:01 GÜNCELLEME : 07.11.2025 21:01

16'ncı Boğaziçi Zirvesi kapsamında, Uluslararası İşbirliği Platformu (UİP) Yönetim Kurulu Üyesi Neslihan Tonbul'un moderatörlüğünde düzenlenen 'Bolluğun Ötesinde: Dayanıklı Bir Gelecek için Tarımı, İklimi ve Gıda Güvenliğini Yeniden Düşünmek' paneline, Cargill CEO'su Murat Tarakçıoğlu, Tiryaki Agro CEO'su Süleyman Tiryaki, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Ziraat Fakültesi'nden Prof Dr. Ece Turhan, Eskişehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce, ANT Systems CEO'su ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Can Yurdakul ve UPL Türkiye Ülke Müdürü, Orta Asya-Ortadoğu-Rusya-Belarus Bölge Başkanı M. Murat Yahyaoğlu katıldı.

Panelde tarım, gıda üretimi ve su kaynaklarının yönetiminde sürdürülebilir çözümler ve inovasyonlar tartışılırken, katılımcılar iklim değişikliği ve artan nüfus baskısı altında küresel gıda güvenliği, su kaynaklarının yönetiminde yaşanan kritik zorlukları; acil çözüm yolları ile tarım ve suyun geleceğini şekillendirecek stratejileri ve teknolojik inovasyonları masaya yatırdı.

GIDANIN ÜÇTE BİRİ İSRAF EDİLİYOR,
700 MİLYON KİŞİ YATAĞA AÇ GİRİYOR

Tarım ve gıda güvenliğinin artık sessiz sektörler değil, küresel istikrarın ve insanlığın geleceğinin temeli olduğunu belirten Neslihan Tonbul, dünyada üretilen gıdanın üçte birinin kaybolduğunu ya da israf edildiğini, buna karşılık 700 milyondan fazla insanın ise aç yattığını belirtti. Bu durumun bir istatistik olmaktan öte çözüm bekleyen bir kriz olduğunun altını çizen Tonbul, "İklim değişikliği bu tabloyu daha da karmaşık hale getiriyor. Değişen yağış rejimleri, azalan verimlilik, uzun kuraklıklar, ani seller, Avrupa'da rekor sıcaklıklar... Tüm bunlar üretimi, tedariki ve yaşamı tehdit ediyor. Artık mesele sadece üretmek değil; adil, akıllı ve sürdürülebilir üretim yapmak." dedi.

Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce, Eskişehir olarak su kaynaklarını korumak ve tarımı geleceğe taşımak için yeni modeller geliştirdiklerini belirtti. Ünlüce, "Yerel üreticilerle birlikte rejeneratif tarım uygulamalarını, akıllı sulama sistemlerini ve gıda atıklarının enerjiye dönüştüğü döngüsel ekonomi modellerini destekliyoruz. Gıda sadece toprak değil, aynı zamanda bilim, ekonomi, teknoloji, diplomasi ve etik meselesi." ifadelerini kullandı.

İZLENEBİLİR TARIM SİSTEMLERİ YAYGINLAŞIYOR

Cargill Türkiye CEO'su Murat Tarakçıoğlu da dünyayı sorumlu, güvenli ve sürdürülebilir şekilde beslemeyi görev olarak gördüklerini ifade ederek, "Tarımda verimliliği artırmak, israfı azaltmak ve karbon ayak izini düşürmek için teknolojiyi, veriyi ve çiftçiyi bir araya getiriyoruz. Toprakla teknoloji arasında bir köprü kurmak, geleceğin tarımını bugünden planlamak istiyoruz." dedi.

Tiryaki Agro CEO'su Süleyman Tiryakioğlu ise tarımın geleceğinde sürdürülebilirlik, inovasyon ve dijital dönüşümün birlikte ilerlemesi gereğine dikkat çekti. 50'den fazla ülkede üreticiyle çalıştıklarını kaydeden Tiryakioğlu, "Eğer çiftçi desteklenmezse, ne inovasyonun ne de teknolojinin bir anlamı kalmıyor. Tedarik zincirinin her halkasında şeffaflık, takip edilebilirlik ve verimlilik esas. Bu yüzden izlenebilir tarım sistemlerini hızla yaygınlaştırıyoruz." diye konuştu.

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Ziraat Fakültesi'nden Prof. Dr. Ece Turhan da 'akademi ile özel sektör iş birliği tarımın geleceğinde nasıl bir rol oynamalı?' sorusunu şöyle yanıtladı:

"Bilim, tarımın kalbidir. Üniversiteler artık sadece bilgi üreten kurumlar değil; bu bilgiyi sahaya taşıyan, çiftçiye ve sanayiye uygulayan merkezler olmalı. İklim kriziyle mücadelede en büyük gücümüz, veri tabanlı tarım ve yerel bilgi birikiminin birleşimi olacak. Gençleri tarıma çekmek, geleceğin çiftçilerini eğitmek zorundayız."

TÜRKİYE TARIMSAL İNOVASYONUN MERKEZİ OLABİLİR

Tarım teknolojileri alanında faaliyet gösteren ANT Systems'in CEO'su Can Yurdakul da tarımda dijital dönüşümün artık bir seçenek değil, bir zorunluluk olduğunu vurguladı. Yurdakul, teknoloji tarafında yaptıklarını şu sözlerle anlattı:

"Sensörlerden gelen verilerle toprağın nemini, bitkinin sağlığını, hava koşullarını anlık olarak ölçüyoruz. Yapay zekâ destekli sistemlerle çiftçiye 'ne zaman, ne kadar sulama yapmalı, hangi gübreyi kullanmalı' gibi karar destek mekanizmaları sunuyoruz. Bu sadece verimliliği artırmıyor, aynı zamanda doğayı da koruyor."

UPL Türkiye Ülke Müdürü, Orta Asya-Ortadoğu-Rusya-Belarus Bölge Başkanı M. Murat Yahyaoğlu ise tarımın artık yerel bir mesele değil, bölgesel ve küresel bir dayanışma alanı olduğuna dikkat çekerek, "UPL olarak Orta Asya, Orta Doğu ve Avrupa arasında köprü kuruyoruz. Amaç sadece daha fazla üretim değil; çiftçiyi bilgiyle güçlendirmek, sürdürülebilir üretimi yaygınlaştırmak. Türkiye, bu coğrafyada tarımsal inovasyonun merkezi olabilir." dedi.

BİZE ULAŞIN