Türkiye'nin dört bir yanında elektrik üreten çatılara ilgi artıyor (2)

Yüksek enerji maliyetleri, “çatı tipi GES” projelerine ilgiyi artırıyor. Türkiye’de güneş enerjisi kurulu gücü 8 bin 479 MW’yi geçerken, çatı tipi GES’lerin kurulu gücü bin MW’ı aşmış bulunuyor. Elektrik tüketimi çok yüksek sektörler başta olmak üzere Türkiye’nin dört bir yanında çatı tipi GES’lere talep katlanarak artıyor. (İkinci Bölüm)
22.08.2022 17:28 GÜNCELLEME : 23.08.2022 21:00

PARA ARAŞTIRMA/ HÜLYA GENÇ SERTKAYA Yüksek enerji maliyetleri, Türkiye'de yenilenebilir enerji yatırımlarının önünü açacak adımlar atılması ve Yeşil Mutabakat süreci, sanayicinin güneş enerjisi santrallerine (GES) ilgisini artırdı. Son yıllarda çatı/cephe/arazi GES talebi katlanarak arttı. Türkiye'de güneş enerjisi kurulu gücü 8 bin 479 megavatı (MW), çatı/cephe GES kurulu gücü bin MW'ı geçti. 2022 yılı içerisinde çatı üstü GES taleplerinin artarak devam etmesi beklenirken, 2022 yılı için bin MW, 2023 yılı için bin 500 MW'lık çatı tipi GES kurulumu beklentileri dile getiriliyor. (İkinci Bölüm)

KAPASİTE ARTIŞINA İZİN VERİLECEK

Kısmen veya tamamen işletmede bulunan üretim tesislerinden elektrik depolama tesisi kurmayı taahhüt eden rüzgâr ve/veya güneş enerjisine dayalı elektrik üretim lisansı sahibi tüzel kişilere, kurmayı taahhüt ettikleri elektrik depolama tesisinin kurulu gücüne kadar, lisanslarında belirlenen sahaların dışına çıkılmaması, işletme anında sisteme verilen gücün lisanslarında belirtilen kurulu gücü aşmaması ve TEİAŞ ve/veya ilgili dağıtım şirketinden alınan tadil kapsamındaki bağlantı görüşünün olumlu olması hâlinde kapasite artışına izin verilecek. Bu kapsamda üretilen elektrik enerjisinin depolama tesisi üzerinden sisteme verilmesi dahil, uygulamaya ilişkin usul ve esaslar, EPDK tarafından yönetmelikle düzenlenecek. ENSİA Başkanı Kalaycı, bu kararı Türkiye'nin yeşil enerji dönüşümünün mihenk taşlarından biri olacağını vurguladı. Enerji depolama yatırımlarını cazip hâle getirmenin, Türkiye'nin enerjide dışa bağımlılığının azaltılmasında kritik önemde olduğunu kaydeden Kalaycı, "yeni düzenlemenin gece saatlerinde GES'lerden, rüzgârsız havada RES'lerden sisteme enerji verilmesi anlamına geldiğine işaret etti.

"YENİ BİR HAREKETLİLİK OLACAK"

Son dönemde sektörün önünü açma noktasında atılan adımlara da kısaca bir göz atalım. 10 Mayıs 2019'da Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararı ile 1 MWe olan lisanssız kurulu güç üst sınırı 5 MWe'ye çıkarıldı. 12 Mayıs 2019'da Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretim Yönetmeliği'ndeki ile (LÜY) değişiklik ile "Aylık Mahsuplaşma'' imkânı getirildi. Bu sayede ihtiyaç fazlası enerjinin satılabilme imkânı doğdu. Aylık mahsuplaşma ile tüketicinin her ayın sonundaki fatura döneminde şebekeye verdiği ihtiyaç fazlası elektrik enerjisini görevli tedarik şirketi tarafından 10 yıl süre ile satın alınacak. Bu kapsamda, bağlantı anlaşması sözleşme gücü ile sınırlı olmak kaydıyla yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı üretim tesislerinin kurulmasının önü açıldı.

Resmî Gazete'nin 9 Mayıs 2021 tarihli sayısında yayınlanarak yürürlüğe giren "Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretim Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik" ile ağırlığını güneş enerjisi yatırımlarının oluşturduğu lisanssız elektrik üretim sektörüne yönelik önemli değişiklikler yapılmıştı. Yönetmeliğe eklenen 5.1.h maddesiyle sanayi grubu tüketiciler için sözleşme gücünün iki katına kadar arazilere GES kurulumları yapabilme imkanı getirilmişti. Buna göre kurulu güç üst sınırı olmaksızın tüketim sözleşme güçleri toplamı kadar güçte üretim tesisleri kurulabilecek, aynı dağıtım bölgesinde olmak şartı ile tüketim noktasından farklı yerlerde arazide üretim tesisi kurulabilecek, iletim seviyesinden bağlı tüketim tesislerine kuracakları üretim tesisi için iletimden veya dağıtımdan bağlanma hakkı verilebilecek. Aynı tüzel kişiliğe ait ve aynı tarife grubunda olan tüketim tesisleri sözleşme güçleri toplamı kadar güçte üretim tesisleri kurabilecek, aylık mahsuplaşma sonucu üretim fazlası enerji kendi tüketici tarife grubu üzerinden satılabilecek. Gerçek ve tüzel kişilere, atık su ve içme suyu arıtma tesisleri ile tarımsal sulama amaçlı tesisler için sözleşme gücünü geçmemek şartıyla tüketim tesisi ile aynı ölçüm noktasında 5.1.c kapsamında arazide kurulum imkanı tanındı.

Ortalama yoğunlukta enerji tüketimi olan sanayi tesislerinin çatı alanları GES kurulumu ile tüketimin ancak yüzde 10-25 aralığında karşılanabildiğine dikkat çeken Kontek Enerji CEO'su Tolga Murat Özdemir, "Alan olsa dahi sözleşme gücünde kurulu güce sahip GES, güneş olmayan saatlerdeki tüketimlere yine yeterli olmuyor. Bu nedenle sözleşme gücünün iki katına kadar kurulum yapılabilmesini, aylık mahsuplaşma mekanizmasında tüketim kadar üretim yapılabilmesi adına sektöre fayda sağlayacak bir gelişme olarak görüyoruz. Bu konuda ilk açıklamaların yapılması ile talepler gelmeye başladı, sektörde yeni bir hareketlilik olacağına inanıyoruz" diye konuştu.

4. BÖLGE DESTEĞİ

Bu yıl yapılan önemli değişikliklerden biri de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı, lisanssız GES ve RES yatırımlarının 4. Bölge teşvik kapsamına alınması oldu. 24 Şubat'ta Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Yatırımlarda Devlet Yardımı Hakkında Karar'da değişiklik yapan Cumhurbaşkanı Kararına göre lisanssız faaliyet kapsamında ve bağlantı anlaşmasındaki sözleşme gücü ile sınırlı olmak kaydıyla, güneş enerjisine dayalı elektrik üretim tesisi yatırımları ile rüzgar enerjisine dayalı elektrik üretim tesisi yatırımları, faiz/kar payı desteği sağlanmaksızın birinci, ikinci ve üçüncü bölgelerde gerçekleştirilmeleri halinde dördüncü bölgede uygulanan bölgesel desteklerden yararlanacak. Beşinci ve altıncı bölgelerde gerçekleştirilmeleri halinde ise bulunduğu bölgede uygulanan bölgesel desteklerden yararlanabilecek.

"KALICI ÇÖZÜM GEREKLİ"

Şimdi de maliyetlere bir göz atalım. Kontek Enerji CEO'su Özdemir, güneş enerjisi santrallerinde kullanılan malzemelerin maliyetlerinin, teknolojik gelişmeler ve ürün çeşitliliğinin artması nedeniyle önemli seviyede düştüğünü vurgulayarak, buna karşın Covid-19 etkisiyle başlayan hammadde üretimi/tedariği sıkıntılarının artmasıyla özellikle güneş paneli maliyetlerinin tüm dünyada yüzde 50 seviyesinde arttığına dikkat çekti. Artışın bakır, alüminyum, çelik gibi malzemelerde daha da yüksek gözlemlendiğini kaydeden Özdemir, "Proje maliyetlerinde en belirleyici bileşen güneş panelleri için aynı boyutta daha yüksek güç elde edilmesi sayesinde, proje bazında daha küçük güçte paneller olması durumuna göre diğer bileşenlerin (konstrüksiyon, kablo, işçilik v.b,) neredeyse aynı adette kalması sayesinde birim maliyetler düşürülebiliyor. Ancak genel ve kalıcı çözümler için hammadde fiyatlarında kalıcı düşüşler sağlanmasını umuyoruz" dedi.

Güneş enerjisi santrali bileşenlerinin büyük oranda döviz bazlı ürünler olduğuna işaret eden Özdemir, şunları söyledi:

"Konutlarda tüketicilerin santral yapımını değerlendirmeleri güncel durumda çok hızlı ve çok olumlu olmuyor. Bu bağlamda henüz tam anlamıyla tabana yayılmadığını söyleyebiliriz. Ancak konutuna santral kurmak isteyenler için bankalar kredi imkanı sağlamakta."

MALİYETLER KW BAŞINA 650-700 DOLAR ARASINDA

Üçay Grup İcra Kurulu Üyesi İlgin Eray, çatı üzeri GES sistemlerinde maliyetlerin her işin durumuna göre ve piyasada malzeme bulunabilirliğine göre değiştiğini vurguluyor. Şu anda ortalama KW başına maliyetlerin 850-bin dolar arasında değiştiğini dile getiren Eray, "Yatırımınız artıkça fiyatlar aşağıya düşüyor. Örneğin 250 KWP'lık bir sistem için ortalama maliyetler 650-700 dolar arasında. Ayrıca bankaların yeşil kredi kapsamında uygun faiz, vadeli kredi imkanları ve leasing imkanları bulunuyor" dedi.

Hammadde fiyatlarındaki değişkenliğin, çatı GES uygulamalarında da fiyatlandırmanın değişkenlik gösterdiğini dile getiren Demirdağ ise konut uygulamalarında, "10 kW lık" kurulum için 12- 13 kUSD olarak düşünülebileceğini kaydetti. Demirdağ, toplamda beş-altı yılda yatırım maliyeti dönüşü sağlandığını vurguladı. Sanayide, turizmde çatı cephe GES maliyetlerinin genel olarak çatı tiplerine göre farklılık gösterdiğini belirten Demirdağ, bununla birlikte ortalama çatı GES maliyetlerinin 650-700 kUSD/MW olduğunu, üç-dört yılda geri dönüşüm sağlandığını kaydetti.

"HATLARIN GÜÇLENDİRİLMESİ GEREKECEK"

Sektör temsilcileri, şebeke kapasitesi ve tahsis konusuna dikkat çekti. Mevcut durumda çatı üzeri GES projelerinin, hem izin süreçleri hem maliyetleri hem de üretim noktasında tüketim mantığına uygunluğu nedeniyle öne çıktığını belirten Kontek Enerji CEO'su Özdemir, bu tip projelerde şebeke kapasitesinin büyük sorun teşkil etmediğini vurguladı. Özdemir, "Ancak üretim ve tüketimin farklı noktalarda olduğu projeler için direkt şebekeye bağlanma opsiyonu ortaya çıkıyor ve bu hattın akım taşıma kapasitesi ve enerjinin taşınacağı trafo merkezindeki kapasite çok önemli hale geliyor. Bir süre daha mevcut altyapı ile GES projeleri hayat geçebilir, ancak kısa süre içinde hatların güçlendirilmesi ve trafo merkezlerinde yeni kapasiteler oluşturulması gerekecektir" dedi.

ENSİA Başkanı Alper Kalaycı'ya göre mevcut şebeke kapasitesinin sınırlı olması en önemli ve hiç konuşulmayan sorun başlığı. TEİAŞ başta olmak üzere dağıtım şirketlerinin en hızlı şekilde altyapıyı güçlendirici yatırımları tamamlayarak devreye almaları gerektiğini belirten Kalaycı, aksi halde yapılan bunca yatırımın üreteceği enerjiyi sisteme verememe gibi bir sorunla karşı karşıya kalacağını ifade etti.

GENSED Başkanı Halil Demirdağ da teknik olarak en önemli sorunlardan birinin bu konu olduğu görüşünde. Bu konuda yapılacak yeni altyapı yatırımlarının sektörde mutlaka yeni talepleri oluşturacağını dile getiren Demirdağ, "Bununla birlikte, yeni altyapı yatırımların yapılması ülkemizin enerji ihtiyaçlarının hem yenilenebilir hem de daha ekonomik kaynaklardan sağlanması çok faydalı olacaktır" dedi.

"BİR KW KAPASİTEYE BİLE ÇOK İHTİYAÇ VAR"

Enerji Yatırımcıları Derneği (GÜYAD) Yönetim Kurulu Başkanı Cem Özkök, TEİAŞ'ın 2022 Mayıs raporlarında ilk beş yıl için bölge ayırımı yapmaksızın toplam 18 bin 986 MW bağlanabilir kapasite belirlediğine dikkat çekerek, "Yani ilk beş yılda sisteme yıllık 3 bin 800 MW bağlayabiliriz. Bunun içine tüm kaynaklar dahil. Bir de EPDK raporlarına bakalım. Yürürlükteki ön lisanslar potansiyel proje havuzudur ve yatırımcı davranışını bize gösterir. Şu aralar proje havuzuna yeni giriş pek yok. Elimizde hem yeteri kadar potansiyel proje yok, hem de enerjiye ihtiyacımız gün geçtikçe artıyor. Bu nedenle sisteme bağlanmak isteyen bir kilovatlık kapasiteye bile her zamankinden çok ihtiyacımız olan bu dönemdeyiz. Mart ayındaki verilere göre ön lisansa derç edilen toplam kapasite 7 bin 41 MW. Yani bu projelerin hepsine ihtiyacımız var. Bu altyapı ile iki sene içinde sisteme bağlayalım desek de bağlayamayabiliriz. Durumun lisanslılar için böyle olduğunu düşünecek olursak, lisanssızlar için çok daha kolay olacağını düşünmek son derece iyi niyetli bir yaklaşım olur. Bu nedenlerle biz TEİAŞ'ı gelir vergisi rekortmeni olarak değil, sisteme yatırım konusunda rekor kıran bir sistem işletmecisi olarak görmek istiyoruz" dedi.

BİZE ULAŞIN