Vegan pazarına yeni markalar ve yatırımlar geliyor -2-

Toplam 80 milyon vegan tüketiciye sahip dünya bitki bazlı gıda pazarı 30 milyar dolara ulaştı. 2030’da yüzde 451 artarak 162 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Gıdanın yanı sıra kozmetik, temizlik, tekstil ve turizme kadar pek çok alanda yeni fırsatlar var. Z kuşağıyla katlanıp büyüyen pazarda Türkiye’deki yatırımlar da artıyor. (İkinci Bölüm)
06.09.2022 14:29 GÜNCELLEME : 06.09.2022 14:29

PARA ARAŞTIRMA/ ÖZGE ÖZ Son yıllarda tüketicilerin kişisel sağlık, sürdürülebilirlik ve doğal yaşama yönelik farkındalığının artması, vegan pazarına ilgiyi de artırdı. Artan talep pazarı büyüttü. Tüm dünyada toplam nüfusun yüzde 1'i ile yüzde 0.1'i arasındaki bir kitlenin vegan beslenme biçimini benimsediği tahmin ediliyor. (İkinci Bölüm)

KAKTÜS KILINDAN FIRÇA

Vose, doğal yardımcı maddelerden ve doğal içeriklerden oluşan ürünler ile yola çıkan bir kişisel bakım markası. İnsanları doğal ve temiz içeriklerle buluştururken doğa, çevre, hayvan birliğini korumaya özen gösteriyoruz diyen VOSE Kurucu Ortağı Çiğdem Demirayak Özsoy, vegan bilinci önemsediklerini söylüyor. Özsoy, "Vegan kişisel bakım anlayışının yaygınlaşması için alternatifler sunmak istiyoruz. En önemli ürünümüz Türkiye'de ilk defa üretilen yüzde 100 kaktüs kılından vegan vücut fırçasıdır. Tırnak sağlığı ve el hijyeni için yine yüzde 100 kaktüs kılından vegan tırnak fırçamız var. Vücut fırçamızı destekleyici ve selülitleri yok etmek için fırça ile kombine kullanılabilecek selülit kremimiz de yüzde 100 vegandır" diyor. Vose'un en çok tercih edilen ürünü vegan selülit kremi ve vegan vücut fırçası. Ayrıca vegan ürün kategorisine yeni ürün ekleyeceklerini de belirten Özsoy, "Erkekler için sakal bakım fırçamızın vegan alternatifi üzerinde çalışıyoruz. Yakın zamanda vegan sakal fırçası çıkaracağız. Aynı zamanda vegan sakal bakım serumu ve vegan yüz serumu da yeni çıkacak ürünlerimiz arasında" diyor. Özsoy, bu ürünlerin Trendyol, Hepsiburada, Hipicon, Farmazon (Eczane kanalı ),Çiçeksepeti, Lidyana gibi birçok dijital satış platformlarında, tasarım ürün satış kanallarında, eczanelerde, doğal içerikli ürünler satan mağazalarda ve yurtdışında bayiler üzerinden satışlarının gerçekleştirildiğini söylüyor.

PAZAR POTANSİYELİ YÜKSEK

Büyüyen vegan pazarına sadece büyük şirketler yatırım yapmıyor. Bu alanda farklı girişimler de mevcut. Örneğin, Humm Organic, üç girişimci anne tarafından, çocukların gelişimine katkı sağlamak amacıyla 2017 yılında kurulmuş bir marka. Sağlıklı ve temiz içerikli atıştırmalık kategorisi alanında eksiklik gören girişimci anneler bu adımı atmış. Humm Organic'in Kurucu Ortağı, Damla Şener Akkaynak, "Atıştırmalık kategorisinde, toplam 11 çeşit ürün var. Vegan ve glutensiz ürün seçenekler arasından zencefilli tarçınlı kurabiyeler çokça tercih ediliyor" diyor. Yakın bir zamanda üç yeni ürün daha ekleyeceklerini söyleyen Akkkaynak, "Bu yıl sona ermeden Türkiye atıştırmalık pazarı için çok yeni üç ürünümüzün de raflardaki yerini almasını planlıyoruz" diyor. Akkaynak son olarak pazarın geleceği hakkında, "Global atıştırmalık pazarı yaklaşık 498 milyar dolar iken, organik atıştırmalık pazarı 10 milyar dolar büyüklüğünde. 2026 yılına kadar iki-üç katı büyüme öngörülüyor. Türkiye'de ise paketli organik gıda ve içecek sektörü 170 milyon dolar seviyesinde. Türkiye pazarının potansiyeli oldukça yüksek, daha yolumuzun çok olduğunu söyleyebiliriz" diyor. Humm Organic, yaklaşık 2 bin 500 satış noktasında yer alıyor.

25 TON ÜRETİM

Bu alanda girişim yapanlardan biri de İnci Özcebeci. Vegan gıda markası Veggy, 2012'de kurulmuş. Özcebeci, dünyadaki vegan ürün çeşitliliğinin dikkatini çektiğini, buna karşın Türkiye'deki vegan alternatiflerin az olduğunu anlatıyor. "Talebin yavaş yavaş oluştuğunu görüyordum. Başta ithalat yapmayı düşünürken sonrasında üretici olmak gerektiğini fark ettim" diyor. Veggy'nin donuk, toz karışım ve ısıl işlem görmüş ürün grubu olarak toplam üç kategoride 13 ürünü var. Yeni ürünlere yönelik Ar-Ge çalışmaları yaptıklarını da söyleyen Özcebeci, Türkiye genelinde, bin 500'den fazla zincir mağaza satış noktasında, tüm e-ticaret kanallarında ve yüzden fazla Horeca (hotel, restoran, kafe) noktasında bulunduklarını söylüyor. Özcebeci, "Aylık üç farklı ürün grubunda yaklaşık 25 ton üretim gerçekleştiriyoruz" diyor. Veggy'nin ürünleri arasına bu yıl içinde yenileri de katılacak. İhracat da yaptıklarını belirten Özcebeci, Ortadoğu ağırlıklı ihracatları olduğunu söylüyor. İhracat yapılan yerlere bu yıl içinde beş yeni ülke ekleyeceklerini belirten Özcebeci, "Yapılan araştırmalara göre vegan ve vejetaryen beslenme çeşidi benimseyen insan sayısı gün geçtikçe artıyor. Gerek hayvan hakları gerek karbon ayak izinin azaltılması adına belli duyarlılıklarla bitki bazlı beslenme tercih ediliyor. Biz, dünyada vegan ve vejetaryen beslenme şeklini daha geç kazanan ama büyümeye başlayan bir ülke olarak bulunuyoruz. Bu sebeple bitkisel bazlı beslenmenin önümüzdeki yıllarda daha da artacağını ve teşvik edileceğini düşünüyoruz" diyor.

"SON YILLARDA ÇEŞİT ARTTI"

Tarkan Aparı da Vegan Dükkan girişimiyle ön plana çıkıyor. Vegan Dükkan, tüketiciye gıdadan kişisel bakıma, temizlikten tekstile kadar pek çok seçenek sunuyor. 18 yıl önce vejetaryen ürünler satan bir dükkan açarak sektöre girdiğini söyleyen Aparı, aslında bir diş hekimi ama mesleğini bırakmış. Tamamen vegan ürünler satan bir işletmeye dönüşme hikayesini ise şöyle anlatıyor:

"Kendi hayat tarzıma uygun ürün yoktu, bu sebeple burayı kurma kararı aldım. Ayrıca Türkiye'nin ilk vegan ürün dükkanı ve online satış sitesiyiz" diyor. Özellikle son yıllarda vegan ürünlere olan merak ve talebin arttığını söyleyen Aparı, "Üç-dörT yıl öncesine kadar ürün tedarikinde de sıkıntı vardı, ancak son yıllarda çeşit arttı. Üreticiler de artan talebe cevap verebilmek için üretime ya da ithalata yöneldi" diyor. Vegan Dükkan, 2013 Ocak'tan bu yana online satış hizmeti de veriyor. Türkiye'nin birçok yerine ürün gönderdiklerini söyleyen Aparı, vegan ürün sayısının artması gerektiğini belirtiyor. Aparı, "Yeni üretici firmalar ve yeni ürünler çıktıkça geniş kitlelere ulaşmak mümkün olacak. Maliyeti yüksek olan bazı ürünler de çeşitlilik arttıkça ve talep büyüdükçe ucuzlayacak. Son zamanlarda insanlar bu konuda daha bilinçlendi. Çok fazla vegan olan var. İnsanlar daha fazla biliyor artık çünkü hem üretici hem de tüketici arttı. Bu pazar Türkiye'de yavaş büyüyor, ancak burada da gelecek yıllarda vegan ürünler ivme kazanacak" diyor.

"GLAZE TOFU ÇOK SATILIYOR"

2018 yılında kendi restoranını açan Ayça Konuralp, buraya YuzuModa adını vermiş. Kendisi de vegan olduğu için böyle bir girişimde bulunduğunu söyleyen Konuralp, "Avrupa'da örneklerini gezmiştim. Burada veganlara yönelik bu tarz alternetiflerin olmadığını, olsa da az olduğunu fark edince kendi yerimi açtım" diyor. Restoranında Asya mutfağına yönelik menü olduğunu belirten Konuralp, en çok çeşitli suşilerin talep gördüğünü söylüyor. Konuralp, "Son zamanlarda glaze tofu çok satılıyor. Artık insanlar beslenme tarzını değiştirdiği için de müşteri sayısı zamanla arttı" diyor. Dünya vegan beslenme konusunda bilinçli ve bu konunun bir trend olduğunu söyleyen Konuralp, "Haliyle Türkiye'nin de oraya gideceğini ve veganlığın artacağını düşünüyorum" diyerek sözlerini bitiriyor.

İKİNCİ ŞUBESİNİ AÇTI

2017 yılında Vegan Bakkal'ı açan Yıldız Şeker Altaş, o zaman 200 kalem üründen bugün, bin küsür ürüne çıktıklarını söylüyor. İlk şubesini Kadıköy Moda'da açan Altaş, ikinci şubeyi de bu yıl İstinyePark AVM'de açtıklarını belirtiyor. Ayrıca işletme açılırken de KOSGEB tarafından verilen Yeni Girişimci Desteği'nden yararlanılmış. Vegan ürünlerden en çok, şarküteri ürünlerinin ve peynir, tofu, soya kıymasının satıldığını da sözlerine ekliyor. Son zamanlarda vegan olan kişilerin çoğaldığını ve haliyle ürünlere olan talebin de arttığını söyleyen Altaş bu durumla ilgili, "İnsanlar, özellikle pandemi döneminde daha sağlıklı beslenmeye özen göstermeye başladı. Evde kalındığı dönemde bol bol belgesel izleyince de bu konuda bilgilendiler. Artışı biraz da buna bağlıyorum" diyor. Ayrıca vegan ürünlerin pahalı olmadığını belirten Altaş, "Genel olarak vegan ürünleri daha pahalı değil. Zaten içerik olarak 300 gram vegan kıyma, bir kilo normal kıymaya denk geliyor ve fiyat olarak 40 TL. Bu açıdan bakıldığında oldukça uygun bile kalıyor" diyor. Son olarak dünyanın çeşitli nedenlerle değiştiğini bunun da insanların tercihlerini değiştireceğini söyleyen Altaş, bu sebeple müşterilerine birçok ürün seçeneği sunduklarını belirterek, gıdanın yanı sıra ağız ve diş bakım ürünleri, deodorant, parfüm, duş jeli, nemlendirici, bebek ve çocuk bakım ürünleri, tişört, bez çanta ve temizlik ürünlerinin olduğunu söylüyor. Üretim de yaptıklarından söz eden Altaş, "Tarhana, erişte, mantı ve lahmacun gibi birçok ürünü paketli bir şekilde satıyoruz. Bu ürünlerin daha fazla insana ulaşmasını istiyoruz. O nedenle ileride küçük bir imalathane açma düşüncemiz var" diyor.

GELECEK VEGANDA

Veganarsist kurucusu Emre Aydoğan da bu alanda girişim yapanlardan. Normalde bankacı olduğunu belirten Aydoğan, 2015 yılında mesleğini bırakarak bir süre sonra kendi yerini açtığını söylüyor. Aydoğan, "İlk başta iyi yemek yaptığım için girmiştim bu işe, ama zamanla ben de vegan oldum. Pandemide çoğu işletme normalde battı, ama biz niş bir kitleye hitap ettiğimiz için ayakta kaldık, çünkü müşteri kitlemiz gelmeye devam etti" diyor. İlk şubeyi Nişantaşı'nda açtığını belirten Aydoğan, şu anda Kadıköy ve Balat'ta şubeleri olduğunu da ekliyor. Aydoğan, "Balat'taki şubemiz franchise ve vegan alanında franchise veren ilk markayız. Şube artırmayı da düşünüyoruz. Zaten yurtiçi ve yurtdışından franchise talebi alıyoruz" diyor. Aydoğan, Veganarsist'in farkını Türkiye mutfağında olan her şeyin veganını yapmak olarak tanımlıyor ve ekliyor, "Zaten en çok satılan ürünlerimiz; lahmacun, içli köfte, tantuni ve vegan ayran" diyor. Son olarak Aydoğan, "Veganlık sadece salata ya da ot yemek değil, insanlara bunu göstermek istiyorum. Geleceğin veganda olduğunu düşünüyorum. Çünkü dünyadaki hastalıkların çoğu hayvan temelli. Kuş gribi, domuz gribi ve şu anda da yaşanan Covid-19 da aynı şekilde. İnsanlar bu yüzden yavaş yavaş uzaklaşıyor et ile beslenmekten. Vegan beslenme, dünyada zaten uzun yıllardır var ancak Türkiye'de de son beş yılda oldukça arttı ve daha da artacağını düşünüyorum" diyor.

ANADOLU'DA DA GİRİŞİMLER VAR

Vegan kişilere ve çölyak hastalarına alternatif olsun diye beş buçuk yıl önce açılan kafe, Eskişehir'de yer alıyor. Kafenin sahibi Bircan Hanım, üniversiteye yakın bir yerde kafesini açtığı için öğrencilerden çokça talep olduğunu söylüyor. En çok satılan ürünler arasında avokadolu ürünlerin yer aldığını da belirtiyor. Avokadolu tost ve salatanın çokça talep gördüğünü söyleyen Bircan Hanım, bu pazarın büyüyeceğini düşündüğünü söyleyerek, "Bu piyasa mecburen büyüyecek. Veganlığın iklim değişikliği ve kişinin sağlığı açısından da önemli olduğunu düşünüyorum. Zaten son zamanlarda artan ürün çeşitliliği de bunu doğrular nitelikte. Popüler bir Pazar, özellikle Türkiye'de yeni olsa da yurtdışında uzun süredir var ve büyüyor" diyor.

VEGAN PİZZA'YA TALEP ÇOK

Yiyecek alanında vegan seçenekler her alanda kendini gösteriyor. Birçok kişinin severek tükettiği pizza da vegan seçeneği olanlar yiyeceklerden. Veganlara özel pizza üreten Pizza Monza, üç yıl önce Ümraniye'de açıldı. Geçen günlerde de Sancaktepe'de ikinci şubesini açan işletmenin sahibi Mesut Arpa, vegan ve vejetaryanları düşünerek menüye böyle bir ekleme yaptıklarını ve iyi geri dönüşler aldıklarını söylüyor. Arpa, "Vegan pizzayı deneyenler sonradan geri dönüşlerde bulunarak, bizi de düşünüp menüye vegan pizza eklediğiniz için teşekkür ederiz diyorlar" şeklinde konuşuyor. Ümraniye bölgesinde vegan pizzaya pek talep olmadığını söyleyen Mesut, online siparişlerin daha çok olduğunu da belirtiyor. Arpa, "Bölgede fiziki olarak çok satılmasa da bazen günde 20 küsur online sipariş alıyoruz" diyor. Ayrıca vegan ve diğer pizzaların fiyatının aynı olduğunu söyleyen Mesut, "Herkes istediğini aynı fiyatta yemeli" diyor.

"Kırmızı et satmamayı hedefliyorum"

Pınar TAŞDEMİR / Araka Restoran Kurucu Şefi

Restoranda sebze ağırlıklı bir menümüz var. Haliyle veganlar da tercih edebiliyor. Son zamanlarda gözlemlediğime göre vegan olan kişi sayısı artıyor, çünkü her geçen gün restorana gelip özellikle vegan yemek var mı, diye soran oluyor. Bu durumu da insanların daha bilinçli olmasına bağlıyorum. Kendi restoranımda da kırmızı et satmamayı hedefliyorum ileriki dönemlerde. Niş bir pazara hitap edileceğinden dolayı bu durumun ekonomik olarak illaki zorlayacağını düşünüyorum, ama denemek de istiyorum. Çünkü kendim de çok et tüketmiyorum. Zaten restoran menümüzde de bir tane et tabağı var. Vegan beslenme biçiminin artacağını düşünüyorum. Ayrıca insanlar sebzeyle de beslenebilir, sürekli kırmızı et tüketmek de zaten zararlı bir şey.

BESLENMEYE GÖRE İSMİ DEĞİŞİYOR

Vegan: Tüm hayvansal kaynaklı gıdaların tüketilmesini reddeden, tamamıyla bitkisel kaynaklı gıdalar ile beslenen kişiye denir.

Vejetaryen: Hayvansal kaynaklı gıdaları tüketmezler.

Lakto-Vejetaryen: Yalnızca süt ve süt ürünlerini tüketen ancak bunun dışında hiçbir hayvansal kaynaklı gıdayı tüketmeyen kişilere denir.

Lakto-ovo-Vejetaryen: Yalnızca süt, süt ürünleri ve yumurta tüketen ancak bunların dışında hiçbir hayvansal kaynaklı gıda tüketmeyen kişidir.

Pesko Vejetaryen: Et ve tavuk ürünlerini tüketmezler. Balık, süt ürünleri ve yumurta ürünlerini tüketirler.

Omnivor: Belirli bir kurala bağlı kalmayan, kendi kararına göre hayvansal kaynaklı gıda tüketmeyen kişilerdir.

Fruiyarian'lar: Meyve ile beslenenlere denir.

BİZE ULAŞIN