İREM GÜL/ Sağlıklı yaşamın en önemli unsurlarından biri de temizlik elbette. Özellikle pandemiden sonra temizliğin önemi bir kat daha arttı. Artık toplu taşıma araçlarında elimizi sağa sola değdirmekten daha fazla kaçınıyoruz. Sadece sosyal ve toplumsal alanlarda değil, hayatımızın her anında hijyene karşı daha duyarlı hale geldik. Temiz yaşamaya gösterilen bu özenli durum, temizlik ürünleri pazarındaki büyümeden de belli oluyor. Öyle ki sektörde büyük bir patlama yaşanıyor. Yüzey temizleme havluları, klasik temizlik yöntemlerine alternatif olarak hızla yaygınlaşıyor. Islak mendillere benzeyen yüzey temizleme havluları, hızlı, hijyenik ve pratikliğiyle ön plana çıkıyor. Temizlik raflarının en hızlı tüketilen ürünleri arasında yer alan bu havlular, neredeyse her evin ve ofisin en çok tüketilen ürünü haline gelmiş durumda.
Sleepy Pazarlama ve E-Ticaret Direktörü Bilge Yavuz Gürlesin, yüzey temizleme havlularının temizlik kategorisinde hem yerel hem de küresel ölçekte güçlü bir yükseliş trendi sergilediğini belirtiyor. Pandemiyle birlikte hijyen bilincinin dünya genelinde kalıcı şekilde değiştiğine dikkat çeken Gürlesin, artık tüketicilerin sadece temizlik değil, aynı zamanda hijyenik, pratik ve hızlı çözümler aradığını vurguluyor. Bu doğrultuda yüzey temizleme havlularının öne çıktığını ve geleneksel temizlik ürünleriyle birlikte temizlik alışkanlıklarının vazgeçilmez bir parçası haline geldiğini ifade ediyor. Kategori lideri olarak bu dönüşümü öngördüklerini belirten Gürlesin, Ar-Ge yatırımlarını da bu doğrultuda artırdıklarını aktarıyor. Yüzey temizleme havlularından Sleepy Easy Clean serisinin yalnızca Türkiye'de değil, ihracat pazarlarında da yüksek talep gördüğünü dile getiren Gürlesin, özellikle Orta Doğu, Doğu Avrupa ve Kuzey Afrika gibi bölgelerde "hızlı hijyen" konseptiyle tüketici davranışlarının şekillendiğini ifade ediyor.
Yüzey temizleme havlularının geçici bir trend olmadığını vurgulayan Gürlesin, bu ürünlerin modern yaşamın hız, hijyen ve pratiklik ihtiyacına yanıt veren güçlü bir kategoriye dönüştüğünü ifade ediyor. Bu yükselişin nedenlerini sıralayan Gürlesin, pandemi sonrası dönemde hijyenik ve tek kullanımlık ürünlere duyulan güvenin artmasının ilk sırada geldiğini belirtiyor. Akabinde ise hızlı yaşam temposuyla birlikte anında temizlik sağlayan çözümlere yönelimin arttığını ve bu ürünlerin ev, ofis, araç ve seyahat gibi birçok alanda tercih edilmeye başlandığını ifade ediyor.
Gürlesin, yüzey temizleme havlularının son yıllarda temizlik ürünleri pazarının en hızlı büyüyen alt segmentlerinden biri haline geldiğine dikkat çekerek, bu ürün grubunun satış performansıyla ilgili şu değerlendirmelerde bulunuyor: "E-ticaret ve hızlı tüketim zincirleri üzerinden yapılan satışlarda ciddi bir ivme yakaladık. Yüzey temizleme havluları, hem kısa vadede güçlü sonuçlar veriyor, hem de markamız için uzun vadeli stratejik bir büyüme alanı olarak önceliğini koruyor. Biz de bu potansiyeli; sürdürülebilirlik, inovasyon ve tüketici deneyimi odağında değerlendirmeye devam ediyoruz."
HEDEF KİTLE GENİŞLEDİ
Yüzey temizleme havlularının kullanım alanlarına göre özel formüllerle geliştirildiğini belirten Gürlesin, mutfak, banyo, zemin, çok amaçlı yüzeyler ve gıda ile temas eden alanlar için farklı seçenekler sunulduğunu ifade ediyor. Bu ürünlerin iz bırakmadan temizlik sağladığını ve çoğu zaman durulama gerektirmeyen pratik çözümler sunduğunu vurguluyor. Yeni ürün tasarımlarında tüketicilerin en çok önem verdiği üç unsura dikkat ettiklerini anlatan Gürlesin, bu unsurların etkili hijyen, kolay kullanım ve çevre dostu içerikler olduğunu belirtiyor. Gürlesin, hedef kitlenin ise zamana değer veren, hijyen konusunda titiz ve pratik çözümler arayan bireylerden oluştuğunu aktarıyor. Özellikle genç ebeveynler, yoğun tempoda çalışanlar ve küçük işletme sahiplerinin bu ürünlere yöneldiğini söyleyen Gürlesin, demografik olarak en yoğun kullanımın 25-45 yaş arası şehirli ve çalışan kadınlarda görüldüğünü belirtiyor. Pazarın gelişmesiyle birlikte, üniversite öğrencileri, yalnız yaşayanlar, yaşlılar ile kamp yapan ya da sık seyahat eden kullanıcıların da bu ürünleri tercih etmeye başladığını dile getiriyor.
DOĞAYA DUYARLI GÜÇLÜ TEMİZLİK
Gürlesin, üretimde su ve enerji tasarrufu sağlayan çevreci teknolojiler kullandıklarını vurgulayarak, yüzde 100 doğal liflerden üretilen temizlik havluları ve tamamen plastiksiz, biyolojik olarak çözünebilen kumaş yapısıyla doğaya duyarlı ve etkili temizlik çözümleri sunduklarını dile getiriyor. Çoklu kullanım özelliğiyle öne çıkan dayanıklı ürün seçenekleri sayesinde, tek kullanımlık tüketimi dengelediklerini ve böylece çevresel etkileri azaltmayı başardıklarını kaydediyor. Gelecek dönemde sürdürülebilirliği merkeze alan yeni ürünlerle bu anlayışı daha da ileri taşımayı amaçladıklarını belirten Gürlesin, havluların içeriğinde su bazlı temizlik solüsyonları, yüzeye zarar vermeyen aktif maddeler ile hafif parfümler veya doğal yağlar gibi hoş bir temizlik hissi veren bileşenlere yer verdiklerini ekliyor.
BEKLENTİLERE UYGUN FİYAT STRATEJİSİ
Fiyatlandırma stratejileri kapsamında farklı tüketici segmentlerine ulaşmayı hedeflediklerini de dile getiren Gürlesin, ekonomik paketlerden premium özellikli ürünlere kadar uzanan geniş bir ürün yelpazesi sunduklarını belirtiyor. Bu sayede hem ürünlerin erişilebilirliğini artırdıklarını hem de çeşitli beklentilere karşılık verdiklerini aktarıyor. Fiyatlandırma sürecinde üretim maliyetleriyle birlikte tüketici taleplerinin de dikkate alındığını vurgulayan Gürlesin, hammadde, özel formüllü temizlik solüsyonları, ambalaj malzemeleri ve otomasyon odaklı üretim hatlarının enerji ve makine giderlerinin başlıca maliyet kalemlerini oluşturduğunu kaydediyor. Ayrıca, Ar-Ge, kalite kontrol, lojistik ve çevresel sürdürülebilirlik yatırımlarının da toplam maliyeti önemli ölçüde etkilediğini sözlerine ekliyor.
180 MİLYON DOLARLIK PAZAR
Deep Fresh ve Fairy markalarıyla yüzey temizleme havlularında piyasaya geniş bir ürün yelpazesi sunduklarını belirten Aksan Kozmetik Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Kutanoğlu ise, son yıllarda popülaritesi hızla artan bu havluların Türkiye'deki pazar büyüklüğünün yıllık 180 milyon dolara ulaştığını ve Aksan Kozmetik olarak bu pazarda yüzde 15'lik bir paya sahip olduklarını ifade ediyor. Kutanoğlu, Aksan Kozmetik'in 2024 yılında yüzde 25 oranında büyüyerek 50 milyon dolar ciroya ulaştığını ve bu büyümenin, yüzey temizleme mendili kategorisine yapılan yatırımlar ile Ar-Ge merkezinde geliştirilen yenilikçi formüller sayesinde gerçekleştiğini vurguluyor.
PAZARIN YENİ FAVORİSİ
Yüzey temizleme havlularına yönelik ilginin artmasında birden fazla etkenin rol oynadığını dile getiren Kutanoğlu, zaman kazandırması, pratik kullanım sunması ve hijyen konusundaki duyarlılığın bu etkenler arasında öne çıktığını belirtiyor. Doğal içeriklerle üretilmiş ve çevre dostu özellikler taşıyan ürünlere olan ilginin son dönemde ciddi şekilde yükseldiğini vurgulayan Kutanoğlu, Türkiye'de yüzey temizleme havlusu pazarının son yıllarda hızlı bir dönüşüm geçirdiğini ve özellikle mutfak, banyo ile oturma odalarında yoğun şekilde kullanıldığını ifade ediyor. Aksan Kozmetik ürünleri arasında en çok rağbet gören çeşitlerin ise beyaz sirke, karbonat ve beyaz sabun kokulu havlular olduğunu, bu grubu limon yağlı ürünlerin takip ettiğini dile getiriyor. Ürünlerine büyük ilgi gösterildiğini ve tüketicilerden olumlu geri dönüşler aldıklarını belirten Kutanoğlu, özellikle büyük şehirlerde neredeyse her evde en az bir yüzey temizleme havlusunun yer aldığını söylüyor.
SÜRDÜRÜLEBİLİR ÜRETİM VE DOĞA DOSTU
Fairy markalı yüzey temizleme havlularının çamaşır suyu içermeyen, daha doğal içeriklerle formüle edildiğini vurgulayan Kutanoğlu, bu ürünlerin geri dönüştürülebilir ambalajlar ve biyoçözünür malzemelerle çevre dostu bir temizlik sunduğunu dile getiriyor. Yeni ürün serilerinde ise, kullanıcıların çeşitli temizlik ihtiyaçlarına yanıt vermek amacıyla ilk etapta 6 yüzey ve 5 yer temizleme (MOP uyumlu) olmak üzere toplam 11 varyantla pazarda yer aldıklarını belirtiyor. Gelecek dönemde, farklı özelliklerle donatılmış yeni ürünler geliştirmeyi hedeflediklerini de ifade eden Kutanoğlu, özellikle biyoçözünür malzemeler içeren, antibakteriyel özellikli ve farklı koku alternatifleri sunan ürünler üzerine yoğunlaştıklarını ifade ediyor.
Daha çevreci bir tercih için yüzey temizleme havlusu seçimi
Yüzey temizleme havlusu satın alırken daha çevreci bir tercih yapmak için paket üzerindeki bilgileri şu sorular ile inceleyebilirsiniz:
● Ürün biyobozunur ya da kompostlanabilir mi? Yani doğada ne kadar kalacak?
● Ambalajı geri dönüştürülebilir mi?
● Üretici firma çevresel etkilerini (ayak izlerini) şeffaf şekilde paylaşıyor mu?
● Ürün, ekolojik sertifikalara sahip mi?
● Kimyasal içeriği minimumda mı, parfüm, boya gibi gereksiz katkılar içeriyor mu?
Doç. Dr. Börte KÖSE MUTLU / İstanbul Teknik Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi ve Sürdürebilirlik Ofisi Koordinatörü
Sürdürülebilir yüzey temizleme havlusu üretimi için öneriler
Son yıllarda bazı üreticilerin biyobozunur malzemeler, doğal lifler ve yeniden doldurulabilir ambalajlara yönelmesi sevindirici bir gelişme. Ancak bu girişimlerin çoğu hâlâ sınırlı ölçekte kalmakta ve gerçek bir dönüşüm için yeterli olmamaktadır. Üreticilere önerim, ürünün yaşam döngüsünü bütüncül bir yaklaşımla ele almalarıdır. Hammadde seçiminden üretim teknolojisine, dağıtım zincirinden kullanım sonrası atık yönetimine kadar her aşama sürdürülebilirlik ilkeleriyle yeniden tasarlanmalıdır. Sürdürülebilir yüzey temizleme havluları; bambu, pamuk ve kenevir gibi doğal liflerden üretilmiş, kompostlanabilir yapıya sahip ürünlerdir. Kimyasal içeriği azaltılmış, çevre dostu formüllerle çalışılabilir. Su tüketimini azaltan üretim tekniklerine yatırım yapılabilir. Ayrıca, karbon ayak izi düşük ve yerel kaynaklara dayalı üretim zincirleri tercih edilebilir; su ve karbon ayak izi hesaplanarak şeffaf biçimde tanıtımlarda kullanılabilir ve doğrulanabilir çevre etiketleriyle tüketici güveni desteklenebilir.
Prof. Dr. Fatma Pelin ÖZGEN / Üsküdar Üniversitesi Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı Başkanı
Yüzey temizleme havlularının kullanımında dikkat edilmesi gerekenler
● Yüzey temizleme havluları doğal içerikli olarak geçse de; limon yağı, sirke veya diğer yağlar gibi maddeler, hassasiyeti olan kişilerde kontak dermatit ve alerjilere neden olabilir. Bu alerjik reaksiyonlar ve ekzemalar, hafif pembe döküntülerden su toplayan yanıklara kadar değişkenlik gösterebilir.
● Bu ürünler genellikle kullan-at olduğundan çıplak elle sık temas edilir. Ancak hassasiyeti olan kişilerin doğrudan temas etmek yerine bulaşık eldiveni gibi bariyer ürünler kullanması daha güvenlidir.
● Klorsuz, alkolsüz ve parabensiz ürünlerin tercih edilmesi kimyasal temas riskini azaltır. Bilinen bir hassasiyet olmasa bile, önleyici tedbirler almak ileride oluşabilecek reaksiyonları engelleyebilir.
● Bu ürünler pratik olsa da uzun süreli veya sık temas zamanla alerjik reaksiyonlara sebep olabilir. Uygulama sonrasında ellerin bol soğuk suyla yıkanması, cilt sağlığı açısından önemlidir.
● Günlük kullanımda bile koruyucu önlemlere dikkat edilmeli ve temastan sonra mutlaka eller yıkanmalıdır.
