Türkiye ticari mülkte 172 milyar dolarlık hedefe koşuyor

Dünya genelinde yeni ticari mülk üretimi sert şekilde yavaşlarken, yatırımcılar artık sabırlı sermayeden çok hızlı geri dönüşe odaklanıyor. ABD’de ofis projeleri yüzde 73 azalırken, Avrupa'da bu oran yüzde 30’a ulaştı. Bu tablo içinde Türkiye, 2033’e kadar 172 milyar dolara ulaşması beklenen ticari gayrimenkul pazarı ve kısa teslim süreli projeleriyle ayrışıyor.
05.08.2025 13:09 GÜNCELLEME : 05.08.2025 13:09

Dünyada yeni ticari mülk arzı hızla azalıyor. Yatırımcılar ise belirsizlikten uzak, teslimi yakın ve güçlü büyüme potansiyeline sahip pazarlara yöneliyor. Türkiye, metrekare maliyetlerinin görece düşük kaldığı, talebin canlı seyrettiği ve 2033'e kadar 172 milyar dolara ulaşması beklenen ticari gayrimenkul pazarıyla dikkat çekiyor.

Tüm dünyada ticari gayrimenkul projelerinde yavaşlama yaşanıyor. ABD ve Avrupa'da yeni ofis ve depo projeleri neredeyse durma noktasında. Yatırımcılar artık uzun vadeli beklentiler yerine, hemen teslim ve gelir sağlayan gayrimenkulleri tercih ediyor. Bu tablo içinde Türkiye, uygun fiyatlı metrekareleri ve güçlü dönüş süresiyle öne çıkıyor. JLL'in Temmuz 2025'te yayımladığı "Global Real Estate Outlook" raporuna göre, ABD'de yeni ofis projeleri geçen yıla göre %73 azaldı. Avrupa'da bu oran %30 civarında. Lojistik ve sanayi alanlarında da %56'ya varan düşüşler yaşanıyor. Yani arz daralıyor, kiralanabilir alan sayısı azalıyor. Bu da yatırımcının odağını Türkiye'deki "hazır projelere" yönlendiriyor.

2033 yılına kadar 172 milyar dolarlık ticari hacim

Bu tablo içinde Türkiye, dikkat çekici bir şekilde ayrışıyor. IMARC Group'un 2025 yılı raporuna göre; Türkiye'nin ticari gayrimenkul pazarı 2024 sonunda 92,78 milyar dolara ulaştı. 2033 yılına kadar 172 milyar doları aşması beklenen bu pazarın yıllık ortalama büyüme hızı %6,82 olarak öngörülüyor. Metrekare maliyetlerinin hala Avrupa ortalamasının çok altında olması ve kira çarpanlarındaki avantaj, yatırımcılar açısından Türkiye'yi cazip kılıyor.

İstanbul'da yatırımcı yön değiştiriyor


Bireysel yatırımcılar artık konuttan çok, kira getirisi potansiyeli yüksek ticari alanlara yöneliyor. Teslime hazır ya da çok kısa sürede teslim edilecek projeler öncelikli tercih haline gelirken, yatırım kararlarında lokasyon, erişim ve amortisman süresi gibi kriterler öne çıkıyor. Bu eğilimin dikkat çekici örneklerinden biri de Bayrampaşa'da konumlanan, kısa süre içinde teslim edilecek ticari karma projeler.

Bayrampaşa'da 130 Milyon dolarlık yeni ticaret üssü

Bilgiçler Yapı tarafından 130 milyon dolarlık yatırımla hayata geçirilen AKTİM Çarşı & Ofis, Bayrampaşa'nın tam kalbinde konumlanıyor. Projede toplam 338 bağımsız bölüm bulunuyor; bu ünitelerin tamamı dükkan ve küçük metrekareli ofislerden oluşuyor. Teslimlerin Eylül ayı itibarıyla başlayacağı projede yer alacak işletmelerle birlikte yaklaşık 2.500 kişilik bir istihdam yaratılması bekleniyor.

Proje, E-5 ve TEM otoyollarının kesişiminde, metro ve otobüs hatlarına yürüme mesafesinde yer alıyor. Bu lokasyon avantajı, kiralanabilirlik potansiyelini önemli ölçüde artırıyor. Özellikle zincir marketler, özel klinikler, küçük ölçekli ajanslar ve yeni nesil girişimler için tasarlanan üniteler, "hemen kiraya verilebilir" özelliğiyle yatırımcılar açısından cazip bir gelir modeli sunuyor.

"Yatırımcı getiri potansiyeline odaklanıyor"

Bilgiçler Yapı Yönetim Kurulu Üyesi Ali Bilgiç, "Yatırımcı artık zamana değil, dönüşe oynuyor. Arzın azaldığı, yeni üretimin zorlaştığı bir ortamda biz projemizi neredeyse tamamlanmış şekilde yatırımcıya sunuyoruz. Teslime hazır yapılarla, yatırımcıyı bekletmeden gelir üretmesini sağlıyoruz." diye konuştu. Yeni projelerin artık hayata geçirilmesinin zor olduğundan bahseden Bilgiç, "Bugün gayrimenkul üretmek yalnızca bir inşaat meselesi değil; doğru stratejiyi, doğru zamanda hayata geçirme meselesi. Maliyetlerin hızla arttığı, finansmana erişimin zorlaştığı bir dönemde yatırımcı artık beklemek değil, harekete geçmek istiyor. Türkiye artık yatırımcı için bir alternatif değil, bir merkez. Özellikle İstanbul gibi bir şehirde, güçlü lokasyonda, teslimi yakın projeler her geçen gün daha da kıymetli hale geliyor.

AKTİM Çarşı & Ofis'i bu ihtiyaca yanıt verecek şekilde tasarladık. Sadece fiziksel bir yapı değil, bugünün yatırım reflekslerine uyum sağlayan, geleceğin beklentilerini de karşılayacak bir yatırım modeli ortaya koyduk.

İstanbul'da, güçlü lokasyonda, hemen teslim ve gelir potansiyeli yüksek bir projeye sahip olmak artık ayrıcalık değil, stratejik bir avantaj. Biz bu avantajı yatırımcıyla buluşturmanın gururunu yaşıyoruz." diye konuştu.

Yatırımcı hazıra geliyor, Türkiye avantajı artıyor

Küresel ölçekte yeni stokların üretimi yavaşlarken, Türkiye'deki yatırımcı hazır ürün talebiyle sektörü yeniden şekillendiriyor. İstanbul'da ticaretin kalbinde konumlanan projeler, hem fiyat hem getiri açısından hâlâ cazip. AKTİM Çarşı & Ofis gibi projeler, yalnızca yatırımcısına kazandırmakla kalmıyor; aynı zamanda bölgesel istihdam ve ticari hareketliliği de destekleyerek Türkiye ekonomisine değer katıyor.

BİZE ULAŞIN