TCMB’den “TL” için güçlü mesaj

TCMB, politika faizini beklentilere paralel yüzde 45’te sabit tuttu. Para politikasındaki kararlı duruşun, Türk lirası reel değerlenme sürecine katkı vermeyi sürdüreceğini vurgulayan TCMB karar metninde, sıkı duruşun korunacağı kaydedildi. Ücret artışlarının enflasyona etkilerinin yakından takip edileceğinin altı çizildi.
28.02.2024 10:39 GÜNCELLEME : 29.02.2024 00:01

PARA ANKARA/ HÜLYA GENÇ SERTKAYA Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını beklentilere paralel yüzde 45 düzeyinde sabit tuttu. Böylece TCMB Başkanı Yaşar Fatih Karahan başkanlığında gerçekleştirilen ilk Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında, Haziran 2023'te başlayan sekiz aylık faiz artırım döngüsü sona erdi. TCMB tarafından yayımlanan karar metninde; dış finansman koşulları, rezervlerin seviyesi, cari dengedeki iyileşme ve Türk lirası varlıklara talebin, döviz kuru istikrarına ve para politikasının etkinliğine katkıda bulunmaya devam ettiğine dikkat çekildi. Metinde, "para politikasındaki kararlı duruş, dezenflasyonun ana unsurlarından olan Türk lirası reel değerlenme sürecine katkı vermeyi sürdürecektir" denildi. Ocak'ta aylık enflasyonun ana eğiliminin yılın ilk ayına özgü zamana-bağlı fiyat ve ücret güncellemeleri sonucunda, enflasyon tahmin patikasında öngörülen şekilde yükseldiği ve manşet enflasyonun sınırlı bir artış kaydettiği vurgulandı.

Yakın döneme ilişkin göstergelerin, yurtiçi talepteki dengelenmenin sürdüğüne işaret ettiğine yer verilen metinde, dengelenme sürecinin tüketim malı ve altın ithalatında güçlü, diğer tüketim harcamalarına ilişkin göstergelerde ise öngörülene kıyasla yavaş seyrettiği kaydedildi. Buna ek olarak, hizmet fiyatlarındaki katılık, jeopolitik riskler ve gıda fiyatlarının enflasyon baskılarını canlı tuttuğuna dikkat çekilerek, enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarının öngörüler ile uyumu ve ücret artışlarının enflasyon üzerindeki etkilerinin yakından takip edeceğinin altı çizildi.

MEVDUAT FAİZİ TAKİPTE…

Politika faizinin mevcut seviyesinin aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sürdürüleceği vurgulanarak, enflasyon görünümünde belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda para politikasının sıkılaştırılacağı kaydedildi. Makroihtiyati politikaları piyasa mekanizmasının işlevselliğini ve makro finansal istikrarı koruyacak nitelikte uygulamayı sürdüreceğine dikkat çeken TCMB, bu çerçevede, kredi büyümesi ve mevduat faizinde öngörülenin dışında gelişmeler olması durumunda parasal aktarım mekanizmasının destekleneceğini belirtti. TCMB "Parasal sıkılığı desteklemek amacıyla likidite gelişmeleri yakından takip edilerek, sterilizasyon araçları etkin şekilde kullanılacaktır" ifadelerini kullandı.

"SPEKÜLASYONLARA İTİBAR ETMEYİN"

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'ten "spekülasyonlara itibar etmeyin" uyarısı geldi. Garanti Bankası'nın tahvil ihracına ilişkin bir paylaşımı alıntılayarak, sosyal medya hesabından açıklamalarda bulunan Bakan Şimşek, şirketlerin uluslararası piyasalarda sermaye benzeri kaynaklara artık daha rahat erişebildiğini vurguladı. Şimşek, "Programda öngördüğümüz hedeflere yaklaştıkça ülkemize uzun vadeli ve uygun maliyetli kaynak akışı daha da artacaktır. Cumhurbaşkanımızın güçlü desteğiyle uyguladığımız politikalar, seçim sonrasında da hedeflerimiz doğrultusunda devam edecek. Bu çerçevede; dolaşıma kasıtlı olarak sunulan spekülasyonlara itibar etmeyiniz" ifadelerini kullandı.

TÜKETİCİ GÜVENİ GERİLEDİ

Tüketici güven endeksi, Şubat ayında geriledi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve TCMB iş birliği ile yürütülen tüketici eğilim anketi sonuçlarından hesaplanan tüketici güven endeksi, Şubat'ta bir önceki aya göre yüzde 1.3 azalışla yüzde 79.3 oldu. Böylece, 2023 Ağustos'ta 68 düzeyine kadar gerileyen endeks, beş aylık artış serisinin ardından Şubat'ta gerilemiş oldu. Tüketici güven endeksinin 100'den küçük olması, tüketici güveninde kötümser durumu gösteriyor. Alt endekslere bakıldığında; Şubat'ta bir önceki aya göre mevcut dönemde hanenin maddi durumu yüzde 0.1 azalarak 67.1, gelecek 12 aylık dönemde hanenin maddi durum beklentisi yüzde 1.6 azalarak 78.2, gelecek 12 aylık dönemde genel ekonomik durum beklentisi yüzde 3.4 azalarak 74.6, gelecek 12 aylık dönemde dayanıklı tüketim mallarına harcama yapma düşüncesi yüzde 0.3 azalışla 97.5 oldu.

Geçen hafta TCMB'nin finansal sektörde faaliyet gösteren 142 kuruluşun yanıtlarının değerlendirildiği finansal hizmetler güven endeksi (FHGE) de açıklandı. Buna göre, FHGE 2024 yılı Şubat'ta aylık 10.4 puan artışla 151.2 seviyesinde gerçekleşti.

OCAK'TA 213 BİN 493 TAŞIT TRAFİĞE GİRDİ

TÜİK verilerine göre Ocak'ta aylık yüzde 7.1, yıllık yüzde 33.3 artışla 213 bin 493 adet taşıtın trafiğe kaydı yapıldı. Ocak'ta trafiğe kaydı yapılan taşıtların yüzde 53.1'ini otomobil, yüzde 28.2'sini motosiklet, yüzde 12.6'sını kamyonet, yüzde 2.4'ünü kamyon, yüzde 2.1'ini traktör, yüzde 1'ini minibüs, yüzde 0.4'ünü otobüs ve yüzde 0.2'sini özel amaçlı taşıtlar oluşturdu. Trafiğe kayıtlı toplam taşıt sayısı Ocak ayı sonu itibarıyla 28 milyon 951 bin 792 oldu. Ocak'ta 782 bin 589 adet taşıtın devri yapıldı.

Bilindiği üzere Türkiye'de 2023'te bir önceki yıla göre yüzde 80.3 artışla 2 milyon 290 bin 280 taşıtın trafiğe kaydı yapılmış, yüzde 10.9 azalışla 31 bin 721 taşıtın kaydı silinmiş, böylece trafikteki taşıt sayısındaki artış 2 milyon 258 bin 559 olmuştu.

YD-ÜFE OCAK'TA YÜZDE 4.57 ARTTI

Yurtdışı üretici fiyat endeksi (YD-ÜFE) Ocak'ta yıllık yüzde 59.27, aylık yüzde 4.57 arttı. Belirli bir referans döneminde ülke ekonomisinde üretimi yapılan ve yurtdışına satışa konu olan ürünlerin üretici fiyatlarını zaman içinde karşılaştırarak fiyat değişimlerini ölçen Yİ-ÜFE, 2023 Aralık'ta yıllık yüzde 58.40 artış göstermişti. 2024 Ocak'ta, sanayinin iki sektörünün yıllık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 60.76, imalatta yüzde 59.24 artış olarak gerçekleşti. Aylık bazda artış ise madencilik ve taş ocaklığı ile imalatta sırasıyla yüzde 3.07, yüzde 4.60 şeklinde oldu.

Geçen hafta açıklanan verilerden bir diğeri ise Tarım-GFE oldu. TÜİK verilerine göre Tarım-GFE Aralık'ta yıllık yüzde 41.43, aylık yüzde 2.62 arttı. 2023 Aralık'ta, ana gruplarda aylık bazda tarımda kullanılan mal ve hizmet endeksinde yüzde 2.82, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmet endeksinde yüzde 1.47 artış gerçekleşti.

Bu arada TÜİK Şubat ayı enflasyonunu 4 Mart'ta açıklayacak. Reel sektör ve finansal sektör temsilcilerinden oluşan 68 katılımcı tarafından yanıtlanan TCBM'nin piyasa katılımcıları anketinde, katılımcıların Şubat ayı TÜFE (tüketici fiyat endeksi) artış beklentisi yüzde 3.80 düzeyindeydi.

ŞUBAT AYI ENFLASYON BEKLENTİSİ

Finansal Kurumlar Birliği'nin (FKB) İstanbul Üniversitesi iş birliğinde geliştirdiği FKB ekonomik görünüm endeksinin (EGE) Şubat ayı sonuçlarına göre; katılımcıların Şubat ayı için aylık enflasyon beklentisi yüzde 4.75 oldu. Merkezi Fatura Kaydı Sistemi ile Finansal Kiralama Sözleşme Tescil Sistemi'nden elde edilen veriler, finansman sektörü işlem hacmi bilgileri ve Birlik üyesi şirketlerin katılımıyla gerçekleştirilen beklenti anketinden yararlanılarak oluşturulan FKB-EGE'ye göre, katılımcıların enflasyon beklentileri 2024 yıl sonu için yüzde 49.25, 2025 yıl sonu için yüzde 33.81 oldu. Katılımcıların GSYH büyüme oranı beklentisi Şubat'ta 2024 yılı için yüzde 3.57 ve 2025 yılı için yüzde 3.77 oldu. Ocak'ta büyüme beklentileri 2024 ve 2025 için sırasıyla yüzde 3.60 ve yüzde 3.79 düzeyindeydi.

Öte yandan, FKB-EGE, Ekim 2023'ten itibaren girdiği yükseliş trendini Ocak'ta yerini düşüşe bıraktı. Endeks, Ocak'ta bir önceki aya göre 0.34 puan azalışla 98.97 puana geriledi. Bu dönemde faktoring endeksi 0.46 puan azalarak 100.22, finansal kiralama endeksi 0.77 puan artarak 100.79, finansman endeksi 1.32 puan azalarak 95.90 puan düzeyinde gerçekleşti.

Araştırma ekibinden İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Şeker, Haziran 2023'ten itibaren FKB EGE'de iyileşme ivmesinin devam ettiğini, iyileşmenin lokomotifinin finansal kiralama olmasının reel sektörün ekonomiye ilişkin beklentilerindeki pozitif seyre bağladığını, endeksi aşağı çeken finansman endeksinin ise uygulanan sıkılaştırma politikalarıyla uyumlu olduğunu kaydetti.

Şunu da hatırlatalım, Türkiye ekonomisinin 2023 yılı büyüme performansı bu hafta (29 Şubat'ta) belli olacak.

KISA VADELİ DIŞ BORÇ STOKU 174.4 MİLYAR DOLAR

2023 Aralık sonu itibarıyla Türkiye'nin kısa vadeli dış borç stoku, 2022 yıl sonuna göre yüzde 17.2 artışla 174.4 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti. Bu dönemde, bankalar kaynaklı kısa vadeli dış borç stoku yüzde 10.1 artışla 68.4 milyar dolar, diğer sektörlerin kısa vadeli dış borç stoku yüzde 10.8 artışla 59.6 milyar dolar oldu. 2023 Aralık sonu itibarıyla orijinal vadesine bakılmaksızın vadesine 1 yıl veya daha az kalmış dış borç verisi kullanılarak hesaplanan kalan vadeye göre kısa vadeli dış borç stoku, 226.6 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti.

TCMB, geçen hafta uluslararası yatırım pozisyonu (UYP) verilerini de açıkladı. Buna göre Aralık'ta, Türkiye'nin yurtdışı varlıkları 2022 yılı sonuna göre yüzde 6 artışla 326.9 milyar lira, yükümlülükleri yüzde 2 azalışla 612.1 milyar dolar olarak gerçekleşti. Türkiye'nin yurtdışı varlıkları ile yurtdışına olan yükümlülüklerinin farkı olarak tanımlanan net UYP, 2023 Aralık sonu itibarıyla yıllık 30.9 milyar dolar azalışla 285.2 milyar dolar düzeyinde açık verdi.

İMALAT SANAYİ KKO ARTTI

İmalat sanayi genelinde mevsimsel etkilerden arındırılmış kapasite kullanım oranı (KKO), Şubat'ta bir önceki aya göre 0.6 puan artarak yüzde 77 oldu. TCMB'nin imalat sanayinde faaliyet gösteren bin 725 iş yeri tarafından iktisadi yönelim anketine verilen yanıtların toplulaştırılarak değerlendirdiği verilere göre, mevsimsel etkilerden arındırılmamış KKO, aylık 0.2 puan artarak yüzde 76.4 düzeyinde gerçekleşti.

Şubat'ta mevsimsellikten arındırılmış reel kesim güven endeksi aylık 0.9 puan azalarak 102 oldu. İktisadi yönelim anketi sonuçlarından derlenen verilere göre mevsimsellikten arındırılmamış verilerle reel kesim güven endeksi Şubat'ta 0.6 puan artarak 101.5 düzeyinde gerçekleşti.

Bu arada geçen hafta Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) de kurulan ve kapanan şirket istatistiklerini açıkladı. Buna göre; 2024 Ocak'ta kurulan şirket sayısı yıllık yüzde 24.1 azalışla 10 bin 809 olurken, kapanan şirket sayısı yüzde 7.4 artışla bin 682 düzeyinde gerçekleşti. Ocak'ta aylık bazda ise kurulan şirket sayısı yüzde 13.7, kapanan şirket sayısı yüzde 71.7 oranında azaldı.

Seda YALÇINKAYA ÖZER / İntegral Yatırım Araştırma Müdürü

"Yeni başkandan daha 'şahin' mesajlar"

TCMB politika faizinde değişikliğe gitmedi. Bu, piyasa için sürpriz bir karar değil. Dolayısıyla piyasa fiyatlamasında ani reaksiyonlar izlemedik. Karar metninde ise bir önceki metinden daha şahin ifadeler kullanılmış. Bir önceki raporlarla kıyasladığımızda tespitlerde değişiklik var ancak ana yol, ana temada değişiklik yok. Enflasyonu ifade eden paragrafta, Ocak ayında enflasyon dinamiklerinde yukarı yönlü risklerin olduğuna atıfta bulunmuş ancak enflasyonun tahmin patikasına uyumlu gittiği ifade edilmiş. Önümüzdeki aylarda olası ücret artışlarının oluşturabileceği etkilerin yakından takip edileceği ifadeleri kullanılmış. İlk defa Türk lirasının reel olarak değerlenmesine yönelik ifadeler karar metnine yansıdı. Bu beklentilerin yönetilmesi açısından önemli bir detay. Özellikle yabancı yatırımcının algısını belli bir rotada tutmak açısından ilk kez kullanılan bir ifade diyebiliriz. Para politikası duruşu açısından çok daha net ifadeler var. Gözden geçirebiliriz ya da izlenecektir gibi muğlak ifadeler yerine gerekli görülmesi halinde para politikası duruşu sıkılaşacaktır gibi net bir ifade kullanıldı. Aynı şekilde parasal sıkılığı desteklemek adına sterilizasyon araçlarının kullanılmasında da şahin bir üslup var. Başkan Fatih Karahan'ın öncülüğünde gerçekleşen ilk toplantıda faiz kararı değişmese de metindeki üslup sertleşmiş ve daha netlik kazanmış. Bu TCMB'nin izlediği kararlı duruşun devamı açısından kuvvetli bir mesaj veriyor.

Prof. Dr. Murat ŞEKER / İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi

"Kur artışıyla mücadele edileceği mesajı veriliyor"

Beklentilere uygun bir şekilde Merkez Bankası faizi sabit tuttu, bir yandan da mevduat faizinde düşüşe izin vermeyeceği mesajını verdi. Kredi büyümesi ve mevduat faizinde öngörülenin dışında gelişmeler olması durumunda parasal aktarım mekanizmasının destekleneceğini söylerken buraya işaret etti. Faizi bir kaç dönem daha sabit tutacağını düşünmekle beraber faiz indiriminin yakın zamanda olmayacağını söyleyebilirim. Enflasyonda hızlı bir yükseliş gözlenirse faiz artırımı yine gündeme gelebilir. Enflasyonist ortamın bu yıl boyunca devam edeceğini ve hedeflenen enflasyonun üzerinde, yüzde 50 bandında gerçekleşeceğini düşünüyorum. Metinde Türk lirasındaki reel değerlenme sürecine katkı verileceği ana unsur olarak ortaya konularak, kur artışlarıyla mücadele edileceği mesajı veriliyor. Yurtiçi talepte kısmi bir dengelenmeden bahsetsek de enflasyonist ortamın henüz giderilmediği gözleniyor. Artan iş gücü maliyetleri, ithal girdi maliyetlerindeki yükselişler, enerji maliyetlerindeki olası artışlar ve önceliklendirilen harcamalar enflasyonist ortamın giderilmesinin önündeki ana engeller olarak sıralanabilir. Bu şartlar altında kısa sürede enflasyonist ortamın etkisini indirmek ve hedeflenen yıl sonu rakamlarına ulaşmak pek mümkün görünmüyor. 2023 büyüme oranının yüzde 4.3 düzeyinde olmasını bekliyorum. 2024 yılı için ise 3.5-3.6 düzeyinde gerçekleşmesini bekliyorum.

Prof. Dr. Erhan ASLANOĞLU / Piri Reis Üniversitesi Öğretim Üyesi

"TCMB, temkinli ve yavaş gidecek"

TCMB, karar metninde, piyasanın talebi olan 'sıkılaşmaya' yönelik mesaj veriyor. Enflasyon görünümünde belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda para politikası duruşunun sıkılaştırılacağını ifade ediyor. Enflasyonla mücadelesi büyük oranda yurtiçi talebi kısmak ve kurdaki istikrara dayanan TCMB, karar metninde döviz kurunda istikrara, Türk lirası reel değerlenme sürecine dikkat çekiyor. Önümüzdeki süreçte TCMB'nin kuru yönetme gücü olacak gibi görünüyor. TCMB, bu gücü kullanacağının mesajını da veriyor. TCMB, yurtiçi talep dengelenmesinden karışık sinyaller geldiğine işaret ediyor. İç talebin istendiği gibi yavaşlama göstermediğini vurgulayarak, ilave önlemlerin alınabileceğine işaret ediyor. Faiz kararında enflasyonun seyri önemli olacak. Mayıs sonuna kadar artarak yüzde 75 seviyesinde zirveyi görecek enflasyon, baz etkisiyle Haziran'dan itibaren düşüşe geçecek. Özellikle Temmuz ve Ağustos ayında enflasyonda sert düşüşler olacak. Düşüşün boyutunu seçim sonrası parasal sıkılaştırma belirleyecek. Yılsonunda enflasyonun yüzde 45'lere geleceğini düşünüyorum. TCMB faiz kararında temkinli gidecek ve yavaş adımlar atacak. Son çeyrekte politika faiz oranının yüzde 40'ın altına, yüzde 38-39 bandına ineceğini düşünüyorum. Öte yandan Türkiye ekonomisinin 2023 yılı son çeyreğinde yüzde 4, 2024 yılında ise 2.5 civarı büyümesini bekliyorum.

Murat SAGMAN / Ekonomist, Sagam Strateji Danışmanlık Kurucusu

"Seçim sonrası enflasyondaki duruma bakacak"

TCMB'nin kararı beklentilere paralel oldu. TCMB'nin 21 Mart'taki PPK toplantısında da politika faizini yüzde 45 düzeyinde sabit tutmasını bekliyorum. Seçim sonrası, enflasyondaki duruma bakılacak. TCMB'nin Şubat, Mart ve Nisan ayları enflasyonlarını görmek isteyeceğini, ona göre hareket edeceğini düşünüyorum. TCMB, enflasyon görünümünde belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda para politikası duruşunun sıkılaştırılacağını vurguluyor. Enflasyon raporundaki hedef yukarı çekilmeden, TCMB'nin faiz artıracağını düşünmüyorum. TCMB verdiği mesajda Türk lirasında büyük bir değersizlenme beklenmemesi gerektiğinin altını çiziyor. İhracatçılar bu durumdan pek memnun olmayacak ancak Türk lirasının değer kaybetmesi ekstra bir enflasyon getirebileceği için TCMB bunu istemiyor. TCMB, kredi büyümesi ve mevduat faizinde öngörülenin dışında gelişmeler olması durumunda, parasal aktarım mekanizmasının destekleneceğini daha net bir tavırla ortaya koyuyor.

BİZE ULAŞIN