14 çeyreklik kesintisiz büyüme…

Türkiye ekonomisi 2023’te yüzde 4.5 büyüdü. Büyüme 14 çeyreklik dönemde kesintisiz devam etti. GSYH tarihte ilk kez 1.1 trilyon dolar seviyesine ulaştı. Kişi başına gelir 13 bin 110 dolara yükseldi. 2023’te büyümeye en büyük katkı 9.6 puanla tüketimden gelirken, yatırımlar büyümeye 2.2 puan kaktı verdi.
05.03.2024 13:41 GÜNCELLEME : 07.03.2024 00:01

PARA ANKARA/ HÜLYA GENÇ SERTKAYA Türkiye ekonomisi 2023 yılında yüzde 4.5, yılın son çeyreğinde yüzde 4 büyüdü. Büyüme 14 çeyreklik dönemde kesintisiz devam etti. Türkiye ekonomisi 2023'te yüzde 4.5'lik gayrisafi yurtiçi hasıla (GSYH) artışıyla Orta Vadeli Program'da (OVP) yüzde 4.4 olan hedefin üzerinde büyüdü. Türkiye ekonomisi 2023 yılının son çeyreğinde yüzde 4'lük büyüme performansıyla verisi açıklanan G20 ülkeleri arasında Çin (yüzde 5.2) ve Endonezya'nın (yüzde 5) ardından üçüncü sırada yer aldı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre; kişi başına GSYH 2023'te 2022'ye göre cari fiyatlarla 131 bin 301 lira artarak 307 bin 952 lira oldu. ABD doları cinsinden kişi başına GSYH 2023'te 2 bin 450 dolar artışla 13 bin 110 dolar olarak hesaplandı. Üretim yöntemine göre cari fiyatlarla GSYH, 2023'te yıllık bazda yüzde 75 artarak 26 trilyon 276 milyar 307 milyon lira, 2023 yılının dördüncü çeyreğinde ise yüzde 75.9 artarak 8 trilyon 431 milyar 375 milyon lira düzeyinde gerçekleşti. ABD doları bazında cari fiyatlarla GSYH'nin dördüncü çeyrek değeri 304 milyar 402 milyon dolar, 2023 yılı değeri 1 trilyon 118 milyar 593 milyon dolar oldu.

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış GSYH zincirlenmiş hacim endeksi 2023'ün son çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre yüzde 1, takvim etkisinden arındırılmış GSYH zincirlenmiş hacim endeksi yıllık yüzde 4 arttı. 2023'te büyümeye en büyük katkı yüzde 9.6 ile tüketimden gelirken, yatırımlar yüzde 2.2 katkı verdi. 2023'te net ihracat büyümeyi 3.1 puan, stok değişimi 4.1 puan geri çekti.

Bu arada TÜİK'in 2023 yılının ilk üç çeyreğindeki GSYH verilerinde güncellemeye gitti.

FİNANS VE SİGORTA FAALİYETLERİ 2023'TE YÜZDE 9 ARTTI

GSYH'yi oluşturan faaliyetler incelendiğinde 2023 yılında bir önceki yıla göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak; finans ve sigorta faaliyetleri toplam katma değeri yüzde 9, inşaat yüzde 7.8, hizmetler yüzde 6.4, diğer hizmet faaliyetleri yüzde 4.6, kamu yönetimi, eğitim, insan sağlığı ve sosyal hizmet faaliyetleri yüzde 3.8, gayrimenkul faaliyetleri yüzde 2.7, bilgi ve iletişim faaliyetleri yüzde 1.3, mesleki, idari ve destek hizmet faaliyetleri yüzde 1.2 ve sanayi yüzde 0.8 arttı. Tarım sektörü ise yüzde 0.2 azaldı. GSYH'yi oluşturan faaliyetler 2023'ün son çeyreği itibarıyla incelendiğinde, yıllık bazda finans ve sigorta faaliyetleri toplam katma değeri yüzde 7.4, inşaat yüzde 10.8, hizmetler yüzde 3, diğer hizmet faaliyetleri yüzde 2.2, sanayi yüzde 1.9, tarım sektörü yüzde 0.5 artarken, bilgi ve iletişim faaliyetleri yüzde 3, mesleki, idari ve destek hizmet faaliyetleri yüzde 1.5 azaldı.

TÜKETİM HARCAMALARI YÜZDE 12.8 ARTTI

Yerleşik hanehalklarının nihai tüketim harcamaları, 2023'te zincirlenmiş hacim endeksine göre yıllık yüzde 12.8 arttı. Hanehalkı tüketim harcamalarının GSYH içindeki payı yüzde 59.1 oldu. Yerleşik ve yerleşik olmayan hanehalkının nihai tüketim harcamaları yıllık bazda yüzde 15.7 arttı. Yerleşik ve yerleşik olmayan hanehalkının nihai tüketim harcamalarının dayanıklılık türüne göre kırılımlarına baktığımızda 2023'te yıllık bazda dayanıklı mallarda yüzde 20.1, yarı dayanıklı mallarda yüzde 5.9, dayanıksız mallarda yüzde 9.7, hizmetlerde yüzde 4.6 artış yaşandı. Bu arada yerleşik hanehalklarının nihai tüketim harcamaları 2023'ün son çeyreğinde ise yıllık bazda zincirlenmiş hacim endeksi olarak yüzde 9.3 arttı.

2023'te devletin nihai tüketim harcamaları yüzde 5.2, gayrisafi sabit sermaye oluşumu olarak ifade edilen yatırımlar yüzde 8.9 artış gösterdi. 2023 yılın son çeyreğinde ise yıllık bazda devletin nihai tüketim harcamaları yüzde 1.7, gayrisafi sabit sermaye oluşumu yüzde 10.7 arttı. Gayrisafi sabit sermaye oluşumunun alt kırılımlarına baktığımızda ise, zincirlenmiş hacim endeksi olarak 2023'ün son çeyreğinde yıllık bazda inşaat yatırımları yüzde 7.5, makine ve makine ve teçhizat yatırımları yüzde 14, üretilmiş mali olmayan aktifler yüzde 10.7 artış gösterdi.

MAL VE HİZMET İHRACATI YÜZDE 2.7 AZALDI

2023'te zincirlenmiş hacim endeksine göre mal ve hizmet ihracatı yıllık yüzde 2.7 azalırken ithalatı yüzde 11.7 arttı. Mal ve hizmet ihracatı, 2023'ün dördüncü çeyreğinde yıllık yüzde 0.2, ithalatı ise yüzde 2.7 artış gösterdi. A&T Bank Baş Ekonomisti Ayşe Özden'in hesaplamalarına göre 2023 yılı son çeyreğinde net ihracat büyümeyi 0.6 puan, stoklar 5 puan aşağı çekti. Büyümeye tüketimden 7 puan, yatırımlardan 2.6 puan katkı geldi.

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, büyümeye ilişkin yaptığı değerlendirmede 2023'te yatırımların büyümeye katkısının artarak devam ettiğini vurgulayarak, ayrıca yılın ikinci yarısından itibaren mal ve hizmet ihracatındaki artışların etkisi ile büyümenin talep bileşenlerinin daha dengeli bir yapıya döndüğünü, mal ve hizmet ihracatının büyümeye katkısının olumlu gerçekleştiğini kaydetti.

Bolat, 2024'te mal ve hizmet ihracatında sağlanacak artışlar ile mal ve hizmet ithalatında düşüşler neticesinde, dış ticaretin ekonomik büyümeye olumlu katkı vermesinin beklendiğinin altını çizdi.

İŞGÜCÜ ÖDEMELERİ YÜZDE 116 ARTTI

TÜİK verilerine göre işgücü ödemeleri 2023'te bir önceki yıla göre yüzde 116 artarken, net işletme artığı/karma gelir yüzde 49.2 artış gösterdi. 2023 yılının dördüncü çeyreğinde ise işgücü ödemeleri yıllık yüzde 107.6 artarken, net işletme artığı/karma gelir yüzde 55 arttı. İşgücü ödemelerinin cari fiyatlarla Gayrisafi Katma Değer içerisindeki payı 2022'de yüzde 26.3 iken bu oran 2023'te yüzde 32.8 oldu. Net işletme artığı/karma gelirin payı ise yüzde 53.7 iken yüzde 46.3 düzeyinde gerçekleşti. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, büyüme verilerine ilişkin yaptığı değerlendirmede 2023'te emeğin milli gelirden aldığı payın arttığına dikkat çekti. Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Yılmaz, Türkiye ekonomisinin yüzde 4.5'lik bir büyüme kaydederek OVP hedefinin üzerinde gerçekleştiğini vurgulayarak, GSYH'nin 1 trilyon 119 milyar dolarla ilk kez 1 trilyon doların üzerine çıktığını kaydetti. Büyüme performansının 14 çeyrektir kesintisiz bir şekilde sürdüğüne işaret eden Yılmaz, "Bölgemizi etkileyen olumsuz jeopolitik gelişmelerin yaşandığı, depremin yaralarının sarıldığı, küresel ticari faaliyetlerin azaldığı bir dönemde sağlanan büyüme ekonomimizin gücünü göstermektedir. Açıklanan küresel büyüme verilerine göre dördüncü çeyrekte ve 2023 yıl genelinde OECD ve G-20 ülkeleri arasında büyüme oranında ikinci sırada yer alarak küresel ölçekte üst sıralardaki yerimizi koruyoruz" dedi.

Yılmaz, 2023'ün son çeyreğinde, yıllık bazda sabit sermaye yatırımlarındaki yüzde 10.7'lik yüksek artış ve tüketim harcamalarının artış hızının yavaşlamasının da büyümenin daha sağlıklı bir kompozisyonla ve dezenflasyon yaklaşımıyla uyumlu bir patikada ilerlediğini gösterdiğini kaydetti.

"BÜYÜMENİN ÜÇTE BİRİ MAKİNE VE TEÇHİZAT YATIRIMLARINDAN"

Büyüme verilerini değerlendiren Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 2023'te büyümenin üçte birinin üretken kapasiteyi artıran makine ve teçhizat yatırımlarından geldiğini vurgulayarak, güçlü şekilde destekledikleri yatırım ve ihracatla daha nitelikli büyümeye doğru yol alındığını kaydetti. Göstergelerin ekonomideki dengelenmenin ve cari açıktaki iyileşmenin sürdüğüne işaret ettiğini belirten Şimşek, 2024'te net dış talebin büyümeye pozitif katkı verdiği ılımlı ve dengeli bir büyüme beklediklerini kaydetti.

Büyümenin 2023'te, OVP'nin üzerinde yüzde 4.5 olarak gerçekleşirken, milli gelirin 1.1 trilyon doları aştığını vurgulayan Şimşek, program doğrultusunda büyümede geçen yılın üçüncü çeyreğinde başlayan dengelenmenin son çeyrekte de devam ettiğini kaydetti. Şimşek, 2023'ün ilk yarısında 8.8 puan olan iç talebin büyümeye katkısının, yılın ikinci yarısında 6.6 puana gerilediğini kaydetti. Şimşek, net dış talebin negatif katkısının ise 4.9 puandan 1.6 puana düştüğüne dikkati çekti.

EKONOMİK GÜVEN ENDEKSİ 99 OLDU

Şimdi de geçen haftanın öne çıkan diğer yurtiçi verilerine bir göz atalım. Ekonomik güven endeksi Şubat'ta bir önceki aya göre yüzde 0.4 oranında azalarak 99 değerini aldı. Tüketici ve üreticilerin genel ekonomik duruma ilişkin değerlendirmelerini, beklenti ve eğilimlerini özetleyen bir bileşik endeks olan ekonomik güven endeksinin 100'den küçük olması genel ekonomik duruma ilişkin kötümserliği gösteriyor. TÜİK verilerine göre endeks, Temmuz 2023'ten bu yana iyimserlik sınırının altında seyrediyor. Şubat'ta bir önceki aya göre tüketici güven endeksi yüzde 1.3 azalışla 79.3, reel kesim (imalat sanayi) güven endeksi yüzde 0.9 azalışla 102, hizmet sektörü güven endeksi yüzde 1.6 artışla 118.6, perakende ticaret sektörü güven endeksi yüzde 1 azalışla 114.5, inşaat sektörü güven endeksi yüzde 1 artışla 91.8 değerini aldı.

DIŞ TİCARET AÇIĞI 6.2 MİLYAR DOLAR

TÜİK geçen hafta Ocak ayı dış ticaret istatistiklerini de açıkladı. Ocak'ta genel ticaret sistemine göre ihracat yıllık yüzde 3.5 artarak 19 milyar 991 milyon dolar, ithalat yıllık yüzde 22 azalarak 26 milyar 218 milyon dolar oldu. Ocak'ta dış ticaret dengesi yüzde 56.4 azalışla 6.23 milyar dolar açık verdi. Ocak'ta ihracatın ithalatı karşılama oranı 18.7 puan artışla yüzde 76.2 olurken, enerji ve altın hariç ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 99.6 düzeyinde gerçekleşti. Ticaret Bakanı Ömer Bolat, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda 2023 yılı ikinci yarısında başlayan yıllıklandırılmış ihracattaki artış eğilimi ve yıllıklandırılmış ithalattaki azalış eğiliminin 2024 Ocak'ta da devam ettiğini vurgulayarak, dış ticaret açığındaki düşüş eğiliminin sürdüğüne işaret etti. Bolat, önümüzdeki dönemde uygulamaya koydukları politikaların etkisi ile dış ticaretteki bu olumlu eğilimin devam edeceğini kaydetti.

TİCARİ GAYRİMENKUL FİYAT ENDEKSİ ARTTI

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), gayrimenkul fiyatlarına ilişkin yeni bir gösterge açıklamaya başladı. TCMB'nin geçen hafta ilk kez yayımladığı ticari gayrimenkul fiyat endeksi (TGFE) 2023 yılı dördüncü çeyreğinde Türkiye genelinde, bir önceki çeyreğe göre yüzde 12.5 arttı. TGFE, 2023 yılının son çeyreğinde yıllık bazda nominal olarak yüzde 98.2, reel olarak ise yüzde 21.8 artış gösterdi. Türkiye genelinde, 2023 yılı dördüncü çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre yüzde 13.1 artan dükkan fiyat endeksi, yıllık bazda nominal olarak yüzde 98.9 arttı. Aynı çeyrekte, bir önceki çeyreğe göre yüzde 9 artan ofis fiyat endeksinde yıllık bazda nominal olarak yüzde 94.2 artış yaşandı. Üç büyük ildeki gelişmeler değerlendirildiğinde, İstanbul, Ankara ve İzmir'in ticari gayrimenkul fiyat endeksleri, 2023 yılı dördüncü çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre, sırasıyla yüzde 9.4, 14.5 ve 13.6 oranlarında artış gösterdi. Endeks değerleri 2023'ün son çeyreğinde yıllık bazda ise İstanbul'da yüzde 80.9, Ankara'da yüzde 110.2 ve İzmir'de yüzde 110.1 oranında arttı.

ENFLASYON VERİSİ BEKLENİYOR

Belirli bir referans döneminde ülke ekonomisinde üretimi yapılan hizmetlerin üretici fiyatlarını zaman içinde karşılaştırarak fiyat değişimlerini ölçen hizmet üretici fiyat endeksi (H-ÜFE) Ocak'ta aylık yüzde 15.25 artarken, yıllık artış bir önceki aya göre 0.5 puan azalışla yüzde 80.68 oldu. TÜİK verilerine göre aylık bazda H-ÜFE ulaştırma ve depolama hizmetlerinde yüzde 13.25, konaklama ve yiyecek hizmetlerinde yüzde 11.70, bilgi ve iletişim hizmetlerinde yüzde 15.79, gayrimenkul hizmetlerinde yüzde 16.33, mesleki, bilimsel ve teknik hizmetlerde yüzde 22.18, idari ve destek hizmetlerde yüzde 20.32 artış şeklinde gerçekleşti.

Bu arada Şubat ayı enflasyon verisi, 4 Mart Pazartesi günü TÜİK tarafından açıklanacak. TÜİK verilerine göre Ocak'ta tüketici fiyat endeksi (TÜFE) aylık yüzde 6.70 artarken, yıllık enflasyonu 0.09 puanlık artışla yüzde 64.86 oldu. Ocak'ta yurtiçi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) aylık yüzde 4.14 arttı, yıllık enflasyon yatay bir seyir izleyerek yüzde 44.20 düzeyinde gerçekleşti. TCMB'nin piyasa katılımcıları anketinde katılımcıların Şubat ayı TÜFE artışı beklentisi yüzde 3.8 düzeyindeydi.

Ayşe ÖZDEN / A&T Bank Baş Ekonomisti

"2024'te yüzde 3.1 ekonomik büyüme bekliyorum"

2023'e küresel ekonomide resesyon endişeleri ile başlamamıza rağmen; yılın ikinci yarısında ABD ekonomisi ve özellikle gelişen piyasalardaki toparlanma ve dengelenme öncülüğünde ekonomik aktivitede sene başına göre daha iyimser senaryolar ile yılı bitirdik. Bu süreçte, Türkiye ekonomisi ise küresel enflasyonist baskılar ve jeopolitik endişelere rağmen emsallerinden ayrışarak sıkı para politikası, gelişmiş finansal piyasalar ve sağlam bankacılık sektörü desteğiyle 2023 yıl genelinde tahminim olan yüzde 4.2'nin üzerinde yüzde 4.5 büyüdü. Türkiye ekonomisi ağırlıklı olarak 2023'te yüzde 13 artan ve büyümeye 8.8 puan katkı yapan tüketim harcamaları öncülüğünde büyüme gösterdi. Gelir ve ücret etkisiyle birlikte tüketim harcamalarının enflasyonist baskılara rağmen 2024'ün ilk çeyreğinde de büyümeye en büyük katkıyı sağlamaya devam edeceğini düşünüyorum. Yatırımlar tarafında ise nispeten beklentilerden güçlü bir büyüme ile birlikte toplam 2.2 puanlık bir katkı görüyoruz. İhracat ise yıl genelinde yüzde 2.7 daralarak ekonomide zayıf halka olmaya devam ederek büyümeyi 0.7 puan aşağı çekti. İhracat daralırken ithalatın yüzde 11.7 artış ile güçlenmeye devam etmesi ithal tüketim mallarına yönelimin arttığına işaret etmekte. 2024 yılında büyük resmin çok fazla değişmeyeceğini ve Avrupa ekonomilerindeki zayıf görünüm nedeniyle ihracat lehine bir dengelenmenin kolay olmayacağını söylemek isterim. 2023 yıl genelinde güçlü büyüme performansına rağmen kapasite kullanım oranı yüzde 76 seviyesinde kalarak geçen senelere göre daralan sanayi sektörünün ve zayıf reel sektör yatırımlarının büyüme üzerinde aşağı yönlü riskleri arttırmaya devam ettiğini görüyoruz. 2024 yılında Türkiye ekonomisinin yüzde 3.1 civarında büyüyeceğini tahmin ediyorum.

Prof. Dr. Murat ÇETİNKAYA / Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi

"Büyümeye tüketim ve ithalat kaynaklık etti"

Büyümeye tüketim ve ithalatın kaynaklık etmeye devam ettiğini görüyoruz. Net ihracatın büyümeye katkısı negatif. En önemli unsur sanayi sektöründeki sınırlı artış. İstikrarlı ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşılması için sanayi üretimine önem verilmesi gerekiyor. TCMB'nin sıkılaştırıcı para politikaları 2024 yılı birinci çeyrekte talep ve üretimdeki azalışa neden olarak büyümede yavaşlamaya etki edecek. 2024 yılı birinci çeyrekte yüzde 3, yıl genelinde ise yüzde 2.5'lik büyüme hedefi olası.

2024'te, yüksek enflasyon ve kredi maliyetlerinin yüksekliği özellikle ekonominin arz tarafını olumsuz etkileyecek. Diğer taraftan dış talepte küresel bazda var olan sorunların devam etmesinin ihracat tarafında büyümeye etkisi sınırlı kalacak. Şubat ayı enflasyon verisi açıklanıyor. Ocak ayında beklentilerin üzerinde aylık bir enflasyon etkisi gördük. Muhtemeldir ki Şubat'ta da akaryakıt zamları ve ücret ayarlamaları nedeniyle aylık bazda yüksek enflasyon ortaya çıkma olasılığı yüksek. Yüzde 3.5'lik bir aylık enflasyon görme ihtimalimiz yüksek. Sonraki aylarda ortalama yüzde 2'lik enflasyonla TCMB hedefi olan yüzde 36 enflasyon hedefine ulaşılmasını sağlayacak. Mevcut göstergelerle TCMB'nin yüzde 36'lık enflasyon hedefinin oldukça iddialı olduğunu düşünüyorum. Yılsonu enflasyon seviyesi yüzde 45 bandında gerçekleşirse başarı olacağını düşünüyorum.

Prof. Dr. Yusuf DİNÇ / İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Öğretim Üyesi

"Ortodoks politikalardan arzu edilen sonuç alınamayabilir"

Büyüme tarafında beklenti üzeri bir performans bekliyordum, bunu da deprem nedeniyle yapılacak inşaat yatırımlarının olası etkisi üzerinden açıklıyordum. Yüzde 4.5 seviyesinde gerçekleşen büyüme verisi beklentimi teyit etti. İnşaat sektörü büyümenin sürükleyicileri arasında yer aldı. Diğer taraftan finans ve sigorta ile hizmetler belirleyici sektörler oldu. 2023'te sıkılaştırıcı para politikalarına rağmen hem tüketim hem yatırım harcamalarının güçlü geliştiği görülüyor. Veriler 2024'te hükümet harcamalarının ekonomiyi destekleyeceğini gösteriyor. İlk çeyrek itibarıyla deprem kaynaklı baz etkisi görüleceğinden bir tahmin yapmak kolay değil. Fakat beklenti üzeri bir birinci çeyrek büyüme performansı ortaya çıkacak. Depremin yaralarını sarmaya yönelik yatırımlar 2024'ün geneli için büyümeyi desteklemeye devam edecek. Ayrıca yerel seçimler sonrası hızlanacağı düşünülebilecek kentsel dönüşüm yatırımlarının da yüksek bir büyüme performansı ortaya çıkarması, sıkılaştırıcı politikalara rağmen mümkün olabilir. İmalat sanayindeki işgücü açığı (2023 kümülü 1.1 milyon kişi) verisi, ekonominin eksik kapasitede olduğunu gösterirken sıkılaştırıcı politikaların daraltıcı etkisi görülmeyecek. Enflasyon Şubat'tan itibaren yıl için öngörülen aylık yüzde 3 bandına yerleşebilir. Fakat Şubat ayı geçen yılın deprem ayı olduğundan baz etkisi kaynaklı sapmalar tahmin yapmayı zorlaştırıyor. Yılın bütünü için kurda belli bir seviyeye çıkıldıktan sonra aşağı yön görülürse (revalüasyon) sene sonu enflasyon hedefi tutturulabilir. Diğer taraftan OVP'de öngörülen kur ile sene sonu enflasyon tahmini çelişkili veriler. Kur enflasyon geçişkenliğinin arttığını biliyoruz. Eğer OVP kuruna çıkılırsa belirlenen sene sonu enflasyon tahminine yaklaşmak imkânsız olur. Ortodoks politikaların enflasyonla mücadele enstrümanı, ucuza ithalattır. Türkiye'nin ucuz ithal mallara piyasayı teslim etmeye niyeti yok. Hem ucuza ithalat için Türk Lirasını revalüe edecek şiddette döviz girişi de henüz gerçekleşmedi. Bu halde Ortodoks politikalardan arzu edilen sonuç alınamayabilir.

Doç. Dr. Filiz ERYILMAZ / Uludağ Üniversitesi Öğretim Üyesi

"Yüzde 36'lık enflasyon hedefi için yüzde 2.5'lik büyüme iyimser"

2023 yılında yüzde 4.5'lik büyüme beklentilerin üzerinde. Oldukça güçlü bir büyümeye işaret ediyor. Son çeyrek büyümesi de oldukça güçlü. Uygulanan sıkı para politikaları cephesinden bakılırsa, 2023'ü güçlü bir büyüme ile kapatıyoruz. Büyümenin kaynaklarına baktığımızda son çeyrekte ithalatta azalış etkisi oldukça belirgin. Dolayısıyla ithalatı azaltmak için uygulanan politikaların etkisini net görüyoruz. Özel tüketim tarafında da geçen çeyreğe göre bir azalma var. Bu da iç talepte bir dengelenme olduğunu gösteriyor. Ancak enflasyonla mücadele cephesinden bakıldığında bu yeterli değil. Yıl genelini değerlendirdiğimde büyümenin harcamalar cephesiyle tüketim ağırlıklı bir büyüme var. Büyümenin kompozisyonunda enflasyonla mücadele açısından henüz istenir düzeyde değiliz. Beklenti üzerinde gelen büyümenin enflasyonist yapısı olduğunu görüyoruz. İhracatın büyümeye negatif katkısı var. 2023'ün son çeyreğinde ve yıl genelinde tüketimin enflasyonla mücadele bağlamında güçlü gittiğini gördük. Dolayısıyla bunu 2024'ün ilk çeyreğinde de görmeye devam edeceğiz muhtemelen. Büyüme verilerinin detaylarına baktığımızda görüyoruz ki, TCMB yüzde 36'lık enflasyon hedefine gidecekse, özel tüketim harcamalarını azaltmaya yönelik politikaların mutlaka gündemde olması gerekiyor. Dolayısıyla, kredi kartına ilişkin düzenlemelerin de hayata geçme ihtimali artıyor. Büyümeye ilişkin 2024 yılı beklentileri çok farklı. Örneğin OVP'de yüzde 4 büyüme hedefleniyor. TCMB'nin enflasyon raporundaki çıktı açığı tahmini yüzde 1.5-2'lik büyüme olacağını söylüyor yüzde 36'lık enflasyona ulaşılırsa. Piyasa beklentisi de 2.5-3 büyüme düzeyinde. Anlaşılıyor ki, kervan yolda dizilecek. Eğer yüzde 36'lık yılsonu enflasyon hedefine doğru gideceksek yüzde 2.5'in üzerindeki büyüme çok iyimser olur. Piyasanın Şubat ayı medyan enflasyon beklentileri yüzde 3.8. Benim beklentim de bu düzeyde. Bu da yıllık bazda yüzde 66'lık bir enflasyona tekabül eder. Her ne kadar TCMB, 'endişe etmeyin, her şey kontrol altında' dese de, enflasyon beklentilerini yüzde 3.8'lik Şubat ayı enflasyonu bozabilir.

BİZE ULAŞIN