VakıfBank, sürdürülebilir kalkınmada öncü rol üstleniyor
Küresel ısınma ve hızlı nüfus artışı nedeniyle doğal kaynaklar hızla azalırken, gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmanın yolu sürdürülebilirlikten geçiyor. Özellikle pandemiden sonra hızlanan çevre duyarlılığı ve iklim krizi ile mücadele çabalarıyla birlikte sürdürülebilir büyümenin önemi daha da artmaya başladı. Üstelik bu konuda verilen uluslararası taahhütleri de dikkate alırsak gelecek dönemde topyekun "yeşil dönüşüm" kaçınılmaz görünüyor.
AB Komisyonu'nun Yeşil Mutabakat (Europen Green Deal) kararına göre, karbon salınımı 2030 yılına kadar yüzde 50, 2050'ye kadar ise sıfıra indirilecek. Dolayısıyla; üretim süreçlerinde çevresel etkileri göz ardı eden, yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanmayan ve karbon ayak izini azaltmayan sanayicilerin rekabet gücü azalacak. Çünkü Yeşil Mutabakat'a uymayan şirketlerin ürünlerine AB kapısı ya tamamen kapanacak ya da 'Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizması' (SKDM) adı altında yüksek oranlarda gümrük vergileri uygulanacak. İklim Değişikliği Başkanlığı tarafından yapılan bir araştırmada SKDM'nin Türkiye sanayisine maliyetinin 2027 yılında 138 milyon euro olacağı, 2032 yılına gelindiğinde ise bu rakamın yıllık 2,5 milyar euro'ya çıkacağı tahmin ediliyor.
İşin maliyet tarafı yeşil dönüşümde finans sektörünün kritik rolünü ortaya çıkarırken, Türk bankacılık sektörü yeşil finansmana yönelik kredi paketleri ile bu sürecin uzun zamandır destekçisi konumunda. Türkiye'nin önde gelen kamu bankalarından VakıfBank da sürdürülebilir kalkınma hedefleri doğrultusunda geliştirdiği yeşil finansman ürünleri ve çevre dostu kredi politikalarıyla Türkiye'nin düşük karbonlu ekonomiye geçiş sürecinde öncü bir rol üstleniyor. KOBİ'lere Özel Yeşil Dönüşüm paketinden yenilenebilir enerji projelerine, sürdürülebilir tahvil ihraçlarından Yeşil Konut kredisine kadar uzanan ürün ve hizmetleri ile bu süreci destekleyen Banka, finansal gücünü çevresel sorumlulukla birleştirerek geleceğe yatırım yapıyor.
KOBİ'LERE ÖZEL FİNANSMAN PAKETİ
Türkiye'nin sürdürülebilir geleceği için finansman desteğini artıran Banka, KOBİ'lerin yeşil dönüşüm projelerini destekleyecek yeni bir kredi paketi hazırladı. Şirketler VakıfBank'ın, "KOBİ'lere Özel Yeşil Dönüşüm ve Sürdürülebilirlik Destek Kredisi" ile yenilenebilir enerji yatırımlarından enerji verimliliğine, atık yönetiminden döngüsel ekonomiye kadar pek çok alanda yapacakları harcamaları bu paketle finanse edebilecekler. VakıfBank, sadece kredi ürünleriyle değil, nakit yönetimi ve ödeme sistemlerinde sunduğu çevre dostu çözümlerle de KOBİ'lerin dönüşümünü destekliyor. Bu sayede işletmeler hem rekabet gücünü artırıyor hem de Türkiye'nin yeşil dönüşümüne katkıda bulunuyor.
"KOBİ'lere Özel Yeşil Dönüşüm ve Sürdürülebilirlik Destek Kredisi" adlı paketle çevre dostu yatırımlara kaynak sağlayan Banka, işletmelerin karbon ayak izlerini azaltmalarına, enerji verimliliğini artırmalarına ve sürdürülebilir üretim süreçlerine geçiş yapmalarına olanak tanıyor.
Çevre dostu yatırımlar için işletme ve yatırım kredisi seçenekleri sunulan paket, uzun vadeli ödeme imkanlarıyla KOBİ'lere esneklik kazandırıyor. Aynı zamanda kağıtsız ofis, e-fatura ve çevreci tahsilat yöntemleri gibi dijital nakit yönetimi çözümleriyle de işletmelerin dönüşümüne destek olan VakıfBank, bu adımla yalnızca KOBİ'lerin rekabet gücünü değil, ülke ekonomisinin sürdürülebilirlik vizyonunu da güçlendiriyor.
Sürdürülebilirliği yalnızca kredi ürünleriyle sınırlamayan Banka, kağıtsız ofis uygulamaları, e-fatura çözümleri ve firmaların nakit yönetimini kolaylaştıran VaNa, Vinov ve V-Part gibi dijital çözümleriyle işletmelere bütünsel destek sunmayı sürdürüyor.
SÜRDÜRÜLEBİLİR TAŞIMACILIĞI TEŞVİK EDİYOR
VakıfBank, Avrupa Birliği'nin 2026'da yürürlüğe girecek Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması kapsamında ihracatçıların ve lojistik firmalarının rekabet gücünü korumalarına katkı sağlamak amacıyla, çevreci ticari araç alımlarına özel yeni bir finansman paketini hayata geçirdi. Elektrikli, hibrit ve Euro 6 dizel standartlarındaki çekici, tır, kamyon gibi ticari faaliyetlerine yönelik olarak kullanılan araçların alımlarını kapsayan bu yeni finansman paketi, işletmelere filolarını yenileyerek karbon emisyonlarını düşürme, yeşil dönüşüm hedeflerini hızlandırma ve Avrupa pazarında karbon vergisine maruz kalmadan faaliyetlerini sürdürme imkânı sunuyor.
Banka, bu finansman paketi ile Türk ekonomisinin lokomotiflerinden olan ihracat sektöründe yeşil dönüşümü hızlandırmayı, işletmelerin küresel rekabet gücünü artırmayı ve sürdürülebilir taşımacılığı teşvik etmeyi amaçlıyor. Yeni paket kapsamında, filolarını yenilemek isteyen ihracatçılar ile bunlara lojistik hizmeti veren hizmet ihracatçısı konumundaki firmalara fatura bedelinin tamamına kadar finansman sağlanırken; elektrikli, Euro 6 dizel ve hibrit araç yatırımlarına da avantajlı koşullarda destek sunuluyor. Özellikle AB'ye ihracat yapan firmaları desteklemeye yönelik olan bu adım hem taşımacılık sektöründe modernizasyonu hızlandırmayı hem de karbon emisyonlarını azaltmayı hedefliyor.
VakıfBank yetkilileri, ihracatı güçlendirmeyi ve Türkiye'nin iklim hedeflerine en yüksek katkıyı sağlamayı temel misyonlarından biri olarak benimsediklerini belirterek, şu bilgileri aktarıyor: "Bankamız, bu vizyon doğrultusunda yakıt tasarrufu sağlayan ve çevresel etkileri minimuma indiren araç yatırımlarını desteklemek için 'Lojistik Sektörüne Özel Ticari Araç Kredisi' paketini ihracatçılar ile bunlara lojistik hizmeti veren hizmet ihracatçısı konumundaki firmaların hizmetine sundu. Yeni kredi paketleri, sıfır araç alımlarında 24-36 ay vade ve eşit taksit imkânıyla tek araç ve filo yatırımlarına özel çözümler sunuyor. Çekici, tır, kamyon gibi yüksek tonajlı araçlarda düşük emisyonlu, enerji verimli ve yeni nesil araçlar destekleniyor."
HEDEF DAHA YAŞANABİLİR BİR DÜNYA
İhracat ve lojistik sektöründeki çevreci dönüşümün önemine vurgu yapan yetkililer, hayata geçirdikleri yeni finansman paketi ile ilgili de şunları söylüyor:
"Avrupa Birliği'nin 2026'da yürürlüğe girecek Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (CBAM), yalnızca ihracat yapan firmalarımızı değil, lojistik hizmeti sunan tüm işletmeleri doğrudan etkileyerek sektörde çevreci dönüşümü bir tercih olmaktan çıkarıp zorunluluk hâline getiriyor. Karbon emisyon limitlerini aşan firmalara uygulanacak ek vergiler, lojistik ve taşımacılık sektöründe faaliyet gösteren işletmelerin hem rekabet avantajını korumak hem de sürdürülebilir bir gelecek için adım atmalarını zorunlu kılıyor. Biz VakıfBank olarak bu dönüşümü yalnızca bir finansman süreci olarak değil, gelecek nesillere bırakacağımız yaşam alanlarının kalitesini belirleyecek hayati bir çevresel sorumluluk olarak görüyoruz. Yeşil dönüşüme talip olmakla yetinmiyor, bu alanda öncü rol üstlenmeyi bir görev biliyoruz.
Hayata geçirdiğimiz bu özel kredi paketiyle, işletmelerimizin sıfır emisyonlu, düşük yakıt tüketimli ve enerji verimli araçlara erişimini kolaylaştırıyor; karbon ayak izini azaltan yatırımların önünü açıyoruz. Böylece yalnızca ülkemizin lojistikteki rekabet gücünü pekiştirmekle kalmıyor, daha temiz hava, daha sağlıklı şehirler ve daha yaşanabilir bir dünya için kalıcı bir katkı sunuyoruz.
Bugün geldiğimiz noktada, Türkiye'nin mal ve hizmet ihracatında küresel rekabet gücünü artırmak, ekonomimizin sürdürülebilir büyümesine katkı sağlamak ve uluslararası pazarlarda ülkemizin itibarını güçlendirmek için çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz. VakıfBank olarak, ihracatçı firmaların finansmana erişimini kolaylaştırıyor, yeni pazarlara açılmalarını destekliyor ve onları geleceğe dönük stratejik yatırımlara teşvik ediyoruz. Bu yaklaşım, yalnızca firmaların değil, ihracata bağlı lojistik ve taşımacılık ekosisteminin de gelişmesine öncülük ediyor. Çevresel ve toplumsal faydayı odağımıza alarak sunduğumuz özel çözümlerle, hem ihracatçı firmalarımızın rekabet gücünü artırıyor hem de ülkemizin ekonomik ve sürdürülebilir kalkınma vizyonuna katkıda bulunuyoruz."
Banka yetkilileri, bu kredi paketini yalnızca bir finansman ürünü olarak değil, Türkiye'nin sürdürülebilir kalkınma vizyonuna uyumlu stratejik bir adım olarak konumlandırdıklarını ifade ederek, "VakıfBank olarak çevre dostu yatırımları teşvik ederken, firmaların nakit yönetimini kolaylaştıran VaNa, Vinov ve V-Part gibi dijital çözümleriyle sektöre bütünsel destek sunmayı sürdürüyoruz" diyor.
ULUSLARARASI FONLARDA ÖNCÜ
VakıfBank olarak, Türk bankacılık sektöründe uluslararası piyasalardan en çok sürdürülebilirlik temalı kaynak sağlayan bankalardan biri olduklarını belirten yetkililer, önümüzdeki dönemde de bu alandaki öncü konumlarını sürdürmekte kararlı olduklarını vurguluyorlar. En son DPR programı kapsamında; 425 milyon Euro ve 524 milyon dolar tutarındaki iki dilimden oluşan seküritizasyon işlemi ile yurt dışından 1 milyar dolarlık fon sağladıklarını belirten VakıfBank yetkilileri, şöyle devam ediyorlar:
"DPR programına yönelik güçlü uluslararası talebin VakıfBank'ın sağlam bilançosuna ve Türkiye ekonomisine duyulan güvenin açık bir göstergesi olduğunu düşünüyoruz. Seçici kredi politikamız doğrultusunda söz konusu kaynağı ihracat, yatırım ve istihdamı destekleyen projelere yönlendirmeyi sürdüreceğiz. Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, DPR programı notunu 2024 yılının Eylül ayında "BB+" seviyesinden "BBB-" ile yatırım yapılabilir seviyeye çıkardı. Bu da söz konusu programa özellikle kurumsal nitelikli yatırımcıların da ilgisini artırdı. 5 – 10 yıl aralığındaki vadeler, fonlama yapımızın vade uyumunu ve öngörülebilirliğini güçlendirirken; Avrupa ve Orta Doğu ağırlıklı olmak üzere 4 kıtadan 8 yatırımcı ile sağladığımız çeşitlendirme hem erişim hem maliyet tarafında esneklik yarattı. DPR programımızı, kurumsal, ticari ve KOBİ segmentlerinde ihracat, yatırım ve istihdamı önceleyen projelere kaynak sağlayacak biçimde konumlandırıyoruz."
Hem sektöre hem de çevreye katkı
2026'dan itibaren AB'ye ihracat yapan firmaların, belirlenen karbon emisyon ortalamalarını sağlaması gerekecek. Bu kriterleri aşan her 1 ton karbondioksit için sınırda vergi uygulanacak. Düzenleme, ihracatçılar kadar, bunlara lojistik hizmeti veren hizmet ihracatçısı konumunda lojistik firmalarını da doğrudan etkileyecek. VakıfBank, yeni kredi paketiyle işletmelerin bu sürece uyum sağlamasını desteklerken, daha çevreci ve yakıt tasarruflu araç yatırımlarını teşvik ederek karbon salınımını azaltmayı hedefliyor.
1 milyar dolarlık seküritizasyon kredisi
VakıfBank, yılın ikinci seküritizasyon işlemini tamamladı. Banka, havale akımlarına dayalı DPR (Diversified Payment Rights) seküritizasyon programı kapsamında 425 milyon Euro ve 524 milyon dolar tutarında olmak üzere toplamda 1 milyar dolar eşdeğerinde işlemi başarıyla tamamladı. 5 ile 10 yıl arasında değişen vadelerle gerçekleştirilen işlem, Avrupa ve Orta Doğu başta olmak üzere Asya ve Amerika'dan toplam 8 yatırımcı tarafından fonlandı. Bu ikinci işlemle Banka'nın 2025 yılı içinde DPR programı kapsamında sağladığı toplam fonlama tutarı 1,7 milyar dolara ulaşmış oldu.
VakıfBank, Türkiye'nin en büyük ikinci bankası olarak, dış ticaret işlemlerindeki güçlü pozisyonu ve artan işlem hacminin katkısıyla DPR programının kapasitesini daha da büyüttü. VakıfBank'ın DPR programı, yabancı para borçlanma araçları arasında yatırım yapılabilir nota sahip tek enstrüman olma özelliğiyle öne çıkıyor.
VakıfBank, söz konusu işlemle birlikte 2025 yılında yurtdışından havale akımlarına dayalı en yüksek tutarlı kaynağı sağlayan Türk bankası konumuna ulaştı. Banka, bugüne kadar DPR programı kapsamında sağlanan fonlama tutarında, Türkiye'deki DPR programları arasında toplam ihracın yaklaşık yüzde 40'ını tek başına gerçekleştirerek açık ara pazar lideri konumunda bulunuyor.