PARA RÖPORTAJ/ ÜRÜN DİRİER Elektronik güvenlik ve iş zekası entegratörlerinden Sensormatic'in, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın araştırma, geliştirme ve tasarım faaliyetlerini desteklemek üzere yürüttüğü programa yaptığı başvuru kabul edildi. Sensormatic artık resmi bir Ar-Ge Merkezi. Türkiye'de güvenlik denince akla ilk gelen firmalardan biri olan Sensormatic, Anıtkabir, askeri tesisler ve emniyet müdürlükleri gibi pek çok yerde elektronik güvenliği sağlıyor. Yapay zeka ile kamera takip sistemleri geliştiren Sensormatic, birçok özel kurumun da elektronik gece bekçiliğini yapıyor. Sensormatic CEO'su İsmail Uzelli ile Ar-Ge çalışmalarını, hedeflerini ve güvenliğin geleceğine ilişkin fütüristik tahminlerini konuştuk.
Güvenlik teknolojilerinde Ar-Ge Merkezi ne anlam ifade ediyor? Ne tür çalışmalar yapılıyor? Ar-Ge süreci nasıl işliyor?
Birçok konuda olduğu gibi güvenlik konusunda da ihtiyaçlar standart değil. Bu nedenle güvenlik sektöründe Ar-Ge Merkezi kritik bir öneme sahip. Biz de istediğimiz kalitede ve sürdürülebilirlikte geliştirmeler yapabilmek için kritik bir karar alarak kendi Ar-Ge ekibimizi kurduk. Ar-Ge sürecinde iki türlü yaklaşım var: Ürünü geliştirip piyasaya çıkmak ya da ürünü müşteriyle birlikte geliştirmek. Biz hep ikinci yaklaşımı yani ürünü müşteriyle beraber geliştirmeyi tercih ettik. Örneğin; bir müşterimiz "Ofisimdeki masaüstü bilgisayarlar ve laptop'lar çalınıyor. Bununla ilgili bir geliştirme istiyorum" şeklinde bir talepte bulundu. Ar-Ge ekibimiz hazırladıkları yazılım ile kişilerin bilgisayarlarıyla giriş kartlarını eşleştirdi. Bilgisayarlara RFID etiket takıldı ve kapılara da RFID antenler yerleştirildi. Bu sayede bir bilgisayar bir başkasının kartı ile alandan çıkartılırsa sistemin otomatik olarak görüntü ya da sesle ilgilileri uyarması sağlandı.
Ar-Ge merkezi olarak hedefiniz bundan sonra ne olacak?
2016 yılından bu yana 170 farklı müşterimiz için 300'ün üzerinde yazılım ve donanım geliştirme projesini hayata geçirdik. Beş yılın sonunda bu alanda ulaştığımız yetkinlik, konusunda uzman kadromuz, müşterilerimizden aldığımız geri bildirimler bizi önemli bir noktaya taşıdı, Ar-Ge Merkezi olmak için Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına başvuru yaptık ve başvurumuz kabul edildi. Nisan 2021 itibarıyla Ar-Ge Merkezi statüsüyle faaliyet gösteriyoruz. Ar-Ge Merkezimiz sayesinde artık daha da katma değerli ve rekabetçi çözümler üreten bir Sensormatic'e dönüşeceğiz. Geliştireceğimiz yeni güvenlik ve iş zekâsı çözümleri, şirket amacımıza, yani dünyanın daha güvenli hale gelmesine yardımcı olmamıza daha çok katkı sağlayacak, müşterilerimizin akıllı önleyici güvenlik çözüm ortağı olma hedefimize bir adım daha yaklaşacağız.
Ar-Ge merkezleri şirketlere ne tür avantajlar sağlıyor? Burada hangi projeler yapıldı?
Ar-Ge Merkezimiz, 5746 sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım faaliyetlerinin desteklenmesi hakkındaki kanun kapsamında faaliyet gösteriyor. Bu kapsamda yararlanabileceğimiz 22 farklı teşvik bulunuyor. Bunların bir kısmı maddi, diğer kısmı ise çalışmalarımızın içeriğini destekleyici nitelikte. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın açmış olduğu çerçeve programları oluyor. Ar-Ge merkezleri ilgilendikleri konularla ilgili olarak zaman zaman bilgilendiriliyor. Bizim de katkı sağladığımız programlar oluyor. Örneğin; 7. Çerçeve Programı kapsamında AB ile yürütülen projelerde görev alabileceğiz. Bu teşviklerin müşterilerimiz için de avantaj sağladığını düşünüyorum. Bazen müşterimiz piyasada bulunmayan bir çözümü talep edebiliyor. Bu ihtiyaca üniversitelerle yaptığımız iş birlikleriyle cevap verebiliyoruz. Örneğin; şu anda Medipol Üniversitesi'nin Teknoloji Transfer Ofisi ile yürüttüğümüz çalışmalar var. Oradaki video işleme üzerine uzmanlaşmış bir profesör ve ekibiyle birlikte geliştirebileceğimiz projeleri tartışıyoruz.
Güvenlik teknolojilerinin geleceği nedir? Yüz tanıma ve yapay zeka teknolojileri bizi nereye kadar götürebilir? Biraz yakın gelecek tahmini alabilir miyiz sizden?
Önümüzdeki dönemde daha akıllı teknolojilerin olacağı kesin. Evrim de teknolojinin gelişimi doğrultusunda olacak. Örneğin video kaydı üzerinde belirli anahtar kelimelerle arama yapabileceğimiz teknolojiler kullanacağız; makine öğrenimi sayesinde video analiz yazılımlarına kullanıcı neyi tanımasını istiyor ise onu öğretebilecek. Tüm sistemlerden toplanan veriler ile olası olayları öngörebilir olduğumuz bir geleceğe yaklaşıyoruz. Biz de bu gelecekte nesnelerin interneti, bulut, 5G, yapay zeka, uzaktan izleme gibi yeni teknolojilerle güçlendirilmiş güvenlik personeli ile müşterilerin ihtiyaçlarına özel hizmetler sunan bir şirket olacağız. Yüz tanıma sistemleri sayesinde havaalanlarındaki geçiş sürecinin basitleştirilip hızlandırılması, kayıp insanların bulunmasına, suçluların yakalanmasına yardımcı olunması son derece yararlı uygulamalar. Çin'de günlük hayatı kolaylaştıran yüz tanıma yöntemi ile para çekmek, alışveriş yapmak, havaalanlarında check-in yapmak mümkün. Her geçen gün geliştirilen yeni algoritmalarla bu teknolojiye olan güven de artıyor. Yüz tanıma teknolojisinin geleceğinde hemen hemen her sektörde kullanım olacağını görüyoruz. Burada kişisel verilerin güvenliği ve mahremiyet en hassas konular olmaya devam edecek. Yapay zeka destekli yüz tanıma sistemleri her geçen gün daha da iyileşip gelişerek yeni kullanım alanları bulacak.
Ne tür çözümleriniz var? Nerelerde kullanılıyor?
12 farklı sektörün güvenlik ihtiyacını akıllı önleyici güvenlik teknolojileriyle karşılayan bir iş ortağı olarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Birden fazla hizmeti bir arada kullanarak akıllı önleyici güvenlik modelini uyguluyoruz. Güvenlik teknolojileri, insanlı güvenlik, kontrol, uzaktan izleme, itfaiye ve danışmanlık hizmetleri olmak üzere 6 ana alanda akıllı önleyici çözüm ve hizmetlerimizle ideal güvenlik sağlıyoruz. Securitas çatısı altında dünyada bu 6 hizmeti bir arada verebilen tek kuruluşuz. Müşterimizin tüm risklerini tespit edip ihtiyacı olan bütünleşik güvenlik altyapısını sunuyoruz.
Pandemide özel olarak bir şey geliştirdiniz mi?
Pandemi döneminde insan sağlığını korumaya odaklı pek çok çözümü uygulamaya aldık. Ateş ölçen, maske kontrolü yapan, sosyal mesafe kontrolü gerçekleştiren bambaşka çözümlerle yeni dönemde müşterilerimizin ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Bu süreçte en büyük destekçimiz teknoloji. Tüm kurum ve kuruluşlarda, plaza, okul, AVM, havalimanı gibi mekanlarda kişilerin güvenli geçişini sağlamak, salgın için tehdit oluşturmayacak yoğunlukta insan hareketini kontrol etmek, hastalık belirtileri taşıyan kişileri ya da önlemlere uymayanları belirlemek bu noktada çok önemli. Tüm bunları teknolojik çözümlerle yapabilmek ise en önemli şansımız. Temassız elektronik güvenlik çözümleri, noktasal ısı tespiti yapan, ateş ölçen, maske kontrolü yapan kameralar ve daha birçok teknoloji hayatımızın yeni normalinde güvenliği sağlayan baş aktörler olmaya devam ediyor.
Yurt dışına açılma planlarınız var mı?
Global bir yapının parçasıyız. 2011 yılında gerçekleşen birleşme ile Sensormatic bir Securitas grup şirketi olarak yoluna devam ediyor. Bu köklü uluslararası yapıdan aldığımız güçle teknoloji ve insanın uyum içinde çalıştığı lokal ve global projeler üretiyoruz. 1934'te kurulan ve merkezi İsveç'te bulunan Securitas, toplam 48 ülkede, uzman güvenlik hizmetlerinden, teknolojik çözümlere ve danışmanlığa kadar uzanan geniş hizmet yelpazesi ve 355 binden fazla çalışanı ile hizmet veriyor. Ben de kısa süre önce dünya güvenlik endüstrisinin lider şirketi Securitas'ın Avrupa Elektronik Güvenlik Başkanı olarak atandım. Elektronik güvenlik işini büyütmeyi hedefleyen Securitas'ın, Avrupa bölgesinde organik ve inorganik büyüme ile yapılanma stratejilerinin şekillenmesinden sorumlu oldum. Sensormatic CEO'su olarak sorumluluklarım da devam ediyor.
Çözümleriniz Türkiye'de güvenlik güçleri tarafından kullanılıyor mu?
Kamu ve adalet alanlarındaki farklı kurum ve kuruluşlara hizmet ve çözümlerimizi sunuyoruz. Anıtkabir, askeri tesisler, emniyet müdürlükleri gibi pek çok yerde, çözümlerimiz uzun yıllardır kullanılıyor.
