Üzerinde güneş batmayan şirket TUSAŞ'ın hedefi, dünyada ilk 10'a girmek

Türk Havacılık ve Uzay Sanayii Yönetim Kurulu üyesi ve Genel Müdürü Prof. Dr. Temel Kotil, 2028’de dünyanın en büyük 10 havacılık ve savunma şirket olmayı,10 milyar dolar ciroya ulaşmayı hedeflediklerini açıkladı. Kotil, yıllık cirolarının yüzde 35.5’ini Ar-Ge’ye tahsis ettiklerini vurguladı.
13.07.2022 14:46 GÜNCELLEME : 13.07.2022 14:48

PARA RÖPORTAJ/ HÜLYA GENÇ SERTKAYA Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ), yarım asırlık tecrübesiyle Türkiye'nin havacılık ve uzay ekosisteminin öncü şirketi. Uçak, helikopter, İHA, uzay ve yapısal alanlarda Türkiye'nin geleceğine güç katacak yeni projeler geliştiren şirket, teknolojinin Ar-Ge'sine yatırım yapıyor. Geliştirdiği yerli ve milli platformlarla Türkiye'ye katma değer sağlamanın yanında uluslararası alanda rekabetçi bir şirket olarak faaliyetlerini sürdürüyor. Yıllık cirolarının yüzde 35.5'ini Ar-Ge yatırımlarına tahsis ederek Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu havacılık ve uzay alanındaki kritik teknolojilerin Ar-Ge çalışmalarını gerçekleştirdiklerini söyleyen Türk Havacılık ve Uzay Sanayii Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Prof. Dr. Temel Kotil, vizyonlarının her zaman en iyiyi hedeflemek olduğunun altını çiziyor. Şu an dünyanın en büyük havacılık şirketinin 50 bin mühendisi olduğuna dikkat çeken Kotil, "Bizim ise 5 bin civarında. Hedefimiz 2028 yılında dünyanın en büyük 10 havacılık ve savunma şirketi olmak ve bununla beraber 10 bin mühendis, 10 bin teknisyen ve 10 milyar dolar ciroya ulaşmak. Bu hedefe ulaşmak için önümüzde hiçbir engelimiz yok" dedi.

Prof. Dr. Temel Kotil, Para Dergisi'nin sorularını yanıtladı.

Türk Havacılık ve Uzay Sanayii'yi kısaca tanıyabilir miyiz?

Türk Havacılık ve Uzay Sanayii olarak 1974 yılında faaliyetlerimize Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı bünyesinde başladık ve Türk Uçak Sanayii Anonim Ortaklığı adıyla kurulduk. Ülkemizin hava aracı ihtiyacının milli ve yerli imkanlarla karşılanması yönünde faaliyetler gerçekleştirmek için kurulduk. 10 yıl süren Ar-Ge süreçleri ve deneme üretimleri devam ederken devletimiz ana muharebe hava aracı ihtiyacını F16'lar ile karşılamak için bugünkü adı ile Lockheed Martin ile (o günlerde General Dynamics) bir anlaşma imzalıyor. 25 yıllığına imzalanan bu anlaşma ile Ankara Kahramankazan tesislerimizde başlayan F16 üretimi devam ederken aynı zamanda yapısal alanda önemli projeler gerçekleştirdik. 25 yıl için başlayan ortaklık 20'nci yılında devletimizin yerli, milli ve özgün bir savunma sanayii kurmak adına yeni bir strateji ve yol haritası belirlemesi neticesinde o zamanki adıyla Savunma Sanayii Müsteşarlığı ve Türk Silahlı Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı ortaklığında yüzde 100 milli bir şirket olarak yeniden yapılandırıldı. HÜRKUŞ Eğitim Uçağımız ile başladığımız özgün ürün geliştirme faaliyetlerimiz bugün uçak alanında HÜRJET ve MMU (Milli Muharip Uçak); helikopter alanında T625 GÖKBEY Genel Maksat Helikopteri, T129 ATAK Taarruz Keşif ve Taktik Helikopteri, T929 Ağır Sınıf Taarruz Helikopteri, T925 10 Ton Sınıfı Genel Maksat Helikopteri; insansız hava aracı alanında ANKA ve AKSUNGUR SİHA yanında ŞİMŞEK Yüksek Hızlı Hedef Uçak Sistemi; uzay alanında GÖKTÜRK uyduları yanında sahip olduğumuz entegrasyon ve test merkezimiz (USET) ile yerli ve milli uyduların test ve entegrasyonu; yapısal alanda Airbus ve Boeing başta olmak üzere hava araçlarının kritik komponentlerinin tasarım, geliştirme ve üretim faaliyetlerimiz devam ediyor. Havacılık alanındaki öncü vasfımız ile Ar-Ge faaliyetlerimize, uluslararası hüviyete sahip bir şirket olarak Asya, Avrupa ve Amerika'da ofislerimizdeki yenilikçi çalışmalarımıza, ulusal ve uluslararası üniversitelerle akademik çerçevede iş birliklerimize de devam ediyoruz. TEI, C2TECH, TAAC, Cabin Interior gibi dünya havacılığının yakından tanıdığı firmalarda yüzde 50 pay sahibiyiz. Türkiye'nin çeşitli üniversitelerinde Ar-Ge merkezlerimiz var.

Türk Havacılık ve Uzay Sanayi'nin, Ar-Ge'ye bakış açısı ve faaliyetleri hakkında bilgi verir misiniz? Üzerinde çalıştığınız Ar-Ge projeleri/alanları neler?

Türkiye'nin havacılık ve uzay alanında öncü teknoloji merkezi olan şirketimizde yarım asırlık tecrübemiz ile geliştirdiğimiz yerli ve milli platformlarımızla ülkemize katma değer sağlamanın yanında uluslararası alanda rekabetçi bir şirket olarak faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Teknolojinin Ar-Ge'sine yönelik gerçekleştirdiğimiz yatırımlarımıza her geçen gün yenilerini eklediğimiz ulusal Ar-Ge çalışmalarımızın yanında, uluslararası Ar-Ge faaliyetleri ile de küresel havacılık ekosistemine güç katmayı sürdürüyoruz. Dünyadaki teknolojik ve bilimsel yenilikleri kullanan araştırma ve geliştirme çalışmalarının yapılması amacıyla kurulmuş olan teknoloji merkezlerimiz ile etkin çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Bu kapsamda 2021 yılında ürün geliştirme, araştırma ve teknoloji geliştirme projeleri olmak üzere 104 Ar-Ge projesi gerçekleştirdik. Yıllık ciromuzun yüzde 35.50'sini Ar-Ge yatırımlarına tahsis ederek ülkemizin ihtiyaç duyduğu havacılık ve uzay alanındaki kritik teknolojilerin Ar-Ge çalışmalarını gerçekleştiriyoruz. Üniversite-sanayi iş birliğine verdiğimiz yüksek önem kapsamında 63 üniversite ile Ar-Ge konularında sahip olduğumuz protokol çerçevesinde savunma sanayii, havacılık ve uzay alanlarında sürdürülebilir insan kaynağının yetiştirilmesine yönelik çalışmalarımıza devam ediyoruz.

Ulusal Ar-Ge çalışmaları yanında uluslararası Ar-Ge faaliyetlerini de aralıksız sürdürüyoruz. Bu kapsamda Avrupa Birliği projeleri başta olmak üzere birçok projeyi yürüttük. Ulusal ve uluslararası alanda patent ve faydalı ürün geliştirme çalışmalarımızı hızla sürdüren şirketimiz, 2021 yılında 51 ulusal patent başvurusu, 33 uluslararası patent başvurusu, 22 faydalı model başvurusu gerçekleştirdi.

Türkiye'nin havacılık ve uzay geleceğine azami katkı sağlayan şirket olarak, savunma ve havacılık sanayiinin geleceğini şekillendirecek teknolojik gelişmeleri "Teknoloji Yol Haritası" ile yakından takip ediyoruz. Bu doğrultuda otomasyon ve dijitalleştirme teknolojileri, yeni malzemeler, alternatif enerji kaynakları, yapay zeka, veri analitiği ve Endüstri 4.0 teknolojileri ile ilgili çalışmalar yürütmeye ve bağımsız savunma sanayimize toplam 12 bini aşkın çalışma arkadaşımız ile katkı sağlıyoruz.

Türk Havacılık ve Uzay Sanayii hangi ürünlerde hangi ülkelere ihracat yapıyor?

Özgün geliştirdiğimiz tüm ürün gruplarımızda ihracat anlaşmalarına hız kazandırdık. Bu kapsamda ilk fiili ihracatımızı ANKA insansız hava aracımız ile Tunus'a gerçekleştirdik. Fiilen ihracata başladığımız bir diğer ürün grubumuz helikopter alanında oldu. Filipinler Hava Kuvvetleri'ne 2 adet ATAK Helikopteri'nin ihracatını gerçekleştirdik. ANKA için Kazakistan ile ihracat anlaşmasına imza attık. HÜRKUŞ Temel Eğitim Uçağımızın ilk ihracat anlaşmasına Nijer ile imza attık. Uydu alanında Small GEO olarak adlandırılan yeni nesil elektrikli uydu için Arjantinli INVAP şirketi ile ortak kurduğumuz GSATCOM şirketimiz ile Türkiye'nin ilk uydu ihracatına imza attık. Bu alanda çalışmalarımız hızla devam ediyor. HÜRJET Jet Eğitim Uçağımız ile Malezya'nın uçak alım ihalesine katıldık. Buradan gelecek güzel haberleri bekliyoruz. GÖKBEY helikopterimiz dünyanın birçok ülkesinden yoğun talep görüyor, bu platformumuz için de gelişmeler kaydettikçe kamuoyu ile paylaşacağız.

Türk Havacılık ve Uzay Sanayii'nin "üretimde iş birliği-güç birliği" noktasında çalışmaları var mı? Hangi alanlarda alt yüklenicilerle çalışılıyor?

Şirketimiz havacılık ekosisteminin öncü şirketi olarak bir okul gibi faaliyetler gerçekleştiriyor. Bu kapsamda sadece platform geliştirmekten ziyade üniversite– sanayii iş birliklerine azami önem veren projeler geliştiriyoruz. Bunu sektörün gelişimine katkı sunmak adına şirket politikası olarak yapıyoruz. Havacılık multidisipliner bir sektör. Hava aracı dış kabuktan ibaret değil. Binlerce parça bir araya geliyor. Hepsini şirketimizde üretmemiz mümkün değil. Yerli ve milli imkanlardan faydalanıyoruz. Bazen bir alt sistemi bazen hava aracının kritik bir komponentini yardımcı sanayiiye ihale edebiliyoruz. Böylece daha etkin bir kaynak kullanımı ile sektörün de gelişimine katkı sağlıyoruz. Diğer bir tabirle KOBİ'lerimizin kabiliyet kazanımlarına destek oluyoruz.

Aynı zamanda genç akademisyenlerin yetişmesi için de LIFT UP adını verdiğimiz Sanayi Odaklı Lisans Bitirme Projeleri'ne destek veriyoruz. Geçtiğimiz yıl 46 farklı üniversite ile birlikte Ar-Ge işbirliği projeleri kurguladığımız şirketimizde, Lift-Up adıyla sürdürdüğümüz "Sanayii Odaklı Lisans Bitirme Projeleri" programı kapsamında, 44 farklı üniversiteyle 244 adet LIFT-UP Projesine imza attık.

Türk Havacılık ve Uzay Sanayii'nin gündeminde yeni yatırımlar var mı?

Uçak, helikopter, İHA, uzay ve yapısal alanlarda Türkiye'nin geleceğine güç katacak yeni projeler geliştirmeye, teknolojinin Ar-Ge'sine yatırım yapmaya sürekli devam ediyoruz. Türkiye'nin en büyük, Avrupa'nın ikinci büyük rüzgar tünelini inşa ediyoruz. Yine Türkiye'de ilk olacak Yıldırım Test Tesisini, dünyada alanında sayılı tesisler içinde yer alacak Radar Kesit Alanı Test Tesisini, Türkiye'nin ilk Kuş Çarpma Test Tesisini inşa ediyoruz. Buralarda mühendis ve teknisyenlerimizin çalışmaya başlaması ile Türkiye sadece bir tesis kazanmayacak. Aynı zamanda bu tesislerin idamesinden, burada üretilen verilerin analize çok geniş bir çerçevede kabiliyet de kazanmış olacak ülkemiz. Bu sebeple havacılık ekosistemine katkı sunacak bu tesislerin yanında burada üretilecek test verilerinin ülkemizde kalmasını önemsiyoruz. Bu türden yatırımlarımız önümüzdeki dönemde hızla devam edecek.

Türk Havacılık ve Uzay Sanayii, dünyanın en büyük 100 savunma sanayi şirketi arasında. Bundan sonrasına yönelik hedefiniz nedir?

Bizim vizyonumuz her zaman en iyiyi hedeflemek. Şu an dünyanın en büyük havacılık şirketinin 50 bin mühendisi var. Bizim ise 5 bin civarında. Hedefimiz 2028 yılında dünyanın en büyük 10 havacılık ve savunma şirketi olmak ve bununla beraber 10 bin mühendis, 10 bin teknisyen ve 10 milyar dolar ciroya ulaşmak. Bu hedefe ulaşmak için önümüzde hiçbir engelimiz yok. Devletimizin destekleri ve milletimizin inancı bizi bu hedefimize taşıyacak. Projelerimize güveniyoruz. Dünya da güveniyor olacak ki her gün bir başka ülke temsilcilerini şirketimizde ağırlıyor onlara gerçekleştirdiğimiz projelerimizi canlı olarak üretim hatlarında anlatma fırsatı yakalıyoruz. Diğer taraftan üzerine güneş batmayan bir şirketiz. Doğu'da Malezya, Pakistan; Ortadoğu'da Katar; Avrupa'da İngiltere, Fransa, Almanya, İspanya; Amerika'da Urbana, Seattle, Wichita, Atlanta ofislerimiz var. Afrika'da, Orta Asya'da ofisler açmak için çalışmalarımız hızla devam ediyor. ANKA insansız hava aracımızın Kazakistan'da da üretilmesi adına önemli bir iş birliğine geçtiğimiz aylarda imza attık. Malezya ofisimiz aynı zamanda bir Ar-Ge merkezi gibi görev yapıyor. Hava araçlarımızın elektronik aksamlarını burada da geliştiriyoruz. Aynı zamanda biz de hava aracı üretme kabiliyetini Malezya'ya kazandırmak için ortak çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Şu anda takvimleri yaklaşan projelerimiz var, onlara çok yoğun mesai harcıyoruz. Biraz daha seri üretim yoluna geçtiğimiz zaman bu türden iş birliklerini önümüzdeki yıllarda daha da hızlandıracağız. Küresel havacılık ekosistemine güç katmaya devam edeceğiz.

İnsansız sistemlerde yeni bir açılım düşünüyor musunuz?

EFES 2022 tatbikatında ilk kez ANKA insansız hava aracımıza faydalı yük olarak kanat altına konumlandırdığımız Süpersonik İHA'mızın geliştirme aşamaları devam ediyor. Özgün, yerli ve milli ANKA ve AKSUNGUR SİHA'larımızın tüm hakları şirketimize ait olduğu için yeni sistemleri entegre etmekte çok zor olmuyor. Bu anlamda ANKA ve AKSUNGUR'a yeni faydalı yükler ve sistemler entegre etmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

"HÜRJET JET EĞİTİM UÇAĞIMIZ, 18 MART 2023'TE GÖKYÜZÜ İLE BULUŞACAK"

HÜRJET Jet Eğitim Uçağımızın nihai montaj hattına diğer bir ifade ile ön, orta, arka gövde ile kanatların birleştirileceği alana alınması sürecine başladık. İlk etapta yorulma testlerinin yapılacağı ilk prototipi birleştirecek ve yer testlerine hızlıca başlayacağız. Bu yılsonuna kadar eş zamanlı olarak birçok teste tabi tutulacak olan çalışmaların neticesinde 18 Mart 2023'te HÜRJET Jet Eğitim uçağımızı gökyüzü ile buluşturacağız. Savunma Sanayii Başkanlığı'mızın liderliği ve şirketimizin ana entegratörlüğü ile geliştirdiğimiz ve ülkemizin vizyon projesi Milli Muharip Uçak'ın ilk prototipi için parça üretimlerimiz hızla devam ediyor. 18 Mart 2023'te motor çalıştırarak hangardan çıkacak ve yer testlerine başlayacağız. İki yıl sürecek olan yer testleri sonrasında ilk uçuşu 2025 yılında gerçekleştirecek.

"UYDULARIMIZ GÖKYÜZÜNDEKİ MİLLİ GÖZÜMÜZ"

Geçtiğimiz yıl Cumhurbaşkanımız Türkiye'nin Milli Uzay Programı'nı açıkladılar. Bu alanda faaliyet gösteren şirketlerden biri olarak bizlere de büyük görevler düşüyor. Şu ana kadar GÖKTÜRK 1 ve GÖKTÜRK 2 uydularımızı geliştirerek gökyüzü ile buluşturduk. Bu uydularımız gökyüzündeki milli gözümüz. GÖKTÜRK 3 uydumuzu geliştirmeye devam ediyoruz. Diğer taraftan uydular belli bir zaman diliminden sonra kullanım süresi dolan platformlar. GÖKTÜRK 1 uydumuzun yerini alacak olan GÖKTÜRK Y için de çalışmalarımız devam ediyor. Aynı zamanda 'Yeni Nesil Haberleşme Uydusu' alanında geliştirme faaliyetlerimiz devam ediyor. Tüm bunların yanında sahip olmaktan memnuniyet duyduğumuz ve dünyanın sayılı ülkelerinde bulunan Uzay Sistemleri Entegrasyon ve Test Merkezi'miz bünyesinde TÜRKSAT 6A, İMECE uydusu gibi milli haberleşme ve gözlem uydularının uzay şartlarında karşılaşabilecekleri tüm senaryoları içeren testlerini gerçekleştiriyoruz.

"DÜNYA HAVACILIK DEVLERİYLE ÖNEMLİ ANLAŞMALARA İMZA ATIYORUZ

Türk Havacılık ve Uzay Sanayii yarım asırlık tecrübesiyle dünya ile entegre olmuş büyük bir havacılık ve uzay şirketi. Bugüne kadar yapısal alanda gerçekleştirdiği üretimler ile dünyanın en büyük havacılık şirketlerinden çok sayıda ödülün de sahibi olmuş bir şirket. Özgün ürünlerimiz anlamında uydu projemiz ve insansız hava aracı üretim projemiz bulunurken, Airbus, Boeing gibi dünya havacılık devleri ile de önemli anlaşmalara imza atıyoruz. Tesislerimizde tasarımından prototip oluşturma aşamalarına tümüyle kendi mühendislerimizin emeği olan projeler gerçekleştiriyoruz. Yeni nesil hava aracı bileşenlerinin geliştirilmesi anlamında önemli iş birliklerine imza atıyoruz. Sahip olduğumuz tecrübe ve modern tesislerimiz ile bu iş birliklerimizin önümüzdeki dönemde daha da artarak devam edeceğini öngörüyoruz.

"HER YIL BİNİ AŞKIN ÖĞRENCİYE STAJ İMKâNI SAĞLIYORUZ"

SKY Discover ve SKY Experience adını verdiğimiz staj programlarımız ile gençlerimizin hava aracı tasarımından üretimine tüm süreçlerde staj yapmalarına yönelik önemli çalışmalar yapıyoruz. Bu kapsamda her yıl bini aşkın mühendislik öğrencisinin şirketimizde staj yapmalarını sağlıyoruz. "Mühendis Geliştirme Programı (MGP)" kapsamında alanında yetkin mühendisler geliştirmek ve milli havacılık ekosistemine kazandırmak için kişi başı 300 saati aşkın bir eğitim programına tabi tutuyoruz. Bu mühendisler, üç faz olarak uygulanan eğitimler boyunca edindikleri yetkinlikler doğrultusunda kendilerince belirlenen bir projenin gerçekleştirilmesi için çalışmalar gerçekleştiriyorlar. Gruplar halinde bir hava aracının tasarımından 3d printer'larda üretimine kadar tüm süreçlerinde görev almalarını sağlıyoruz.

BİZE ULAŞIN