Ticaret Bakanlığı destek musluklarını açtı

Ticaret Bakanlığı bu yıl mal ihracatı destekleri için 7.7 milyar TL, hizmet ihracatı destekleri için 2.4 milyar TL kaynak kullandıracak. İhracatçının krediye ulaşım maliyetini düşürmek, kefalet sorununu çözmek üzere kurulan İGE A.Ş, Ocak’ta 5.5 milyar TL kaynakla çalışmaya başlayacak. Bu kaynak yılsonunda 7 milyar TL’ye çıkacak.
09.01.2023 13:56 GÜNCELLEME : 09.01.2023 13:56

PARA ANKARA/ HÜLYA GENÇ SERTKAYA Türk ihraç ürünlerini dünyanın en uzak noktasını ulaştırmayı ve Türkiye markasının bilinirliğini artırmayı amaçlayan Ticaret Bakanlığı, 2023 yılında da destek musluklarını açıyor. Türkiye'nin küresel ticaretten aldığı payı yükseltmeyi, yüksek katma değerli ihracatı artırmayı hedefleyen Ticaret Bakanlığı, mal ihracatı destekleri için 2023'te bir önceki yıla göre üç kat artışla 7.7 milyar TL destek kullandıracak. Ticaret Bakanı Mehmet Muş'un PARA Dergisi'ne yaptığı açıklamalara göre bu destekler içinde aslan payını yüzde 41 (yaklaşık 3.16 milyar TL) ile markalaşma desteği alacak. Bu yıl 7.7 milyar TL'lik destek bütçesinin yüzde 27'si fuarlar, yüzde 14'ü KOBİ ve kümelenme, yüzde 11'i tarım ürünleri ihracatı, yüzde 7'si ise diğer ihracat destekleri için kullandırılacak. Ticaret Bakanlığı 2022'de ihracat desteklerine yönelik yaklaşık 2.8 milyar TL'lik destek ödemesi yapmıştı. 2012'den bu yana hizmet sektörlerine yönelik destek sağlayan Bakanlık, 2022 yılı Nisan'da yeni yürürlüğe giren "Hizmet İhracatı Destek Paketi" ile 10 ana sektörde, 36 destek kalemi ile ihracatçıların yanında olmaya devam edecek. Bakanlık 2023'te hizmet ihracatına yönelik 2.4 milyar TL'lik destek kullandıracak. İhracatçıların en büyük sorunu olan kredide kefalet sıkıntısının ortadan kaldırılması ve bu sayede ihracatçıların krediye erişim maliyetinin düşmesi, ihracatın tabana yayılması amacıyla kurulan İhracatı Geliştirme Anonim Şirketi'nin (İGE A.Ş.) 2023 Ocak ayı itibarıyla yıla 5.5 milyar TL bir kaynakla çalışmaya başlayacağını söyleyen Muş, "2023 yılı boyunca faaliyetlerimizden elde edeceğimiz kârla birlikte 2023 yıl sonu kaynağımızın yaklaşık 7 milyar TL'ye ulaşmasını bekliyoruz" ifadelerini kullandı. Bilindiği üzere İGE A.Ş. 2021 yılının Ekim ayında Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ve Türk Eximbank kaynaklarıyla kurulmuş, 2022 Mart'ta faaliyete geçmiş, 2022 Ağustos'ta 20 bankanın da ortaklığıyla sermaye yapısını daha güçlü bir hale getirmişti.

İklim değişikliği ile mücadele ve sanayinin yeşil dönüşümün sağlam adımlarla yürütülmesi adına, Türkiye'de yeşil finans ekosisteminin geliştirilmesi ve yeşil finansmana erişimin kolaylaştırılması için çalışmaların yoğun bir şekilde sürdürüldüğünü vurgulayan Bakan Muş, "Bakanlığımız küresel ticaretteki güncel gelişme, fırsat ve tehditleri ülkemizin sürdürülebilir ihracat artışının sağlanması ve milli kalkınmanın en kısa süreçte realize edilebilmesini teminen yakından izleyerek; elindeki ihracata yönelik enstrümanları en etkin şekilde kullanma noktasındaki kapasitesini ve başarısını 2023 yılında da sürdürecektir" dedi.

"İHRACATÇIMIZIN YANINDA OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ"

Para Dergisi'nin sorularını yanıtlayan Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Bakanlığın 2023 yılı destekleri ve projelerini anlattı. Bakanlık tarafından sağlanan ihracata yönelik devlet yardımlarının değişen küresel koşulların ortaya çıkardığı ihtiyaçlar ve sektörlerden gelen talepler göz önünde bulundurularak analiz edildiğini ve ihracata yönelik sağlanan desteklerin miktar ve değer bazında güncellendiğini kaydetti. Bakan Muş, bu doğrultuda, 5973 sayılı ihracat desteklerine yönelik Karar ile KOBİ'lerden başlamak üzere her seviyede ihracatçıya; ihracata hazırlık aşamasından pazarlamaya, tasarımdan küresel firmalara tedarikçi olmaya, tanıtımdan yurtiçi ve yurtdışı fuar katılımlarına, yurtdışı dağıtım kanalları oluşturmaktan küresel marka olmaya kadar ihracatın her aşamasına, her adımına verilen destekleri yenilediklerini, güçlendirdiklerini ve bürokrasiyi azaltarak başvuru süreçlerini kolaylaştırdıklarını söyledi. Söz konusu Karar ile Pazara Giriş Projesi Hazırlama Desteği, Çok Kanallı Zincir Mağaza Desteği ve İhracat Konsorsiyumları Desteğini yeni destek mekanizmaları olarak ilk kez ihracatçıya sunarken halihazırda uygulanan destek programlarına ilişkin mevzuatı; daha kolay anlaşılır, yalın ve duru hale getirdiklerini dile getiren Muş, tüm destek üst limitlerini yüzde 50 ve yüzde 75 şeklinde yeniden düzenlediklerini kaydetti. Uzak Ülkeler Stratejisi kapsamındaki 18 ülkenin de aralarında yer aldığı hedef ülkelere yönelik ihracat destek oranlarını 20 puana, hedef ülkelere hedef sektörler olması durumunda ise ilave 25 puana kadar artırdıklarını aktaran Muş, "Mevcut desteklerimizin yanı sıra, anılan yeni destek mekanizmaları ile ihracatımızın sürdürülebilir artışı için Bakanlık olarak var gücümüzle çalışmaya ve 2023 yılında da ihracatçımızın yanında olmaya devam edeceğiz" dedi.

DESTEK BÜTÇESİ ÜÇ KAT ARTTI

2023 yılında mal ihracatı destekleri için, geçen yıla kıyasla yaklaşık üç katı kadar bir bütçe öngördüklerini açıklayan Muş, 2022'de ihracat desteklerine yönelik yaklaşık 2.8 milyar TL ödeme gerçekleştirdiklerini hatırlatarak, "2023'te bu bütçe tutarını yaklaşık 7.7 milyar TL'ye çıkarmayı ve bu kapsamda bütçenin yüzde 41'ini markalaşma desteği için, yüzde 27'sini fuarlar için, yüzde 14'ünü KOBİ ve kümelenme destekleri için, yüzde 11'ini tarım ürünleri ihracatı için, yüzde 7'sini ise diğer ihracat destekleri için kullanmayı planlıyoruz" dedi.

Ticaret Bakanlığı tarafından 2012'den bu yana hizmet sektörlerine destek sağladıklarını dile getiren Muş, 2022 yılı Nisan'da yürürlüğe giren ve dört karardan oluşan "Hizmet İhracatı Destek Paketi" ile hizmet sektörünü önümüzdeki dönemde de desteklemeye devam edeceklerini vurguladı. Ticaret Bakanlığı'nın 2022'de hizmet ihracatı desteklerine yönelik 1 milyar TL'yi aşan destek ödemesi yaptığını açıklayan Muş, "Bakanlık 2023'te hizmet ihracatına yönelik yaklaşık 2.4 milyar TL'lik destek kullandıracak. Destek bütçesi, genel destek kararı kapsamında 10 ana sektörde, 36 destek kalemi ile kullandırılacak. Bu kapsamda, eğitim, fuarcılık, gayrimenkul, kültürel ve yaratıcı endüstri hizmetleri, lojistik ve taşımacılık, sağlık, spor, yeşil hizmetler, yönetim danışmanlığı ve diğer hizmetler sektörleri desteklerden yararlanabilecek. Bunun yanı sıra, kurumsal altyapılarını tamamlamış firmalarımıza yönelik uygulanan TURQUALITY Markalaşma Desteği Kararı ve ihraç ürünlerimizi en kısa sürede ve en az maliyetle global müşterilere ulaştırabilmek için tüm lojistik süreçlerin uçtan uca yönetildiği entegre bir model olan Yurt Dışı Lojistik Dağıtım Ağları (YLDA) da destek bütçesinin kullanılacağı diğer alanlar olacak. Yine, bilişim sektörüne özgü geliştirilen Bilişimin Yıldızları Programı- E Turquality söz konusu destek bütçesinden pay alacak. Bakanlık, teknik müşavirlik hizmetlerine yönelik olarak yürüttüğü devlet yardımı programı çerçevesinde, bu alana 2023'te de destek bütçesinden kaynak aktarımı gerçekleştirecek" dedi.

FİNANSMANA ERİŞİM İMKÂNLARI GENİŞLETİLECEK

Muş, Bakanlık olarak ihracatçının daha düşük maliyetli finansman imkânlarına kavuşması için Türk Eximbank ile de iş birliği içinde etkin bir şekilde çalıştıklarını vurguladı. 2022 yılı Eylül'de kamuoyu ile paylaştıkları prefinansman modelinin önemli paydaşlarının Türk Eximbank ve İhracatı Geliştirme A.Ş. olduğunu belirten Muş, prefinansman modeli ile artık ihracatçıların, ihracat desteklerinden yararlanmak için, faaliyetini gerçekleştirerek ödemeyi beklemek zorunda kalmayacağını ve zamandan kaynaklı finansman yükünden kurtulacağını kaydetti. Bu çerçevede, başta Küresel Tedarik Zinciri Yetkinlik Proje Desteği, Marka ve TURQUALITY Destek Programları olmak üzere mal ve hizmet ihracatçılarına verdikleri proje, program ve statü bazlı desteklere prefinansman imkânı getirdiklerini dile getiren Muş, "2023'te söz konusu prefinansman olanağının Bakanlığımız, Türk Eximbank ve İGE iş birliğiyle ihracatçılarımıza etkin şekilde tanıtılmasına ve daha da geniş bir sahada kullanımına odaklanacağız" dedi.

YEŞİL FİNANS EKOSİSTEMİ GELİŞTİRİLECEK

Son dönemde yalnızca AB'nin Yeşil Mutabakatı değil, Çin ve ABD gibi büyük pazarlarda da iklim değişikliği ile mücadeleye yönelik politikaların önce çıktığını vurgulayan Bakan Muş, buna paralel olarak, Türkiye'nin dünya piyasalarında rekabetçiliğinin ve pazar payının artması adına sanayinin yeşil dönüşümüne yönelik çalışmalara hız verdiklerinin altını çizdi. Muş, iklim değişikliği ile mücadele ve sanayinin yeşil dönüşümünün sağlam adımlarla yürütülmesi adına, Türkiye'de yeşil finans ekosisteminin geliştirilmesi ve yeşil finansmana erişimin kolaylaştırılması için çalışmaların yoğun bir şekilde sürdürülmesinin hedeflendiğini dile getirdi.

Muş, 16 Temmuz 2021'de Resmi Gazete'de yayımlanan Yeşil Mutabakat Eylem Planı kapsamında, AB tarafından uygulanması öngörülen sınırda karbon düzenlemesinden, Türkiye'de bir karbon fiyatlandırma mekanizması tesisine, Türkiye'nin Döngüsel Ekonomi Eylem Planı'nın oluşturulmasına varan geniş bir yelpazede kapsamlı çalışmalar yürütüldüğüne dikkat çekti.

TEŞVİK MEKANİZMALARI ELE ALINIYOR

Her biri ilgili kurumların koordinasyonunda yürütülen 20 adet İhtisas Çalışma Grubu'nda (İÇG), Eylem Planı'nda yer alan, 9 ana başlık ve 81 eyleme ilişkin belirlenen takvim çerçevesinde politika oluşturma çalışmalarının sürdürüldüğünü belirten Muş, Yeşil Mutabakata uyum çerçevesindeki destek mekanizmaları için de eylem planında görev paylaşımı yapıldığını kaydetti. Bakan Muş, şunları söyledi:

"Tüm ilgili kurumlarımız, gerekli finansal ve teknolojik ihtiyaçları tespit etmek üzere etki analizleri ve yol haritaları üzerinde çalışmakta olup, bunların sonuçlarına göre teşvik mekanizmalarımız yeniden ele alınıyor. Öte yandan, başta yenilenebilir enerji olmak üzere atık, geri dönüşüm, verimlilik, KOBİ'lere motor değişimi ve güneş enerjisi desteği, Kalkınma Ajansları'nın sürdürülebilir bölgesel kalkınmaya yönelik destekleri, TÜBİTAK ve KOSGEB tarafından sunulan Ar-Ge destekleri gibi seçenekler, farklı alanlarda yeşil dönüşümü desteklemek üzere sunuluyor."

"İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ PLATFORMU" OLUŞTURULACAK

Türkiye'de yeşil finansman ekosisteminin iyileştirilmesi, dünyada hızla büyüyen uluslararası yeşil finansmanın Türkiye'ye çekilmesi bakımından önem taşıdığını vurgulayan Bakan Muş, bu kapsamda yürütülen çalışmaların somut çıktıları arasında Sürdürülebilir Finans Çerçevesi, Yeşil Sukuk Çalışma Raporu, Sürdürülebilir Bankacılık Stratejik Planı ve Yeşil Borçlanma Araçları Rehberi gibi stratejiler ve rehberlerin yer aldığını ve bu çalışmaların finansman ihtiyacı duyan firmaların ve kaynak sağlayacak bankalar için rehber niteliğinde belgeler olma işlevini gördüğünü kaydetti. Buna ilaveten Türkiye'de bir taksonomi mevzuatının oluşturulmasına yönelik hazırlık çalışmalarının da başlatıldığını dile getiren Muş, söz konusu mevzuatın da finansmanın yeşil yatırımlara yönlendirilmesi açısından önem teşkil edeceğini kaydetti.

Muş, 2023 yılının öncelikli gündem maddeleri arasında Avrupa Yeşil Mutabakat başta olmak iklim değişikliği konusundaki bilgilerin, desteklerin ve finansman imkanlarının derlenerek ihracatçıların tek bir noktadan bilgisine sunulmasını sağlamak üzere "İklim Değişikliği Platformu oluşturulmasının yer aldığını vurgulayarak, şunları söyledi:

"İhracatçılarımız, tek bir çatı altında iklim değişikliği konusunda atması gerekli adımlar, konuya ilişkin Bakanlığımız desteklerinin yanı sıra ilgili kurumlarımız tarafından çevre konularında verilen destekler ve uluslararası kaynaklar tarafından sağlanan finans imkanlarına dair bilgi edinebilecek."

ULUSLARARASI FONLAR İÇİN İŞ BİRLİKLERİ…

Muş, uluslararası alanda ise finansmana erişimin artırılması ve yabancı kaynakların Türkiye'deki yatırımlara yönlendirilmesi amacıyla çeşitli iş birlikleri geliştirildiğini kaydetti. Bu kapsamda, Dünya Bankası, Almanya, Fransa iş birliğinde 3.2 milyar dolarlık Mutabakat Zaptı imzalandığını ve Avrupa Sürdürülebilir Kalkınma Artı Fonu kapsamındaki kaynaklarının aktarılması amacıyla Türkiye Yatırım Platformu oluşturulduğunu dile getiren Bakan Muş, "İklim krizinde tarihsel sorumluluğu bulunan gelişmiş ülkelerce yeşil dönüşüme yönelik uluslararası fonların oluşturulması kapsamında başta Birleşmiş Milletler olmak üzere her türlü uluslararası platforma girişimlerimize devam ederken bir yandan da hâlihazırda kurulmuş olanlardan ülkemizin faydalanmasına yönelik çalışmalar yürütülüyor" dedi.

IPA III ve Ufuk Avrupa gibi AB kaynakları ile yeşil gündem, sürdürülebilirlik ve Ar-Ge projelerinin desteklendiğini vurgulayan Muş, açıklamalarını şöyle sürdürdü:

"Öte yandan, AB fonlarından aldığımız payı artırmak üzere, LIFE, Dijital Avrupa ve Yatırım Birlik Programlarına ülkemizin katılım süreci devam ediyor. Başta AB üyesi olmak üzere çeşitli ülkelerle yeşil finansman ve yatırımlar alanında ikili işbirliğini güçlendirerek ülkemizin yeşil dönüşüm projelerine katkı sağlanması amaçlanıyor. Örnek olarak, Mart'ta Birleşik Krallık ile Yeşil Finansman Konferansı düzenlenerek, Ankara-İzmir hızlı tren hattı ve güneş enerjisi santrali kurulumu için finansman sağlandı. Hollanda ile her iki ülkenin özel sektörünün işbirliği yapması sağlanmış olup, tekstilde döngüsel ekonomiye yönelik ortak çalışmalar yürütülüyor."

"Türkiye E-İhracat Platformu" 2023'te devreye girecek

Ticaret Bakanlığı dijitalleşen dünyada e-ihracat aktörlerinin ihtiyaçlarına yönelik farklı destek modelleri geliştirirken aynı zamanda bürokrasiyi azaltarak e-ihracatı kolay, hızlı ve güvenilir kılmayı hedefliyor. Bu doğrultuda e-ihracata yönelik güçlü bir destek paketi hazırladıklarını söyleyen Bakan Muş, desteklerin yanı sıra "Türkiye E-ihracat Platformu" ile ihracatçıları dijital envantere taşıyan ve yeni nesil teknolojilerle uluslararası pazarlara açacak bir yapı kurma noktasındaki çalışmaları sonuçlandırarak, 2023 yılı içerisinde uygulamaya alma kararlılığını ortaya koyacaklarını dile getirdi.

Yerli Tedarik Sistemi devreye alınacak

Ticaret Bakanlığı'nın 2023'te hayata geçireceği projelerden biri Yerli Tedarik Sistemi (YTS). Bakan Muş, Türkiye'nin cari açığının azaltılması hedefi doğrultusunda, üretici firmalarca kullanılan ara malların ithal edilmesi yerine yurtiçindeki tedarikçilerden temin edilmesine yönelik geliştirilen YTS'de, ihracatçılara alternatif yerli ürün/tedarikçi bilgilerinin sunulmasını amaçladıklarını söyledi. Bakanlığın en önemli dijital projelerinden olan Destek Yönetim Sistemi (DYS) Dahilde İşleme Rejimi modülüne entegre edilecek YTS platformunun, ihracatçıların üretim, finansman, pazarlama ve lojistik sac ayaklarından özellikle üretim ayağında firmalara önemli katkılar sağlayabileceğini dile getiren Muş, "Tedarik zincirlerinde aksaklıkların yaşandığı pandemi dönemi sonrasında YTS ile yerli sanayide kullanılan ara mallarda, yurtdışından kaynaklı arz şoklarına karşı bağımlılığın önüne geçilmesi ve ithalatın azaltılarak öz kaynaklarımızın ülkemizde kalmasını arzu ediyoruz" diye konuştu.

İki projeyle beş yılda 6 milyar dolarlık artış

Bakan Muş, ihracatçıları lojistik ve taşımacılık sektörü açısından daha ileri bir noktaya taşımak için çalışmalara hız verdiklerini vurguladı. Bu çalışmalardan en önemlisinin yurtdışında belirledikleri stratejik bölgelerde ihraç ürünlerin çok kısa sürede, daha az maliyetle teslim edilmesini sağlayacak ve hem mal hem hizmet ihracatına önemli artış getirecek "yurtdışı lojistik dağıtım ağları" (YLDA) projesi olduğunu belirten Muş, şunları kaydetti:

"Kuracağımız lojistik dağıtım ağları sayesinde yurtiçinde sahip olduğumuz lojistik imkân ve kabiliyetlerimizi sınır ötesine taşıyacağız. İleri teknolojik altyapıya sahip olacak dağıtım ağları sayesinde ihraç ürünlerimizi son alıcısına 24 ila 72 saat içerisinde ulaştıracağız. YLDA ile bir nevi uzakları yakın hale getireceğiz. Ayrıca, ihraç yüklerimiz konsolide edilerek taşınacağı için taşımacılık maliyetlerimizin yaklaşık yüzde 20 azalmasını, böylece ihracatımıza da ilave katkı sağlanmasını hedeflemekteyiz. Bu doğrultuda, halihazırda Avrupa (Trieste–Sète-Tarragona) ve Amerika (Şikago) merkezli iki projeyi onaylamış bulunuyoruz. Bu projeler ile yaklaşık beş yılın sonunda 6 milyar dolarlık bir ihracat artışı öngörüyoruz. Yeni başvuruları almaya ve değerlendirmeye devam ediyoruz."

İstanbul'a yeni fuar alanı…

Türkiye'yi fuarcılıkta marka yapacak bir proje üzerinde çalıştıklarını açıklayan Bakan Muş, Avrupa Fuarlarını İstanbul'da buluşturmak üzere şehre yakışacak bir fuar alanının yapımını hedeflediklerini kaydetti. Muş, "Ülkemizde yılda 400'ün üzerinde fuar gerçekleştiriliyor ve bu fuarların yüzde 41.5'ine İstanbul ev sahipliği yapıyor. Bu durum göz önüne alındığında, kıtaları ve kültürleri birleştiren şehrimize yakışacak yeni bir fuar alanının yapılması elzem hale geldi. Yapılacak yeni fuar alanı ile ülkemizin fuarcılıkta bir marka haline gelmesini ve lider ülkelerden biri olmasını istiyoruz. Bu sayede, tüm dünyada 137 milyar doları bulan fuarcılık gelirlerinden ülkemizin azami payı almasını ve bu sektördeki istihdamın artırılmasını amaçlıyoruz. Benzer şekilde, fuarcılık faaliyetleri aracılığıyla hizmet ve mal ihracatımızda sürdürülebilir bir artış trendinin yakalanmasını bekliyoruz" dedi.

ABD'de Türk dizilerine yeni yayın mecraları…

Ticaret Bakanlığı'nın yeni projesi ile Türk dizilerinin Amerika Birleşik Devletleri'ne (ABD) açılımı kolaylaşacak. Türk dizilerinin bugün 160'dan fazla ülkeye ihraç edildiğini, 800 milyonu aşkın izleyiciyle buluştuğunu anımsatan Bakan Muş, Türk dizilerinin geleneksel televizyon kanallarının yanı sıra son üç yılda artan bir ivmeyle küresel dijital yayıncılık platformlarına da ciddi ölçüde içerik sağladığının altını çizdi. Muş, "Bu çerçevede, Türk dizilerini Yeni Dünya'da izleyicisiyle buluşturmak için 2023 yılı ve sonrasında ABD'de yalnızca Türk dizi/film ve içeriklerinin yayımlanacağı yayın mecralarının oluşturulması için çalışmalarımız devam ediyor" dedi.

Genç yazılımcıların dünyaya açılması desteklenecek

Ticaret Bakanlığı'nın gündeminde olan bir diğer proje ise genç yazılımcıların dünyaya açılmasının desteklenmesi. Türkiye'nin bilişim sektöründe önemli gelişmeler kaydettiğini ve bilişim ihracatının gün geçtikçe arttığını dile getiren Muş, şunları kaydetti:

"Yeni projemiz ile genç yazılımcılarımızı dünyaya açılmaları için destekliyoruz. Batı Avrupa ve ABD'de oyun başta olmak üzere yazılım ve bilişim konularında genç yazılımcılarımızın çalışmalarını pazarlayabilmeleri için ofisler kurmalarını kolaylaştırmaya yönelik çalışmalarımız devam ediyor. Gayemiz gençlerimizin zamanlarını yeni inovatif fikirlere ayırmalarını sağlamak."

Eğitim sektörünü de yakından takip ettiklerini dile getiren Muş, Türkiye'yi uluslararası öğrencilerin tercih ettiği ülkeler sıralamasında daha üst sıralara taşımak için yürüttükleri çalışmaları sürdüreceklerini vurguladı. Muş, "Study in Türkiye markasının tüm dünyada tanıtımı ve ülkemizi tercih edecek uluslararası öğrenci sayısının artırılması için başta yurt dışı eğitim fuarlarına katılım ve fuar organizasyonu düzenlenmesini desteklemek üzere çeşitli tanıtım faaliyetlerinin yürütülmesini koordine edeceğiz" dedi.

Gümrük Birliği güncelleme süreci başlatılacak

Gümrük Birliği güncelleme çalışmalarına da değinen Bakan Muş, AB ile 2023'te karşılıklı iş birliği anlayışıyla içinden geçilen konjonktürün doğurduğu zorlukları da göz önünde bulundurarak ikili ekonomik ve ticari ilişkileri geliştirmek, mevcut sorunlara çözümler bulmak ve Gümrük Birliği'nin güncellenmesi sürecinin başlatılması için gerek üst düzeyde gerekse teknik seviyede Bakanlık olarak çalışmaları sürdüreceklerini kaydetti. Mart 2021'de gerçekleşen AB Liderler Zirvesi'nde liderlerin, Gümrük Birliği'nin işleyişinin iyileştirilmesi ve geliştirilmesi için Komisyon'a, Türkiye ile çalışmalarını yoğunlaştırması; Konsey'e de müzakerelerin başlatılabilmesini teminen yetki belgesinin hazırlanması için gerekli çalışmaları yapması konusunda çağrıda bulunduğunu anımsatan Muş, bunun neticesinde, 2021'de AB ile siyasi ve teknik seviyedeki diyaloğu yoğunlaştırdıklarını dile getirdi. Bakan Muş, 2022'de, üye ülkelerdeki muhataplarının yanı sıra Avrupa Komisyonu'ndaki ilgili Komiserlerle hem Gümrük Birliği hem de yeşil mutabakat kapsamında altı görüşme gerçekleştirdiğini kaydetti.

BİZE ULAŞIN