Yetenek açığı büyüyor -1-
ÜRÜN DİRİER/ Küresel yetenek açığı yüzde 75 seviyesine ulaşmış durumda. Yani açılan dört pozisyondan üçü doldurulamıyor. Bu, son üç yılda dört puanlık bir artışa işaret ediyor. Başta dijital yetenekler olmak üzere, en çok yetenek açığı taşımacılık ve lojistik, otomotiv, tüketim ürünleri, hizmetleri ve sağlık yaşam bilimleri sektörlerinde görülüyor.
Dünyada yüzde 85 ile Japonya, işverenlerin yetenek açığını doldurmakta en çok zorlandığı ülke olarak öne çıkıyor. Bu yüksek oranın birden çok nedeni olmakla birlikte ilk üç neden arasında; salaryman olarak adlandırdıkları maaşlı çalışanların insani ve esnek olmayan fazla mesaili, günde 12-14 saate varan çalışma şartları, ekonominin durumu ve kadınların iş hayatında yer bulamaması gösteriliyor. Japonya'yı yüzde 82 ile Almanya, İsrail ve Yunanistan takip ediyor. Fransa ve İtalya da sırasıyla yüzde 80 ve yüzde 75 seviyelerinde benzer oranlarda seyrediyor. Ardından ABD, Çin ve Finlandiya geliyor. Türkiye'de ise oran yüzde 72 ile 76 arasında gidip geliyor son yılların verilerine göre…
Yapılan işlerin, iş tanımlarının hızlı bir dönüşüm içinde olması tüm dünyada olduğu gibi, yetenek açığı kavramını Türkiye'de de İK'nın gündemine taşıdı. İşveren açısından yeteneği bulmak ve korumak kritik öneme sahip. İK'da yetenek yönetimi süreçleri hızlanmış durumda. Hatta son raporlara göre, İK birimlerinde iş yoğunluğu, tükenmişlik sendromlarına bile yol açmaya başladı. Sektörlere göre en çok aranan yetenekleri ve şirketlerin en çok arayış içinde olduğu pozisyonları araştırdık…
Türkiye'de yetenek açığının özellikle belirli sektörlerde ve işlerde daha belirgin bir şekilde ortaya çıktığını belirten Teknolojide Kadın Derneği Başkanı Zehra Öney'e göre birincisi teknoloji sektörü. Dijital dönüşümün hız kazandığı günümüzde, yazılım geliştirme, yapay zeka, veri analitiği gibi alanlarda uzmanlaşmış yeteneklere olan ihtiyaç giderek artmakta. Yüksek nitelikli yazılım mühendisleri, veri bilimcileri ve yapay zeka uzmanlarına duyulan talep, mevcut yetenek havuzunu aşmakta. Türkiye'nin bu alanda yetişmiş insan kaynağına olan talebi karşılayabilmesi için eğitim ve istihdam politikalarında önemli değişiklikler yapılması gerek. İkinci önemli alanın ise sağlık sektörü olduğunu vurgulayan Öney, "Özellikle uzman doktorlar, hemşireler ve sağlık yöneticileri gibi pozisyonlarda nitelikli personel eksikliği yaşanmakta. Sağlık hizmetlerine olan artan talep, nitelikli sağlık personeline duyulan ihtiyacı artırıyor. Bu durum, sağlık sektöründe çalışanların yükünü artırabilir ve kaliteli sağlık hizmetlerinin sunumunu olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle, yetenek açığının azaltılması için sağlık sektöründe eğitim ve istihdam politikalarının gözden geçirilmesi gerek" diyor.
Yetenek açığının yoğun olarak görüldüğü üçüncü sektörün ise inşaat ve mühendislik sektörleri olduğunu vurgulayan Öney, "Türkiye'de devam eden altyapı projeleri ve kentsel dönüşüm çalışmaları, inşaat mühendisleri, mimarlar, şantiye şefleri gibi pozisyonlarda nitelikli personel ihtiyacını artırıyor. Ancak, bu sektörlerde nitelikli iş gücü yetiştiren eğitim programlarının yetersiz olduğu ve mevcut iş gücünün talebi karşılayamadığı bir gerçektir. Son olarak, e-ticaret ve perakende sektörleri de yetenek açığıyla karşı karşıyadır. E-ticaretin ve dijital pazarlamanın hızla büyüdüğü günümüzde, bu sektörlerde dijital pazarlama uzmanları, e-ticaret yöneticileri ve veri analitikçileri gibi pozisyonlarda nitelikli personel eksikliği yaşanmaktadır. Tüketici davranışlarını anlayacak, dijital kanalları etkin bir şekilde yönetecek ve veri analizi yapabilecek yeteneklere olan ihtiyaç giderek artmakta" diye konuşuyor.
Ergene Consulting Kurucusu ve Boyden Türkiye Ülke Lideri Murat Ergene, bilişim, taşımacılık, lojistik, otomotiv, tüketim ürünleri, sağlık, üretim ve sanayinin yanı sıra; enerji, finans, gayrimenkul, tarım ve madencilik sektörlerinin ülkemizde yetenek açığının en fazla yaşandığı başlıca sektörler olduğunun altını çizerek, "Mühendislik, satış ve pazarlama, bilişim ve veri uzmanlıkları ile operasyon alanındaki uzmanlıklar, iş dünyasının halihazırda bulmakta zorluk çektiği diğer bazı başlıca alanlardır. Aynı şekilde yazılım geliştiricileri, veri bilimciler, bilgi güvenliği analistleri ve web geliştiriciler gibi teknoloji odaklı roller ile veri okur-yazarlığı pozisyonlarına olan talep de giderek artmakta. Son yıllarda yaşanan dijital dönüşüm, bu pozisyonlara olan ihtiyacı büyük ölçüde artırmıştır. Bugün nitelikli çalışanların da dijital becerilere sahip olması bekleniyor. İş dünyası çeşitli alanlarda yaşanan tüm bu yetenek açıklarını kapatmak için özel gelişim programları tasarlamaya başladı" diyor.
SORUN HIZLI BÜYÜYEN EKONOMİLERDE DAHA KRİTİK
Türkiye'deki yetenek açığı sorununun özellikle bilgi teknolojileri, dijital yetkinlikler ve insan-makine ilişkileri gibi kritik alanlarda belirgin olduğunu belirten Apposto.Biz Kurucu Ortağı Gözde Avcıoğlu Avdel, "Günümüz iş dünyası, teknolojik gelişmeleri ve dijital dönüşümü etkin bir şekilde yönetebilecek, ileri düzeyde teknik bilgiye sahip çalışanlara olan ihtiyacı arttırmaktadır. Bu durum, Türkiye gibi hızlı büyüyen ekonomilerde daha da kritik bir hale bürünmekte, şirketlerin rekabet avantajı sağlaması ve pazar dinamiklerine adaptasyonu için zorunlu bir unsur olmaktadır. Dijital yetkinlikler kapsamında, veri bilimi, siber güvenlik, bulut bilişim ve yapay zeka gibi alanlarda uzmanlaşmış profesyonellere duyulan ihtiyaç giderek artmaktadır. Bu tür yetkinlikler, şirketlerin veriye dayalı kararlar almasını, operasyonel verimliliği artırmasını ve müşteri deneyimini iyileştirmesini sağlamaktadır. Örneğin, büyük veri analitiği, pazar trendlerini anlama ve müşteri davranışları üzerine derinlemesine bilgiler sunarak pazarlama stratejilerinin daha etkin şekilde şekillendirilmesine olanak tanımaktadır" diyor.
GRİ YAKA AÇIĞI ÖNEMLİ
Gri yaka açığının önemine işaret eden Hiring Cycle Kurucu CEO'su Ahu Bade Özkan, "Yapay zekanın hızlanması ile özellikle veri ve siber güvenlik rollerindeki açık, dijital dönüşüm ve teknoloji için öne geçti. Öte yandan yapay zeka ile mülakat ve ön değerlendirme yapan bir araç olarak Hiring Cycle datalarında gördüğümüz önemli bir veri de, Türkiye'deki gri yaka açığı. Özellikle banka, çağrı merkezi, parekende ve servis sektörünün ihtiyacı olan işgücünün Türkiye'de başvuru oranı son derece düşük. Burada büyük şehirler dışında bu rollerin arayışında dijital platformların kullanılması, adayların ise dijital okur yazarlık becerilerinin düşük olması bir sebep" diyor. İnsanların aradığı işi bulamaması sorununa da dikkat çeken Özkan, "Bu durum Türkiye'nin içinden geçtiği sosyal dönüşümle ilgili. Genç yetenekler okullarda ve sosyal medya etkisi altında iş hayatına gerçek bilgiye erişmeden sanal bir tasarımla girdiklerinden hayal kırıklığı yaşıyorlar. İşin nerede ve nasıl aranacağı ile ilgili okullardan yeterli destekle mezun olmuyorlar" diye konuşuyor.
YÜZDE 68 ARADIĞI YETENEĞİ BULAMAYACAK
En çok açık BT ile üretim ve tedarik zinciri yönetiminde açık olduğuna işaret eden Mercer Doğu Akdeniz CEO'su Dinçer Güleyin'in aktardıklarına göre, yazılım geliştirme, veri bilimi, siber güvenlik, bulut bilişim ve dijital pazarlama gibi dijital yetkinlikler Türkiye'de en çok talep gören beceriler arasında. 2024 Mercer Global Yetenek Trendleri raporunun sonuçlarına göre, İK yöneticilerinin de başlıca hedeflerinden biri, yapay zekâya yatırım yapmak ve bu teknolojiyi iş süreçlerine entegre etmek. Bu nedenle makine öğrenimi, büyük veri analizi, yapay zekâ modellerinin optimizasyonu, otonom sistem tasarımı gibi beceriler sektörde öncelikli hale geliyor. 2024 Mercer Türkiye Stratejik İnsan Kaynakları Araştırması'na göre, 26 farklı sektörden 100'den fazla üst düzey İK lideri, şirketlerinin %68'inin önümüzdeki yıl içinde yetenek açığı yaşayacağını öngörüyor. Bu açık en çok Bilgi Teknolojileri (%68), Veri Analizi & Yönetimi (%54) ve Üretim & Tedarik Zinciri Yönetimi & Mühendislik (%47) gibi iş kollarında yoğunlaşıyor. Katılımcıların %70'i, bu açığı kapatmak için aksiyon aldıklarını, beceri tespitinde yönetici görüşleri, davranışsal değerlendirme merkezleri ve 360 derece geri bildirim yöntemlerini kullandıklarını belirtiyor. İnsan kaynakları danışmanlığı alanında, online değerlendirme araçları ile yetenek yönetimi çözümlerinde artış gözlemlediği bilgisini paylaşan Güleyin, şunları aktarıyor:
"Dijitalleşmenin hızlandığı ve teknoloji temelli yetkinliklere olan ihtiyacın arttığı günümüzde, geleneksel roller, teknolojiye dayalı becerilerle desteklenmediği sürece talep kaybıyla karşı karşıya. Örneğin, satış ve pazarlama gibi alanlarda, teknolojik becerilerde güçlü olmayan profesyonellerin, veri analitiği, dijital pazarlama, CRM sistemleri veya e-ticaret platformları gibi dijital araçlarla çalışabilen adaylara göre daha az tercih edileceği öngörülüyor. Benzer şekilde operasyon ve müşteri hizmetleri gibi işlerde de süreçlerin otomasyonuyla birlikte insan kaynağı ihtiyacının azalması bekleniyor. Bu dinamiklerin geleneksel rollerin bazılarında işsizlik oranlarının artmasına ve iş gücü piyasasında yetenek bolluğunun oluşmasına yol açabilir."
EN ÇOK ARANAN: ANALİTİK DÜŞÜNME ÖZELLİĞİ
Kariyer.net CHRO'su Çağlayan Karalar ise, işverenlerin en önem verdiği yeteneğim analitik düşünme olduğunun altını çizerek, "Yaptığımız analizler doğrultusunda İK ve teknoloji; satış, yazılım geliştirme ve İK uzmanı alanındaki yeteneklere ihtiyacın öne çıktığını söyleyebiliriz. Geçtiğimiz yıl işverenlerin en çok aradığı pozisyonlar sırasıyla satış, finans ve teknik hizmetler vardı. Sektör bağımsız olarak baktığımızda yetenek kıtlığı konusunda; sağlık pozisyonlarının, gri/mavi yaka rollerin ve beyaz yakada bilişim alanındaki mühendislerin öne çıktığını gözlemliyoruz" diyor. 2007-2024 arasında 300 bine yakın ilanı analiz ettiklerini belirten Karalar, şu bilgileri paylaşıyor:
"Bu kapsamda 1.000'den pozisyonu fazla örneklem olarak kullandık ve 2.000'den fazla tekil yeteneği ele aldık. Yıllık trende göre işverenin yetenek taleplerini öncelik gözeterek sıraladık. 2010 öncesini analiz ettiğimizde işverenlerin en çok talep ettiği içsel becerinin (soft skill) İletişim Becerisi olduğunu gördük. 2010 ile 2020 arasında da İletişim ve İkna Gücü öne çıktı. Ancak 2020'lere yaklaştığımızda bu durum büyük ölçüde değişiyor. 2019 yılında işverenler tarafından en önemli yetenekler arasında; Proje Planlama ve Sonuç Odaklı Yaklaşım gösterildi. 2020 sonrasında ve özellikle 2023'ten itibaren yapay zekanın etkisiyle trendlere yeni yeteneklerin eklendiğini görüyoruz. 2024'te işverenlerin en önem verdiği yetenek Analitik Düşünme oldu. Şirketlerin yeni kriterleri doğrultusunda Yenilikçi ve Araştırmacı özelliklere sahip adaylara daha fazla ihtiyaç duyulduğunu görüyoruz."
RİSK YÖNETİMİNE TALEP ARTTI
Gilda&Partners İK Danışmanlık Kurucusu Jilda Bal da fintek ve risk yönetimi uzmanlarına talebin arttığına işaret ederek, "Özellikle yazılım mühendisleri ve veri bilimcileri gibi roller, inovasyonu ve rekabet gücünü artırmak isteyen firmalar tarafından yoğun talep görüyor. Bunun yanı sıra, finans sektöründe de benzer bir eğilim görülmekte. Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu'nun (TİSK) 2024 Yetenek Piyasası Raporu'na göre, finansal teknolojiler (FinTech) ve risk yönetimi alanlarında yetkin profesyonellere olan talep önceki seneye göre %28 oranında arttı. Uzmanlaşmış kişi eksikliği var. Özellikle yeni nesil (çoğunlukla gözlemlediğimiz Z jenerasyonu) bir konuda uzmanlaşmadığı için, konu ile ilgili uzmanlaşmış yeteneklere ihtiyaç var. Kendileri için doğru işi bulma adına farklı alanlarda deneyim sahibi olma ihtiyacı hissediyorlar. Bu da ihtiyaç duyulan deneyimler üzerinde uzmanlaşmayı azaltıyor" diyor. Türkiye'de 2024 itibarıyla şirketlerin en çok zorlandığı konulardan birinin, belirli alanlarda uzmanlaşmış yeteneklerin bulunamaması, yani genel yetenek kıtlığı olduğuna dikkat çeken Bal, "Bu durum, özellikle yeni nesil çalışanlarda daha belirgin hale geliyor. Çoğu Z kuşağı çalışanlarının kariyer yolculuklarına başlamadan önce farklı alanlarda deneyim kazanmayı tercih ettiğini gözlemliyoruz. Bu da, tek konuda uzmanlaşmış profesyonellerin sayısının azalmasına neden oluyor. Genç profesyoneller, kendileri için doğru kariyer yolunu bulma adına, çeşitli alanlarda deneyim sahibi olma ihtiyacı hissediyorlar. Örneğin, teknoloji, mühendislik, sağlık ve finans gibi sektörlerde belirli bir alanda uzmanlaşmış kişilerin eksikliği hissediliyor" diye konuşuyor.
YETENEK YÖNETİMİ
Yetenek yönetimi, organizasyonların hedefleri doğrultusunda, katma değer sağlayabileceğine inanılan insan gücü ile uzun soluklu ve sürdürülebilir bir iş ilişkisi kurabilmek için hayata geçirilen insan kaynakları süreçlerinin tümünü kapsıyor. Dolayısıyla stratejik yönetim hedefleri ile paralel olması çok önemli. Yetenek yönetimi küçük aile işletmelerinden çok büyük uluslararası kuruluşlara kadar her pozisyon ve her firma için dikkate alınması gereken bir konu. Yetenek yönetimi, şirketlerin hedeflerini hayata geçirebilecek doğru insanları, doğru zamanda arayıp bulmaları, performanslarını geliştirmeye yönelik çalışmalar yapmaları ve onları şirkette tutmak için uygulamalar geliştirmeleri olarak da tanımlanıyor. Rekabet koşullarındaki ve iletişim teknolojilerindeki gelişim, insan kaynakları yönetiminin çalışanlara karşı bakış açısını değiştirmesini sağladı. Şirketler, rakiplerinden farklılaşmak için insanı odağa almanın önemini çoktan fark etti. Kurumların zorlu rekabet şartlarında hedeflerine ulaşabilmelerini sağlayacak yetenekli çalışanları bulması ve bu kişilerin şirket içerisinde tutundurulması süreci, insanı merkeze alarak mümkün hale getirilebiliyor.
Yapılan işlerin, iş tanımlarının hızlı bir dönüşüm içinde olması tüm dünyada olduğu gibi, yetenek açığı kavramını Türkiye'de de İK'nın gündemine taşıdı. İşveren açısından yeteneği bulmak ve korumak kritik öneme sahip. İK'da yetenek yönetimi süreçleri hızlanmış durumda. Hatta son raporlara göre, İK birimlerinde iş yoğunluğu, tükenmişlik sendromlarına bile yol açmaya başladı. Sektörlere göre en çok aranan yetenekleri ve şirketlerin en çok arayış içinde olduğu pozisyonları araştırdık…
Aslı KUNUR / Siemens Türkiye İnsan ve Organizasyon Direktörü
"Uzmanlaşmış yazılım geliştiricilere talep yüksek"
Elektirifikasyon, dijitalizasyon ve otomasyon alanlarında faaliyet gösteren Siemens için teknoloji ve mühendislik fonksiyonları, işe alımda öncelikli olarak ihtiyaç duyduğumuz alanlar. Yoğun işe alım yaptığımız servis, satış, mühendislik gibi temel iş alanlarımızda çeşitliliği sağlamak adına kadın çalışan sayımızın yükselmesini de hedefliyoruz. Erken kariyer sürecini desteklemek için "Working Student-Çalışan Öğrenci" pozisyonlarını duyurarak her yıl yaklaşık 200 gencimizi bu pozisyonlara yerleştiriyoruz. Bu yöntem ile yakın gelecekteki işe alımlarımız için de kaynak oluşturmaya çalışıyoruz. Sektörde özellikle belirli programlama dillerinde ve spesifik alanlarda uzmanlaşmış yazılım geliştiricilere olan talep yüksek. Ayrıca, artan siber tehditler ve veri ihlalleri nedeniyle, siber güvenlik uzmanlarına olan ihtiyaç da hızla artıyor. Dönüşen iş dünyası ve global stratejimiz doğrultusunda; yaşam boyu öğrenmeye değer veren, kariyeri boyunca yeni beceriler edinmeye istekli, bunun için çaba gösteren profiller işe alım süreçlerimizde öne çıkıyor. Bireylerin kendi kariyerleri için sorumluluk almalarını önemsiyoruz. Farklı kariyer beklentilerine yönelik çeşitli opsiyonları çalışma arkadaşlarımızın kullanımına sunuyoruz; örneğin rotasyon, uzmanlık kariyer yolları, esnek çalışma modelleri, dijital eğitim platformları tüm Siemens ekibinin ortak kullanımına açık. Aramıza katılan çalışma arkadaşlarımızın bu opsiyonları tanımak için zaman ayırmalarını ve değerlendirmelerini bekliyoruz. Bu yolculukta elbette liderlerinden ve İnsan ve Organizasyon profesyonellerinden destek alabiliyorlar.
Nilay Birgören ERHAN / Avon İnsan ve Kültür Direktörü
"Doğrudan satış kanalını iyi bilen adaylar arıyoruz"
Kozmetik perakendesinde sektöründe en çok aranan yetenekler arasında satış uzmanları, dijital pazarlama ve e-ticaret alanında deneyimli profesyoneller öne çıkıyor. Özellikle sosyal medya yönetimi, içerik üretimi, dijital reklam stratejileri gibi konularda yetkinlik sahibi bireylere büyük bir talep var. Ayrıca, müşteri deneyimi yönetimi ve müşteri memnuniyeti alanında uzmanlaşmış kişilere acil ihtiyaç duyuluyor. Müşteri sadakati oluşturmak, hem markamız hem de sektör için kritik öneme sahip. Sektörümüzde teknoloji entegrasyonu ve dijital dönüşüm süreçlerine hakim, müşteri odaklı yenilikçi çözümler üretebilen yeteneklere ihtiyaç duyuluyor. Veri analizi ve CRM yönetimi gibi alanlarda uzmanlaşmış profesyonellerin bulunması da oldukça önemli. Ayrıca, ürün geliştirme ve inovasyon alanlarında yaratıcı ve yenilikçi fikirler üretebilen yetenekler, sektör için büyük bir değer taşıyor. Kozmetik perakendesinde, satış danışmanlığı pozisyonlarında yetenek bolluğu bulunuyor. Ancak bu alanda işsizlik oranı yüksek değil; çünkü yetkin ve tecrübeli satış danışmanlarına her zaman ihtiyaç duyuluyor. Genel olarak, operasyon odaklı ve ofis destek personeli gibi pozisyonlarda daha fazla aday olduğunu gözlemliyoruz. Şirketimizde, analitik ve yaratıcı düşünme yeteneğine sahip, bütünsel bakabilen profillere ihtiyaç duyuyoruz. Ticari bakış açısında sahip profiller, Avon'un mütevazı, güçlü ilişkiler kuran ve müşteri odaklı kültürüyle uyumlu olmalı.
Deniz UNAT / Cargill Gıda META İnsan Kaynakları Direktörü
"İş sağlığı ve güvenliği uzmanı bulmak zor"
Cargill, dünyayı güvenli, sorumlu ve sürdürülebilir bir şekilde besleme misyonuyla, 159 yıldan fazla bir süredir 160 bini aşkın çalışanıyla 70 ülkede faaliyet gösteriyor. Bu geniş ölçekli operasyonlar, yetenek havuzumuzu sürekli olarak kapsamlı ve etkili kılmayı gerektiriyor. Stratejik hedeflerimize ulaşırken, sağlıklı bir organizasyon yapısı oluşturmak ve çeviklik, inovasyon gibi öncelikli konulara odaklanmak amacıyla "META Upgrade Kültür Programı"nı uyguluyoruz. Bu program, yetenek yönetimi ve kariyer planlamasında çalışanlarımızın gelişimine destek oluyor. Beklenti ve ihtiyaçlara yönelik çözüm odaklı fikirlerle yeni ürünler geliştiriyor, bu şekilde hem ülkemize hem de faaliyet gösterdiğimiz coğrafyalara değer katıyoruz. Cargill çalışanları, küresel gıda sektöründe önemli bir değer oluşturuyor ve iyi eğitimli, sürekli öğrenmeye açık ekip arkadaşlarımızın bu kültürü sürdürmeleri büyük önem taşıyor. Sosyal beceriler, etkili iletişim, iş birliği, sonuç odaklılık, problem çözme ve yenilikçilik gibi yetenekler, ekip sinerjisi için kritik rol oynuyor. Cargill çalışma ortamı, gelişim olanakları ve global yapısı ile tercih edilen bir şirket olduğu için ihtiyaç duyduğumuz yeteneklerle bir araya gelmekte çok fazla zorlanmıyoruz. Ancak iş sağlığı ve güvenliği ile mühendislik alanlarında tecrübeli aday bulmakta zaman zaman zorlanabiliyoruz. Cargill'de kalite ve iş güvenliği bizim için oldukça kritik alanlar ve bu alanlarda deneyimli profesyonellere ihtiyaç duyuyoruz.
Kağan ÖZSARI / Form Şirketler Grubu İnsan Kaynakları ve Kurumsal İletişim Direktörü
"Teknik bilgi birikimiyle ilgili açık var"
İklimlendirme sektörü sürekli değişen teknolojiler ve enerji verimliliği standartları nedeniyle hızlı öğrenme ve adaptasyon gerektiren dinamik bir alan. Bu nedenle, sektörümüzdeki yeteneklerin yenilikçi çözümler üretebilme ve teknolojik gelişmeleri yakından takip edebilme yetkinliklerine sahip olmaları çok önemli. Satış sonrası hizmetler birimlerinde, özellikle bakım, onarım, montaj ve servis yönetimi gibi konularda teknik bilgi birikimiyle işini koordine eden yetenekler konusunda bir açık olduğunu söylemek mümkün. Bu durumun başlıca nedenleri arasında, sektörün gerektirdiği spesifik teknik bilgi ve becerilere yönelik yeterli eğitim programlarının olmaması yer alıyor olabilir. Sektör olarak; yeterli sayıda kalifiye insan kaynağı bulamama sorununun üstesinden gelmek için mesleki liseler ve üniversitelerle iş birliği yaparak özel eğitim programları düzenlemeli, mevcut insan kaynağımızı sürekli olarak eğitilip geliştirilmeli ve sektörün imajını iyileştirerek gençlerin bu alana yönelmesini teşvik etmeliyiz. Sektörümüzün yetenek havuzunu genel olarak iklimlendirme sistemleri konusunda spesifik bilgiye sahip ve Makine Mühendisliği bölümlerinden mezun yeteneklerimiz oluşturuyor. Bu alanda aday çokluğundan bahsetmek pek mümkün değil, okuduğu bölüme ek olarak kendisini pek çok alanda geliştirmeye yatkın kişilikler her zaman fark yaratıyor. Yakın zamanda en çok ihtiyaç duyduğumuz pozisyonlar arasında Satış Mühendisi ve Teknik Eğitim Müdürü gibi pozisyonlar yer alıyor.
Ebru ÖZ/ Hise Global Kurucu Ortağı
"Proje yönetimi yazılımlarını kullanabilen planlama mühendisleri aranıyor"
Teknik müşavirlik sektörü ekonomik, teknolojik ve çevresel faktörlerin etkisiyle hızla büyüyor ve projeler giderek daha karmaşık hale geliyor. Bu büyüme, belirli yeteneklere sahip çalışanlara olan ihtiyacı da artırıyor. Primavera P6, MS Project gibi proje yönetimi yazılımlarını etkin bir şekilde kullanabilen planlama mühendisleri, LEED veya BREEAM gibi sürdürülebilir yapı sertifikasyon süreçlerini yöneten uzmanlar, dijital tasarım, modelleme ve proje yönetimi için BIM (Yapı Bilgi Modellemesi) süreçlerine hakim mühendisler ve büyük veri analizleri, maliyet tahminleri ile süreç iyileştirmeleri için yapay zeka ve veri analitiği uzmanları sektörde en çok aranan yetenekler arasında yer alıyor. Bu niteliklere sahip adaylara duyulan ihtiyaç, sektörün gelişimiyle birlikte her geçen gün artmaya devam ediyor. Sektörümüzde acil ihtiyaç duyulan çalışanlar arasında dijital modelleme uzmanları öne çıkıyor. BIM teknolojisinin kullanımı her geçen gün artıyor ve teknik müşavirlik projelerinde tasarım ve inşa süreçlerinin entegrasyonu için BIM uzmanlarına olan talep giderek artıyor. Dijital modelleme becerilerine sahip mühendisler, projelerin başarılı bir şekilde yürütülmesi açısından kritik bir rol oynuyor. Aynı zamanda akıllı şehir projelerinde Nesnelerin İnterneti (IoT) teknolojilerini entegre edebilecek uzmanlar da sektörde önemli bir açığı dolduruyor. Bu alanda yetkin mühendislerin sayısı ise oldukça sınırlı.
Ayşegül Şahin KOCAMEŞE / İş GYO Genel Müdür Yardımcısı
"Büyük resmi görebilen yetenekleri bulmakta zorluk yaşıyoruz"
Gayrimenkul Yatırım Ortaklıkları (GYO) gayrimenkullere ve gayrimenkul projelerine yatırım yapan halka açık şirketler olduğundan insan kaynakları bakımından karma bir yapıya sahipler. Şirketimizde de hem şantiye hem de ofis ortamı olmak üzere farklı disiplinlerin bir arada çalıştığı, finans kültürünün yoğun yaşandığı ve aynı zamanda şantiye tozunun da solunduğu çalışma ortamlarımız bulunuyor. İş GYO olarak, şu an gündemimizde dijital dönüşüme katkı sunacak, çeşitliliği ve kapsayıcılığı artıracak yenilikçi projeler yer alıyor. Teknik bilginin yanı sıra çok yönlü düşünebilen, analiz yapabilen, hızla dijitalleşen iş süreçlerimize uyumlu, gündemi ve günceli takip eden, farkındalığı yüksek ve vizyoner çalışma arkadaşları arıyoruz. Elbette, ihtiyaç duyulan pozisyona göre bu niteliklerin ağırlığı değişkenlik gösterebiliyor. Dünyada ve ülkemizde yapılan son araştırmalar gösteriyor ki; yetenek kıtlığını tüm sektörler hissedilir bir şekilde yaşıyor. PERYÖN verilerine göre; Türkiye'deki şirketlerin yüzde 54'ü en büyük zorluğun yetenek kıtlığı olduğunu belirtiyor. Globalde ise bu oran yüzde 72 olarak açıklandı. Sektörümüze bakarsak; kendi meslek alanında uçtan uca detaylara hâkim, büyük resmi görebilen yetenekleri bulmakta zorluk yaşıyoruz. Sektörümüzde yetenek kıtlığının en çok yaşandığı alanların; iş ve proje geliştirme, sürdürülebilirlik, yatırımcı ilişkileri, satış ve kiralama olduğunu söyleyebiliriz.
Gülhiz DEMİR / Memorial İnsan Kaynakları Grup Direktörü
"2030 yılına kadar 10 milyon sağlık çalışanı açığı öngörülüyor"
Sağlık sektöründe aranan yetenekler hepimizin yakından deneyimlediği üzere pandemi sonrası değişen ihtiyaçlar ve teknolojik gelişmeler ile çeşitlendi. Sağlık profesyonellerinin ileri derecedeki teknik bilgi ve becerisini özellikle teşhis ve tedavi için kritik buluyoruz. Günümüzde teknolojinin kullanım alanlarının çeşitlenmesiyle birlikte her geçen gün farklı ve yeni özellikler eklenen biyomedikal cihazlar, dijital sağlık kayıtları, RFID tabanlı takip sistemlerimiz gibi kullandığımız sistem, uygulama ve iş yapış şekillerimiz değişmeye başladı. Bu kapsamda yeni teknolojiyi kullanan ve buna açık olan yeteneklere ihtiyacımız her geçen gün artıyor. Sağlık sektöründe zor bulunan yeteneklerin genellikle yüksek uzmanlık gerektiren ve talebin arzdan daha fazla olduğu alanlarda yoğunlaştığını deneyimliyoruz. Uzman hekimler, hemşire kadrolarımız, tıbbi laboratuvarlarda çalışan uzmanlarımız, sağlık bilişimi alanındaki uzmanlar, sağlık teknoloji alanında deneyimli mühendis ve veri bilimciler bu alanlara örnek gösterilebilir. Dünya Sağlık Örgütü'nün 2030 yılına kadar 10 milyon sağlık çalışanı açığı öngörmesi, birçok ülkede olduğu gibi Türkiye'de de sağlık iş gücü planlamalarının hız kazanmasına neden oldu. Pandemi sonrası sağlık çalışanlarının sayısındaki azalma ve diğer ülkelere göç etmelerinin ülkemizde sağlık sektöründe ciddi bir işgücü açığı oluşturduğunu görüyoruz.
Daniele MAZZARELLA / Prysmian Türkiye CEO'su
"Ürün geliştirme ile proses mühendisliği alanında zorluk var"
Sektörümüzde en çok aradığımız yetenekler, teknik mühendislik bilgisi, operasyonel yetkinlikler, üretim süreçleri yönetimi ve teknik satış becerileridir. Özellikle, ürün kalitesini artıracak ve müşteri memnuniyetini sağlayacak mühendislik ve satış ekiplerine acil ihtiyaç duyuyoruz. Kablo sektöründe teknik mühendislik becerilerine sahip profesyonellerin sayısı diğer sektörlere kıyasla sınırlıdır. Özellikle ürün geliştirme, proses mühendisliği ve satış alanlarında sektöre özgü deneyime sahip yetenekler bulmakta zorluk yaşıyoruz. Bu nedenle, bu kritik alanlarda yetenek geliştirme stratejileri oluşturuyor ve çalışanlarımızın sektörel becerilerini artırmalarına yönelik destek sağlıyoruz. Genel mühendislik ve teknik alanlarda eğitim almış ancak kablo sektörüne özgü deneyim kazanmamış birçok genç profesyonel bulunmaktadır. Bu genç mühendisler, iş hayatına atılırken karşılaştıkları zorluklar ve sektöre dair de bilgi eksiklikleri nedeniyle kablo sektörünü önceliklendirmeyebiliyorlar. Bu durum, sektördeki spesifik ihtiyaçları karşılayacak nitelikli iş gücünün eksikliği ile birleştiğinde, iş gücü talebinin karşılanamamasına neden olabiliyor. Boşalan kadrolarda işe alım yaparken, operasyonel süreçlerimizin iyileştirilmesine katkıda bulunacak ve yeni projelerin başarılı bir şekilde hayata geçirilmesine yardımcı olacak çalışma arkadaşları arıyoruz. Teknik olarak, operasyonel uygulamaların iyileştirilmesi, yeni ürün ve teknolojilerin entegrasyonu, veri analizi ve dijitalleşme gibi alanlarda yetkin çalışanlar arıyoruz.
Emel GÜNEY / Obase İnsan Kaynakları Direktörü
"İş zekâsı ve yazılım ekipleri için işe alım yoğunluğumuz daha fazla"
Bilişim sektörünün hızlı evrimi, çalışanların da kendilerini sürekli güncelleme zorunluluğunu beraberinde getiriyor. Doğal dil işleme (NLP), makine öğrenme, derin öğrenme, üretken yapay zekâ teknolojilerini etkin şekilde kullanıp yakından takip eden veri bilimciler ile büyük veriyi işleyebilen veri mühendislerine olan talep artarken agile metodolojilerle çalışan yazılım mühendisleri, esneklik ve hızlı uyum sağlama kabiliyetleriyle şirketler için değerli hale geliyor. Dünyada yetenek açığı artarken ülkemizde de durum farklı değil. Araştırmalara göre, en uzun süre yetenek arayışı sektörümüze ait rollerde yaşanıyor. Belirli alanlarda uzmanlaşıp bu uzmanlığı derinleştirmek daha da önem kazanıyor. Örnek olarak veri analitiği ve üretken yapay zekâ alanında farklı sektörlerde tecrübe kazanmış, bütüncül bakış açısına sahip adaylar konusunda yetenek açığı yaşanıyor. Sektörümüz için belirli bir alanda yetenek bolluğu ve işsizlikten bahsetmek çok mümkün olmasa da temel seviye programlama bilgisine sahip ancak yeterince deneyimi olmayan adaylar için istihdam şansı azalabiliyor. Bu nedenle yeni mezun adayların staj geçmişleri, okul dışında edindikleri yetkinlikler ve kişisel meraklarıyla yatırım yaptıkları tecrübeleri ayrıştırıcı oluyor. Gelişmeleri takip etmeyen, kendini sürekli yenilemeyen kişiler sektördeki hızlı değişimlere ayak uydurmakta zorlanabiliyor. Şirketimizde genel olarak veri yönetimi, ileri analitik, iş zekâsı ve yazılım ekipleri için işe alım yoğunluğumuz daha fazla oluyor.