PARA DÜNYA/ ALEV RİGEL Seyahat etmek için en iyi dönemdeyiz. Turizmin yoğun olduğu ağustos ayı geçti. Otellerde oda bulmak daha kolay, daha ucuz. Gezeceğiniz yerlerde kalabalık azaldı. Yiyecek içeceği daha ucuza bulabiliyorsunuz. Otomobiller, sezon dışında daha uygun koşullarda kiralanabiliyor. Turistlerin gözdesi yerler, müzeler, tarihi binalar daha tenha. Uçaklarda yer bulmak zor değil. Üstelik bilet fiyatları sezon dışında düşüyor. ABD'nin haftalık gazetelerinden "The Herald Weekly", turistlere sorunsuz uçak yolculuğu için bir rehber hazırlamış. Yanınızda bulunsun. Bu yıl kullanmasanız bile gelecek yıl yararlanabilirsiniz.
* Seyahat öncesi bir liste hazırlayın. Bavulunuzu hazırlamak için size zaman kazandırır. Sık seyahat ediyorsanız, bu listeyi her defasında, ihtiyaçlar çerçevesinde yeni maddelerle güncelleyebilirsiniz.
* Ucuz bilet için interneti kullanın. Ama sahte sitelere aldanmayın. Bileti iki ay önceden almak, size büyük mali avantaj sağlar. Uçaktaki koltuğunuzu bile internetten seçebilirsiniz.
* Erken kalkan, uçağı yakalar. Sabahın erken saatlerinde havaalanına kolay gidersiniz. Gün içinde, özellikle geç saatlere doğru, uçağa yetişme kaygısı, trafik yoğunluğu derken huzursuz olursunuz. Kendinize üç saat verin. Bir aksilik çıkarsa halledecek bol bol zamanınız kalır. Sabah uçuşlarında rötar olmaz. Söylenmeyen bir kural varsa o da uçuşunuz ne kadar geç saatte olursa rötarın o kadar çok olduğudur.
* Gideceğiniz yer ya da havaalanı hakkında yazılmış yorumları okuyun. Size yardımı olacaktır.
* Yanınıza ölçüsü belli çanta alın. Bunun için kabul edilebilir ölçülerde çanta sahibi olmaya çalışın. Aksi halde çantanız, uçağın kargo bölümüne gider. Havaalanlarında bunun için ölçü yerleri var.
* Elbiselerinizi yuvarlayıp öyle bavula koyun. Hem az yer kaplar hem de kırışık yapmaz. Yanınıza çok az giyecek alın. Çok bavullu veya çantalı olmak, seyahatinizi zorlaştırır. Görevlilerin de dikkatini çeker. Bazı havaalanlarında sizi bir kenara çekip bavullarınızı didik didik arayabilirler. Sizin için hem zaman kaybı olur hem de canınız sıkılır.
* Bavulunuza şampuan, losyon gibi sıvı şeyler koymayın. Patlarsa, elbiseleriniz mahvolur. Su geçirmez bir naylon içinde tutun. Bavulunuzdaki elbiselere sık sık güzel kokular sıkın. Bavulunuza bir fiyonk atın. Çıkıştaki döner bantta kolaylıkla fark eder yanlış bavul da almamış olursunuz.
* Üzerinize rahat bir elbise giyin. İş adamı olsanız bile takım elbisenizi bavulunuzda bırakın. Kıyafetiniz rahat ve içinde kolay hareket edebileceğiniz pamuklu giysiler olsun. Rahat, havadar, hafif ayakkabılar giyin. Ayaklarınızı sıkan, bağcıklı ayakkabılardan kaçının. Onları naylon torba içinde saklayın. Ayakkabılarınızın su geçirmez olanlarını tercih edin.
SIVI YASAK, UNUTMAYIN!
* Uçağa binmeden önce havaalanından yiyecek/içecek almayın. Normalden beş-altı kat daha pahalıdır. Bazı tüketim maddelerini yanınızda getirin. Ama ne yazık ki uçağa herhangi bir sıvı sokmak yasak. Su bile yasak.
* Yanınızda çok değerli eşya bulundurmayın. Altın kolye, pahalı saat gibi. Başkasından yiyecek ya da içecek kabul etmeyin.
* Uçağınız kalkarken ya da inerken kulaklarınız basınç değişikliğine hemen uyum sağlayamaz. Onun için kalkışta ve inişte uyumayın. Kulaklarınız açılmadıysa Valsalva hareketi yapın. Daha çok dalgıçların yaptığı bu hareket, burnunuzu ve ağzınızı kapayıp nefes vermeye çalışmaktır. Kulaklarınız hemen açılır.
* Uçakta içeceğinize buz koymayın, koydurmayın. Buz, iyi içecek suyundan yapılmaz. İçinde her tür mikrop, bakteri, kir olabilir. Ayrıca bardaktaki içeceğinizin miktarını yarı yarıya azaltır. Köpüren içeceklerden de uzak durun. İçinizde gaz birikmesine neden olur. Pilot, farklı bir uçuş seviyesine çıkarsa dış basınç azalır, iç basınç artar. Gaz, sizi zor durumda bırakır.
* Çok nazik kişilerden uzak durun. Böyle kişilere karşı hep şüpheci davranın. Altında nasıl bir niyet olduğunu bilemezsiniz.
* Cep telefonunuzu kapalı tutun. Bazı sorumsuz yolcular, hosteslerin kontrolü sırasında cep telefonlarını gizlerler. Oysa cep telefonunun radyo dalgaları, uçuş göstergelerinin kararmasına neden olabilir. IPad'iniz varsa "uçuş modu"na getirmeyi unutmayın.
SABAHLARI DAHA AZ TÜRBÜLANS OLUR
* Türbülans, yolcular için her zaman sorun olmuştur. Düşündüğünüzden daha çok yolcu, bu durumdan olumsuz etkilenir. Bazı ilaçlar, yardımcı olursa da hiçbir zaman tam etkili olmazlar. Bu durumda sabah uçuşlarını tercih etmeniz, fayda sağlayabilir. Sabah saatlerinde atmosferde fazla bir hareketlilik yoktur. Çünkü güneş henüz atmosferi ısıtmamıştır
* Kendinize en iyi koltuğu seçmeye çalışın. Uzun boylular, koridor tarafındaki koltukta rahat eder. Sık sık ayaklarınızı uzatıp gerinebilirsiniz. Kimseyi rahatsız etmeden ayağa kalkıp dolaşabilirsiniz. Yolculuk boyu uyumak istiyorsanız, pencere kenarı uygundur. Koltuğunuzda kafanızı koyacağınız yere kendiniz bir mendil ya da bir kumaş parçası serin. Daha önce kullananların, saç biti gibi sorunları olabilir. Bazen bir şal bile yolculuk boyunca sizi rahat ettirir. Silikon kulak tıkaçları, rahat uyumanızı sağlar. Gürültü önleyen kulaklıklar da size yardımcı olur. Bunlar dış gürültüyle aksi yönde frekanslar üreterek ortamı sessizleştirir. Yüzde yüz etkili olmasa da işe yarar.
* Yanınızdaki koltuğun boş kalmasını istiyorsanız, arkadaki ikili ya da üçlü koltukları tercih edin. Arka koltuklar, daha az gürültülüdür, daha tenhadır. Mutfağa yakındır. Gidip bir şeyler içme şansınız olur. Tabii ki, ayak altında dolaşmadan.
* Taze hava için tepenizdeki havalandırma ayarını kısık bir şekilde açık tutun. Bu sizi hastalıklı yolculardan gelecek mikrop ve bakterilerden uzak tutmaya yardım eder.
YANINIZDA BOZUK PARA BULUNDURUN
* Yanınızda dolar ya da euro, bozuk para bulundurun. Kredi kartı ile ödeyemeyeceğiniz masraflar olabilir. Örneğin valeler. Ya da canınız bir atıştırmalık istedi. Onu da kredi kartıyla mı alacaksınız? Zaten kredi kartı kullanımında belli bir limitin altında harcama yapamıyorsunuz.
* Nazik ve güler yüzlü olmak, personelin size iyi davranmasını sağlar. Görevliye adıyla seslenirseniz, üzerinde oluşturduğunuz etki daha da katlanır. Onlarla çok kısa bir sohbet edin. Hatta onlara küçük bir hediye bile verebilirsiniz.
* Yanınızda bir uçuş kiti bulundurun. Uyku maskesi, kulak tıkacı, pamuk, krem, aspirin vs. Rahat, ince, kolay giyilen yedek çoraplarınız olsun. Çorap değiştirdiğinizde kendinizi rahat ve ferahlamış hissedeceksiniz. Bu işi çabuk ve hızlı bir şekilde, etrafınızı rahatsız etmeden yapmalısınız. Mümkünse uçak dışında.
* Kargo pantolon kullanın. Bunlar çok cepli, cep ağzı fermuarlı ya da düğmeli, sağlam pantolonlardır. Size lazım olacak materyaller için çok değişik cepleri vardır.
* Uçakta her zaman için yeterli yiyecek bulunmaz. Yanınızda atıştırmalık getirin. Uçuşlar uzun ve sıkıcıdır. Bir sandviç, bir paket bisküvi, evde hazırladığınız, sevdiğiniz atıştırmalıklar vs. Bunlar, aşırı tuzlu, yağlı, şekerli yiyecekler olmasın. Kahve, alkol ve şekerli içeceklerden kaçının. Kendi bardağınızı yanınızda getirin. Hosteslerin de hoşuna gidecektir.
* Uyurken battaniye kullanmayın. Onlarca yolcu kullanmadan temizlemezler. Mikrop yuvasıdırlar. Battaniyelerin naylon içinde size sunulmasına kanmayın. Kendi battaniyenizi getirin.
* Bir film seçip seyredin. Zamanın nasıl geçtiğini fark etmezsiniz. Yanınızda uygun, portatif elektronik cihazlar varsa Podcast'ları dinleyebilirsiniz. Bunlar bataryayı hemen bitirmez. Videolar ise çabuk tüketir.
KEMERDEKİ ÖZEL CEPTE SAKLAMA TAKTİĞİ
* Yanınızda yüklüce kağıt para bulundurmak zorundaysanız, Amerikalıların kemere para saklama taktiğini kullanın. Elbette ki önceden, pantolon kemerinize özel bir cep yaptırmalısınız. Biri sahte, iki cüzdanınız olması da iyi bir tedbirdir. Sahte cüzdanınıza süresi geçmiş kartlar, artık kullanılmayan biletler koyun.
* Jet lag, yolcuların kabusudur. Bulunduğunuz yerle gideceğiniz yer arasındaki saat farkından kaynaklanır. Ama bu durumdan kaçınabilirsiniz. Uçağa binmeden önce koşu ya da kültür fizik yapın. Güneşli havadaysanız daha avantajlısınız. Güneş ışığı sizin D vitamini almanızı sağlar. Bu da jet lag'le savaşır.
* Yanınızdaki yolcuyla sohbet edebilirsiniz. Ama "aynen", "hayırlısı", "sıkıntı yok", "tabii ki", "bakarız", "anlıyorum", "kesinlikle", "yapacak birşey yok", "boşverin", "doğru söylüyorsunuz" gibi ifadeler duyuyorsanız kaçının. Bunlar baştan savma kelimeleridir. Söz konusu yolcu diyaloğa kapalı demektir. Israrcı olmayın. Sohbeti siz istemiyorsanız, "İngilizce bilmiyorum" da diyebilirsiniz.
* Yolculuk uzun da olsa kısa da olsa yanınıza okuyacak kitap, dergi alın. Bulmaca çözün. Özellikle bulmaca çözmek, size kolay zaman geçirtir.
ORTALAMA 140 DOLAR HARCIYORLAR
* Amerikalılar, havaalanında uçak beklerken ortalama 140 dolar harcıyor. Oysa siz CIP (Commercially Important Person – Ticari olarak önemli kişi) iseniz 50 dolara kalabalıktan uzak, rahat, sessiz bir ortam bulabilirsiniz.
* Cildinizi nemli tutmaya çalışın. Makyaj malzemeleriyle cildinizin gözeneklerini tıkamayın. Göz damlası kullanın. Gözleriniz kurumasın.
* Kırmızı göz uçuşlarından (Red Eye Flight) kaçının. Gece geç saatlerde yapılan uçuşlara bu ad verilir. Yolcular da uçak personeli de yorgun ve uykusuzdur. Uçuş boyunca iyi bir hizmet almazsınız. Uçuş personeli vardiya usulü değişir. Ama işler hep planlandığı gibi gitmez. Aynı gün birkaç uçuş yapmış personelle karşılaşıyor olabilirsiniz.
* Çıkışta bavulunuzu beklemek sinir bozucudur. "Ya çıkmazsa" kaygısı her zaman vardır. Bavulu son yolcu olarak teslim ederseniz, ilk olarak siz bavulunuzu alırsınız. Unutmayın, "Son giren, ilk çıkar" (Last in, First out) kuralı, basit bir bilgisayar kuralıdır. Hava yolculuğunda da geçerlidir.
