STM Genel Müdürü Güleryüz: “Sırada milli denizaltı var”

STM Genel Müdürü Özgür Güleryüz, insansız su üstü ve su altı sistemleri, milli denizaltı tasarım çalışmaları ve STM500 küçük tonajlı denizaltı projesine yönelik yoğun çalışmalar yaptıklarını açıkladı. Güleryüz, “Kimsenin yatırım yapmadığı alanlarda her zaman gözümüz kara” dedi.
06.06.2022 10:47 GÜNCELLEME : 06.06.2022 10:47

PARA RÖPORTAJ/ HÜLYA GENÇ SERTKAYA Askeri denizcilikte Türkiye'nin lider firması STM, yaptığı Ar-Ge çalışmalarıyla taktik mini İHA sistemlerinde öncü adımlar atıyor. Gökyüzünün yeni askeri kamikaze dronlarını üretiyor, Türk ordusunun ihtiyacını karşılıyor ve ihraç ediyor. İnsansız su üstü ve su altı araçları, milli denizaltı tasarım çalışmalarına yoğunlaşan STM, insansız hava araçları (İHA) sistemlerinin kara ve deniz platformlarına entegrasyonu için çalışmalar yürütüyor. STM500 küçük tonajlı denizaltı projesinde de yoğun bir çalışma içinde olan STM, "Milli Denizaltı" için kritik parçaların üretimini destekleyerek, adım adım ekosistemi hazırlıyor. Türkiye'nin en büyük siber güvenlik firması olma hedefine kilitlenen STM, özellikle savunma alanında siber güvenlikte çalışan firmalara öncülük ediyor. Türkiye'deki savunma sanayi şirketlerine rakip olmak değil, tamamlayıcı olmak istediklerini söyleyen STM Genel Müdürü Özgür Güleryüz, STM'nin kurulduğu günden bu yana birinci motivasyonunun "kâr" olmadığını; STM'nin teknoloji geliştirme, yeni alanlara yatırım yapma ve bu şekilde büyüyebilmek hedefi olduğunu vurguladı. "En büyük motivasyonumuz Ar-Ge'ye yatırım yapmak" diyen Güleryüz, STM'nin kazandığı paranın çok ciddi oranını Ar-Ge'ye harcadığını vurgulayarak, nitelikli insan kaynağı ve aralıksız sürdürdükleri Ar-Ge çalışmalarıyla Türkiye'nin teknoloji temelli yarınlarının inşasına katkı sunduklarını kaydetti. STM'nin Ar-Ge yapmak kadar, Ar-Ge yaptırmak gibi de önemli bir motivasyonu olduğunu dile getiren Güleryüz, STM'nin ekosistemiyle büyüdüğünü ve büyüyeceğinin altını çizdi. Para Dergisi'nin sorularını yanıtlayan Güleryüz, STM olarak 2021'i yaklaşık 530 milyon dolar ciro ile geride bıraktıklarını vurgulayarak, 2022'de 600 milyon dolar ciro öngördüklerini, bunun 300 milyon dolarının ihracat kaynaklı olmasını hedeflediklerini kaydetti.

STM'yi kısaca tanıyabilir miyiz?

STM olarak kurulduğumuz 1991'den beri, T.C. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) öncülüğünde savunma sanayiinde ülkemizin bağımsızlığı ve insanlarımızın yarınlarını korumak motivasyonuyla çalışıyoruz. Savunma sanayinde tam bağımsız bir Türkiye istiyoruz ve STM'yi buradaki en önemli aktörlerden biri olarak görüyoruz. Yürüttüğümüz mühendislik, teknoloji ve danışmanlık faaliyetlerimizle, askeri deniz platformlarından taktik mini İHA sistemlere, siber güvenlikten uydu ve uzay teknolojilerine kadar birçok farklı alanda faaliyet gösteriyor, yerli ve milli ürün ve çözümler geliştiriyoruz. Bugün bu çözümlerimiz; ana yüklenicisi olduğumuz ülkemizin ilk milli fırkateyni ve milli gururumuz olan TCG İSTANBUL (F-515) gibi askeri deniz platformlarından Türk Silahlı Kuvvetleri'mizin (TSK) sahada başarıyla kullandığı KARGU gibi taktik mini İHA sistemlerine varıncaya kadar farklı alanlarda şekillendi. 800'e yakın nitelikli insan kaynağımız var, çalışanlarımızın yüzde 75'i mühendislerden oluşuyor. Yurt içi ve dışında savunma sanayiinde ihtiyaç ve taleplere yönelik doğru, zamanında ve özgün çözümler geliştirebilen bir mühendislik şirketiyiz. STM olarak motivasyonumuz; bugünün teknolojilerine değil, geleceğin teknolojilerine yön veren bir firma olmak. Amacımız her zaman ileriyi hedeflemek, teknoloji geliştirmek, yeni alanlara yatırım yapmak, Ar-Ge faaliyetlerine devam etmek. Kimsenin yatırım yapmak istemediği, korktuğu, zorlandığı alanlarda STM olarak her zaman gözümüz karadır. O alanlara yatırım yapalım, o alanlara girelim, burada ülkemize bilgi birikimi kazandıralım, bu konularla ilgili sistemler, altyapılar, platformlar oluşturalım gibi bir yaklaşımımız var.

STM'nin, Ar-Ge'ye bakış açısı ve faaliyetleri hakkında bilgi verir misiniz?

En büyük motivasyonumuz Ar-Ge'ye yatırım yapmak. STM'nin çok uzun süre faaliyet alanı Savunma Sanayii Başkanlığı'na danışmanlıktı. Bugün STM, çok farklı konularda Ar-Ge çalışmaları yapıyor. Ülkemizin küresel anlamda öne çıkması için, askeri deniz araçlarının tasarımı, modernizasyonu ve inşasındaki kabiliyetlerimizle taktik mini İHA sistemlerinde ve siber güvenlikte attığımız öncü adımlarla yol alıyor; yerli ve milli çözümlerimizle yurt dışı bağımlılığının önüne geçilmesi için çalışıyoruz. Askeri denizcilikte Türkiye'nin lider firmalarından biriyiz. MİLGEM'de çok önemli roller aldık, özellikle askeri denizcilikteki en önemli motivasyonumuz da yerli milli katkı payını artırmak. İlk gemide yerlilik oranı çok düşükken, TCG İSTANBUL'u en az yüzde 75 yerlilik oranıyla 2023'te teslim etmek üzere çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bu alt sistemlerin hepsi STM tarafından sağlanmıyor, sektördeki firmalar tarafından sağlanıyor. STM'nin Ar-Ge yapmak kadar, Ar-Ge yaptırmak gibi bir motivasyonu var. Askeri denizcilikle ilgili projelerimizde STM'nin ikna ederek altyapı üreten firmalardan çok ciddi ihracat yapan firmalar var. Son örnek Yeni Tip Denizaltı Projesi'ne yönelik. 214 sınıfı olarak geçen ve Alman tasarımı olan Reis Sınıfı denizaltılar, Gölcük Tersanesi'nde inşa ediliyor. Geçen hafta ikincisi havuza indirildi. Orada STM, SSB ile tasarıma, üretime destek ve yerlileşme konusunda görev alıyor. Bu denizaltının Section 50'si diye geçen baş torpido kısmının üretilmesi zordur. Dünyada sayılı ülkeler yapabiliyor. Bunu ülkemizde özel bir firmada, STM olarak verdiğimiz mühendislik desteği ile ilk kez Türkiye'de ürettik. Şu anda denizaltılarımızda kullanabileceğiz. İleride milli denizaltı yapacağız diyorsak, artık bunun için altyapı Türkiye'de mevcut.

Milli Denizaltı Projesi'ne start verildi mi? Ekosistemin geliştirilmesi için çalışmalar başladı mı?

Milli denizaltı hep konuştuğumuz bir serüven ve yapacağız da inşallah… Milli gemiden sonra sırada milli denizaltımız var. Bunu yapacak altyapı, artık Türkiye'de mevcut. Türkiye'de denizaltı tasarımı konusunda en yetkin firma STM. Biz Deniz Kuvvetlerimizin envanterinde bulunan iki adet Ay sınıfı denizaltının modernizasyonu 2015'te tamamladık. Preveze Sınıfı denizaltıların modernizasyonunda ise STM pilot ortak. Denizaltı alanında yurt dışında da STM'nin önemli deneyimleri var. Pakistan'ın sahip olduğu Fransız yapımı Agosta90B denizaltıların modernizasyonunu yürütüyoruz. Biz her zaman, "STM olarak ekosistemimizle büyüyeceğiz" diyoruz. Bahsettiğimiz bu platformlar çok büyük. İç haberleşme, kontrol sistemleri başta olmak üzere inanılmaz sayıda alt sistemlere ihtiyaç var. Burada amacımız yerli payını da maksimize eden bir sistem oluşturabilmek. Öne çıkan deniz projelerimizden biri ise ana yüklenicisi olduğumuz Test ve Eğitim Gemisi TCG UFUK (A-591). Dünyada eşi benzeri az olan gemiyi, 14 Ocak 2022'de teslim ettik. Türk Deniz Kuvvetlerimizin lojistik ihtiyaçları doğrultusunda başlatılan Lojistik Destek Gemisi Projesi'nin ilk gemisi TCG GÜNGÖR DURMUŞ (A-574) Aralık 2021'de teslim ettik. Projenin ikinci gemisi ÜTĞM. ARİF EKMEKÇİ'yi (A-575) ise 2024 yılının ilk çeyreğinde envantere kazandırmayı hedefliyoruz. Dizayn ana yüklenicisi olduğumuz Türk Tipi Hücumbot Projesi'nde de bu yıl ilk prototipin inşa edilmesi planlanıyor. Daha sonra da seri üretime geçilecek.

STM, hangi ürünlerde hangi ülkelere ihracat yapıyor?

Ülkemiz savunması için çıktığımız yolda, bugün mühendislik tecrübelerimizi ve teknolojilerimizi dost ve kardeş ülkelere de aktarıyoruz. Teknoloji transferi de içeren iş birliği kapsamında Ukrayna Donanması için Korvet inşasına geçen yıl içinde başladık. Savaş koşullarına rağmen proje, takvime uygun şekilde sorunsuz ilerliyor. Pakistan'da denizaltı modernizasyon faaliyetlerimiz devam ediyor. Pakistan Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'na ait Agosto 90B Khalid sınıfı (üç) denizaltının modernizasyonunu projesinin ana yükleniciliğini yapıyoruz. Başarılı bir şekilde yürüttüğümüz bu projeler sayesinde, Türkiye tarafından üretilecek 4 adet Ada Sınıfı Korvet Projesi'nde de ana tahrik sisteminin tedariki ve entegrasyonuna yönelik mühendislik kabiliyetiyle görev alıyoruz. Denizaltı modernizasyonu kapsamında STM çok ciddi bir yetkinlik kazanmış vaziyette.

Güvenlik güçlerimizce sınır güvenliği ve sınır ötesi harekâtlarda kullanılan Taktik Mini İHA alanındaki milli gururumuz KARGU da geçtiğimiz yıl ihracat başarısına imza attı. Geçen yıl Asya'da ve Güney Amerika'da bir ülkeye KARGU'nun ihracatını gerçekleştirdik. KARGU'ya farklı coğrafya ve ülkelerden yoğun bir talep söz konusu. Şu anda 20'den fazla ülkeyle ihracat için görüşmeler devam ediyor. Aynı ürün ailemizin üyelerinden; taşınabilir sabit kanatlı vurucu İHA sistemi ALPAGU ise mühimmatlı atış testlerini tamamladı ve çok yakın zamanda TSK envanterine girecek. En az KARGU kadar ALPAGU'nun da ciddi bir ihracat potansiyeli var. ALPAGU'nun dünyada rakibi çok fazla yok.

STM'nin "üretimde iş birliği-güç birliği" çalışmalarına kısaca değinir misiniz?

Yürüttüğümüz tüm faaliyetlerimizde önceliğimiz, ekosistemle birlikte büyüyebilmek; iş birlikleriyle güçlenmek; yerli firmalarımızla geliştirdiğimiz çözümlerimizi beraberce yurt dışına taşıyarak onların da büyümelerine ve ihracat yapabilir hale gelmelerine aracı olabilmek. Bu kapsamda bugüne dek yurt içinde ve dışında yürüttüğümüz askeri deniz platformu inşa ve modernizasyon projelerinde, yaklaşık 300 sistem sağlayıcı ve 400'ü aşkın inşa malzemesi üretici ve tedarikçisiyle iş birliği gerçekleştirdik. Bizim tasarladığımız ve Pakistan Deniz Kuvvetleri'ne teslim ettiğimiz Lojistik Destek Gemisi projesinde, 20'e yakın kuruluşumuzun dolaylı olarak ihracat yapmasına vesile olduk. Binin üzerinde, tedarikçi ve iş ortağımız ile milli hedefler doğrultusunda, yenilikçi sistemlere imza atmaya devam ediyor; yetkinlik ve kabiliyetlerimizi iş ekosistemiz ile paylaşarak birlikte büyümeyi hedefliyoruz. Ekosisteme destek vermek amacıyla Kalkınma Ajanslarıyla da iş birlikleri gerçekleştiriyor, yerli üreticilerimizle birlikte yol alabileceğimiz alanları, gün geçtikçe çeşitlendiriyoruz. Aynı zamanda üniversite-sanayii iş birlikleri ya da kritik teknolojilere sahip yerli kurum ve kuruluşlarla da stratejik iş ortaklıkları yaparak kendi tasarımlarımızı üstün kabiliyetlerle donatacak Ar-Ge ve Ür-Ge faaliyetlerimizi sürdürüyoruz.

STM'nin siber güvenlik faaliyetleri ve STM Siber Füzyon Merkezi'niz hakkında bilgi verir misiniz?

Siber güvenlik, STM'nin stratejik faaliyet alanlarından birini oluşturuyor ve Siber Vatan'ı koruyacak milli sistemleri geliştirmeyi bir vazife olarak görüyoruz. STM olarak SSB ile yürüttüğümüz projelerde sektörün en önemli ve kritik firmasıyız. Başkanlık ve siber kümelenmeyle beraber, bir taraftan sektörün ağabeyliğini yapacak pozisyona yerleştik. Bunu devam ettirmek ve büyütmek istiyoruz.

STM Siber Füzyon Merkezimiz (SFM) 2016'dan beri önemli bir rol oynuyor. Türkiye'nin ilk Siber Füzyon Merkezi olan SFM ile kamu ve özel sektörden birçok kuruluşa hizmet veriyoruz. TSK için yaptığımız Siber Savunma Merkezi Projesi, Emniyet Genel Müdürlüğü'nde Siber Suçlar Daire Başkanlığı'nın Bilgi Güvenliği Projesi, STM'nin ana yükleniciliğinde gerçekleştirilen çok kritik projeler. Bu projelerde amacımız yerli ve milli katkıyı artırabilmek. STM'nin Türkiye'nin en büyük siber güvenlik firması olma gibi motivasyonu var. Siber güvenlik dinamik bir alan. Ar-Ge yapıyoruz, birlikte çalıştığımız firmalara da Ar-Ge yaptırıyoruz. Parlak fikri olan firmaları, kuruluşları, gençleri, üniversiteleri, mümkün olduğu kadar SSB ile beraber siber kümelenme ekosistemi içinde güçlendirmeye çalışıyoruz. Özellikle belli yetkinliklere sahip yerli firmalara gerekirse maddi destek, mühendislik desteği de vererek, bu projelerde yer almaya ikna ediyoruz. Yeni kurulan firmaları desteklemek, onların satış pazarlama kanallarını formüle etme noktasında yapısal bazı çalışmalarımız devam ediyor. Küçük girişimcileri, gençlerimizi, başarılı firmaları, start-upları koruma motivasyonumuz var. Onların, başkaları tarafından yutulmasını önleyecek mekanizmaların nasıl kurgulanacağına bakıyoruz.

"TEKNOLOJİLERİMİZİ MİLLİLEŞTİRİYORUZ"

STM'nin stratejik faaliyet alanları; askeri deniz platformları, taktik mini İHA sistemleri ve siber güvenlikten oluşuyor. Bunun yanı sıra, komuta-kontrol, uydu-uzay, danışmanlık, radar ve elektronik harp gibi kritik alanlarda da yenilikçi çözümler üretiyoruz. Askeri deniz platformlarında; MİLGEM Ada Sınıfı Korvet, İ Sınıfı Fırkateyn, STM'nin kendi tasarımı olan Açık Deniz Karakol Gemileri, Lojistik Destek Gemileri, Hücumbot (STM MPAC), Denizaltı STM500, TS1700 tasarımları ön plana çıkan ürünlerimiz. Taktik Mini İHA Sistemleri ailemiz ise KARGU, ALPAGU, TOGAN, BOYGA'dan oluşuyor. Bunların, daha büyük boyutluları ve farklı konseptlerle kullanılmasına yönelik Ar-Ge çalışmalarımız devam ediyor. Yakın zamanda onları da duyuracağımızı umut ediyoruz. Ülkemizin maruz kaldığı gizli-açık ambargolar, kritik teknolojilerde yerlileştirme ve millileştirmeyi hızlandırdı. Bugün geldiğimiz noktada, kararlı ve sürdürülebilir politikaların da etkisiyle savunma sanayiindeki yerlilik oranı yüzde 71'i geçti. Bizler de STM olarak kuruluşumuzdan bu yana, teknolojilerimizi millileştirme yoluna giderek, ülkemize katkıda bulunuyoruz.

"KARGU'NUN FARKLI FAYDALI YÜK VERSİYONU ÇALIŞMALARI SÜRÜYOR"

Ürettiğimiz Döner Kanatlı Vurucu İHA Sistemimiz KARGU, Türkiye'nin ilk taktik vurucu İHA'sı olarak TSK tarafından 2018'den beri etkin şekilde kullanılıyor. KARGU'nun farklı faydalı yük versiyonları için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. KARGU için kendi öz kaynaklarımızla radyo frekansı (RF) arayıcı başlık geliştirdik. Bu yetenekle KARGU, düşman radar ve elektronik harp sistemlerini tespit edip, zırhlı delici mühimmatla hedefini imha edebilecek. Yine "bu dronlar kendini imha etmesin, mühimmat bıraksın" ihtiyacı üzerine geliştirdiğimiz İHA BOYGA, bu yıl Mehmetçiğimiz tarafından kullanılmaya başlanacak. Elde ettiğimiz yetkinliklerle İHA sistemlerimizin kara platformlarına entegrasyonu için çalışıyoruz. Önümüzdeki günlerde TSK envanterine girecek olan ALPAGU'nun kara ve deniz platformlarına entegrasyonu için de çalışmalarımız hızlandı. Gözetleme ve istihbarat görevleri için geliştirdiğimiz Gözcü İHA sistemimiz TOGAN ise önemli bir diğer ürünümüz.

"STM500, GELECEĞİN GÖZ BEBEĞİ PROJELERİNDEN"

STM500, tasarımı tamamen STM tarafından gerçekleştirilen yerli ve milli bir denizaltı projesi. STM500 hem sığ sularda ve hem de açık deniz şartlarında görev alabilecek, en son teknolojik gelişmeleri ve keşif gözetleme, özel kuvvetler harekâtı, denizaltı harbi gibi, global taktik ihtiyaçlara cevap verecek donanımları bünyesinde barındıracak son teknoloji ürünü kompakt bir denizaltı olacak. Şu ana kadar yürütülen faaliyetler, STM'nin kendi öz kaynaklarıyla gerçekleştirdiği Ar-Ge faaliyetleri. STM500'ün üretimine bir an önce başlamak istiyoruz. Yurt dışı talepler için de görüşmeler sürdürülüyor. STM500, geleceğin göz bebeği projelerinden. Dünyada çok az sayıda ülkenin yapabileceği, üretildiğinde çok etkili olacak bir konsept.

İNSANSIZ DENİZALTI VE SU ÜSTÜ ARAÇLARI GELİŞTİRECEK

İnsansız denizaltı ve su üstü araçlarına yönelik çalışmalar gündemimizde. İnsansız su üstü araçlarında en acil ihtiyaçlardan biri, yangın söndürecek insansız bir araç. Çok daha büyük sistemler taşıyabilecek farklı araçlar konusunda konsept ve tasarım çalışmalarımız devam ediyor. Bunlar, büyük ve geniş alanlar. Çok ciddi yatırım yapılması gerekiyor. Bizim motivasyonumuz, daha detay çalışmalar yapmak. Sonrasında bunları projelendirebilirseniz, içeride ve dışarıda müşteri bulabilirseniz, bu projeleri ihtiyaçlara göre şekillendirip geliştirmek mümkün.

BİZE ULAŞIN