Şarj istasyonu işletmecisi nasıl olunur? (1)

Bu yılın sonunda TOGG’daki ilk üretimle beraber elektrikli araç satışında büyük artış bekleniyor. Şu an dört bine yakın noktada hizmet sunan şarj istasyonları, yeni bir sektör oluşturuyor. 2030’da 1 milyar dolarlık hacme ulaşması beklenen şarj istasyonları işletmeciliği sektörüne yeni oyuncular girmeye hazırlanıyor… (Birinci Bölüm)
18.07.2022 22:14 GÜNCELLEME : 19.07.2022 00:00

PARA ARAŞTIRMA/ MERVE YILMAZ GERGİN Sektöründe devrim yaratan elektrikli otomobillerin satışı, dünyada olduğu gibi Türkiye'de de giderek artıyor. İklim değişikliği ve fosil yakıtlarda yaşanan maliyet artışı, tüketicileri elektrikli ve hibrit otomobillere yönlendiriyor. Tüketicilerin bu araçları tercih etme oranı ise her yıl giderek yükseliyor. (Birinci Bölüm)

İçten yanmalı araçların yerini elektrikli otomobillere bıraktığı bu dönemde dünyanın önde gelen otomotiv markaları, 2030 yılına kadar tamamen elektrikli otomobil üretimine geçeceklerini açıkladılar. Türkiye de küresel bu hareketin dışında kalmadı, yerli üretim için harekete geçti. 2022 yılı, elektrikli araçların gelişiminde Türkiye için önemli bir milat olarak değerlendiriliyor. Çünkü yerli otomobil projesi TOGG'da ilk üretim, bu yılsonunda gerçekleşek, 2023 itibarıyla Türkiye'nin yerli aracı yollardaki yerini alacak. Söz konusu yerli üretimle elektrikli araç satışlarının da büyük bir hızla artması bekleniyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın 2023, 2025 ve 2030 yıllarını kapsayan mevcut konvansiyonel ve elektrikli araç sahiplik istatistikleri, nüfus ve gelir dağılımı gibi parametreleri dikkate alarak hazırladığı projeksiyona göre; 2025'e kadar 81 ilde, nüfusun yüzde 90'ından fazlasının yaşadığı 600'den fazla ilçede elektrikli araç satışı gerçekleşecek. Tahminlere göre 2030 yılında ise ilçe sayısı bazında yaygınlaşma yüzde 95'in üzerine çıkacak.

Bu büyümeye paralel, şarj istasyonları sayısında da hızlı bir artış olacak. Yapılacak yatırımlarla Türkiye'de, on binlerce noktada hizmet sunulan büyük bir sektör oluşması bekleniyor. Bu yeni sektöre; şarj istasyonu işletmecisi sektörü adı veriliyor. Bugün henüz gelişiminin başında olan şarj istasyonu sektörünün, 2030 yılında yaklaşık 1,5 milyar dolar yatırımla kurulan 165 binin üzerinde şarj soketinin işletildiği ve yıllık 1 milyar dolarlık hacme ulaşmış büyük bir sektöre dönüşeceği tahmin ediliyor.

1 MİLYAR DOLARLIK BÜTÇE AYRILDI

Bu durumda altyapı yatırımları için de çalışmalar hızlandı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, geçen ay 2030 yılına kadar elektrikli araç soket ve şebeke altyapısı için 1 milyar dolarlık bir bütçe ayrılacağını açıkladı. Bakan Dönmez, elektrik dağıtım sektörünün 2021'de yaşadığı küresel tedarik sorunlarına rağmen yatırımlarını büyük oranda gerçekleştirdiğini ifade etti. 2016-20 yılları arasında, yani üçüncü uygulama döneminde toplam 74,3 milyar TL'lik elektrik dağıtım yatırımı yapıldı. 2021-25 yıllarını kapsayan dördüncü uygulama dönemi için bu rakam, 124 milyar TL olarak belirlendi. Halihazırda 16 milyar TL'si şebeke, 4 milyar TL'si de diğer yatırımlar olmak üzere toplam 20 milyar TL'lik bir yatırım hayata geçirildi.

300 MİLYON TL'LİK HİBE DESTEK

Ayrıca bir Şarj Altyapısı Destek Programı oluşturuldu. Bu program ile ise 2022 yılı sonuna kadar, Türkiye'de belirlenen asgari düzeyde şarj ağının kurulması garanti altına alındı. Ancak bu yatırımların özel sektör tarafından yapılmasının sürdürülebilirlik açısından kritik olduğu düşünülerek bu yılsonuna kadar 81 ilde bin 560 noktada hızlı şarj istasyonu kurulmasını sağlamak için 300 milyon TL'lik bir destek bütçesi oluşturuldu. Özel sektörün gerekli asgari yatırımı yapmasını sağlamak üzere, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından hazırlanan bu destek programıyla hızlı şarj istasyonu kurulumuna yüzde 75'e varan hibe desteği verilmeye başlandı. Yatırımcıların istasyon başına 250 bin liraya kadar destek alabildiği ve yerli malı ünitelere artı yüzde 20 destek verilen program başvuruları, 15 Haziran'da tamamlandı.

2025'TE 30 BİN ADET ŞARJ SOKETİ GEREKECEK

Elektrikli araçlar için şarj altyapısının hızlı bir şekilde Türkiye genelinde yaygınlaştırılması ve sektörün uzun vadede sağlıklı ve sürdürülebilir bir yapıya kavuşturulması, Türkiye için stratejik bir hedef. Bu nedenle Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı koordinasyonunda, başta Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) ve Türk Standartları Enstitüsü olmak üzere, ilgili kamu kurumlarının aktif katılımı ve özel sektörün yoğun katkısıyla Türkiye için elektrikli araç şarj altyapısına yönelik bir gelişim planı hazırlandı. Bu plan çerçevesinde hazırlanan "Türkiye İçin Elektrik Araç Şarj Altyapısı" raporunda belirtildiğine göre, Türkiye'de 2025 yılında 30 bin adedin üzerinde halka açık şarj soketine ihtiyaç olacak. Her 10 araç asgari bir şarj soketine ihtiyaç duyacak. 2030 yılında ise bu sayı 160 bin olacak.

EN AZ SEKİZ BİNİ HIZLI ŞARJ SOKETİ

Aynı rapora göre, Türkiye'de 2025'te ihtiyaç duyulacak 30 bin şarj soketinin en az sekiz bininin hızlı şarj sunabilmesi bekleniyor. Özellikle şehirler arası trafikte ve nüfus yoğunluğunun yüksek olduğu büyük şehirlerde, yüksek hızlı şarj altyapısına daha fazla ihtiyaç olacak. Halka açık şarj olanaklarının kısa-orta vadede en az yüzde 30'u, hızlı soketlerden tesis edilecek. 2030 yılına kadar ise Türkiye'de en az 50 bin hızlı şarj soketinin kurulması gerekli görülüyor.

Buradan hareketle Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı; 2023, 2025 ve 2030 yıllarını kapsayan, mevcut konvansiyonel ve elektrikli araç sahiplik istatistikleri, nüfus ve gelir dağılımı gibi parametreleri dikkate alan, veriye dayalı bir projeksiyon hazırladı. Buna göre, 2025'e kadar 81 ilde, Türkiye nüfusunun yüzde 90'ından fazlasının yaşadığı 600'den fazla ilçede, elektrikli araç satışı gerçekleşecek. 2030 yılında ise ilçe sayısı bazında yaygınlaşma, yüzde 95'in üzerine çıkacak.

KISA VADEDE 300'E YAKIN İLÇEDE İHTİYAÇ OLACAK

Bu araç satışlarının ilçe düzeyinde dağılımı homojen olamayacağı için yerleşim yerlerindeki şarj altyapısı ihtiyacının da farklılaşacağı düşünülüyor. Bazı ilçelerde araç sayısının düşük olması nedeniyle yavaş şarj hizmet noktası yeterli olacakken; bazı ilçelerde hızlı şarj istasyonlarına ihtiyaç duyulabilecek. Öte yandan bazı şehirlerde araç satışı öngörülmemiş olsa dahi şehirler arası seyahatler dikkate alındığında, yavaş ve hızlı şarj noktalarına ihtiyaç olabileceğinden, kısa vadede 300'e yakın ilçede farklı sayılarda hızlı şarj istasyonu kurulmasına ihtiyaç olacağı öngörülüyor.

Yerleşim yerlerindeki ihtiyacın yanında, yurt içi mobilite nedeniyle karayolları üzerinde de şarj hizmet noktalarına ihtiyacın belirlenmesi gerektiğinden; şehirler arası trafik, akaryakıt satışı gibi veriler kullanılarak karayollarındaki şarj ihtiyacı, karayolu bölümü detayında modellendi. Buna göre, şu an devlet yollarının 300'den fazla bölümü için, farklı sayılarda hızlı şarj noktası ihtiyacı belirlenmiş durumda. 2023'te ise 3 bin hızlı şarj soketinden oluşan bir şarj hizmet ağına erişilmesine gerek görülüyor.

Bu noktada akla benzin istasyonları geliyor. Acaba şarj istasyonları konusunda akaryakıt istasyonları devreye girecek mi? Enerji Petrol Gaz İkmal İstasyonları İşveren Sendikası (EPGİS) Başkanı Fesih Aktaş, akaryakıt istasyonlarının marketlere dönüşmesini istiyor. Aktaş, "Yeni nesil enerji marketlerde LPG, LNG, CNG ve elektrik şarj imkanının devreye sokulması gerektiğini savunuyoruz" diyor.

AVM'LER DE ŞARJ İSTASYONU KURMAYA BAŞLADI

Şarj istasyonlarının kurulumu konusunda alışveriş merkezleri (AVM) de harekete geçti. Bu pazarda önemli bir yer tutması beklenen AVM'ler, şimdiden elektrikli araç şarj istasyonunu kurup ve işletmeye başladı. Bunlardan bazıları İstanbul Asya yakasında bulunan Akasya ve Emaar ile Avrupa yakasındaki Akbatı, Cevahir, Zorlu ve Starcity.

AVM yetkilileri, elektrikli araç kullanımının artması nedeniyle oluşan talebe yanıt vermek için şarj istasyonları kurduklarını ve bu istasyonların sayılarını artıracaklarını belirtiyor. AVM'de şarj istasyonu kurmanın şartı ise teknik altyapının buna uygun ve şarj istasyonunu kurulumunu yapacak olan firmanın EPDK'nın belirlemiş olduğu standartları karşılamış olması gerekiyor.

PEKİ, EPDK'NİN BELİRLEDİĞİ SÖZ KONUSU STANDARTLAR NELER?

LİSANSA VE SERTİFİKAYA TÂBİ

7346 sayılı kanun düzenlemesiyle 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nda, şarj hizmeti sunulmasına yönelik bir yasal çerçeve tesis edildi. EPDK'nın yayımladığı yönetmelikle detayları netleşen mevzuata göre şarj hizmeti faaliyetleri, lisansa ve sertifikaya tabi hale getirildi.

2 Nisan 2022'de Resmi Gazete'de yayımlanan yönetmeliğe göre; şarj ağı işletmeciliği, EPDK'dan alınan şarj ağı işletmeci lisansı kapsamında yürütülüyor. 18 Nisan'da başlayan başvurular, EPDK'nın elektronik başvuru sistemi üzerinden yapılabiliyor.

Lisans bedelleri; lisans alma, lisans tadili ve lisans sureti çıkartma işlemleri ile yıllık lisans bedellerinden oluşuyor. Lisans en fazla 49 yıla kadar veriliyor. Lisans süresi; lisans sahibinin talebi üzerine lisans süresinin bitiminden başlamak üzere ve öngörülen azami lisans süresi gözetilmek suretiyle uzatılabilecek. Bu arada lisans sahibi olmak isteyenler için lisans alma bedeli 300 bin TL, lisans başvurusunda bulunacak tüzel kişiler için gerekli asgari sermaye tutarı, 4.5 milyon TL olarak belirlendi.

ŞARJ AĞI ALTI AYDA OLUŞTURULACAK

Şarj ağı; şarj ağı işletmecisinin işlettiği ve şarj ağı işletmecisi tarafından düzenlenen sertifikalar kapsamında işletilen halka açık ve ticari faaliyet yürütülen özel şarj istasyonlarından oluşacak. Şarj ağı işletmecisi; lisansının yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde en az 50 adet şarj ünitesinden ve en az beş farklı ilçedeki şarj istasyonundan oluşacak şekilde şarj ağını oluşturacak. Şarj ağında yer alan şarj ünitelerinin en az yüzde 5'i ile Karayolları Genel Müdürlüğü'nün sorumluluğu altında bulunan otoyollar ve devlet yollarında yer alan şarj ünitelerinin en az yüzde 50'sinin DC (hızlı) 50 kW ve üzeri güçteki şarj ünitesi niteliğinde olması zorunlu olacak. Şarj ağına bağlı her bir şarj istasyonunda; bulunması halinde AC güçteki (normal) şarj ünitelerinin en az birinin TS EN 62196-2 standardında tanımlanan Tip-2 şarj soketi ile bulunması halinde DC güçteki şarj ünitelerinin en az birinin TS EN 62196-3 standardında tanımlanan birleşik şarj sistemi (Combo-2) ile donatılmış olması zorunlu olacak. AC güçteki şarj üniteleri, Tip-2 şarj soketiyle veya araç konektörü ile donatılarak hizmete alınabilecek. Şarj ağını belirlenen sürede oluşturmayan veya oluşturduktan sonra koruyamayan lisans sahiplerinin bildirime gerek olmaksızın 30 gün içinde gerekli şartları sağlaması ve bu şartların sağlandığına dair EPDK'ya bildirilmesi gerekecek.

2 AĞUSTOS'A KADAR SİSTEME DAHİL OLMALI

EPDK'dan edinilen bilgiye göre, şarj ağı işletmeciliğine ilgi yoğun. Şarj ağı işletmecililiği lisansı için (17 Mayıs itibarıyla) 10 başvuru bulunuyor. Bu sayının her geçen gün artacağı ifade ediliyor. EPDK ile görüşüp, lisans için başvuracağını söyleyen ama henüz başvurmamış çok sayıda firma olduğu belirtiliyor. Lisans için EPDK'ya başvuru yetkilisini tanımlatmış, şu anda 30'un üzerinde şirket bulunuyor.

Bu arada halihazırda şarj hizmeti sunulan şarj istasyonlarının ilgili yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren dört ay içinde (2 Ağustos 2022'ye kadar) lisans sahibi bir şarj ağı işletmecisinin şarj ağına dahil olması ve ilgililerin durumlarını da bu kapsamda mevzuata uygun hale getirmeleri gerekiyor. Şu an bu alanda Zes, Eşarj ve Voltrun, halihazırda faaliyet gösteriyor.

BİZE ULAŞIN