EYT’ye dair merak edilenler -1-

Emeklilikte yaşa takılanlarla (EYT) ilgili düzenlemenin Aralık’ta TBMM’ye sunulması, 2023’te uygulanması bekleniyor. Yapılan açıklamalar, emeklilik için gerekli üç koşuldan biri olan yaş şartının kaldırılacağına işaret ediyor. Prim günü ve yıl sayısı dolanlar hemen, diğerleri “prim günü ve yıl sayısı” dolunca emekli olacak. EYT ile ilgili merak edilenleri, uzmanlara sorduk. (Birinci Bölüm)
27.11.2022 21:48 GÜNCELLEME : 28.11.2022 00:01

PARA ARAŞTIRMA/ HÜLYA GENÇ SERTKAYA Emeklilikte yaşa takılanlar (EYT) ile ilgili düzenlemede nefesler tutuldu. Gözler yeni düzenlemeye çevrildi. Hükümetten yapılan son açıklamalar, EYT düzenlemesinin Aralık'ta TBMM'ye sunulacağı, 2023 yılında uygulanacağı yönünde. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin'in önceki hafta TBMM Plan Bütçe Komisyonu'nda yaptığı açıklamalar, milyonların beklediği EYT düzenlemesinde bazı ayrıntıları netleştirdi. Buna göre emekli olmak için gerekli üç koşuldan biri olan yaş şartı kaldırılıyor, prim gün sayısı ve yıl şartında ise değişikliğe gidilmiyor. EYT'lilerin 8 Eylül 1999 öncesindeki koşullarla emekli olmasının yolu açılıyor. 8 Eylül 1999 öncesi SSK'lılarda prim günü şartı 5 bin, yıl sayısı kadınlarda 20, erkeklerde 25 olarak korunuyor. Bakan Bilgin, Komisyon'da yaptığı açıklamada "prim gün şartına takılanlar olmayacak. Çünkü 8 Eylül 1999 öncesi prim gün şartını değiştirmiyoruz; 5 bin ve 5 bin 400" diyor. Bakan Bilgin'in işaret ettiği "5 bin 400 prim günü" uzmanlara göre 8 Eylül 1999 öncesinde işe başlamış olan Bağ-Kur'luların kısmi emeklilik koşullarının da korunacağına işaret ediyor. Bilgin'in açıklamalarıyla EYT kapsamında ilk etapta emekli olacak kişi sayısı da netlik kazanıyor. Kamuoyunda EYT'lilerin sayılarına ilişkin 6 milyon-8 milyon gibi telaffuz edilen rakamların doğru olmadığının altını çizen Bakan Bilgin, EYT düzenlemesiyle yaş şartı kaldırıldığında Haziran ayı verilerine göre şu an için emekli olabilecek kişi sayısının 1.5 milyon olduğunu, bu rakamın yılsonu itibarıyla değişeceğini vurguluyor. Bilgin, EYT düzenlemesi yasalaştığında ilk etapta emekli olanların ardından, geriye kalanların da gerekli şartları yerine getirdiklerinde bu düzenlemeden yararlanacaklarını şöyle anlatıyor:

"Yılsonu itibarıyla emekli olabilecek olanlar, bu düzenlemeyi yaptığımızda emekli olacak. Geriye kalan yaklaşık 4 milyon insan ne olacak? İki şartı kaldırmıyoruz: Prim gün sayısı ve yıl sayısı. Kadınlar için 20, erkekler için 25 şartını yerine getirdikleri zaman onlar da bundan istifade edecekler. Yaptığımız düzenleme herkesi kapsayan bir düzenleme, sınır koyan bir düzenleme değil."

EYT'LİLERİN YÜZDE 87'Sİ ÇALIŞIYOR

EYT'lilerin büyük çoğunluğunu SSK primi ödeyen 4A'lıların oluşturduğunu ve yüzde 87'sinin bir işte çalıştığını bildiren Bilgin, EYT düzenlemesinin çıkmasıyla özel sektörün kıdem tazminatı sorunuyla karşı karşıya kalacağını ifade ediyor. Bakan Bilgin, konunun taraflarının taleplerini değerlendirdiklerini, yol haritalarını belirlediklerini aktarıyor. Hatırlanacağı üzere önceki hafta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu'nun (TİSK) Yönetim Kurulu toplantısına katılmıştı. TİSK Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol başkanlığında İstanbul'da gerçekleştirilen toplantıda EYT'lilerin durumu ve asgari ücret başta olmak üzere çalışma hayatının güncel konuları ele alınmıştı. Açıklamaya göre toplantıda TİSK Başkanı Akkol, konfederasyonun bu konulara ilişkin görüş, öneri ve beklentilerini aktarırken Bakan Bilgin, çalışma hayatındaki gelişmelere dair değerlendirmelerde bulundu.

İŞVERENLER TEŞVİK VE KOLAYLIK İSTİYOR

EYT düzenlemesi için geri sayım sürerken, iş dünyası yeni düzenlemenin getireceği kıdem tazminatı yükü ve ortaya çıkacak nitelikli işgücü kaybından endişe ediyor. İş dünyası EYT tazminatında kolaylık istiyor. Emekli olup çalışmaya devam edecek çalışanlar için sosyal güvenlik destek primleri nedeniyle işverene teşvik ve kolaylık sağlanmasının önemine dikkat çekiyor. TİSK Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol, Kasım ayı başında yaptığı açıklamada EYT'nin nitelikli iş gücü kaybı ve işvereni etkileyecek başta kıdem tazminatı yükünü ve ek maliyetleri gözetecek uygun çözümlerle yönetilmesinin iş gücü piyasalarındaki dengeler açısından kritik olduğuna dikkat çekmişti. TİSK olarak, olası bir EYT düzenlemesinin etkilerini somut bulgu ve verilerle inceleyen, beklentileri ve çözüm önerilerini ortaya koyan detaylı bir çalışmaları olduğunu vurgulayan Akkol, bu konuda birçok temasta bulunduklarını ve çalışmayı Bakanlık ile de paylaştıklarını kaydetti. Akkol, "Tüm tarafların konudan beklentilerini karşılayacak, bir tarafın beklentilerini karşılarken diğer tarafa ciddi yükler getirmeyecek şekilde tasarlanmış ideal bir çözümün üretileceğine olan inancımız tam" ifadelerini kullandı.

(EYT) Uygulamanın işletmelerin küresel rekabetçiliğini etkileyecek birçok sonucu ve yıllara yayılabilecek çeşitli istenmeyen etkileri olacağını belirten Akkol, başta kıdem tazminatı yüklerinin yönetilmesini önemli bulduklarını vurguladı. Akkol, "Emekli olup çalışmaya devam edecek çalışma arkadaşlarımız için sosyal güvenlik destek primlerindeki işveren maliyetleri artışı kaynaklı uzun vadeli maliyet etkileri ortaya çıkabilir. Bu konuda işverenler üzerindeki artan yüklerin sağlanacak teşvik ve kolaylıklarla hafifletilmesini, düzenlemenin tüm bu faktörleri gözetecek şekilde hayata geçmesini önemli görüyoruz" dedi.

NİTELİKLİ İŞ GÜCÜNE ERİŞME SORUNU

Akkol, önemsedikleri bir diğer konunun da nitelikli iş gücünün çalışma hayatında devamlılığın sağlanması olduğunu belirterek şunları kaydetti:

"Her dört işletmeden üçü halihazırda nitelikli iş gücüne erişim sorunu yaşadığını bildiriyor, erişimin daha da zorlaşmaması kritik. Bu nedenle EYT'li çalışanlardan emekli maaşlarını alırken mevcut işlerinde devam etmek isteyenler için çözüm üretilmesi birçok sektör ve işletme için önem taşıyor. Ayrıca hep gündeme getirdiğimiz üzere güvenceli esnek çalışma yöntemlerinin yaygınlaştırılmasının daha da önem kazanacağı görüşündeyiz. Olası EYT düzenlemesine paralel olarak kayıt dışı ile mücadele de önem kazanacak. Kayıt dışı istihdam artışının önüne geçmek için bütüncül önlemler alınması gerektiğini her fırsatta ifade ediyoruz. Yükümlülüklerini eksiksiz yerine getiren kayıtlı ve örgütlü işletmeleri desteklemek önem kazanıyor. Bu işletmeleri olumlu şekilde ayrıştıracak somut uygulamaların hayata geçmesini bekliyoruz."

UZMANLARA SORDUK

EYT ile ilgili düzenlemenin Aralık'ta Meclis'e sunulması beklenirken, EYT ile merak edilenleri her yönüyle işin uzmanlarına sorduk. Para Dergisi'nin sorularını İş Hukuku ve Sosyal Güvenlik Müşaviri, Arnoldstanley Türkiye Başkanı Doç. Dr. Resul Kurt, Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Görevlisi Tarkan Zengin, Yeminli Mali Müşavir Ekrem Sarısu, TOBB ETÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cem Kılıç, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Okan Güray Bülbül, en ince ayrıntılarına kadar yanıtladı. EYT'de SSK-Bağ-Kur ayrımı olmadığına dikkat çeken uzmanlar, yeni düzenlemenin kapsamı henüz bilinmese de mevcut durumda 8 Eylül 1999 öncesi dönemde emeklilik için gerekli şartlar neyse, ona göre emekli olunacağını vurguluyor. Şunu da not edelim: 8 Eylül 1999 öncesi Emekli Sandığı ve Bağ-Kur'luların emekli olması için kadınlarda 7 bin 200 prim günü (20 yıl), erkeklerde 9 bin prim gününün (25 yıl) tamamlanması gerekiyor. Uzmanlar, kanun teklifi Meclis'e sunulduğunda EYT kapsamında olanların kendi özel durumunu değerlendirmesi gerektiğinin altını çiziyor. EYT düzenlemesinin yürürlüğe girmesiyle hem sigorta primlerinin düşeceği hem de emekli aylığı alanların sayısının artacağına dikkat çekiliyor. EYT'nin SGK'ya yükünün 100 milyar TL üzerinde olacağı ifade ediliyor. Bu arada EYT kapsamında ilk etapta emekli olabileceklerin maliyetinin kıdem tazminatları çerçevesinde işverene büyük yük getireceği dile getiriliyor. Edinilen bilgiye göre TİSK, EYT'nin işverene kıdem tazminatı ve diğer yüklerini maliyet esaslı hazırlamaya yönelik bir çalışma hazırlığı yapıyor. Meclis'e sunulacak kanun teklifine göre çalışmanın önümüzdeki günlerde tamamlanması bekleniyor.

UZMANLAR YANITLADI

-İş Hukuku ve Sosyal Güvenlik Müşaviri, Arnoldstanley Türkiye Başkanı Doç. Dr. Resul Kurt

EYT düzenlemesinden kimler yararlanacak? 8 Eylül 1999 ve öncesinde işe girenler, hangi koşullarda emekli olabiliyordu?

8 Eylül 1999 öncesi sigortalı olanların kapsama alınacağını düşünüyoruz. Ancak henüz kanun teklifi kamuoyuyla paylaşılmadığı için net bir yorum yapamıyoruz.

Emeklilikte kademeli yaş getiren düzenlemenin yürürlüğe girdiği 8 Eylül 1999 öncesi sigorta başlangıcı olanlardan 15 yıl 3 bin 600 günü bulunanlar, 8 Eylül 1999 sonrası sigorta başlangıcı olup 7 bin prim günü bulunanlar, 1 Mayıs.2008 sonrası sigorta başlangıcı olup 4 bin 600 günü bulunanlar, 2009'da sigorta başlangıcı olup 4 bin 700 günü bulunanlar, teknik olarak emeklilikte yaşa takılıyor.

8 Eylül 1999 öncesi sigorta başlangıcı olanlar yaş haddiyle emeklilik için 15 yıl 3 bin 600 güne tabiyken, normal emeklilik için kadınlarda 20 yıl, erkeklerde 25 yıl sigortalılık süresi ve 5 bin prim günü ile emeklilik şartları bulunuyor.

Prim günü eksik olanlar EYT kapsamında nasıl emekli olabilir? Borçlanma için yasanın çıkmasını beklemeye gerek var mı?

Halihazırda sigortalıların geçmiş yıllardaki gün boşluklarını ödeyebilmeleri ve tamamlamaları (yasal borçlanmalar hariç) mümkün bulunmuyor. Askerlik, doğum, yurtdışı borçlanma gibi yasal borçlanma işlemlerini yaparak gün sayısını artırma mümkün olduğu gibi, askerden sonra sigortalı olanların borçlanma yapmaları durumunda sigorta başlangıç tarihleri, askerlik süresi kadar geriye gidebiliyor. Bu durumda borçlanma yapacak olanların Aralık ayı bitmeden borçlanma yapmalarında fayda var. Çünkü yeni yıl ile beraber asgari ücrette yaşanacak artış, borçlanma miktarlarını da etkileyecek. Ancak borçlanmaların kişileri EYT kapsamına dahil edip etmeyeceği konusunda henüz taslak paylaşılmadığı için net bir açıklama yapamıyoruz. Taslak ortaya çıktığında herkesin kendi özel durumunu değerlendirmesi gerekecektir.

Beklentimiz borçlanma günlerinin de prim günlerinden sayılması, borçlanma olup olmadığı ayrımına gidilmeksizin prim günü ve sigorta yılı üzerinden EYT kapsamının belirlenmesidir.

EYT düzenlemesinin maliyeti ne olur? Kaç kişinin yararlanması bekleniyor?

EYT kapsamında olan sigortalı sayısı kesin olarak bilinmiyor. İlk etapta yaklaşık 1.5 milyon kişinin EYT ile getirilecek emeklilik avantajından faydalanması bekleniyor. 8 Eylül 1999 öncesi işe girmiş olup çeşitli nedenlerle aktif çalışması olmayan veya prim gün sayısı çok az olduğu için mevcut durumda yakın zamanda emeklilik kapsamında olmayan kişiler bir hayli fazla. Ancak şunu net olarak söyleyebiliyoruz ki EYT düzenlemesi yasalaştığında çalışan EYT'liler tazminatlarını alıp işyerinden ayrılma hakkına sahip olacaklar. EYT'nin işverene kıdem tazminatı maliyeti olacak. Örneğin bir şirket yaş üzerinden değerlendirme yapıp, EYT kapsamındaki 45 çalışanı için bugünkü tazminat tavanı ile karşılık ayırdığında, ayrılması gereken bütçe 4.5 milyon TL. Tabii bu rakamlar, çalışanın ne kadar süre o işyerinde çalıştığına ve ücretin yüksekliğine göre farklılık gösterecek. Özellikle SGK üzerinde bu şekilde ilk etapta emekli olabileceklerin maliyetinin 100 milyar TL üzerinde olması bekleniyor. Ayrıca çalıştığı işyerinden SGK primi ödemekte olan bir kısım sigortalıların da işten ayrılması dikkate alındığında prim gelirlerinde de önemli bir miktarda azalma olacak. Yani hem sigorta primleri düşeceği hem de EYT'li sayısı kadar emekli aylığı alanların sayısı artacağı için kamuya bir maliyet olacak.

-Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Görevlisi Tarkan Zengin

EYT meselesi nasıl ve ne zaman sorun haline getirildi?

Bugün gündemde olan emeklilikte yaşa takılanlar meselesini ortaya çıkaran değişiklik, 1999 yılında yapıldı. 8 Eylül 1999 öncesi yürürlükte olan sosyal sigortalar kanununa göre erkekler için 25 yıl, kadınlar için 20 yıl sigortalılık süresi ile 5 bin gün prim ödeyenler emekli olabiliyorlardı. 8 Eylül 1999'da yürürlüğe giren 4447 sayılı kanun ile 8 Eylül 1999'dan önce sigortalı olanların emekliliği hak etme şartları değiştirildi. Yapılan değişiklikle emekliliğe hak kazanmak için sigortalılık süresi ve prim gün sayısına ilaveten yaş şartı getirildi. Bu nedenle 1999 öncesi sigortalı olanlardan sigortalılık süresi ve prim ödeme gününü dolduranlar için getirilen yaş şartı nedeniyle emekli olamayanlar, kendilerini emeklilikte yaşa takılanlar olarak tanımlıyor.

EYT'lilerin beklentileri nelerdir?

Emeklilikte yaşa takılanların temel beklentisi 8 Eylül 1999 tarihinde yapılan değişiklikle getirilen yaş şartının kaldırılması. Bir başka anlatımla 1999'da yapılan değişikliğin geçmişe dönük uygulanmasına son verilerek sigortalılık süresi ve prim günü şartlarını sağlayanlar için yaş şartı aranmadan emekli edilmeyi talep ediyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin'in yaptığı açıklamalara baktığımızda emekçilerin taleplerinin dikkate alındığı görülüyor. Çalışmanın detaylarının yer alacağı kanun teklifinin Aralık ayında TBMM'ye gelmesi bekleniyor.

EYT'den yararlanmak için 8 Eylül 1999 öncesinde işe girişi olup, primi yatırılmamış olanlar ne yapmalı?

Sigortasız çalıştırılan ya da sigorta primlerinin eksik ödenen işçiler, bu dönemleri için hizmet tespit davası açabilir. Bu husus 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nda yer alıyor. Buna göre kanunun 86. Maddesinin 9. Fıkrasında "Sigortalının çalıştığı bir veya birden fazla işte, bu Kanunda yazılı şartları yerine getirmiş olmasına rağmen, kendisi için verilmesi gereken aylık prim ve hizmet belgesinin veya muhtasar ve prim hizmet beyannamesinin işveren tarafından verilmediği veya verilen aylık prim ve hizmet belgesinde veya muhtasar ve prim hizmet beyannamesinde kazançların veya prim ödeme gün sayılarının eksik gösterildiği Kurumca tespit edilirse, hastalık ve analık sigortalarından gerekli ödemeler yapılır" denilmiştir.

Hizmet tespit davası hangi durumlarda açılabilir?

Hizmet tespit davası açmak için belli şartların olması gerekir. Öncelikle işveren ile işçi arasında iş sözleşmesi bulunmalı. İkinci olarak işçinin iş sözleşmesi kapsamında iş görme borcunu yerine getirmesi gerekir. Son olarak işçinin sigortasız çalıştırıldığının veya sigorta primlerinin eksik ödendiği durumunun SGK tarafından daha öncesinden tespit edilmemiş olması gerekir.

Hizmet tespit davasının çalışan lehine sonuçlanması durumunda sigorta primini kim yatırıyor?

Sigorta primlerini ödemekle işveren yükümlüdür. Daha önce SGK ilgili primler ödenmeyince dava kazanılsa bile hizmet kütüklerine işlemeyip aylık bağlamıyordu. Yaklaşık 10 yıldan bu yana dava kazanılınca hizmetler işlenmekte ve aylık bağlanmaktadır.

İşyerinde sigortasız çalışılan yıllar için dava açma süreci nasıl işliyor?

5510 sayılı Kanunun 86'ncı maddesine göre prim belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak beş yıl içerisinde iş mahkemesine başvurarak, alacakları ilâm ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları dikkate alınır. Beş yıllık süre hak düşürücü süredir.

Sigortalı işe giriş bildirgesi verilmiş, ancak prim bildirgesi verilmemişse beş yıllık hak düşürücü süre işlemez ve her zaman dava açabilir. Ayrıca işe giriş bildirgesi, dört aylık sigorta primleri bordrosu, aylık sigorta primleri bildirgesi, müfettiş durum tespit tutanağı ya da tahkikat raporlarıyla çalışmanın tespit edilmesi gibi hallerde de beş yıl hak düşürücü süre işlemez.

EYT'de eksik primi olanlar ne yapacak? Eksik prim günlerini EYT düzenlemesi çıkmadan borçlanmakta fayda var mı?

EYT düzenlemesiyle ilgili yapılan açıklamalara bakıldığında emekçilerin beklentileri tam olarak karşılandı ve 8 Eylül 1999 tarihinde yapılan değişiklikle getirilen yaş şartı kaldırıldı. Kanun TBMM'den bu şekilde geçerse kadın 20 yıl, erkek 25 yıl sigortalılık süresi ve 5 bin gün prim ödeme gün sayısıyla emekli olabilecek. Borçlanma hakkı olanlar, bu şartları yerine getiriyorsa borçlanmalarına gerek yok. Bu şartları yerine getiremeyenlerden borçlanma hakkı olanlar borçlanma yapabilirler.

8 Eylül 1999 sonrası işe girenlerde, fiili hizmet zammıyla emeklilik öne çekilir mi?

Fiili hizmet süresi zammı, ilk defa sigortalı olunan tarihi geri çekmez. Fiili hizmet zammı, sigortalılık süresine/prim gün sayısına eklenir.

BİZE ULAŞIN