Enflasyon tahminlerini değiştirmedi

GİRİŞ TARİHİ: 29.05.2025 GİRİŞ TARİHİ: 12:14 SON GÜNCELLEME: 29.05.2025 12:14
TCMB, enflasyon tahminlerinde değişikliğe gitmedi. Yıl sonu tahminlerini 2025 için yüzde 24, 2026 için yüzde 12 ve 2027 için yüzde 8 olarak korudu. TCMB Başkanı Fatih Karahan, yıl sonunda enflasyonun açıkladıkları bantta kalacağından emin olduklarını vurguladı.

HÜLYA GENÇ SERTKAYA / Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), yılın ikinci enflasyon raporunda yıl sonu enflasyon tahminlerinde değişikliğe gitmedi. 2025 yılı sonunda enflasyonun yüzde 24 seviyesinde gerçekleşeceği öngörüsünü koruyan TCMB, yıl sonu enflasyon tahminini 2026 için yüzde 12, 2027 için yüzde 8'de sabit tuttu. Enflasyonun orta vadede yüzde 5 seviyesinde istikrar kazanacağı öngörüsünü yineledi. TCMB Başkanı Fatih Karahan İstanbul Finans Merkezi'ndeki TCMB Yerleşkesi'nde enflasyon raporunu açıkladı ve Başkan Yardımcıları Hatice Karahan ve Osman Cevdet Akçay ile birlikte soruları yanıtladı. Yıl sonu yaklaşması nedeniyle 2025 yıl sonu tahmin aralığının mekanik olarak daralması gerektiğine işaret eden Başkan Karahan, ancak son dönem artan belirsizlikler nedeniyle, enflasyon tahmin aralığını yüzde 19 ile 29 olarak koruduklarını belirtti. Yıl sonunda enflasyonun açıkladıkları tahmin aralığının içinde kalacağı konusunda son derece emin olduğunun altını çizdi.

2025 yılındaki tahmin güncellemesinde, yukarı ve aşağı yönlü etkilerin birbirini dengelediğine işaret eden Karahan, gıda fiyatları varsayımında işlenmemiş gıda kaynaklı artış yaptıklarını, bu güncellemeyle bir önceki rapor dönemindeki tahminleri 0.5 puan yukarı çektiklerini belirtti. Çıktı açığının son dönemde öngörülerin üzerinde seyretmesine rağmen, yapılan sıkılaşma sayesinde bu sapmanın net etkisinin 0.3 puan ile sınırlı kaldığına dikkat çeken Karahan, petrol ve ithalat fiyatları varsayımındaki düşüşe karşın, sepet kur gelişmeleri kaynaklı olarak Türk lirası cinsi ithalat fiyatı varsayımındaki güncellemenin ise enflasyon tahminini 0.1 puan yükselttiğini kaydetti. Başlangıç koşulları ve ana eğilimin de enflasyon tahminini 0.1 puan yukarı yönlü etkilediğine işaret eden Karahan, sağlık muayene katılım paylarında Şubat'ta yapılan indirimin etkisiyle, yönetilen ve yönlendirilen fiyatlardan kaynaklanan 1 puanlık bir aşağı yönlü güncelleme olduğunu kaydetti.

Bu arada, enflasyon raporunda 2025 yılına ilişkin gıda fiyat enflasyonu varsayımı yüzde 26.5'e güncellendi. 2026 yılı için ise yüzde 13.5 olarak korundu.

"İZLEMEYE DEVAM EDECEĞİZ"

Son dönemde uyguladıkları politikalarla enflasyon görünümünde ciddi bir bozulma yaşanmasının önüne geçtiklerini söyleyen Karahan, revizyona konu olan tüm gelişmeleri ve unsurları izlemeye devam edeceklerini kaydetti. Bu süreçte, para politikasında aldıkları önlemler sayesinde yurt içi talebin zayıflamaya devam etmesinin en kritik hususlardan biri olduğunu dile getiren Karahan, diğer taraftan, belirsizliklerin geçmiş döneme göre daha yüksek olduğunu da göz önünde bulundurarak ihtiyatlı ve sıkı para politikası duruşundan taviz vermeyeceklerinin altını çizdi. Temkinli duruşun sürmesiyle, enflasyonun önümüzdeki dönemde istikrarlı olarak gerileyeceğini öngördüklerini söyleyen Karahan, para politikasındaki kararlı duruşlarının; yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerindeki düzelme vasıtasıyla dezenflasyon sürecini güçlendirmeye devam edeceğini kaydetti. Beklentilerin tekrar düşüş eğilimine girmesi ve hizmet enflasyonundaki düşüşün devam etmesiyle, enflasyon ana eğilimindeki gerilemenin 2025 yılının kalanında da süreceğini dile getiren Karahan, para ve maliye politikalarının artan eşgüdümünün de bu sürece katkı sağlayacağının altını çizdi. Enflasyonda bir katılık olduğunu çok düşünmediklerini ifade eden Karahan, şu anda ana eğilim yüzde 30'luk bir enflasyonu ima ettiğini vurguladı. Karahan, "Beklentiler hiç düzelmese, bundan sonra talep koşulları bozulmasa şu anki haliyle zaten enflasyon yüzde 30 civarında gidecek gibi" dedi.

Politika faizine ilişkin atılacak adımları enflasyon görünümü odaklı, ihtiyatlı ve toplantı bazlı bir yaklaşımla aldıklarına işaret eden Karahan, enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörmeleri durumunda, para politikası duruşunu sıkılaştırmaya her zaman hazır olduklarını kaydetti.

"DEZENFLASYON SÜRECİ KESİNTİSİZ DEVAM EDİYOR"

Talepte oluşan dengelenmenin eşliğinde, 2024 Haziran'dan bu yana dezenflasyon sürecinin kesintisiz bir şekilde devam ettiğini vurgulayan Karahan, gelinen noktada enflasyonun ana eğiliminin gerilediğini, hizmet enflasyonundaki düşüşün belirginleştiğini, mal enflasyonunun da düşük seviyelerde seyrettiğini kaydetti. Söz konusu sürece, son dönemde belirsizliklerin de yoğunlaştığı bir tablonun eşlik ettiğini belirten Karahan, "Mart ve Nisan aylarında finansal piyasalarda yaşanan hareketlilik karşısında, TCMB olarak proaktif bir biçimde gerekli adımları attık. Önümüzdeki dönemde de para politikasındaki kararlı duruşumuzu sürdürerek, dezenflasyonun devamını sağlayacak şekilde hareket edeceğiz" dedi.

Son haftalarda gelişmekte olan ülkeler ve Türkiye'ye yönelik sermaye akımlarında çıkışların durduğu ve ılımlı bir sermaye girişi yaşandığını vurgulayan Karahan, brüt rezervlerin, bu yıl Mart ayı ortasında, geçen yıl mart ayındaki 124 milyar dolar seviyesinden 171 milyar dolar seviyesine ulaşırken, swap hariç net rezervlerin ise, bu dönemde eksi 65 milyar dolardan 66 milyar dolara yükseldiğini kaydetti. 2 Mayıs itibarıyla 139 milyar dolara gerileyen brüt rezervlerin sonrasında tekrar artarak 16 Mayıs'ta 146 milyar dolara ulaştığını belirten Karahan, swap hariç net rezervlerin ise bu dönemde 14 milyar dolara geriledikten sonra 21 milyar dolara yükseldiğini vurguladı.

Bu arada geçen hafta sektörel enflasyon beklentileri de açıklandı. TCMB verilerine göre, Mayıs'ta 12 ay sonrası yıllık enflasyon beklentileri bir önceki aya göre, piyasa katılımcıları için 0.5 puan azalarak yüzde 25.1'e, reel sektör için 0.7 puan azalarak yüzde 41'e gerilerken, hanehalkı için 0.6 puan artarak yüzde 59.9 oldu. Piyasa katılımcıları anketi, iktisadi yönelim anketi ve Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) iş birliğiyle yürütülen tüketici eğilim anketi ile finansal ve reel sektör uzmanlarının, imalat sanayi firmalarının ve hanehalkının 12 ay sonrası yıllık tüketici enflasyonu beklentileri derlenerek elde edilen sonuçlara göre, gelecek 12 aylık dönemde enflasyonun düşeceğini bekleyen hanehalkı oranı bir önceki aya göre 0.6 puan artarak yüzde 27.8 seviyesinde gerçekleşti.

GÜVEN ENDEKSLERİ ARTTI

Bu hafta 2025 yılı birinci çeyrek büyüme verilerinin açıklanacağını hatırlatarak, şatalım. TÜİK verilerine göre Mayıs'ta güven endeksi bir önceki aya kıyasla, hizmet sektöründe yüzde 0.9 artışla 110.5, perakende ticaret sektöründe yüzde 0.6 artışla 111.2, inşaat sektöründe yüzde 3.9 artışla 88.4 oldu. Endeksin 100'den büyük olması sektörün mevcut ve gelecek döneme ilişkin iyimserliğini, 100'den küçük olması ise kötümserliğini gösteriyor. İnşaat güven endeksi yüzde 3.9 ile güçlü bir toparlanma gösterse de 100 değerinin altında kalmaya devam etti.

TÜİK ve TCMB işbirliği ile yürütülen tüketici eğilim anketi sonuçlarından hesaplanan tüketici güven endeksi ise Mayıs'ta bir önceki aya göre yüzde 1.1 artarak 84.8 oldu.

Geçen hafta reel kesim güven endeksi de açıklandı. TCMB'nin imalat sanayinde faaliyet gösteren bin 849 iş yerinin iktisadi yönelim anketine verdiği yanıtlardan elde ettiği verilerine göre, mevsimsellikten arındırılmış reel kesim güven endeksi (RKGE), Mayıs'ta bir önceki aya göre 2.2 puan azalarak 98.6 seviyesinde gerçekleşti. Endeks Mayıs'ta, sekiz ay sonra yeniden 100 değerinin altına geriledi. Endeksin 100 değerinin altında gerçekleşmesi, anketin kapsadığı reel kesim temsilcilerinin ekonomik faaliyetlere ilişkin güveninin azaldığı (kötümser) görünüme işaret ediyor. Mevsimsellikten arındırılmamış RKGE ise Mayıs'ta, bir önceki aya göre 1.8 puan azalarak 101.4 seviyesinde gerçekleşti.

Bu arada TCMB verilerine göre, finansal hizmetler istatistikleri ve finansal hizmetler güven endeksi (FHGE), Mayıs'ta bir önceki aya göre 9.2 puan azalarak 168.5 oldu.

"TCMB POLİTİKALARININ ETKİLERİNİN NETLEŞTİĞİ GÖRÜLÜYOR"

Güven endekslerini değerlendiren TOBB ETÜ Öğretim Üyesi Dr. Cahit Sönmez, hizmet ve perakende sektörlerinde çok az yükselişe rağmen inşaat sektöründe yüzde 3.9 gibi daha belirgin bir toparlanma sinyalleri olduğunu kaydetti. Sönmez, "Özellikle gelecek üç ayda çalışan sayısında artış bekliyorlar. Konut kredilerinin sıkı olduğu bir süreçte bu artış dikkat çekici. Zaten bu yıl ki konut satışlarının çok büyük bir kısmı ipoteksiz satışlar. Daha öncesinde KKM'nin sonrada yüksek faizlerin yarattığı servet etkisi konut sektöründe görülüyor diyebiliriz. Hizmet sektöründe gelecek üç ayda talepte düşüş beklemeleri Merkez Bankası açısından olumlu bir gelişme. Çünkü hizmet sektöründeki katılıktan biraz endişeli idi TCMB. Tüketici güven endeksi Mayıs'ta çok az yukarı gelmiş. Tüketiciler de aslında kayıtsız duruşunu koruyorlar. Reel kesim de eklediğinde Merkez Bankası'nın politikalarının etkilerinin netleştiği görülüyor. 19 Mart tedirginliğinin henüz atıldığını söylemenin erken olduğunu düşünüyorum" dedi.

İMALAT SANAYİ KKO ARTTI

İmalat sanayi genelinde mevsimsel etkilerden arındırılmış kapasite kullanım oranı (KKO) Mayıs'ta bir önceki aya göre 0.5 puan artarak 75.1 seviyesinde gerçekleşti.

TCMB'nin imalat sanayinde faaliyet gösteren bin 849 işyeri tarafından iktisadi yönelim anketine verdiği yanıtlardan elde ettiği verilere göre, mevsimsel etkilerden arındırılmamış KKO, Mayıs'ta bir önceki aya göre 0.7 puan artarak yüzde 75 oldu.

Bir süredir yüzde 75'lerde dalgalanan mevsimsel etkilerden arındırılmamış KKO verilerinin izlendiğine dikkat çeken Dr. Cahit Sönmez, "Mayıs verileri genel olarak imalat sektöründe ve alt kırılımları olan ara malı, yatırım malları gibi büyümenin öncü göstergelerinde yıllık bazda düşüşün devam edeceğini gösteriyor. Merkez Bankası'nın izlediği para politikalarını dikkate aldığımızda Mayıs verilerinin sıkı politikaların etkisinde kaldığını söyleyebiliriz" dedi.

Bu arada geçen hafta konut fiyat endeksi de açıklandı. Türkiye'deki konutların kalite etkisinden arındırılmış fiyat değişimlerini izlemek amacıyla hesaplanan konut fiyat endeksi Nisan'da bir önceki aya göre yüzde 1.5 oranında arttı. TCMB verilerine göre KFE; yıllık bazda ise nominal olarak yüzde 32.9 artarken, reel olarak ise yüzde 3.6 azaldı.

Doç. Dr. Atılım MURAT / TOBB ETÜ Öğretim Üyesi

"Rezervler arttıkça, TCMB'nin eli güçlenecek"

Yılsonu enflasyon tahminlerinde güncellemeye gitmeyen TCMB, beklentinin aksine biraz 'güvercin' mesajlar verdi. Son iki haftada rezervlerde yaşanan artış, ülke risk primindeki düşüş, döviz talebinin azalması TCMB yönetimine moral vermiş görünüyor. TCMB, önümüzdeki günlerde de bu sürecin devam edeceğini öngörüyor. Rezervlerdeki artışın sürmesi, Haziran'da bir faiz indiriminin kapısını aralayacak gibi görünüyor. TCMB, 19 Haziran'daki Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında, Merkez Bankası gecelik vadede borç verme faiz oranını yüzde 49'dan yüzde 46'ya indirebilir. Rezervler arttıkça, TCMB'nin eli güçlenecektir ve doğal olarak da faizler geriye gelecektir. Ancak faiz indirimi reel sektörün şikayetlerini dindirmeyebilir. Çünkü bankalar faiz indirimini ilk olarak mevduat faizlerine yansıtıyorlar. Kredi faizlerini yansıma ise zaman alıyor. Finansman maliyetlerinin düşmesi için reel sektör zaten iki yıldır bekliyor. O nedenle faiz indirimi Haziran'da gelse, Temmuz'da devam etse bile, reel sektörü desteklemek için krediler tarafında ek adımlara ihtiyaç olacak.

Hande ŞEKERCİ / İş Portföy Başekonomisti

"Büyümede belirgin bir zayıflama beklenmiyor"

TCMB, Türkiye büyümesinin potansiyelin altında oluştuğunu gösteren negatif çıktı açığı tahminini yukarı çekti. Buradan büyümede belirgin bir zayıflama beklenmediğini anlıyoruz. TCMB Başkan Yardımcısı Cevdet Akçay, son atılan adımlar hariç tutulduğunda gevşemeyi makro ihtiyati tedbirler mi yoksa faiz kanalı mı üzerinden yapacaklarına veri odaklı karar vereceklerini belirtti. Akçay faizi bir süre daha yüksek tutup borç verme limitlerinin gevşetilebileceğini veya ikinci seçenek olarak faizi indirip borç verme limitlerinin sıkı kalacağını söyledi. Son indirim döngüsüne başladığında Merkez Bankası zorunlu karşılık ve kredi politikalarından oluşan makro ihtiyati önlem setinde gevşemeye gitmemiş, bununla ilgili bir iletişim yapılmamış ve direkt politika faizinde indirimle yola devam edilmişti. TCMB'nin bugünkü yorumlarını, kredi kısıtlamalarında rahatlamanın ilk kez dile getirilmesi nedeniyle özellikle faize hassas sektörler açısından önemli görüyoruz. TCMB'nin 19 Haziran'daki PPK'ya kadar veya hemen sonrasında kredi sınırlamalarıyla ilgili gevşeme yönlü adım atabileceğini düşünüyoruz. Faiz indirimini Temmuz PPK'sında bekliyoruz. Fakat Haziran'da da sınırlı indirim ihtimalinin canlı hale geldiğini düşünüyoruz. Yılsonu politika faizi beklentimiz yüzde 35. Yıllık enflasyonun mayıs-haziran-temmuz döneminde yüzde 35-36 aralığında yatay kalmasını, yılsonunda yüzde 31.5'e gerilemesini bekliyoruz. 2025 yılı GSYH büyümesi tahminimiz yüzde 2.9 seviyesinde bulunuyor.

Tonguç ERBAŞ / Ahlatcı Portföy Genel Müdürü

"Dezenflasyon patikasından sapılmayacağı net şekilde vurgulandı"

TCMB, 2025 yılının ikinci enflasyon raporu sunumunda fiyat istikrarı hedefine ulaşmak için sıkı para politikasını kararlılıkla sürdüreceğini yineledi. Ana eğilimdeki yavaşlamaya rağmen Nisan'da geçici bir yükseliş yaşandığına, döviz kuru geçişkenliğinin azaldığına ve talebin daha dengeli olduğuna değinildi. Reel sektör ve hane halkı beklentilerin yakından takip ediliyor. Rezervlerde artış hedeflenirken, piyasa oynaklığına karşı tüm araçlar kullanılacak. Enflasyonda yüzde 24 hedefi korunuyor. Riskler çift yönlü olsa da, dezenflasyon patikasından sapılmayacağı net şekilde vurgulandı.

Dr. Cahit SÖNMEZ / TOBB ETÜ Öğretim Üyesi

"TCMB bandın üst seviyesi olan yüzde 29'u tutturabilir"

Her raporda olduğu gibi TCMB bardağın hem dolu hem de boş tarafını şeffaf olarak paylaşmış. Aynı zamanda yine açık bir şekilde risk faktörlerinin de altını çizmiş. TCMB, zaten enflasyon hedeflemesi rejiminin en önemli faktörlerinden olan enflasyon raporunu sadece veriler ve orta vadeli öngörüleri ile değil sözlü yönlendirmede de etkin olarak kullanmaya çalışıyor. TCMB, beklediğimiz gibi yılsonu hedefini revize etmedi. Eğer kalan aylarda enflasyon yüzde 1.6-1.7 aralığında gelirse, TCMB bandın üst seviyesi olan yüzde 29'u tutturabilir. Kurların enflasyon altında bir oranda seyretmesi nedeniyle ithalat fiyatlarını risk olmaktan çıkarmışlar. Bunun yanı sıra enerji tarafındaki küresel gelişmelere paralel olarak varsayımlarını güncelleyip daha tutarlı hale getirmişler.

Murat SAĞMAN / Ekonomist, Osmanlı Yatırım Yönetim Kurulu Danışmanı

"İlk faiz indirimi Temmuz'da olabilir"

TCMB, yıl sonu enflasyon tahminlerini değiştirmedi. Ekonomistler ve piyasalar, 2025 yılı sonu için tahmin aralığının üst bandı olan yüzde 29'u baz alacaktır. Elbette Mart ve Nisan'da finansal piyasalarda yaşanan hareketliliğin, kurdaki sıçramanın enflasyona bir etkisi oldu ama başka olumlu gelişmeler de yaşandı. Özellikle petrol fiyatlarının düşmesi bunlardan biri. Enflasyona olumlu etki yaptı. TCMB Başkanı Karahan, 2024 Haziran'da başlayan dezenflasyon sürecinin kesintisiz bir şekilde devam ettiğine vurgu yaptı. Başkan Karahan, bir soru üzerine 19 Mart'ta kurda yaşanan yükselişin nedeni ve etkilerini açıkladı. Tablo netleşti. Karahan, 19 Mart günü yurt dışı bankaların Türk bankalarıyla yapabilecekleri işlemleri belirlediği limitlerin çok hızlı bir şekilde dolduğunu ve bunun neticesinde de döviz kurunda kısa süreli bir yükseliş yaşandığını anlattı. Hızlı bir şekilde adım attıklarını aktardı. TCMB'nin aşırı oynaklık gözlenen piyasa koşullarında kontrol ettiği ve edeceği netleşmiş oldu. Öte yandan, faiz kararında Mayıs ayı enflasyonu belirleyici olacak. İndirimin gündemde olduğunu, ilk faiz indirimin Temmuz'da olacağını düşünüyorum.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.