PARA ANKARA/ HÜLYA GENÇ SERTKAYA Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), yeni yasama yılına 1 Ekim'de başladı. Yeni dönemin öncelikli gündemi ekonomi olacak. 2025 yılı merkezi yönetim bütçe kanun teklifi önümüzdeki günlerde Meclis Başkanlığı'na sunulacak ve yıl sonuna kadar yasalaşacak. İklim Yasası, KİT Yönetişim Reformu, Siber Güvenlik Başkanlığı'nın kurulması ve emekli maaş farkıyla ilgili düzenlemeler, Kamu İhale Kanunu'nda değişiklik Meclis'in öncelikli gündem maddeleri arasında yer alıyor. Önümüzdeki günlerde Meclis'e sunulması beklenen paketle, vergilemede etkin olmayan istisna, muafiyet ve indirimler kaldırılacak. Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'da dijital pazarlara yönelik değişikliğe gidilecek. Kanun teklifiyle, "geçit bekçilerinin" (büyük dijital platform) pazar güçlerini kötüye kullanmalarının önlenmesi, bunun için gerekli düzenleme ve denetlemeleri yaparak rekabetin ve temel platform hizmetleri bakımından adil ve yarışılabilir piyasa yapısının korunmasına yönelik düzenlemelere gidilecek.
BÜTÇE GÖRÜŞMELERİ BAŞLAYACAK
TBMM Genel Kurulu'nda, ilk olarak Meclis tatile girmeden önce gündemde olan kanun teklifleri çalışılacak. Öncelikle Öğretmenlik Mesleği Kanunu Teklifi'nin görüşmeleri tamamlanacak. Ardından Genel Kurul'un gündemine komisyon görüşmeleri tamamlanan tüketicilerin korunmasına yönelik kanun teklifi ve 9. Yargı Paketi gelecek. 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ve 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu teklifleri Ekim ayının ortasında Meclis Başkanlığı'na sunulacak. Kasım'da Plan ve Bütçe Komisyonu'nda başlayacak görüşmeler, Aralık'ta Genel Kurul'da devam edecek ve bütçe kanun teklifi yıl sonuna kadar yasalaşacak. 2025-2027 yıllarını kapsayan Orta Vadeli Program'a (OVP). göre; 2025 yılı bütçe harcamalarının 14 trilyon 731 milyar lira, bütçe gelirlerinin 12 trilyon 800 milyar lira olması, bütçe dengesinin gelecek yıl 1 trilyon 930.7 milyar lira açık vermesi öngörülüyor. 2025 yılında faiz giderlerin 1.95 trilyon lira olması, faiz dışı dengenin 19.3 milyar lira fazla vermesi hedefleniyor. 2025 yılında genel bütçe vergi gelirlerinin 11.1 trilyon lira olması öngörülüyor. Bütçe açığının GSYH'ye oranının 2025'te yüzde 3.1, program dönemi sonunda ise yüzde 2.5 olarak gerçekleşmesi hedefleniyor.
EMEKLİ AYLIĞI BAĞLAMADA FARKLILIK MASADA
Önümüzdeki günlerde TBMM gündemine gelmesi beklenen düzenlemelerden bir diğeri de 2024 yılı ve 2025 yılında ilk defa emekli olacak sigortalılara bağlanacak emekli maaşları arasındaki farklılığın giderilmesine yönelik kanun teklifi olacak. Bilindiği üzere, son zamanlarda kamuoyunda 2024'te emekli olanların 2025'e göre daha avantajlı olacağı, her bir sigortalı için değişkenlik göstermesine rağmen emekli maaşlarında farkın yüzde 25-35 arasında gerçekleşeceği ve bu farkın gelecek yıllara da sirayet edeceği tartışılıyor. Yapılan açıklamalara göre, emekli maaş farkıyla ilgili bir çalışma yapılıyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, kabine toplantısı sonrasında yaptığı açıklamada bu yıl emekli olacaklar ile 2025 yılında emekli olacakların aylıkları arasında oluşacak farkla ilgili Hazine ve Maliye Bakanlığı ile çalışma yaptıklarını, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile bir araya gelip görüşeceklerini açıkladı. Bu arada Işıkhan, bir soru üzerine çalışma saatlerinin kısalmasına yönelik bir çalışmaları olmadığının altını çizdi.
BAŞVURU TARİHİ ÖNEM TAŞIYOR
Söz konusu maaş farkları, emekli maaşlarının hesaplanmasında esas alınan güncelleme katsayısının belirlenmesi yönteminden kaynaklanıyor. Bilindiği üzere emekli aylıkları, sigortalının her yıla ait prime esas kazancının, ait olduğu yıldan itibaren aylık talep tarihine kadar geçen yıllar için, her yıl gerçekleşen güncelleme katsayısı ile güncellenerek bulunuyor. Güncelleme katsayısı ise her yılın Aralık ayına göre TÜİK tarafından açıklanan tüketici enflasyonu tamamı ile büyüme hızının yüzde 30'unun toplamına tam sayısının ilave edilmesi sonucunda bulunan değeri ifade ediyor. Ayrıca emekli aylıklarının hesaplanmasında aylığın başlangıç tarihinin yılın ilk altı aylık dönemine rastlaması halinde Ocak ödeme dönemi içinde mevcut emeklilere verilen zam kadar, yılın ikinci altı aylık dönemine rastlaması halinde ise Ocak ve Temmuz aylarındaki emekli maaş artış oranları kadar artırılarak, sigortalının başlangıç aylığı hesaplanıyor. Emekli aylığının, başvuru tarihindeki önceki yıla ait tüketici enflasyonu ve yıl içerisindeki emekli aylık artışlarına göre belirlenmesi sebebiyle başvuru tarihi büyük bir önem taşıyor.
KATSAYI HESABI
2024 yılı emekli aylığı hesaplamasında 2023 yılı verileri üzerinden hesaplama yapılıyor. 2023 yılı için güncelleme katsayısı (TÜFE yüzde 64.77, GH yüzde 4.5) 1,6612 olmakta. Ayrıca 2024 yılı Ocak ve Temmuz aylarında kümülatif olarak emekli aylıklarına yapılan zam oranı yüzde 86.16 olup bu artış oranı da 2024 yılı emeklilerinin maaşlarına yansıtılacak.
2025 yılı emeklilerinin maaşlarının hesaplanmasında ise bir önceki yılın verileri dikkate alınacak. HAK-İŞ Konfederasyonu'nun açıklamalarına göre 2024 yılı enflasyon oranı ve büyüme hızı henüz netleşmemekle birlikte, OVP tahminlerine göre 2025 yılı emeklilerinin emekli aylığı hesaplamasında kullanılacak güncelleme katsayısının 1,366 gerçekleşmesi bekleniyor. Ayrıca 2025 yılı emekli aylığı hesaplanmasında 2024 yılında kümülatif zam oranı olan yüzde 86.16'lık artış dikkate alınmayacak. 2025 yılı Ocak'ta bir önceki altı ayda gerçekleşen oranda TÜFE zammı dikkate alınacak olup, bu zam 2024 yılı emeklilerine de verilecek.
Bu arada HAK-İŞ Konfederasyonu, emekli maaş bağlama yönteminin adil ve sürdürülebilir bir yapıya kavuşturulması ve önümüzdeki yıllarda da yaşanabilecek önemli enflasyon farklarından etkilenmeyecek yasal değişiklik önerilerine ilişkin sosyal diyalog çerçevesinde hazırladıkları raporu ve ayrıca hazırladıkları kanun taslağı önerisini ilgili mercilere iletmeye hazırlanıyor.
2024 EMEKLİSİ OLMAK İÇİN…
Emeklilik şartlarını doldurmuş ve yakın gelecekte emeklilik düşünen sigortalıların 2024 yılı emeklisi olabilmek için dikkate alacakları tarihler şöyle:
"Kamu kurumları ile sermayesinin yüzde 50'sinden fazlası kamuya ait şirketlerde çalışan ve ücretlerini ayın 15'inde alan işçiler, 14 Ocak 2025'e kadar emeklilik dilekçesini verecek. Özel sektörde, kamu kurumlarında ve sermayesinin yüzde 50'sinden fazlası kamuya ait şirketlerde çalışan işçilerden ücretlerini her ayın 1'inde alanlar ise emeklilik dilekçelerini 31 Aralık 2024'ten önce vermeleri halinde 2024 yılı emeklisi olacak."
Bu arada HAK-İŞ, herhangi bir hak kaybı yaşanmaması için işçilere, muhtemel yasa değişikliği için ilgili tarihleri beklemelerini ve sürecin işleyişine göre emeklilik kararı vermelerini önerdi.
DİJİTAL PAZARLARA YENİ DÜZEN
AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler'in açıklamalarına göre yeni yasama yılında gündeme gelecek düzenlemelerden biri diğeri ise, internet üzerinden servis hizmeti sunan büyük şirketlerin, piyasa hakimiyetini, rekabet şartlarını ihlal edip etmediğinin, kötüye kullanıp kullanmadığının izlenmesi ve denetlenmesine yönelik hükümler içerecek Rekabet Kanunu'nda değişiklik olacak.
Edinilen bilgiye göre; 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'da dijital pazarlara yönelik değişiklik yapılmasını öngören kanun teklifiyle, geçit bekçilerinin (büyük dijital platform) pazar güçlerini kötüye kullanmalarının önlenmesi, bunun için gerekli düzenleme ve denetlemeleri yaparak rekabetin ve temel platform hizmetleri bakımından adil ve yarışılabilir piyasa yapısının korunmasını sağlamak amaçlanıyor. Bu kapsamda hem platformlar arasındaki hem de platform içi rekabet teşvik edilecek. Nihayetinde bu amaca ulaşılması, pazardaki ürün ve hizmet sunumunun makul koşullarda devam edebilmesini, tüketicilerin daha çok ve kaliteli ürün ile hizmet seçeneğine daha uygun fiyatlarla ulaşmasını, platformlar arası inovasyon rekabetinin devamını, böylelikle tüketicilerin yeni ve hayatı kolaylaştıran ürün ve hizmetlerden yararlanmasını sağlayacak.
DAHA ADİL BİR REKABET ORTAMI SAĞLANACAK
Yeni düzenleme, pazarın yarışılabilirliğinin sağlanması bakımından giriş ve genişleme engellerinin kaldırılması, pazara Google, Apple gibi büyük teşebbüslerin yanı sıra farklı teşebbüslerin girebilmesine veya halihazırda pazardaki rakiplerin bu teşebbüslerle rekabet edebilmelerine imkân tanıyacak. Ayrıca, yerleşik ve pazar lideri konumunda bulunan bir platformda yer alan satıcılar geçmiş ve mevcut satışlarına ilişkin bilgi, yorum ve puan gibi tüm verilerini başka platformda kullanmak üzere taşıyabilecek. Böylece rakip platformların bu kullanıcılara ulaşması ve yerleşik platformlarla rekabet edebilmeleri sağlanacak. Giriş ve genişleme engellerinin kalkması sonucu birden fazla platformun piyasada rekabet edebiliyor olması ise tüketiciler ve satıcıları daha çok seçeneğe ulaştıracak. Bir diğer örnek olarak ilgili değişiklik kapsamında Google, arama sonuçlarında, kendi ürünlerini (Shopping, Google Flights vb.) üst sıralarda gösteremeyecek. Böylece bu tür hizmetleri sunan teşebbüsler bakımından daha adil bir rekabet ortamı sağlanacak. Tüketicilere ise yanlı olmayan daha şeffaf bir sıralama sunulacak.
GEÇİT BEKÇİLERİNİN YÜKÜMLÜLÜKLERİ
Dijital pazarlarda ortaya çıkan sorunlar özellikle piyasa aksaklıklarının en belirgin olduğu, yaygın ve sıklıkla kullanılan "temel platform hizmetlerinde" ortaya çıkıyor. Kanun teklifi ile temel platform hizmetleri; çevrim içi aracılık hizmetleri, çevrim içi arama motorları, çevrim içi sosyal ağ hizmetleri, video paylaşım hizmetleri, numaradan bağımsız kişiler arası iletişim hizmetleri, işletim sistemleri, internet tarayıcıları, sanal asistanlar, bağlantılı televizyonlar ve bulut bilişim hizmetleri başta olmak üzere bu hizmetlerin herhangi birinin sağlayıcısı tarafından sunulan çevrim içi reklamcılık hizmetleri olarak tanımlandı.
Her bir temel platform hizmeti bakımından, Rekabet Kurulu tarafından çıkarılacak tebliğ ile belirlenecek olan nitel ve nicel eşikleri aşan teşebbüsler geçit bekçisi olarak kabul edilecek olup kanun teklifi ile bu teşebbüslere "yapması" ve "yapmaması" gereken davranışlar belirlenecek. Bu kapsamda 4054 sayılı Kanun'a eklenecek olan 6/A maddesi ile geçit bekçilerine yasaklanan uygulamalar kısaca şu şekilde özetlenebilir:
"Platformların kendi hizmetleri lehine ayrımcılık yapması. Platformların kendi mal veya hizmetleri arasında bağlama yapması, en çok kayrılan müşteri koşulu ve münhasırlık hükümleri getirmesi. Platformların pazara girişleri engelleyecek veya pazardaki teşebbüslerin etkin rekabet etmesini önleyecek şekilde veri birleştirmesi, platformların veriye erişimi, veri taşınabilirliğini ve birlikte işlerliği engellemesi. Platformların kendisinden hizmet alan ticari kullanıcılarına ve çevrim içi reklamcılık hizmeti verdiği taraflara karşı şeffaf olmaması, ticari kullanıcılara adil veya makul olmayan şartlar ileri sürerek ticari kullanıcılar arasında ayrımcılık yapması."
YOL GÖSTERİCİ OLACAK
Kanun teklifi, hâkim durumdaki teşebbüslerin faaliyetlerini konu edinen 4054 sayılı Kanun'un 6. maddesinin uygulanışına herhangi bir aykırılık teşkil etmiyor. Aksine 4054 sayılı Kanun'u tamamlayıcı nitelik gösteriyor. 4054 sayılı Kanun geleneksel veya dijital/çevrim içi pazarlar ayrımına gidilmeksizin bir veya birden fazla teşebbüsün hâkim durumunu kötüye kullanmasını yasaklıyor. Kanun teklifi ile halihazırda 4054 sayılı Kanun'un 6. maddesi kapsamında müdahale edilen davranışların bazıları dijital pazarlar özelinde öncül olarak yasaklanmış olacak, öngörülen diğer yükümlülükler ve güncellenen maddeler hem uygulayıcı olan Rekabet Kurumu hem de dijital pazarlarda faaliyet gösteren teşebbüsler için yol gösterici olacak.
İDARİ PARA CEZASI İKİ KATINA ÇIKARTILIYOR
Kanun teklifinde, yapılması planlanan değişiklikle teşebbüsün 6/A maddesinde yer alan yükümlülükleri yerine getiremeyeceğine dair haklı gerekçe savunmasının Kurulca kabul edilmesi halinde teşebbüsün nihai olarak tabi olduğu yükümlükleri yerine getirmesi için de makul bir süre belirleneceği düzenleniyor. .
Bahse konu yükümlülüklere uyulmamasının doğuracağı sonuçlara değinilmesinde fayda var. Öncelikle 4054 sayılı Kanun'a eklenmesi öngörülen 9/A maddesi ile geçit bekçilerine 6/A maddesinde yer alan yükümlülüklere tamamen ve etkin şekilde uyum sağlama, tedbir alma ve Kurumun talebi üzerine bunu raporlama yükümlülüğü getiriliyor. İlaveten, ilgili maddede teşebbüslerin çeşitli teknik/ticari yollar/arayüz tasarımları ile bu yükümlülüklerden kaçınamayacakları belirtiliyor. Mevcut Kanun'un 9. maddesi uyarınca Kurul, Kanun'un ihlal edildiğini tespit etmesi halinde, rekabetin tesisi için teşebbüslerin belirli faaliyetlerini, ortaklık paylarını ya da malvarlıklarını devretmeleri şeklinde yapısal tedbirler getirebiliyor. Halihazırda yapısal tedbirlere ancak daha önce getirilen davranışsal tedbirlerin sonuç vermediği hallerde başvurulabiliyor. Öte yandan Kanun'da yapılması öngörülen değişiklik ile Kurul rekabetin tesisi için, 6/A maddesini ihlal eden teşebbüslere, öncelikle bir davranışsal tedbirin bulunması şartı aranmaksızın, yapısal tedbir getirebilecek. Ancak bunun yapılabilmesi için bir davranışsal tedbirin sonuç vermeyeceğinin öngörülmüş olması gerekmekte.
Yükümlülüklere uyulmaması halinde devreye girecek bir diğer madde Kanun'un 16. maddesi. Mevcut durumda Kanun'un 4, 6 ve 7. maddelerinde yasaklanmış davranışlarda bulunanlara, bir önceki mali yıl sonunda oluşan yıllık gayri safi gelirlerinin yüzde 10'una kadar idari para cezası verilebiliyor. Ancak Kanun'da yapılması öngörülen değişiklik ile 6/A maddesinin en az iki defa ihlali tespit edildiğinde bu oran iki katına çıkarılıyor.
BENZER YÜKÜMLÜLÜKLER
Şunu da ekleyelim; Türkiye için hazırlanan kanun teklifindeki maddeler de hâlihazırda AB'de kabul edilmiş olan AB Dijital Piyasalar Kanunu (DMA), Almanya Rekabet Kanunu'na dercedilen değişiklikler, Birleşik Krallık'ta yasalaşan düzenlemeler ile aynı doğrultuda. Buna ilave olarak, söz konusu ülkelerde bu yükümlülüklerin tayin edildiği teşebbüsler (AB'de kapı bekçileri, Almanya'da pazardaki rekabet için çok önemli olan teşebbüsler, Birleşik Krallık'ta stratejik pazar konumuna sahip teşebbüsler) ile Türkiye'de tayin edilecek geçit bekçileri büyük oranda aynı. Örnek vermek gerekirse Google, Apple, Facebook, Amazon, Microsoft ve TikTok birçok ülkede benzer yükümlülüklere tabi olacak.
TAMAMLAYICI EMEKLİLİK SİSTEMİ
Otomatik Katılım Sistemi'nin (OKS) işverenlerin de katkısı ile ikinci basamak emeklilik sistemine dönüşeceği tamamlayıcı emeklilik sistemi kurulacak. AK Parti Grup Başkanı Güler, tamamlayıcı emeklilik sistemine yönelik bir soru üzerine, emeklilik sistemine uyum açısından bu konuda biraz daha çalışılması gerektiğini belirterek, yılbaşından sonra bu konuyu gündemlerine alabileceklerini söyledi.
Bu arada, yeni nesil çalışma biçimleri ve sektörel dönüşümler çerçevesinde adımlar atılacak. OVP'ye göre uzaktan, kısmi ve geçici süreli çalışma ile platform çalışması gibi yeni nesil çalışma modellerinde yaşanan gelişmeler doğrultusunda iş dünyasının ihtiyaçları ve iş özel yaşam dengesi gözetilerek mevzuat düzenlemeleri 2025 yılı birinci çeyrek itibarıyla hayata geçirilecek. Yine bu çeyrekte, İş Kanunu'nda sosyal taraflar ile diyalog halinde yapılacak değişiklikler ve bu doğrultuda gerçekleştirilecek ikincil mevzuat çalışmaları ile işgücü piyasalarında güvenceli esneklik sağlanacak.
2025 yılı son çeyrek itibarıyla yapılacak kanuni düzenlemelerle, yargılama süreçlerinin etkinleştirilmesi ve alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinin daha da güçlendirilmesi sağlanacak. İcra ve iflas mevzuatı günümüz şartları göz önüne alınmak suretiyle güncellenecek.
Güler'in açıklamalarına göre İnsan Hakları Eylem Planı'nda yer alan bazı başlıklarla ilgili 10 ve 11'inci yargı paketleri de gelecek dönemde gündeme alınacak.
Bu arada Yeni Anayasa çalışmaları, önümüzdeki günlerde yine en çok konuşulacak gündem maddelerinden biri olmaya devam edecek. AK Parti Yeni Anayasa konusunda Meclis ve parti merkezi olarak iki ayaklı bir çalışma yürütecek.
Siber Güvenlik Başkanlığı kurulacak
Siber Güvenlik Başkanlığı'nın kurulmasına ilişkin yasama çalışması da Meclis'in gündem maddeleri arasında olacak. Türkiye'nin siber güvenliği, bilişim sistemine yönelik altyapı güvenliği noktasında Milli Güvenlik Kurulu'na sunulan rapor kapsamında, başkanlık düzeyinde kurumsal yapılanmaya yönelik çalışmalar yapıldığını açıklayan AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, "Bununla ilgili ülkemizin bilişim sistemlerinin altyapısının, güvenliğinin sağlanması, veri güvenliği, kişisel veriler ve diğer kamu kurumlarının verilerinin korunması noktasında, aynı zamanda da uzay, uydu sistemlerinin korunması noktasında bir teşkilat yapılanmasına ihtiyaç olacak" ifadelerini kullandı. Siber Güvenlik Başkanlığı Cumhurbaşkanlığı'na bağlı olacak. Kamuda farklı birimler arasında koordinasyonun güçlenmesini sağlayacak.
İklim Kanunu tamam
Meclis'in öncelikli gündem maddelerinden biri de "İklim Kanunu'na" yönelik düzenleme olacak. Taslak çalışmaları tamamlanan kanun teklifi, azaltım, uyum, karbon fiyatlandırma, karbon piyasaları, yaptırımlar v.b. başlıkları içeriyor. İklim Kanunu çerçevesinde yerele de iş yüklenecek. 81 ilin iklim değişikliği eylem planları hazırlanacak. Karbon piyasaları fiyatlandırma hususları ve Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) de bu kanunda yer alacak düzenlemelerden olacak. İklim Kanunu'nun bu yıl itibarıyla Meclis'te görüşülerek yasalaşması bekleniyor. İklim Kanunu'nun yasalaşmasının ardından, ETS'nin önümüzdeki yıl ülke genelinde pilot dönem olarak uygulanması bekleniyor.
Bu arada, İklim Kanunu'nun ardından Yeşil Taksonomi çerçeve yönetmeliği yayımlanacak. Yeşil Taksonomi direktifleri ise 1.5 yıl içinde çıkarılacak.
Etkin olmayan istisna, muafiyet ve indirimler kaldırılacak
Yeni yasama döneminde gündeme alınacak düzenlemelerden bir diğeri ise vergilemede etkinlik ve adalet sağlanmasına yönelik olacak. Vergi harcamaları gözden geçirilerek etkin olmayan istisna, muafiyet ve indirimler kaldırılacak. Vergiye yönelik bu düzenlemenin OVP'ye göre 2025 yılının ilk çeyreği itibarıyla yürürlüğe girmesi hedefleniyor. Kamu İktisadi Teşebbüsleri (KİT) yönetişim reformu 2025 yılı ilk çeyrek itibarıyla hayata geçirilecek. KİT'lerin faaliyetlerini makroekonomik, sektörel, sosyal politikalarla uyum içerisinde ve kamu maliyesinde sürdürülebilirliği destekleyen bir anlayışla etkin ve verimli bir şekilde sürdürmesi sağlanacak.
Kamu ihale mevzuatı güncellenecek
2025 yılı ilk çeyreği itibarıyla, kamu ihale mevzuatı uluslararası norm ve standartlara uyumlu olacak şekilde dijitalleşmeyi, yenilikçiliği ve sürdürülebilirliği destekleyen ve önceleyen satın alma yaklaşımıyla güncellenecek, sektörel kamu alımları düzenlemesi yasalaşacak. Kamu alımlarının detaylı analiz ve yönetiminin yapılabilmesi amacıyla tasarruf odaklı merkezi kamu alım politikalarına da imkan sağlayacak e-Tedarik sistemi hayata geçirilecek.