Küresel dalgalanmalar, rotayı bilimsel ihracata çevirdi

Küreseldeki ekonomik dalgalanmalar, ihracatçı firmalar için sarsıcı olabiliyor. Bu nedenle son zamanlarda işletmeler geleneksel çözümler yerine bilimsel ihracata yöneliyor. Peki bilimsel ihracat nedir? Nasıl yapılır?
09.02.2024 12:15 GÜNCELLEME : 09.02.2024 12:16

PARA RÖPORTAJ/ Türkiye'den ihracat yapan firmalar, küresel pazarda pek çok zorluğa göğüs germek zorunda kalıyor. Bu zorlukların başında ise; küresel ekonomik dalgalanmalar geliyor. Dünya ekonomisindeki dalgalanmalar, yabancı pazarda kendini göstermek isteyen işletmeler için sarsıcı bir etki oluşturabiliyor. İşletmeler ise rekabet ortamında kayıp yaşamamak adına geleneksel çözümler yerine bilimsel ihracata yöneliyor. Peki firmalar doğru ihracat için nasıl adım atmalı? Bilimsel ihracat nedir? Malogra Danışmanlık Kurucusu Bikem İnce İnanç sorularımızı yanıtladı.

Bilimsel ihracat şeklinde bir kavramdan bahsediyorsunuz. Nedir bilimsel ihracat, konvansiyonel yöntemlerden farkı nedir?

Türkiye'de herkes ihracat yapmak istiyor ancak körlemesine bir mantıkla, rakiplerinin izlediği yolu ve pazarı takip ederek, deneme yanılma yolu ile ihracat yapmak ya da ihracatlarını geliştirmeye çalışıyorlar. Biz buna geleneksel ihracat diyoruz. Oysaki günümüzdeki bilgi erişilebilir ve global hale geldi. Bu nedenle ihracata konu ürünün özelinde gerçekleştirilen 193 ülke çapındaki pazar araştırması raporları ile söz konusu ürünü en çok ithal eden ülkelere, bu ülkelerdeki ithalat taleplerinin sayısal verilerine, ortalama birim başı piyasadaki dolar fiyatlamasına, hedef ülkelerde alım yapan ithalatçıların firma listesine, bu firmaların iletişim bilgilerine, yetkili kişilerine erişmek mümkün. Bu raporlamalar neticesinde erişilen firmalarla iletişime geçerek daha bilimsel yollardan hali hazırda bu ürün gamını talep eden ve alan müşteri adaylarına ulaşarak ihracat yolu izlemeye biz bilimsel ihracat diyoruz.

Bikem İnce İnanç

Konvansiyonel yöntemlerde genelde firmalar rakiplerinin izlediği yolu, kulaktan dolma verilerle izlemeye çalışıyorlar. Bu noktada da kaynaklarını gereksiz yerlere kanalize ederek, uzun sürede yol almaya çalışıyorlar. Örneğin rakibi en çok Almanya'ya satış yapan bir firma Almanya'yı önceliğine alarak sürekli seyahat giderlerine katlanıp, ilgili ülkeye giderek kendine Pazar yaratmaya çalışıyor. Oysaki kendisi için en doğru hedef ülke belki de Almanya değil. Doğru hedef ülke Almanya olsa bile gidip gelerek harcanan zaman ve para kaynakları ile alınan yol paralel olmuyor. Zaten hali hazırda o ülkedeki potansiyel alıcıları tespit etmek mümkünken, bu ülke doğru bir hedef mi bilmek mümkünken firmalar zaman, para ve enerji gibi kaynaklarını hızlıca ve beyhude bir çaba ile harcamış oluyorlar.

İktisat biliminin de dediği gibi "kıt kaynaklarla sonsuz ihtiyaçları karşılamak" gerekiyor. Bunun için de kaynakları çok mantıklı şekilde kullanmak için herkesin günümüzün global bilgi akışından faydalanarak bilimsel yolu tercih etmelerini öneriyoruz.

Bilimsel İhracatta Türkiye ne aşamada? Dünyada önde giden ülkeler hangileri?

Türkiye için yeni bir alan, yeni bir kavram "bilimsel ihracat". Bu alanın öneminin anlaşılması ve verimli şekilde kullanılması için daha katedilecek çok yol var. Dünya, ihracat süreçlerinin bilimsel şekilde yürütülmesinde bizden birkaç adım önde. Genelde bu istatistiklere ve verilere göre hızlı aksiyon alıp, şekillenebilen ve stratejilerini belirleyen firmalar Avrupa ve Amerika ekseninde toplanmış durumda. Bu yöntemle ilerlendiğinde iş yapış kolaylaştığından ve verimlilik arttığından dolayı ülkemizde de bir farkındalık yaratmak ve işletmelerin geleneksel yöntemleri bırakıp verilerle hareket etmesini teşvik etmek gerekmekte. Görüştüğümüz firmaların yüzde 97'si ihracatı geleneksel yollarla ilerletmeye gayret etmiş oluyorlar genelde. Geç kalınmadan işletmelerin aksiyon planlarını ihracat için değiştirmeleri gerekiyor.

Hangi alanlarda bilimsel ihracat daha çok kazandırır?

Mücevher ve bilişim dışındaki tüm alanlarla ilgili bilimsel ihracat araştırması yapmak mümkün. Sadece bu iki alanda yapılan ihracatın büyük oranının izi maalesef sürülemiyor. Çünkü her iki alanda kayır dışı ekonominin var olduğu, herhangi bir gümrükleme işlemi olmadan satış işlemi yapılan alanlar. Bu nedenle de bu iki alandaki çalışmalar istenen sonuçları olması gereken detayda veremeyebiliyor. Ancak bu iki alan dışındaki tüm sektör ve mal ticaretine konu ürünler bu yöntemle araştırılabilir ve hedef ülke, dünya genelinde ithalat/ihracat dengesi analizleri, birim fiyatlandırmalar ve potansiyel alıcılar gibi detaylara ulaşılabilir. En çok talep gören alanların başında tekstil sektörü geliyor, ülkemiz zaten bu alanda oldukça uzman firmalarla dolu. Doğru alıcılara ulaşıldığında ihracatta beraberinde geliyor.

Türkiye'de ihracatın daha da gelişmesi için atılması gereken adımlar neler?

İhracat yapılması devletinde istediği bir şey. Çünkü bu sayede sadece mikro ekonomik anlamda değil makro ekonomik anlamda da önem arz ediyor. Bunun gelişmesi için ise dokunulması gereken pek çok alan var. Örneğin; bu konudaki teşvik ve hibeler artırılmalı, işletmelerle bunları kullanmak konusunda çok daha net şekilde bilgi paylaşılmalı, destekler doğru şekilde kullanılıyor mu kontrol edilmeli, ihracatçıların finansman sorununa daha uygun maliyetli çözümler geliştirilmeli, ihracattaki yöntem ve operasyonel sorunların giderilmesi için işletmeler bilgilendirilmeli. Yukarıda sıraladıklarımız yapılabilecek olanlar ancak mevcuttaki durumda da firmalar doğru ihracat için pek çok adım atabilirler. Daha önceki sorularınızda yanıtladığımız "bilimsel ihracat" adımları bunun ilk adımı. Ancak bununla birlikte pek çok işletmenin ihracatını geliştirmek ya da ihracat yapmak için yararlanabileceği pek çok destek var. Bu devlet destekleri milyonlarca lira finansman sağlanması anlamına geliyor. Bu da firmaların ihracata adım atmalarını kolaylaştırıyor. Sadece reklam tanıtım için bile yıllık 11 milyon TL'den daha fazla hibe alınması mümkün.

Bikem İnce İnanç Kimdir?

Galatasaray Üniversitesi İktisat mezunu olan Bikem İnce İnanç, 2014'ten bu yana şirketlere finansal yönetim danışmanlığı sunuyor. İstanbul Ticaret Odası'nın kuluçka merkezi olan BTM kurumunda mentörlük yapan İnanç, İTÜ Çekirdek mentörlüğünü de yürütmektedir. Harvard Üniversitesi Business Manage Mentor sertifikasının yanı sıra Başakşehir Belediyesi, Koç Üniversitesi Kworks, Bizbizze Kadın Girişimcilik Derneği, Girişimci İş Adamları Vakfı, Bilişim Vadisi ve Başakşehir Livinglab gibi kurumlarda eğitim vermeye devam etmektedir. Hali hazırda kurucusu olduğu Malogra Danışmanlık'ta şirketlere finansal yönetim çözümleri sunuyor, teşvik ve hibeler konusunda yol haritası çiziyor ve sürdürülebilir karlılık sağlamaya devam ediyor.

BİZE ULAŞIN