En popüler AI terapi ajanları

GİRİŞ TARİHİ: 15.09.2025 GİRİŞ TARİHİ: 10:16 SON GÜNCELLEME: 15.09.2025 10:16
Son dönemde birçok insan, hayatında hiç psikoloğa gitmemiş olsa bile, yapay zeka uygulamaları üzerinden psikolojik danışmanlık alıyor. Dünyada gittikçe yaygınlaşan AI terapi uygulamaları sağlık ve sigorta sistemlerine entegre edilmeye de başlandı.

ÜRÜN DİRİER/ Etrafınızda duymuşsunuzdur. Son dönemde birçok insan, hayatında hiç psikoloğa gitmemiş olsa bile, yapay zeka uygulamaları üzerinden psikolojik danışmanlık alıyor. Türkiye'de özellikle ChatGPT terapi amacıyla yoğun bir şekilde kullanılıyor. Öte yandan dünyada sadece terapi ve duygusal destek için geliştirilmiş AI ajanları da gitgide yaygınlaşmakta. Öyle ki bazı ülkelerde sağlık sistemine bile girmeye başladılar. Sağlık sigortası planlarına entegre edilen uygulamalar da var.

Sentio Counseling Center tarafından yapılan bir anket, ABD'de AI kullanan ve ruhsal sıkıntı yaşayan kişiler arasında yüzde 48.7 oranında, ChatGPT, Claude ya da Gemini gibi büyük dil modellerinin (LLM) bir "terapi desteği" olarak kullanıldığını ortaya koydu. Bu da yapay zekâ araçlarının, yaygın bir mental sağlık kaynağı haline geleceğinin bir işareti olarak görülüyor. Yani, ChatGPT ve benzeri LLM'ler artık yalnızca bir sohbet aracı değil; ciddi bir şekilde, günlük duygusal destek aracı olarak yaygın şekilde kullanılmakta. Elbette bu durum AI'ların gerçek anlamda bir terapist yerine geçtiği anlamına gelmiyor. Örneğin, Verywell Mind'a göre ChatGPT günlük düşünceleri düzenlemek, başa çıkma stratejileri geliştirmek gibi destekler sunabilir ama teşhis koyma, derin terapi ya da yerine geçecek benzer bir işlem yapamaz.

Uzmanlar, yapay zeka terapinin olumlu ve riskli taraflarını anlattı…

MODERN ZAMANLARIN SESSİZ TERAPİSTİ

Bu durumun hem umut vadeden hem de dikkat edilmesi gereken yanları olduğunun altını çizen Psikiyatrist, Psikoterapist Dr. Öğr. Üyesi H. Gülnur Şen, "Yapay zekâ uygulamaları ruh sağlığı alanında erişilebilirliği artırıyor. Özellikle terapiste ulaşmakta zorlanan ya da bu fikre mesafeli duran bireyler (maalesef hâlâ birçok insan psikoloğa ya da psikiyatriste gitmekten utanıyor) için ilk adımı atmak adına cesaret verici olabiliyor. Anonimlik, başkaları tarafından yargılanmama hissi ve zaman-mekân bağımsızlığı da cabası. Kimi bireyler için duygularını yazılı olarak ifade etmek daha kolay oluyor. Bu yönüyle, kimi zaman kişinin iç dünyasına ayna tutmasına yardımcı olan araçlara dönüşebiliyorlar. Kırsalda yaşayanlar ya da ekonomik sıkıntı yaşayanlar için 'ilk temas noktası' olabilir, 7/24 ulaşılabilir olması da bir diğer artı yön fakat ne tür bir destek alındığı da önemlidir" diyor. Ancak bu noktada bir sınır çizmemiz gerektiğine de vurgu yapan Şen, "Zira yapay zekâ, bir psikiyatrist ya da terapistin sahip olduğu klinik sezgiye, etik sorumluluğa ve insanî temas becerisine sahip değil. Yapay zeka psikiyatrik tanı koyamaz, ilaç düzenleyemez, kriz müdahalesi yapamaz. Özellikle ağır depresyon, intihar riski, psikoz, travma sonrası stres gibi durumlarda yapay zekâ uygulamalarına güvenmek, ciddi sonuçlar doğurabilir. Asıl destek alınması gereken yerler, bu teknolojiler değil, uzman kliniklerdir. Her yapay zeka uygulaması güvenilir değildir. Yanlış öneriler, eksik bilgi veya algoritmik önyargılar ciddi zararlar verebilir" diye konuşuyor.

ZAMAN KAYBI OLABİLİR

Yapay zekanın insan etkileşiminin yerini tutamayacağını ifade eden Şen şu bilgileri aktarıyor: "Empati, beden dili, tonlama, terapötik ittifak gibi unsurlar, gerçek bir terapistle kurulan ilişkinin temel taşlarıdır. Yapay zeka bu alanlarda eksik kalır. Ayrıca bazı kişiler, aslında bir uzmandan yardım alması gerekirken, yapay zekadan destek alarak zaman kaybedebilir ve durum kötüleşebilir. Peki neden bu kadar talep var? Yaygınlaşan dijital kültür ile insanlar artık birçok sorununu teknoloji ile çözmeye başladı, zihinsel sağlık alanı da bu alanın uzantısı oldu. Kolay ve hızlı ulaşım hissi; randevu beklemek, muayene ücreti ödemek, ulaşım ayarlamak gibi zahmetler yok. Sadece bir uygulama indirerek danışma hissi elde edilebiliyor. Özellikle özel terapi ücretleri birçok kişi için yüksek. Ücretsiz veya düşük maliyetli yapay zekâ çözümleri çekici geliyor. Duygusal problemlerini başkalarına açmak istemeyen bireyler için yapay zekâ anonim bir karşı taraf sunuyor. Yapay zekâyı ilk adım, bir farkındalık aracı ya da tamamlayıcı bir kaynak olarak görmek mümkün. Hafif düzeyde stres, kaygı, motivasyon eksikliği gibi konularda kişiye rehberlik ederek sorunların büyümesini engelleyebilir. Ama unutmayalım: Bazen en çok ihtiyaç duyduğumuz şey, bizi gerçekten dinleyen, anlayan ve gerektiğinde müdahale edebilecek bilgi ve donanıma sahip canlı bir uzmandır."

YAPAY ZEKÂ SADECE BİR KAPI ARALAYABİLİR

Yapay zekâ ile psikolojik danışmanlık almanın son dönemde yoğun biçimde tartışıldığını ifade eden Üsküdar Üniversitesi NPİstanbul Hastanesi'nden Uzman Klinik Psikolog Cumali Aydın ise, "Öncelikle bilmek gerekir ki yapay zekâ bir terapist değildir; empati kurma, duygusal bağ kurma ya da uzun vadeli tedavi planı oluşturma kapasitesi yoktur. Daha çok hafif sıkıntılarda geçici bir rahatlama sağlayabilir; tıpkı baş ağrısına alınan bir ağrı kesici gibi. Ancak derin depresyon, travma ya da kişilik bozukluğu gibi durumlarda mutlaka uzmana başvurmak gerekir" diyor. Terapide yapay zekaya talebin en önemli nedeninin erişilebilirlik olduğuna işaret eden Aydın, "Geleneksel terapi pahalı, randevu bulmak güç ve hâlâ damgalanma korkusu toplumda yaygın. Yapay zekâ ise ucuz, anonim ve günün her saati yanınızda. Gece yarısı çok bunaldım yazdığınızda karşınızda yargılamayan bir 'varlık' bulmak özellikle gençler için güven verici oluyor" diye konuşuyor. Bu etkileşimin ciddi riskler barındırdığına vurgu yapan Aydın şunları ekliyor:

"İnsanlar kısa süreli rahatlamayla asıl tedaviyi erteleyebilir, yapay zekâ yanlış ya da zararlı öneriler verebilir. Ayrıca özel paylaşımların nasıl saklandığı konusu gizlilik açısından soru işaretleri yaratıyor. Sonuç olarak, yapay zekâ danışmanlığını ilk destek ve bilgi kaynağı olarak görmek doğru; ama gerçek terapinin yerini tutmaz. O sadece bir araçtır, çözümün kendisi değil. Gerçek iyileşme, insanın insana dokunuşunda ve terapötik ilişkinin güvenli bağında ortaya çıkar. Yapay zekâ bir kapı aralayabilir, ama yolun kendisi değildir."

DEPRESYON VE ANKSİYETEDE CİDDİ DÜŞÜŞ VAR

İstanbul Atlas Üniversitesi Psikoloji Bölümü'nden Araştırma Görevlisi ve Uzman Psikolog Çağatay Demirel de hayatında hiç psikoloğa gitmemiş veya gitmeyi düşünmemiş kişilerin dahi yapay zekâ tabanlı uygulamalar üzerinden psikolojik destek denediğine vurgu yaparak, "Bu ilginin ardında üç güçlü motivasyon var; kolay erişim, düşük maliyet ve anonimlik. Özellikle randevu bulma güçlüğü, terapinin ekonomik maliyeti, çalışma saatleri ve trafikte geçirilen uzun sürelere bağlı planlama zorlukları, coğrafi engeller ve 'psikoloğa gitme' konusundaki toplumsal önyargılar düşünüldüğünde, bu sohbet botları doğal bir alternatif gibi görünüyor" diyor. Son iki yılda yapılmış bazı kullanıcı çalışmalarının; erişilebilirlik, anonimlik ve hız faktörlerinin özellikle genç yetişkinlerde yapay zekayı kullanmaya yönelik talebi artırdığını ortaya koyduğuna değinen Demirel, "Ruh sağlığına dair farkındalığın yükselmesi, yapay zekâyı 'ilk adımı atmak' için güvenli bir alan olarak konumlandırıyor. Bu bağlamda chatbotların psikolojik destek arayışında bir 'ön kapı' görevi gördüğü söylenebilir. Etkililiğine bakıldığında ise yapay zekâ temelli sohbet botlarının kısa süreli kullanımda depresyon ve anksiyete semptomlarında anlamlı düşüş sağlayabildiği bulunmuştur. Bazı randomize kontrollü çalışmalar, iki haftalık denemelerde bile benzer semptom düşüşlerini doğrulamaktadır. Avantajlar oldukça net: 7/24 erişim, yargılanmayan ifade alanı, yapılandırılmış bazı terapotik tekniklerin adım adım aktarımı ve psikoeğitime erişim. Kullanıcıların algısına yönelik çalışmalarda da bu araçların kullanışlı ve çekici bulunduğu görülmektedir" diyor.

EN UYGUN YOL: HİBRİT MODEL

İnsan terapistlerin ayırt edici gücü olan empati, sezgi ve bağ kurma kapasitesinin ise yapay zekâda sınırlı olduğunun altını çizen Demirel şu bilgileri paylaşıyor:

"Yapay zeka botları bilişsel empati unsurlarını (duyguyu tanıma, destekleyici dil) sergileyebilse de, yüksek riskli durumlarda hatalı yönlendirme olasılığı göz ardı edilemeyecek kadar kritiktir. Son yıllarda yapılan değerlendirmeler, genel amaçlı büyük sohbet modellerin 'ruh sağlığı danışmanlığı' için henüz temkinle ele alınması gerektiğini vurguluyor. Dünya Sağlık Örgütü'nün 2024 rehberi de, sağlıkta yapay zekâ kullanımında güvenlik, doğruluk, şeffaflık ve mahremiyet için net standartlar olması gerektiğini öneriyor. Avantajlar ve riskler bir arada ele alındığında yapay zekâyı 'terapinin yerine' değil, 'erişimi artıran ve motivasyonu besleyen' bir tamamlayıcı olarak düşünmek en sağlıklı yaklaşım. Tarama, psikoeğitim, ev ödevi takibi ve seansta öğrenilen becerilerin günlük yaşama transferi gibi alanlarda yapay zekâ güçlü bir yardımcıdır; teşhis, kriz yönetimi ve terapötik ilişki ise terapistlerin alanıdır. Bu denge, hem kullanıcı güvenliğini artırır hem de sürdürülebilir etki sağlar."

Dr. Emine Yağmur ZORBOZAN / Üsküdar Üniversitesi NPİstanbul Hastanesi Feneryolu Tıp Merkezi Psikiyatri Uzmanı

"Hastayı gerçeklikten uzaklaştırabilir"

Genel gözleminin, yapay zekânın çoğu hastada olumlu etkiler yarattığı yönünde olduğunu söyleyebilirim. Ancak dikkat edilmesi gereken konular var. Psikotik belirtiler gösteren bir hastamda yaşadığım deneyim bu açıdan düşündürücü oldu. Gerçeği değerlendirme yetisi bozulan bu hastam, gerçek dışı düşüncelerini yapay zekâya aktarmıştı. Sistem ise bu düşünceleri sorgulamak yerine, adeta besleyen ve destekleyen yanıtlar üretmişti. Bu durum hastanın gerçeklikten daha da uzaklaşmasına yol açabiliyor. Özellikle yazılımcıların da psikotik belirtilerle ilgili belki de eğitilmesi gerekiyor. Çünkü bu tür düşüncelerin beslenmesi yalnızca hastanın kendisi için değil, çevresi açısından da risk oluşturabiliyor. Toplum sağlığı açısından da ciddi sonuçlara yol açabilecek bir durum söz konusu. Bu nedenle bu konuda eğitim verilmesiyle ilgili otoritelerle toplantılar yapılması da önemli olabilir. Bu gelişen teknoloji ile birlikte halk sağlığı açısından bir zorunluluk haline gelmiştir. Yapay zekânın her bireyin ruhsal durumunu ayırt etmesinin kolay olmayacağı aşikar. Ancak yazılımcıların, gerçekle bağdaşmayan ya da psikotik içerikli ifadeler karşısında destekleyici değil, daha nötr ve güvenli bir dil geliştirmesi önemli olabilir. Böylece sistemler bu tür içerikleri fark ederek kişiyi profesyonel destek almaya teşvik edebilir. Kendi deneyimlerime baktığımda, yapay zekânın çoğu hastamda iyi öneriler sunduğunu da belirtmeliyim. Özellikle bilişsel davranışçı terapi tekniklerini hatırlatma, erteleme davranışını azaltma, günü planlama ya da yalnız hissetme gibi konularda oldukça işlevsel destek sağladığını gözlemledim. Dolayısıyla bu teknolojinin hem faydalarını hem de risklerini birlikte değerlendirmek gerekiyor."

SAĞLIK SİSTEMLERİNE GİRMEYE BAŞLADI

ABD, İngiltere, Kanada gibi ülkelerde insanlar terapiye gitmeye Türkiye'de olduğundan daha alışkın, ama tamamlayıcı olarak Woebot Health, Replika, Wysa, Youper AI gibi yapay zekâ tabanlı uygulamalar da yaygın biçimde kullanılıyor. Örneğin, Wysa adlı yapay zekâ asistanı İngiltere'nin sağlık sistemi NHS tarafından bile bazı pilot bölgelerde kullanılmaya başlanmış durumda. Hindistan'da ruh sağlığı hizmetlerine erişimin sınırlı olduğu bölgelerde de Wysa oldukça yaygın. Yapay zekâ destekli danışmanlık uygulamaları en yaygın ABD'de kullanılıyor. Özellikle Woebot, Replika, Youper çok güçlü kullanıcı tabanına sahip. Sigorta şirketleri bile destekliyor. Çin'de ise yapay zekâ temelli "ruh sağlığı chatbotları" var. Ancak çoğu yerel, bahsettiğimiz diğer uygulamalar gibi küreselde pek kullanıcıya sahip değiller. Örneğin Xiaoice isimli uygulama, daha çok sosyal robot olarak tanımlanıyor ve duygusal destek amaçlı kullanılıyor. Avrupa ülkelerinde daha çok Replika ve Woebot yaygın olarak kullanılıyor. Ayrıca AB, etik yönden yapay zekânın psikolojik sağlık alanında kullanımına dair düzenlemeler hazırlıyor. Yapılan çalışmalar, yapay zekâ sohbet robotlarının stres azaltmada, günlük duygu düzenlemede ve motivasyon sağlamada etkili olabileceğini gösteriyor. Ancak derin travmalar, ciddi depresyon, intihar düşünceleri gibi ağır konularda tek başına yeterli olmadığı açıkça belirtiliyor.

DÜNYADAKİ EN POPÜLER 7 AI TERAPİ UYGULAMASI

  1. Woebot – Klinik psikologlar tarafından geliştirilen, CBT (Bilişsel Davranışçı Terapi) temelli, en tanınmış AI- terapötik sohbet botlarından biridir ve olumlu klinik sonuçlara dayanan güçlü araştırma desteğine sahiptir. Stanford Üniversitesi'nde geliştirildi. Bilişsel Davranışçı Terapi (CBT) prensiplerini kullanarak kullanıcıya günlük ruh hali takibi, stres ve kaygı yönetimi için sohbetler sunuyor. ABD'de yaygın. Klinik araştırmalara konu oldu. Etkili olduğu bilimsel makalelerde gösterildi.
  2. Wysa – Kullanıcılara yapay zekâ tabanlı destek sunarken gerektiğinde gerçek psikologlarla bağlanma opsiyonu da sağlar. Uygulama, kullanıcılarının yüzde 90'ı tarafından faydalı bulunuyor. Depresyon, kaygı ve stres yönetimi için kullanılıyor. İngiltere Ulusal Sağlık Sistemi (NHS) tarafından pilot bölgelerde vatandaşlara ücretsiz sunuldu. Dünya Bankası, WHO gibi kurumlarla da iş birlikleri var.
  3. Youper – Duygu koçluğu odaklı bir uygulama; duyguların izlenmesi ve mindfulness teknikleriyle kullanıcıya kısa terapötik müdahaleler sağlıyor. Yapay zekâ destekli duygu koçu, günlük check-in'lerle duygusal farkındalık sağlıyor. ABD'de sağlık sigortası planlarına entegre edilmeye başlandı.
  4. Replika – Tamamen duygusal ilişki ve arkadaşlık temelli bir yapay zekâ arkadaşı. 2024 itibarıyla 30 milyon üzerinde kullanıcıya ulaşmış durumda. Aslında tam bir psikolojik danışman değil; daha çok arkadaşlık ve duygusal destek üzerine kurulu. Kullanıcıyla sürekli sohbet eden, kişiselleşen bir yapay zekâ avatarı sunuyor. Bazı kullanıcılar bu ilişkiye fazla bağlandığı için etik tartışmalar doğdu. ABD, Avrupa, Asya'da yaygın.
  5. Earkick – Biometrik analiz ve konuşma tabanlı AI modelini birleştirerek mental desteği sunuyor.
  6. Cope Notes – Geleneksel sohbet botu değildir. Abonelere günlük psikolojik olumlama, egzersiz ve yazma önerileri gönderir. 2025 itibarıyla dünya genelinde 40.000'den fazla kullanıcıya hizmet sunmakta.
  7. Koko – Kullanıcıların birbirine destek verdiği bir platform; yapay zekâ ise yönlendirici, kolaylaştırıcı rol üstleniyor. Daha çok ABD'de, gençler arasında popüler.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.