AB’li bakanlar yapay zekâ metni üzerinde uzlaştı

Geçen hafta AB ülkeleri telekomünikasyondan sorumlu bakanlarının yaptığı anlaşma, yapay zekânın kullanımı konusunda yasal netlik yaratmayı amaçlıyor. Avrupa Parlamentosu ile de müzakere edildikten sonra anlaşma uygulanmaya başlanacak.
15.12.2022 16:13 GÜNCELLEME : 15.12.2022 16:13

PARA YAPAY ZEKA/ ŞULE GÜNER Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin telekomünikasyondan sorumlu bakanları, geçen hafta Avrupa'da yapay zekanın geliştirilmesine yönelik anlaşmaya vardı. AB Dönem Başkanlığı'nı yürüten Çekya'dan yapılan açıklamada, AB Komisyonu'nun Nisan 2021'de sunduğu taslak üzerinde mutabık kalınan kuralların, yapay zekanın kullanımı konusunda yasal netlik yaratmayı amaçladığı belirtildi. Yapay zekanın tanımlaması makine öğrenmesi ve "mantık-bilgi" temelli yaklaşımları işaret ederek daha net bir tanımlamaya gitti.

AB'nin üzerinde anlaşmaya vardığı kurallar, Avrupa Parlamentosu ile de müzakere edildikten sonra uygulanmaya başlanacak.

DEZEJANTAJA YOL AÇARSA…

Telekomünikasyondan sorumlu bakanlar Brüksel'de yaptıkları toplantıda, ayrıca yapay zekanın kullanılmasının insanlarda sosyal davranışları veya kişilik özellikleri temelinde değerlendirmek suretiyle bir dezavantaja yol açması durumunda yasaklanmasının da önünü açtı.

Yatay olarak sınıflandırılan risk üçgeninin tepesinde sosyal skorlama ve spesifik grupların yanı sıra, sosyal ve ekonomik açıdan korunmasız kişileri istismar eden yapay zeka uygulamaları yer alıyor. Bununla birlikte güvenlik güçlerinin gerçek zamanlı biyometrik tanımlama sistemlerini kullanması yasaklı uygulamalar arasında yer alıyor.

Diğer yandan, yüksek risk teşkil eden sistemlerin gerekli teknik belgeleri sunarak yapay zeka kanununu ihlal etmediklerini ispat edebilecekleri belirtiliyor. Metinde, KOBİ ve start-up'lara kesilecek cezaların daha orantılı olacağı belirtiliyor.

BİYOMETRİK YÜZ TANIMA

İlgili bakanlar, bunların dışında özellikle yüksek risk unsuru taşıyan biyometrik yüz tanıma ile su ve elektrik tedarikinde kullanılan yapay zekâ sistemlerinin yol açabileceği tehlikelerin nasıl önleneceğine ilişkin kuralları da belirlediler.

Duygu tanımlamanın kullanıldığına ilişkin kullanıcıların bilgilendirilmesi gerektiği belirtilen metinde, "doğal veya yasal bir kişinin" herhangi bir ihlal durumunda ilgili yetkiliye gerekli şikayetlerde bulunabileceği belirtiliyor.

Metinde, yapay zeka sistemlerinin veri kalitesi gibi teknik konuların hem kullanıcılar hem de uygulamanın ticari hissedarlarına açıklanabilir olması gerektiği de yer alıyor.

Üzerinde anlaşmaya varılan kuralların askeri alanlarda ve salt araştırma amaçlı yürütülen çalışmalarda geçerli olmayacağı ifade ediliyor.

***

OSMANLICA'YI TÜRKÇE'YE AKTARIYOR

Osmanlı arşiv ve kütüphanelerindeki her türlü kaynağı Osmanlıca OCR (Optik Character Recognition-Optik Karakter Tanıma), Osmanlıca-Türkçe Alfabe Çevirisi ve Osmanlıca-Türkçe Dil Çevirisi olmak üzere üç adımda günümüz Türkçesine aktarmak amacıyla bir doktora tezi olarak başlayan "Osmanlica.com: Yapay Zeka Destekli Osmanlıca-Türkçe Uçtan-Uca Aktarım" projesi, TÜBİTAK 1512 girişim destekleme programına kabul edildi.

Girişimciler, Mina ARGE Bilişim Ltd. Şti. adı altında şirketleşerek projenin ilk adımı olan OCR projesini geliştirdi. OCR projesini başarıyla tamamlayan Mina ARGE, halen bu projenin devam niteliğindeki Osmanlıca-Türkçe Alfabe Çevirisi projesini KOSGEB ve TÜBİTAK'tan aldığı destekle geliştiriyor. Alfabe çevirisi projesinde halihazırda yüzde 75 doğruluk oranına erişen şirket, bu uygulamada yüzde 95'lik bir doğruluk oranı elde etmek için ARGE faaliyetlerine bilgisayar, dil, edebiyat ve tarihçilerden oluşan bir grup ile devam ediyor.

Proje danışmanı İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Bilgisayar Mühendisliği Bölümü'nden Doç. Dr. Atakan Kurt, "Biz bu yeni teknolojileri Osmanlı arşiv ve kütüphanelerindeki belgelerin günümüz Türkçesine aktarılması için adapte ediyoruz. OCR ve alfabe çevirisi aşamalarında gözle görülür önemli başarılar elde ettik. Batı ülkelerinde büyük oranda çözülmüş olan bu problem, ülkemizde henüz çözülemedi. Amacımız; Osmanlıca kitap, dergi, gazete ve arşiv belgelerinin günümüz Türkçesine çevrilerek sıradan insanlar ve özellikle yeni nesil tarafından okunabilmesi ve anlaşılabilmesini sağlamak ve şimdiye kadar belki de hiç incelenmemiş veya okunmamış belgeleri gün yüzüne çıkararak tarihe ışık tutulması için gerekli yazılımları geliştirmek" diye konuştu.

ÇEVİRİDE YÜZDE 75, OCR'DE YÜZDE 96 DOĞRULUK

Projeyi doktora tezi olarak sunan Dr. İshak Dölek ise Osmanlıca OCR işleminin yanı sıra Osmanlıca-Türkçe alfabe çevirisi, Osmanlıcadan günümüz Türkçesine dil çevirisi, rika OCR yani Osmanlıca el yazısının OCR ile resimden metne dönüştürülmesi gibi diğer projelerde de çalışmaların devam ettiğini belirterek, "Örneğin Arapça tabanlı Osmanlı alfabesindeki Osmanlıca bir metni Latin tabanlı Türk alfabesine dönüştüren alfabe çevirisinde yüzde 75'lik bir doğruluk oranına eriştik. Alfabe çevirisi uygulamamız halen internette hizmet veren tek uygulama" dedi.

Dölek, "Osmanlıca nesih hattında yazılmış 21 sayfa üç bin kelime ve 23 bin harften oluşan orijinal bir Osmanlıca veri seti ile test edilen OCR uygulamasında yüzde 96 başarı elde ettik. Yani her 100 adet harfin 96 tanesi uygulama tarafından doğru olarak tanındı ki bu şimdiye kadar elde edilmiş en yüksek doğruluk oranı oldu. Bu testlerde uygulamamızı dördü yurtdışından biri yurtiçinden olmak üzere beş farklı OCR uygulamasıyla karşılaştırdık ve sonuçları uluslararası bir konferansta bildiri ve dergide makale şeklinde yayınladık" diye ekledi.

BİZE ULAŞIN