Enflasyon beklentisi 43 ayın en düşüğü
HÜLYA GENÇ SERTKAYA / Sektörel enflasyon beklentileri geriledi. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) açıkladığı sektörel enflasyon beklentilerine göre Haziran'da 12 ay sonrası yıllık enflasyon beklentileri bir önceki aya kıyasla piyasa katılımcıları için 0.5 puan azalarak yüzde 24.6'ya, reel sektör için 1.2 puan azalarak yüzde 39.8'e, hanehalkı için ise 6.9 puan azalarak yüzde 53'e indi. TCMB, sektörel enflasyon beklentilerini, piyasa katılımcıları anketi, iktisadi yönelim anketi ve tüketici eğilim anketi ile finansal ve reel sektör uzmanlarının, imalat sanayi firmalarının ve hanehalkının 12 ay sonrası yıllık tüketici enflasyonu beklentilerini derleyerek elde etti. Gelecek 12 aylık dönemde enflasyonun düşeceğini bekleyen hanehalkı oranı bir önceki aya göre 2.9 puan artarak yüzde 30.7 oldu.
Bu arada, geçen yıl Haziran'da 12 ay sonrası yıllık enflasyon beklentileri piyasa katılımcılarının yüzde 31.8, reel sektörün yüzde 56.2, hanehalkının yüzde 71.5 olduğunu hatırlatalım. Bu hafta (3 Temmuz'da) Haziran ayı enflasyon verisi açıklandığında, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan rakamlarla en çok piyasa katılımcılarının beklentilerinin yakınsaması bekleniyor. Bilindiği üzere TÜİK, Mayıs'ta tüketici enflasyonunu aylık yüzde 1.53, yıllık yüzde 35.41 olarak açıklamıştı. Haziran ayı piyasa katılımcıları anketinde, piyasa katılımcılarının Haziran ayı tüketici enflasyonu beklentisi yüzde 1.61 olarak gerçekleşmişti. 3. Göz Danışmanlık CEO'su Hikmet Baydar, Haziran'da tüketici enflasyonunun aylık bazda 1.60-1.80 civarında, yıllık bazda ise yüzde 35-36 aralığında gerçekleşebileceğini vurgulayarak, Haziran'da özellikle akaryakıt zamlarının etkisinin görülebileceğini dile getirdi. Ahlatcı Portföy Genel Müdürü Tonguç Erbaş ise, tüketici enflasyonunun Haziran'da aylık yüzde 1.2, yıllık yüzde 34.82 oranında artacağı görüşünde. A&T Bank Baş Ekonomisti Ayşe Özden ise, tüketici enflasyonunun Haziran'da aylık yüzde 1.60 olmasını, yıllık enflasyonun ise yüzde 35.35'e gerilemesini beklediğini söyledi.
Bu arada Haziran enflasyonunun açıklanmasıyla, memur ve emekli zammında belirleyici olan altı aylık enflasyon farkı belli olacak.
İMALAT SANAYİ KKO GERİLEDİ
İmalat sanayi genelinde mevsimsel etkilerden arındırılmış kapasite kullanım oranı (KKO), 2025 yılı Haziran'da bir önceki aya göre 0.7 puan azalarak yüzde 74.4 oldu. TCMB'nin, Haziran'da, imalat sanayinde faaliyet gösteren bin 842 iş yeri tarafından iktisadi yönelim anketine verilen yanıtları toplulaştırarak değerlendirdiği verilere göre, mevsimsel etkilerden arındırılmamış KKO, bir önceki aya göre 0.4 puan azalarak yüzde 74.6 seviyesinde gerçekleşti. Haziran'da KKO oranı bir önceki aya göre, yatırım mallarında 1.7 puan azalarak yüzde 71.9, ara mallarında 0.1 puan artışla yüzde 75.1 oldu.
İmalat sanayinde kan kaybı olduğunu belirten Beykent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Ferman, bu durumu 2025 yılı ilk çeyrek büyümesinde sanayinin ve imalat sanayinin verdiği katkının düşmesi ve geçen sene itibarıyla sanayinin büyümeye verdiği negatif katkının da ortaya koyduğunu kaydetti. Büyümenin sürdürülebilir olması için imalat sanayi sektörünün lokomotif rol oynaması gerektiğini vurgulayan Ferman, "Maalesef imalat sanayi KKO, beklenen iyileşmenin henüz ortaya çıkmadığını gösteriyor. Sanayi sektörlerinde bilanço bozulması ortak bir sıkıntı olarak karşımıza çıkmayı sürdürüyor. Yaz aylarında düşen talep, özellikle büyük gruplarda ve imalat sektöründe dönemsel tatiller de dikkate alındığında, KKO'da düşüşün sürmesi beklenebilir" dedi.
HİZMET SEKTÖRÜNDE GÜVEN ARTTI
Geçen hafta güven endeksleri de açıklandı. TÜİK verilerine göre Haziran'da güven endeksi hizmet sektöründe yüzde 0.4 artışla 110.9 oldu. Son üç aylık dönemde iş durumu ve hizmetlere olan talep endeksi yukarı yönlü desteklerken, gelecek üç aylık dönemde hizmetlere olan talep beklentisi endeksi aşağı çekti. Haziran'da bir önceki aya göre perakende ticaret sektörü güven endeksi yüzde 2.5 azalışla 108.5, inşaat sektörü güven endeksi yüzde 1.7 azalışla 86.9 düzeyinde gerçekleşti.
Geçen hafta reel kesim güven endeksi de açıklandı. TCMB'nin iktisadi yönelim anketi sonuçlarından elde ettiği verilere göre, 2025 Haziran'da mevsimsellikten arındırılmış reel kesim güven endeksi (RKGE-MA), bir önceki aya göre 0.2 puan azalarak 98.4 seviyesinde gerçekleşti. Mevsimsellikten arındırılmamış RKGE ise bir önceki aya göre 1.1 puan azalarak 100.3 seviyesinde gerçekleşti. Endeksin 100'den büyük olması anketin kapsadığı reel kesim temsilcilerinin ekonomik faaliyetlere ilişkin güveninin arttığı iyimser, 100'den küçük olması kötümser görünüme işaret ediyor.
Öte yandan, Haziran'da finansal hizmetler güven endeksi (FHGE) ise bir önceki aya göre 2.7 puan artışla 171.2 seviyesinde gerçekleşti. TCMB'nin, finansal sektörde faaliyet gösteren 147 kuruluşun finansal hizmetler anketi sonuçlarından elde ettiği verilere göre, son üç aydaki iş durumunun FHGE'yi azalış yönünde etkilerken, son üç aydaki hizmetlere olan talep ile gelecek üç aydaki hizmetlere olan talep beklentisi ise FHGE'ye artış yönünde yansıdı.
"CANLANMA BEKLENTİSİ YOK"
Güven endekslerinin 0-200 aralığında değer alabildiğine dikkat çeken Prof. Dr. Murat Ferman, TÜİK verilerine göre hizmet ve perakende ticaret sektöründe 100'ün üzerinde bir gerçekleşme olsa da, güven endekslerinde düşük seviyenin devam ettiğini vurguladı. ABD'den son gelen güven endekslerinde de aşağı yönlü bir eğilim olduğunu görmenin şaşırtıcı olmadığını söyleyen Ferman, "Çünkü jeopolitik belirsizlikler ve gerginlikler doğal olarak ekonomik aktörlerde görece karamsar havanın ortaya çıkmasına, geleceğe daha temkinli yaklaşılmasına neden oluyor. Reel kesim güven endeksinde de düşüş var. Bu veriler, henüz piyasalarda görece bir canlanma, genişleme beklentisinin olmadığına işaret ediyor" dedi.
FİRMALARIN DÖVİZ POZİSYONU AÇIĞI ARTTI
Geçen hafta açıklanan verilerden bir diğeri ise finansal kesim dışındaki firmaların döviz varlık ve yükümlülükleri oldu. TCMB verilerine göre, Nisan'da bir önceki aya kıyasla finansal kesim dışındaki firmaların varlıkları 491 milyon dolar azalışla 165 milyar 636 milyon dolar, yükümlülükleri 11 milyar 317 milyon dolar artışla 337 milyar 435 milyon dolar oldu. Nisan'da firmaların net döviz pozisyonu açığı ise bir önceki ayara göre 11.8 milyar dolar artışla 171.8 milyar dolara yükseldi.
Nisan'da kısa vadeli varlıklar 136 milyar 958 milyon doları iken, kısa vadeli yükümlülükler 127 milyar 128 milyon dolar olarak gerçekleşti. Kısa vadeli net döviz pozisyonu fazlası ise 9 milyar 830 milyon dolar olarak gerçekleşerek Mart 2025 dönemine göre 2 milyar 461 milyon dolar azaldı.
Prof. Dr. Murat FERMAN / Beykent Üniversitesi Öğretim Üyesi
"Enflasyonla mücadele yapısal reformlarla desteklenmeli"
TCMB'nin Haziran ayı sektörel enflasyon beklentilerine göre, reel sektörün 12 ay sonrası yıllık enflasyon beklentisi yüzde 39.8 ile 2022 Şubat'tan (yüzde 36) itibaren en düşük seviyeye gerilerken, hanehalkının beklentileri yüzde 53 ile 2021 Kasım'dan (yüzde 52.15), piyasa katılımcılarının beklentileri yüzde 24.6 ile 2021 Aralık'tan (yüzde 21.39) bu yana en düşük seviyeyi gördü. Haziran'da üç zümrenin de enflasyon beklentilerinde aşağı yönlü bir gidişat olsa da, bu azalış enflasyonun öngörülebilir, sürdürülebilir ve korunabilir bir iniş patikasına girdiği yönünde kuvvetli bir kanaate işaret etmiyor. Öte yandan, üç kesimin de 12 ay sonrası enflasyon beklentileri gerilese de, makasın hala geniş olduğu gözleniyor. Reel sektörün beklentileri genellikle piyasa katılımcılarının bir buçuk katı, hanehalkının beklentileri ise piyasa katılımcılarının yaklaşık iki katı olmaya devam ediyor. Bu tablo, piyasa katılımcıları ile fiyatları belirleme ve tayin etme rolüne sahip reel sektörün, enflasyonla her gün çarşıda, pazarda, market rafında karşı karşıya kalan hane halkının algılama farkını ortaya koyuyor. Öte yandan, Koç Üniversitesi'nin Konda işbirliği ile yapmış olduğu Türkiye hanehalkı enflasyon beklenti anketinde (TEBA) de, hanehalkının Haziran 2025 itibarıyla 12 ay ileriye yönelik enflasyon beklentisi de 4 puanlık düşüşle yüzde 63 oldu. Enflasyonla mücadelede para politikalarının maliye politikaları ile başta servet vergisi dahil olmak üzere yapısal reformlarla desteklenmesi önem taşıyor.
Prof. Dr. Murat ŞEKER / İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi
"Enflasyon beklentilerinin gerilemesi olumlu bir evrilmeye işaret ediyor"
Hanehalkı, reel sektör ve piyasa katılımcıları arasındaki enflasyon beklentilerinin gerilemesi. Türkiye ekonomisi adına olumlu bir psikolojik evrilmeye işaret ediyor. Merkez Bankası'nın temkinli duruşu enflasyon kalıcı olarak azalana kadar devam edecek gibi görünüyor. Jeopolitik gerginlikler azalma ivmesini artırırsa, petrol fiyatlarının düşmesiyle sonuçlanacaktır. Bu durum da dezenflasyon sürecine katkı sunacaktır. İmalat sanayi kapasite kullanım oranında, son aylara baktığımızda dalgalı ancak genel olarak aşağı eğilimli bir durum söz konusu. Haziran ayında bu durum dip noktaya ulaştı. Bu azalış ivmesi ikinci çeyrekte sanayi sektöründe bir hız kaybına işaret ediyor. Burada hem iç talepteki durgunluk hem de maliyet baskısının etkisini görebiliyoruz. Kısa vadede daralma sürecinin devam edeceğini düşünüyorum. Ancak bu daralmanın sert olmamasını, ılımlı bir seyir izlemesini bekliyorum.
Reel kesim güven endeksi eşik değerin altında kalmaya devam ediyor. İstihdam beklentisi ve genel gidişata ilişkin pozitif bir havanın esmediği gözleniyor. Eğer yılın ikinci yarısında dışsal maliyet baskıları azalma yönüne evrilir, içerde de dezenflasyon süreci desteklenirse temkinli bir reel sektörün güven endeksinde toparlanma sürecine girilebilir.