Petrolde "jeopolitik bahar" esintisi

GİRİŞ TARİHİ: 26.12.2025 GİRİŞ TARİHİ: 10:57 SON GÜNCELLEME: 26.12.2025 10:57
Petrol fiyatları küresel talep görünümündeki zayıf seyir, arz yönlü gelişmeler ve Rusya ile Ukrayna arasında barış anlaşmasına varılabileceğine dair iyimserlikle, son beş yılın en düşük seviyesini test ediyor. 2026’da da fiyatların gerileyeceği beklense de jeopolitik riskler ve OPEC’in alabileceği arz kısıtı kararlarının fiyatları yukarı çekebileceğinin altı çiziliyor.

HÜLYA GENÇ SERTKAYA / Yeni yıla sayılı gün kala küresel talep görünümündeki zayıf seyir, arz yönlü gelişmeler ve Rusya ile Ukrayna arasında barış anlaşmasına varılabileceğine dair iyimserlikle, Brent petrolün varil fiyatı 60 doların altını test ediyor. Haberimizi yayına hazırlarken açıklanmış son verilere göre; Brent petrolün varil fiyatı, uluslararası piyasalarda 59.46 dolardan işlem görüyordu. Batı Teksas türü (WTI) ham petrolün varili ise 55.80 dolar düzeyindeydi. Brent petrolde teknik olarak 64.83 dolar direnç, 54.60 dolar destek seviyesi olarak izleniyor. Geçen hafta Rusya Ukrayna savaşının biteceğine yönelik beklentiler Brent petrol varil fiyatını 60 doların altına çekerken, ABD ile Venezuela arasındaki gerilim fiyatlardaki düşüşü sınırladı. Uzmanlar, her ne kadar arz ve talep tarafındaki gelişmelerin düşük petrol fiyatlarını işaret etse de, Rusya-Ukrayna cephesinde yaşanacak gelişmeler ve ABD ile Venezuela arasında süregelen gerginliğin yukarı yönlü riskleri canlı tutmaya devam ettiğine dikkat çekiyor. Önümüzdeki günlerde, petrol piyasasında arz tarafında Rusya-Ukrayna savaşının seyri ve Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ülkelerinin 2026 yılında alacağı kararların, talep cephesinde ise Çin ile ABD arasında yaşanacak tarife gelişmelerinin yakından takip edileceği belirtiliyor.

"2026'DA DÜŞMEYE DEVAM EDECEK"

ABD Enerji Enformasyon İdaresi (EIA), 2026 yılına dair petrol fiyat tahminini bir önceki raporuna göre yükseltse de, gelecek yıl petrol fiyatlarının düşmeye devam edeceğini öngördü. EIA'nın Aralık 2025 Kısa Dönem Enerji Görünümü Raporu'na göre, gelecek yıl için ortalama varil fiyatının Brent petrolde 55,08 dolar, Batı Teksas türü (WTI) ham petrolünde 51,42 dolar olacağı tahmin ediliyor. Geçen ayın raporunda Brent petrolün ortalama varil fiyatı 54,92 dolar, WTI ham petrolün varil fiyatı ise 51,26 dolar olarak öngörülmüştü. Bu yıl için de fiyat tahmininde kısmen artışa giden EIA, Brent türü ham petrolün ortalama varil fiyatının 68,91 dolar, WTI'nın 65,32 dolar olacağını hesaplıyor. Rapora göre, ham petrol fiyatları, Rusya'nın petrol altyapısına yönelik artan insansız hava aracı saldırılarının ve petrol sektörüne yönelik son yaptırımların etkisine rağmen küresel petrol üretimindeki artışın baskın gelmesiyle düşüşünü sürdürecek. Küresel petrol üretimindeki yükseliş ve kış aylarında talebin azalmasının petrol stoklarındaki artışı hızlandıracağı ve gelecek aylarda ham petrol fiyatlarında daha fazla düşüşe yol açacağı tahmin ediliyor. EIA, küresel petrol stoklarındaki artışın 2026'da günlük 2 milyon varili aşmasını bekliyor. Öte yandan, OPEC+ politikalarının ve Çin'de devam eden stratejik stok artışlarının petrol fiyatlarındaki düşüşü sınırlayacağı değerlendiriliyor. Bu arada, 2025 yılında küresel petrol arzının günlük 106 milyon 180 bin varil, küresel petrol tüketiminin ise 103 milyon 940 bin varil seviyesinde gerçekleşeceği tahmin ediliyor. 2026'da küresel arzın günlük 107 milyon 430 bin varil, tüketimin ise 105 milyon 170 bin varil olması bekleniyor.

56 DOLAR DA 65 DOLAR DA BEKLENTİLER DAHİLİNDE…

Goldman Sachs, arz fazlasının devam etmesi nedeniyle petrol fiyatlarının 2026 yılında da gerileyeceğine dikkat çekiyor. Goldman Sachs, Brent petrolün 2026 ortalamasında varil başına 56 dolar, WTI'nın ise 52 dolar olacağını öngörüyor.

Barclays ise, Brent petrolün 2026 yılında ortalama varil başına 65 dolar seviyesinde seyretmesini beklediğini açıklarken, gelecek yıl için 1.9 milyon varil/günlük bir arz fazlası öngörüyor. Jeopolitik risklerin fiyatları yukarı çekebileceğini belirtiyor.

Öte yandan, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) yılın son enflasyon raporunda, 2025 yılı ortalama petrol fiyatı varsayımını 69 dolar, 2026 yılı varsayımını ise 62.4 dolardı.

"FİYATLAR 60 DOLARIN ALTINDA DENGELENEBİLİR"

Ahlatcı Portföy Araştırma Uzmanı Dinçer Kurt, 2026 yılına ilişkin ana senaryosunun, petrol fiyatlarının genel olarak 60 doların altında dengelendiği bir fiyatlama yönünde olduğunu söyledi. Jeopolitik veya arz kaynaklı şoklarda kısa süreli olarak 65-70 dolar bandına doğru hareketler görülebileceğini dile getiren Kurt, ancak bu tür sıçramaların kalıcı olmasını gerektirecek güçlü bir talep hikayesinin şu aşamada olmadığını kaydetti. Kurt, "Zaman zaman 50 dolara yaklaşan seviyeler de sürpriz olmaz" dedi.

İntegral Yatırım Araştırma Uzmanı Harun Raşit Demircan ise, teknik açıdan gösterge olan Brent petrolde 62.00 seviyesinin önemli bir destek bölgesi olduğunu hatırlatarak, bu seviyenin kırılmasıyla zayıf görünümün kalıcılık sağladığını kaydetti. Demircan, "Olası bir toparlanma hareketinin güç kazanabilmesi için 62 seviyesini tekrar açılması gerekebilir. 2026'da Brent petrol fiyatını ortalama 60.00-65.00 dolar bandında seyredeceğini düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.

"MAKRO DENGELERİ GÜÇLENDİRMEK İÇİN FIRSAT"

Şimdi de petrol fiyatlarının yansımalarına bir göz atalım. İntegral Yatırım Araştırma Uzmanı Demircan, 2026 yılında petrol fiyatlarının düşük seviyelerde seyretmesinin, oyun kurucu merkez bankaları açısından küresel ve ulusal büyüme görünümünü olumlu yönde destekleyebileceğini vurguladı. Yüksek enflasyonla mücadele eden Türkiye açısından bakıldığında ise petrol fiyatlarının düşük seyretmesinin, hem enflasyon görünümüne hem de cari dengeye olumlu katkı sağlayacağını ifade etti.

Ahlatcı Portföy Araştırma Uzmanı Kurt ise, petrol fiyatlarındaki düşük seyrin Türkiye açısından bakıldığında net biçimde olumlu olduğunu söyledi. Halihazırda yürütülen dezenflasyon sürecinde petrol fiyatlarının baskılanmasının, enerji maliyetleri üzerinden enflasyonla mücadeleyi desteklediğini belirten Kurt, "Aynı zamanda enerji ithalat faturasının gerilemesi, cari dengeye doğrudan katkı sağlıyor. Küresel ölçekte petrolün düşük seyri büyümeyi maliyet kanalıyla desteklerken, Türkiye için bu dönem makro dengeleri güçlendirmek adına önemli bir fırsat sunuyor" dedi.

İstanbul Kültür Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sinan alçın, Türkiye'nin enerji ithalatı faturasının 64 milyar dolar civarında olduğuna işaret ederek, petrol fiyatlarının 60-65 dolar bandında kalmasının enerji faturasını yükseltmeyeceğini, dolayısıyla cari açığa olumlu etki yapacağını söyledi. Türkiye'de son 5 yıl içinde yaşanan enflasyonun içerisinde kur geçişkenliği etkisinin ham petrol fiyatları üzerinden de ortaya çıktığını dile getiren Alçın, "Ham petrol fiyatlarında ortaya çıkacak yatay seyir ister istemez maliyet enflasyonunda da olumlu bir stabilizasyon yaratır" dedi.

3. Göz Danışmanlık CEO'su Hikmet Baydar da, petrol fiyatları düştükçe Türkiye'nin enerji faturasının azalacağına, bunun da cari dengeye olumlu yansıyacağına dikkat çekti. Baydar, "Burada petrolü hangi havzadan hangi fiyatlarla aldığımız da önemli. Bizim gördüğümüz fiyatlar bazen satın alma fiyatlarıyla örtüşmeyebiliyor. Öyle ki, petrol fiyatları düştü denildiğinde, pompa fiyatlarına zam yapıldığını görüyorsunuzdur. Enflasyonda düşüş için pompa fiyatlarının kalıcı olarak düşmesi ve piyasanın buna inanması lazım. Böyle bir inanç şu an için yok" diye konuştu.

BİRÇOK FAKTÖR BELİRLEYİCİ

Şimdi de, petrol fiyatlarındaki düşüşün Türkiye'de pompaya yansımasına bir göz atalım. Petrol Ürünleri İşverenleri Sendikası (PUİS) Başkanı İmran Okumuş akaryakıt fiyatlarının; uluslararası piyasalardaki arz-talep dengesi, ham petrol ve işlenmiş ürün fiyatlarındaki değişimler ile döviz kurundaki hareketlere bağlı olarak şekillendiğinin altını çizdi. Türkiye'de tüketilen akaryakıt ürünlerinin yaklaşık yüzde 90'ının ithal edilen ham petrolden üretildiğini ya da doğrudan nihai ürün olarak ithal edildiğini belirten Okumuş, şöyle devam etti: "Bu nedenle yurt içi akaryakıt fiyatları; ham petrol fiyatları, uluslararası benzin ve motorin piyasaları ile dolar kurundaki gelişmelere paralel olarak değişiyor. Bu çerçevede yalnızca ham petrol fiyatlarına bakılarak yapılan değerlendirmeler yanıltıcı olabiliyor. Uluslararası piyasalara ve döviz kuruna bağlı olarak oluşan ürün fiyatlarının üzerine; rafineri kar marjı, EPDK gelir payı, dağıtıcı ve bayi kar marjları ile maktu Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) ve nispi Katma Değer Vergisi (KDV) ekleniyor. Akaryakıt fiyat oluşumu hesaplanırken ayrıca ÖTV'nin KDV'sinin de bu hesaplama içinde yer aldığını belirtmekte fayda var."

KURDAN KAYNAKLI ARTIŞ EN AZ YÜZDE 24-25

Enerji Uzmanı Ali Arif Aktürk, Türkiye'deki pompa satış fiyatlarını ham petrol fiyatlarından ari olarak özellikle Platts Lavera/Genova CIF ürün fiyatlarının etkilediğini vurguladı. Akaryakıt Piyasası Kanunu'nun 10. maddesinin zaten pompa satış fiyatlarının buna bağlı olacağını dolaylı olarak söylediğine dikkat çeken Aktürk, "2026 yılında petrol ürün fiyatlarında özellikle Akdeniz havzasında ham petrol korelasyonunda ayrışma ve farklılaşma Rus petrol ve ürünlerine yapılan yaptırımlardan dolayı oluşabilir. Bu da ürün fiyatlarının ham petrolden bir miktar daha farklı seyretmesine sebep olabilir. Şimdiye kadar Akdeniz'de özellikle Rus gölge filoları ile dizel yakıtta Akdeniz'de gemiden gemiye boşaltma ile oluşan pazar daha sığ ve maliyetli hale geliyor. Tankerlerin vurulması sigorta primlerini de arttırıyor. Dolayısıyla 2026 yılında 60-68 dolar bandında salınacak Brent petrol fiyatı ile birlikte dizel ve diğer ürün fiyatlarında da ben çok fazla bir düşüş beklemiyorum. Öte yandan pompa satış fiyatlarında bir diğer unsur dolar kuru. Deutsche Bank ve birçok bankanın 2026 yılı sonu dolar kuru beklentisi 52 lira/USD civarında. Bu da en az yüzde 24-25 bir artış demek. Dolayısıyla pompa fiyatlarında önümüzdeki yıl kurdan kaynaklanan en az bu kadarlık bir artış olması beklenmeli. Sonuç olarak akaryakıt pompa satış fiyatlarında uluslararası petrol ürün fiyatlarından kaynaklanan aşırı bir artış olmasa da kurdan kaynaklanan artış olacak" diye konuştu.

Ali Arif AKTÜRK / Enerji Uzmanı

"Önümüzdeki üç ay Brent petrol fiyatları 60-68 dolar bandında salınır"

Brent petrol fiyatları son bir haftada hafif de olsa düşüş trendinde ve 60 USD'nin altını deniyor. 2007'den beri her ortamda vurguluyorum; ham petrol ve türevlerinde fiyat oluşumunda fiziki arz-talep dengesi ve bunu etkileyen gelişmeler önemli olsa bile, vadeli işlemler, türev piyasalarında hedge fonları ve emeklilik fonlarının aldıkları açık pozisyonlar hepsinden önemli. Özellikle vadeli piyasalardaki net long pozisyonları gelecekteki piyasa beklentilerinin bir göstergesi. Çünkü spot piyasadan ziyade vadeli piyasalarda fiziki teslimi olmayan/olmayacak pozisyonlar fiyatları etkiliyor. Son dönemde üretimde çok ciddi sıkıntı beklentilerinin olmaması, jeopolitik risk primlerindeki azalma ve bunun fiyatlanmaması, petrol taşıma güzergahlarında endişelerin azalması, OPEC+ ve ABD'nin daha fazla petrol üretiyor olması stokların artmasına ve fiyat baskısına neden oluyor. Özellikle talebin göreceli olarak zayıflaması, Noel tatiline girilmesi nedeniyle üretimdeki yaşanacak tatil süreci, kuzey yarımkürede henüz ciddi kış şartlarının olmaması, 60 USD'lik psikolojik seviyenin kırılması ile birlikte özellikle vadelilerde satış pozisyonları artıyor ve düşüş de derinleşiyor. Bunun yanında dev hedge ve emeklilik fon yöneticilerinin Noel tatiline girmesi ve yıl sonu sezonu olması nedeniyle petrol piyasalarında fiyat hareketleri dolaylı olarak etkileniyor. Ocak ayının ikinci haftasına kadar geçici bir dönemde eğer büyük çatışmalar ve jeopolitik riskler olmaz ise petrol piyasaları sakin geçer. İşlem hacimleri ve likiditeler düşer. Fon yöneticileri pozisyonlarını küçültürler ve risk iştahlarını azaltarak yılı ve karlılıklarını sürpriz son hafta hareketleri ile tatilde iken riske atmak istemezler. Ocak ikinci haftadan itibaren ise ben Brent petrol fiyatlarının 60-68 dolar bandında önümüzdeki üç ay salınacağını öngörüyorum..

Harun Raşit DEMİRCAN / İntegral Yatırım Araştırma Uzmanı

"En büyük risk, ABD-Çin gerginliğinin devam etmesi"

Petrol piyasasında, 2025 yılının son çeyreği itibarıyla zayıf bir görünüm hakim. Talep tarafında yaşanan belirsizlikler ve arz fazlasına yönelik beklentiler, petrol fiyatlarının son beş yılın en düşük seviyelerine gerilemesine neden oldu. Önümüzdeki süreçte hem Rusya-Ukrayna cephesinde yaşanacak gelişmeler hem de ABD ile Venezuela arasında süregelen gerginlik, piyasada jeopolitik risk algısını belirleyecek temel unsurlar. Buna ek olarak OPEC ülkelerinin 2026 yılında alabileceği arz kısıtlama kararları, petrol piyasasında yukarı yönlü risk unsurları arasında yer alabilir. 2025 yılında Trump'ın göreve gelmesiyle birlikte yüksek petrol fiyatlarının istenilen bir durum olmadığı görülmüştü. Özellikle Trump'ın petrol fiyatlarının düşük kalmasına yönelik yaptığı açıklamalar piyasada aşağı yönlü baskı yaratmıştı. Yıl sonuna gelindiğinde oluşan tabloya baktığımızda, petrol fiyatlarının küresel enflasyonist baskılar açısından makul seviyelerde kaldığını düşünüyoruz. 2026'da savaşların yarattığı risk algısı devam edecek olsa da, olası yukarı yönlü hareketlerin sınırlı kalacağını öngörüyoruz. Genel anlamda 2026 'da zayıf petrol görünümünün devam edebileceğini söylemek mümkün. Bu noktada OPEC ülkelerinin arz kararları, arz yönlü beklentiler açısından piyasanın seyrini belirleyecek en önemli faktörlerden biri olacak. Arz tarafının yanı sıra talep cephesindeki belirsizlikler de petrol piyasası açısından kritik önem taşıyor. Dünyanın en büyük petrol ithalatçılarından biri olan Çin, ABD ile yaşanan tarife savaşları nedeniyle zorlu bir yılı geride bıraktı. 2026'da ABD-Çin gerginliğinin devam etmesi, petrol talebini olumsuz etkileyebilecek başlıca risk unsurlarından biri olarak karşımıza çıkıyor.

Dinçer KURT / Ahlatcı Portföy Araştırma Uzmanı

"Jeopolitik risklerin azalacağı beklentisi piyasayı yönlendiriyor"

Petrol fiyatlarındaki son düşüşü tek başına arz talep dengesiyle açıklamak eksik kalacaktır. Piyasayı yönlendiren ana unsur, son günlerde jeopolitik risklerin azalabileceğine dair beklentiler. Özellikle Rusya Ukrayna savaşının sona erebileceğine yönelik artan beklentiler ve ABD Başkanı Trump'ın savaşın kısa süre içinde bitebileceğine dair açıklamaları, petrol fiyatlarının üzerindeki risk primini hızlı biçimde aşağı çekti. Henüz sahada net bir sonuç olmasa da piyasalar çoğu zaman sonucu değil, beklentileri fiyatlar. Bugünlerde gördüğümüz düşüşün arkasında da bu beklentinin etkisi var. Trump faktörü burada yalnızca savaş söylemleriyle sınırlı değil. Körfez ülkeleriyle güçlü ilişkiler, enerji tarafında daha uyumlu bir politika zemini yaratıyor. OPEC cephesinde üretim artışlarına daha istekli yaklaşılması, petrol arzının sıkılaştırılmaması anlamına geliyor. Trump'ın görev süresi boyunca faiz indirimlerine alan açabilmesi için enflasyonun kontrol altında kalması kritik olacaktır. Enerji fiyatlarının sert biçimde yükselmesi, bu denklemi bozabilecek en önemli risklerden biri. Bu nedenle petrol fiyatlarının yukarı yönlü hareketlerinin sınırlanması, siyasi ve ekonomik olarak rasyonel bir durum olarak öne çıkıyor. Bunun üzerine küresel büyüme dinamiklerini eklediğimizde, dünya ekonomisi hala istenilen hızda değil. ABD ve Avrupa'da yüksek faizlerin gecikmeli etkileri sürerken, Çin tarafında toparlanma beklentileri dalgalı seyrediyor. Bu görünüm, küresel petrol talebinin güçlü bir ivme kazanmasını engelliyor. Arz tarafında dramatik bir kesinti yaşanmadığı sürece, talep zayıflığı petrol fiyatlarını aşağı yönlü baskılamaya devam ediyor.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.