Üçüncü kez hayata döndü!
ÜRÜN DİRİER/ Mısırlı markasını bilmeyen yoktur her halde. Hele Anadolu'da o kadar popüler ki, markanın patronu Murat Eren Taşçı'nın dediğine göre piyasadaki Mısırlı çoraplarının çok ciddi bir bölümü sahteymiş. Mısırlı'nın hikayesi 1927 yılında, Mısır ile ticaret yaptığı için "Bay Mısırlı" olarak anılan Türk kurucusunun ismiyle İstanbul'da başlıyor. O dönemde piyasada yaygın olan yün çoraplara alternatif olarak daha kaliteli ve farklı bir ürün arayışına giren kurucu, çözümü o yıllarda yalnızca Mısır'da üretilen meşhur merserize pamuk ipliğinde bulur. Mısır'a gider ve oradaki bir tüccarla kurduğu güven ilişkisi sayesinde almayı planladığı 10 çuval iplik yerine borçlanıp 30 çuval iplik alarak Türkiye'ye döner. Bu iplikler, o dönemin geleneksel el örgüsü tekniği olan "altı şiş" ile üretim yapan zanaatkarlar için bir devrim niteliğindedir.
Bay Mısırlı, getirdiği bu özel iplikleri organik yöntemlerle boyatır ve Türkiye'ye yeni gelen ilk İngiliz makinelerinde, geleneksel olarak el emeğiyle örülen tekniğin makineleşmiş versiyonunu ürettirerek Türkiye'yi merserize çorapla tanıştıran ilk isim olur. Bu başlangıç, markanın zanaatkarlıktan endüstriyel üretime geçişinin de sembolüdür.
4 yıl önce, Aytuğ Çorap markasının da içinde yer aldığı Eren Çorap'ın patronu Murat Eren Taşcı tarafından satın alınan marka, şimdi tüm Türkiye'de Mısırlı Underwear and Socks adıyla mağazalaşma hedefinde. Geçtiğimiz ay Nişantaşı'nda bir mağazası açıldı. Bir yıl içinde tüm Türkiye'de 100 mağaza hedefleniyor. Bu mağazalarda etiketi gram altından yapılmış ve yatırım olarak alınabilecek iç çamaşırları da satılacak. Öncelikli olarak altınlı külot üretimine başlamışlar. Yatırımlık olan bu külotlar, satılmak istendiğinde Mısırlı mağazasında ilk alış fiyatına satılabilecek. İsteyen herhangi bir kuyumcuda da satabilir elbette.
Taşçı'nın İstanbul İkitelli, Yozgat ve Kütahya'da bulunan üç fabrikasında, yıllık yaklaşık 65 milyon çift çorap üretiliyor. Asıl ilgi çekici olan ise markanın sürdürülebilirlik yatırımları. Bu yatırımlara 18 yıl önce, henüz kimse bu konuları konuşmazken, ticari bir zorunluluktan çok karbon ayak izini azaltma hedefiyle başlamışlar. Bugün Yozgat'ta 67 dönüm arazi üzerine kurulu 7 megawatt kapasiteli bir güneş enerjisi santrali var. Ayrıca üretimde şebeke suyu kullanmıyor; yağmur suyunu biriktirip arıtarak kullanıyorlar. Bu sayede şu anda elektrik ve suya para ödemediklerini söyleyen Taşçı, "Bu bize Çin ile bile rekabet edebilme gücü veren ciddi bir maliyet avantajı sağlıyor. Türkiye'nin elektriğinin yüzde 75'ini doğayı kirleterek ürettiği bir ortamda, bu adımlarımız öne çıkıyor" diyor.
Sadece kendi markanıza mı üretim yapıyorsunuz?
İstanbul İkitelli, Yozgat ve Kütahya'daki üç fabrikamızda yılda 60 milyondan fazla çift çorap üretiyoruz ve bu üretimin yüzde 80'ini Hugo Boss, Tommy Hilfiger, Puma ve Calvin Klein gibi dünya devleri için "private label" olarak gerçekleştiriyor ve neredeyse tamamını Avrupa Birliği ülkelerine ihraç ediyoruz. Şimdi ise bu üretim gücümüzü kendi markamız için yoğunlaştırarak, yüksek kaliteli çorap, ev ve iç giyim ürünleriyle doğrudan yerli tüketiciyle buluşturacağız. Yıllardır dünyanın en seçkin markaları için ürettiğimiz kaliteyi artık kendi adımızla ve kendi mağazalarımızla satışa sunacağız. Hızlı bir büyüme planımız var, Türkiye'nin önde gelen AVM'lerinde açacağız mağazalarımızı. Hedefimiz kısa zamanda 100 mağazaya ulaşmak. Bu hedefi tutturmak için de inovatif ve kaliteden ödün vermeyen, sürdürülebilir üretim stratejisiyle yolumuza devam edeceğiz.
Yıllık cironuz ne kadar?
Yılı yaklaşık 55 milyon dolar ciroyla kapatmayı hedefliyoruz. Ayrıca Mısır'da 10 milyon dolar yatırımla kurduğumuz yeni fabrikayla da yılda 30 milyon çiftlik ek kapasite yaratmayı ve 600 kişilik yeni istihdam sağlamayı planlıyoruz. Sektörde birçok firma daralmaya giderken bizim yeni yatırımlar yapabilme gücümüz, sürdürülebilirliğe verdiğimiz önemden kaynaklanıyor. Markanın asıl gücü sürdürülebilirlik yatırımları diyebilirim. Bu yatırımlara 18 yıl önce, henüz kimse bu konuları konuşmazken, ticari bir zorunluluktan çok karbon ayak izini azaltma hedefiyle başladık. Bugün Yozgat'ta 67 dönüm arazi üzerine kurulu 7 megawatt kapasiteli bir güneş enerjisi santrali var. Ayrıca üretimde şebeke suyu kullanmıyor, yağmur suyunu biriktirip arıtarak kullanıyoruz. Bu sayede şu anda elektrik ve suya para ödemiyoruz ve bu bize Çin ile bile rekabet edebilme gücü veren ciddi bir maliyet avantajı sağlıyor. Üstüne bir de devlete elektrik satıyoruz. Buradan gelene kazancı da üretime yatırıyoruz. Karlılık görecelidir, her sene değişebilir. Bu sene az kazanırsın. Seneye çok kazanırsın. Belki kazanamayabilirsin de. Fakat elektrik ve suyla ilgili yatırım yapan firmalar Türkiye'de ben inanıyorum ki daha bir yüz yıl ayakta kalır. Çünkü en büyük maliyetler bunlar zaten.
Mısır'da fabrika kurmanızın nedeni nedir?
Çünkü artık Türkiye olarak fiyat politikasında neredeyse Avrupa'yı geçmiş durumdayız. Maaşlar Avrupa'ya yaklaştı. Döviz bazındaki maaştan bahsediyorum. Avrupa'yla aşağı yukarı aynı maaşları alıyor Türk çalışanlar. Asgari ücrette bile çok yakınız Avrupa ülkeleriyle. Fakat Mısır öyle değil. Mısır'da bir işçinin maliyeti çok çok iyi bile olsa yani en fazla 150-200 dolar bandında. Türkiye'de bu işçilerin en ucuzu 1200-1250 dolar. Neredeyse 8 kat daha pahalı. Tekstil zaten ucuz ülkelerin yapacağı bir ürün. Bizim ucuz üründe rekabet etme şansımız yok. O 90'larda kalmış bir şey. Türkiye tekstil yapsa bile ya inovatif ürünler geliştirmek zorunda ya da İtalyanlar gibi marka olmak zorunda. Örneğin biz Mısırlı markasıyla yatırımlık külot üretimine başladık. Gram altın dikili olacak üzerine bu külotların. Bakterileri yok eden gümüş iplikten iç çamaşırları üretiyoruz. Basınç ayarlayan pilot çorapları üretiyoruz. Kış için yoğun ısıtıcı çoraplar üretiyoruz ki bu çoraplara Amerika'dan Japonya'ya birçok ülkeden çok talep var. Bugün İngiltere'de kimse tekstil üretmiyor. Fakat birçok marka İngiliz. Amerika da tekstil üretmiyor. Fakat birçok marka Amerikan. İtalyanlar üretmiyor fakat birçok marka İtalyan. Belli bir aşamadan sonra Türkiye de böyle olmka zorundaydı zaten. Üretiyorsan da bizim gibi inovasyonla üretmen ve maliyet avantajı sağlayaak yatırımlar yapmış olmak gerekiyor.
Yurtdışında başka yatırım planınız var mı?
En ucuzu Mısır. Ayrıca Mısır'da üretim yaptığında Amerika'da vergi sıfır. Bu da ayrı bir avantaj. Mısır'da üretim yapıp Amerika'ya satış yapmak çok karlı. Çin eskisi gibi değil, Çin'de işçilik bugün 600 dolar civarında. Malezya olabilir. İşçilik maliyeti 70-90 dolar bandında. Gürcistan'ta 100 dolar civarında. Onların da tabii lojistik sıkıntıları var.